Türkiye’de Pop Müziğinin Tarihsel Gelişimi
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için lütfen üye olunuz.
Giriş yap veya üye ol.
Pop müzik, dünyanın en çok sevilen ve dinlenen müzik türleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Şarkılarıyla dünya müziğine damga vuran çok sayıda pop yıldızı, geniş hayran kitleleri tarafından heyecanla takip edilirken pop müziğin efsanevi şarkıları ise aradan yıllar geçse bile büyük bir keyifle dinlenebiliyor.
Türk pop müziği, modern popüler müzik kalıplarıyla oluşturulmuş ya da yoğun modern müzik kalıplarının üzerine hafifçe alaturka ve halk müziği ezgileri monte edilmesiyle oluşturulmuş Türk müziği çeşididir. Batı Avrupa melodileri baz alınarak geliştirilen Türk pop müziği, Klasik Türk müziğinden ve halk müziğinden yoğun olarak beslenirken popüler müziğin evrensel çizgilerine sadık kalmıştır.
Cumhuriyet öncesi
Pop müziğin temellerinin atılması, Osmanlı Devleti’nde ıslahat hareketlerinin görüldüğü II. Mahmut dönemi ile paralellik gösterir. Bu dönemde Dede Efendi, Hacı Arif Bey gibi besteciler klasik üsluptaki eserlere göre daha hafif nitelikte şarkı formunda eserler vermiştir.1870 sonrasında ortaya çıkan
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için lütfen üye olunuz.
Giriş yap veya üye ol.
, başlangıçta Fransız opera şarkılarından ve İtalyan müzik türlerinden etkilenen bir türdü. Zamanla yerli motiflerle kaynaşarak ülkenin ilk popüler müzik türü haline gelmiştir. 1900’lerin başında ise tango dönemin en popüler müziği olarak ön plana çıkarak Türk müziğini şekillendirmede rol oynadı.1920-1960 arası
Cumhuriyet döneminde Türkiye’de Osmanlı müziğini tamamen reddeden, batı müziğini esas alan bir anlayış hakim olmuştur. Resmî müzik politikasına göre halk batı müziğine yönlendirilmeye çalışılırken, radyo dinleyicilerinin Arap radyosu dinlemeye başlaması ile Doğu etkisi Türk müzik zevkine işledi.1950’li yıllarda caz, rock-n-roll, ça-ça, mambo gibi yeni batılı türler ilgi görmeye ve pek çok müzisyen kendi orkestrasını kurarak gece kulüplerinde bu müzikleri çalmaya başladı.
1960’lar
1960’lar Türkiye’de meşhur yabancı şarkılara Türkçe sözler yazılarak oluşturulan aranjmanların popüler olduğu dönemdir. Aranjmanlar TRT tarafından Türk Hafif Müziği olarak adlandırılmıştır. “Bak Bir Varmış Bir Yokmuş” adlı şarkı, Türk pop müziğinin ilk şarkısıdır. 1961 yılında, Fecri Ebcioğlu’nun yazdığı sözlerle, müziği Bob Azzam’a ait olan batılı bir şarkı ilk defa İlham Gencer tarafından Türkçe sözler ile söylenmiş ve yine ilk defa taş plak olarak piyasaya çıkmıştır.1964’te Tülay German, Burçak Tarlası adlı albümü ile Anadolu-pop akımının öncülerinden oldu. Bu akım, yerli melodilerin batı sazları ile yorumlanmasını içermekteydi. Anadolu Pop ismini ilk defa 1970 yılında Moğollar grubu telaffuz etti ve Anadolu pop akımı etkisini 1970’lerde de sürdürmeye devam etti.
Hürriyet gazetesinin 1965 yılından itibaren düzenlediği
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için lütfen üye olunuz.
Giriş yap veya üye ol.
yarışması ile Milliyet gazetesinin organize ettiği “Liselerarası Müzik Yarışması” Türk pop müziğini etkileyecek birçok müzisyenin adını duyurmasında etkili oldu.1960’lar boyunca Anadolu pop akımının yanı sıra aranjmanlar da varlığını sürdürdü. Kimi Avrupalı şarkıcılar popüler şarkılarını Türkçe söyleyip plağa döndürdüler. 1960’ların sonunda Ajda Pekkan İkiYabancı albümü ile dönemin ünlü yıldızlarından biri oldu.
1970’ler
1970’lerin başlarında Türk pop müziğinde iki ana ekol vardı: Yabancı müziklere Türkçe sözler yazma ve Türk halk müziği temelli Pop müzik. Bu dönemde teknolojik gelişmeler ve yapım şirketi girişimleri müzik piyasasında büyük bir canlanmaya neden oldu. Besteci Ali Kocatepe’nin kurduğu 1 Numara Plak Şirketi ile Şanar Yurdatapan ve Atilla Özdemiroğlu’nun urduğu ŞAT Yapım dönemin önemli girişimlerindendi. Nükhet Duru, Nilüfer, Sezen Aksu, Erol Evgin, besteci Melih Kibar ve söz yazarı Çiğdem Talu dönemin en önemli pop müzik sanatçılarındandır.Türkiye ilk defa 1975’te ‘‘
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için lütfen üye olunuz.
Giriş yap veya üye ol.
’’ adlı şarkı ile Eurovision’a katıldı. Eurovision’a katılma kararı dönüm noktası olmuştur ve Türk popuna güvenildiğini, Türk popunun olgunlaştığını ve eser oluşturmada belirli bir seviyeye ulaştığını da göstermesinden ötürü dikkate alınmalıdır.