ForumZAR.COM | Forum Sitesi

Forumzar.COM Türkiye`nin en güncel ve kaliteli genel forum sitesi`dir.
ForumZAR'a katılım zahmetsiz ve ücretsizdir!

  • “Ne garip değil mi? Sevdiğimiz insanın her yalanında bir doğru, sevmediğimiz insanın her doğrusunda bir yalan ararız..”
  • “Biri ölür üzülmezsiniz; sonra sandalyeye asılı hırkasını görürsünüz. O hırkanın duruşu kalbinize oturur..”
  • "En gülünç olanı da insanların sizi eskisi gibi kullanamadığında değiştiğinizi söylemeleri.."
  • "Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin. Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin."
  • Asla başka insanlar üzülmesin diye kendini üzme. Sen kaldırabiliyorsan onlar da kaldırabilir.

Necip Fazıl ve Nine

Polat

Moderatör
Katılım
24 Ağu 2022
Mesajlar
4,325
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
istanbul
Cinsiyet
Erkek
-Kaç yaşındasın, nine?

-71

-Demek İstiklâl Savaşı'nda 20-21 yaşlarındaydın

-Öyle zahir

-O günden beri çıkmadın mı köyünden?

-Çıkmadım

-50 yıldır çıkmadın ha?

-50 yıldır

-O gün, bugün, dünya çok değişti

-Öyleymiş

-Bir daha da evlenmedin, öyle mi?

-Öyle

-Seni, ardı arkası gelmeyen sorularla sıkıyorum, değil mi?

-Estağfurullah


-Ne yapayım, sen anlatmıyorsun ki, dinleyeyim
Niçin anlatmayı sevmiyorsun?


-Sevmem!

-Ne seversin?

-Okumayı

-Ne okursun?

-Kur'an okurum

-Okuman yazman var mı?

-Yok! Yalnız Kur'an okurum

-Kim öğretti sana Kur'an okumayı?

-Babam

-Peki, Kur'an okuyan, eski harflerle başka şeyleri okuyamaz mı?

-Ben okuyamam Allah(cc)'ın kelâmı bana kolay gelir Öbürleri çetin, kargacık burgacıklar

-Baban da kocan gibi zeybek miydi?

-Babam köy imamıydı Hem zeybek diye ayrı bir cins yoktu ki Burada her mert delikanlı bir zeybekti zamanında

-Ya şimdi

-Şimdi herkes bebek

-Ne oldu, nerede öldü baban?

-Seferberlikte Hicaz taraflarına gitti, bir daha da dönmedi

-Ne kaldı babandan sana?

-Şu köşede gördüğün, yeşil ipek kaplı Kur'an kaldı Bir de söz

-Nasıl söz?

-"Kur'an'dan ayrılma!"


-Sen o zaman 14-15 yaşlarında bir kızdın

-Öyleydim

-Sonra evlendin

-Beni 19 yaşımda dayımın oğluna verdiler, evlendim

-Tam da Yunanlıların İzmir'e çıktığı yıl

-Çok geçmeden Yunanlı bu tarafa geldi, bir taburuyla bizim köye yerleşti

-Anlat, anlat!

-Ne anlatayım? Sen sor, ben söyleyeyim! Zaten herşeyi öğrenmişsin dışarıdan


-Evet ama, senin ağzından dinlemek istiyorum Halk bir şeyi renkten renge sokar, gerçek diye birşey kalmaz ortada

-Doğru! Kimbilir benim için de neler uydurmuşlardır!

-Sen, tek başına, bir tabur Yunan askerini köyden kaçırmışsın!

-Yok canım, o benim kuvvetim değil; Kur'an'ın gücü

-Kur'an'ın gücü mü?

-Ne sandın ya;Koynumda Kur'an olmasaydı hiç o işi becerebilir miydim ben?


-Kur'an'ın, tüfek gibi, top gibi bir gücü olabilir mi?

-Yüzbin top onun tek harfine denk olamaz!

-Kuzum nine; söyle nasıl oldu?

-Üç aylık kocamı cami avlusunda kurşuna dizdiler

-Sebep?

-Kızlara saldıran bir Yunanlıyı bıçaklayıp öldürdü diye

-Sonra?

-Kalktım, Yunan kumandanına gittim Sırtıma örtümü çektim, koynuma Kur'an'ımı aldım, gittim

-Eeee?

-Yunan kumandanı, meydan yerindeki eski jandarma karakolunda bir masa başında, çizmeli ayaklarını masanın üstüne
uzatmış, oturuyordu Yanında da İzmir'in yerlisi bir rum Tercüman


-Nasıl cesaret edebildin, aralarına girmeye?

-Cesaret, Kur'an'ın emri Kumandan "ne istiyorsun" diye sordu -"Kocamın kanını dava ediyorum!" dedim
Kahkahayla güldü Ayaklarını masadan çekerek doğruldu
Alaycı bir yılışıklıkla "ne yapmamızı emir buyuruyorsunuz?" dedi Ellerimle koyumdaki Kur'an'ı sımsıkı kucaklayarak


-Ne cevap verdin?

-"Hemen taburunuzu alıp buradan çıkmanızı istiyorum" dedim

-Hayret!

-Evet kumandan, hayretinden ne diyeceğini bilemedi "Nedir, o koynunda sımsıkı kavradığın şey?" diye bağırdı Ben de bağırdım: "Dünyanın en güçlü silahı! Hepinizi tuzbuz etmeye yeter!"

-Müthiş!

-Tam o anda tercüman avaz avaz "bomba!" diye bastı çığlığı

-Akıl alabilecek gibi değil
Daha neler var bu dünyada aklın alabileceği gibi olmayan
Devam et!


-Kumandan dehşetle irkildi, yan yana yürümeye başladı; gözleri bende ve koynumdaki gizli silahta, arkasıyla kapıdan çıktı, meydan yerindeki askerlerine doğru yürüdü Tercüman da, iki büklüm ardında

-Nasıl oldu da üzerine atlayıp bomba sandıkları şeyi koynundan almadılar?

-Sıkı mı, ya onu yere bırakıp da karakolu havaya uçurtacak olursam?

-Sonrası?

-Sonrası, kumandan askerlerine rumca bir takım emirler verir ve onları toplarken, birdenbire müezzinin gür sesi işitildi Öğle ezanı! Kocamın tabutu da musalla taşında O anda bir yaylım ateş Olanları haber alan çeteler bir tepeciğin üstünden kurusıkı ateş ediyor Yunanlı askerler kaynaştı, ne yapacaklarını bilemediler Ben, tam o an, kollarım sımsıkı koynumdaki silahı kavramış, kapıdan çıktım, meydan yerinde göründüm Kumandan haykırdı Rumca bir kumanda Yunanlılar köy dışına doğru kaçmaya başladılar Gidiş, o gidiş

-Demek Kur'an silahtan üstün geldi İstiklâl Savaşı'nda


-O savaşı Kur'an'ın gücü kazandı!

Necip Fazıl Kısakürek / Hikayelerim
 
Üst Alt