Materyalizm, genelde metafiziğe dayalı olan Alman idealizmi olarak bilinmektedir. Platonculuk ve de tinselcilik akımlarına da karşıdır.
Materyalizm Nedir? Neyi Savunur?
TDK'nin tanımlamasına göre, materyalizm, dünyada, sadece maddenin varlığını kabul gören, Tanrı, ruh ve buna benzer manevi kavramları da ret ve inkar eden felsefik bir görüş olarak tanımlanır. Aynı zamanda bu kurama göre yalnızda gözle görünen somut varlıklar gerçek olmaktadır. Materyalizm savunucuları materyalist denilmektedir.
Materyalizm, felsefe kuramı olarak da evrenin tüm kaynağının maddeden ibaret olduğunu savunmaktadır. Bu felsefik görüşe göre, içinde bulunduğumuz dünyada yalnızca maddi, cismani ve de somut varlıklar algılanmaktadır. Bu kapsamda maddecilik, idealizm ile de zıttır. Materyalimzin en önemli temsilcileri:
Karl Marx
Frederich Engels
Karl Eugen Dührich
Gilles Deleuze
Materyalizmin Temsilcileri Kimlerdir?
Platon ve de Aristoteles; tanımlamalarını yaparken, varlığı ve gerçekliği idealar dünyası olarak belirtirler. Materyalistler de idealar dünyasını tam olarak, reddeder ve tek gerçeğin de nesneler dünyası olduğunu savunmaktadır.
Karl Marx, materyalizmin savunucusu olarak, Hegel'in kuramı olan diyalektik düşünceyi tekrar yorumlamış ve de diyalektik materyalizmi kurmuş. Bu kurama göre de her şey maddenin bir formu ya da uzantısı olmaktadır.
Bilimsel materyalizmin temsilcilerinden olan Alman düşünür Friedrich Engels, bilimsel materyalizmi kullanmıştır. Evrenin de maddelerin etkileşiminin sonucunda meydana geldiğini savunan Engels, bilimsel yöntemlerle her şeyin açıklanabileceğini de iddia etmiştir.
A Priori, tarafından da kullanılmış olan materyalizm, gerçekliğinin kanıtlanabilmesi için deneye gereksinim duymayan bütün olguları tanımlamak amacı ile kullanılır.
Materyalizmin temel düşüncesinden A Priori değil A Posteriori yer almaktadır. Deneyim ya da deney yolu ile elde edilen bilgilere de A Posteriori denir. Bu sebeple materyalistler, Tanrı ve ruh gibi kavramları soyut bir ifade olarak düşünür ve bunu savunurlar. Aslından materyalistlere göre kişiden kişiye değişiklik gösteren hiçbir olgunun nesnel olan dünyada bir karşılığı bulunmamaktadır.
