Miri arazi, Osmanlı İmparatorluğu'nda devletin mülkiyetinde bulunan arazilerdir. Osmanlı döneminde miri arazileri genellikle toprak reformları, askeri ihtiyaçlar, kamu hizmetleri, imar faaliyetleri ve diğer kamu amaçları için kullanılırdı.
Ancak Osmanlı'nın son dönemlerinde miri araziler üzerindeki devlet mülkiyeti tartışmalı bir konu haline geldi. 19. yüzyılın sonuna doğru Osmanlı Devleti'nde özellikle Batılılaşma hareketleriyle birlikte özel mülkiyetin korunması ve yaygınlaşması öngörülmeye başlandı. Bu süreçte miri arazilerde özel mülkiyetin kurulması ve bu arazilerin özel kişilere satılması ya da kiralanması yönünde adımlar atıldı.
Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde başlatılan bu özel mülkiyetin yaygınlaştırılması politikası Cumhuriyet dönemiyle birlikte daha da etkisini artırdı. Cumhuriyet'in kuruluşundan sonra devlet, miri arazileri özel mülkiyete açarak köylülerin toprak sahibi olmasını sağladı. 1925 yılında kabul edilen İskan Kanunu ile köylülere arazi dağıtımı yapıldı ve miri arazilerin büyük bir kısmı köylülere dağıtıldı.
Sonuç olarak, Osmanlı döneminde miri araziler genelde devlet mülkiyetinde kalırken, Cumhuriyet dönemiyle birlikte bu araziler özel mülkiyete açıldı ve köylülere dağıtıldı.