Konfüçyüs bir süre için şehrin yönetiminde görev alır ve yedi gün sadece şehirde olanları izler. Yedinci gün şehirdeki en yüksek memur Shao-Cheng’i görevden alır.
Bu davranış üzerine öğrencileri çok şaşırırlar, yanına giderler ve sorarlar:
– Shao-Cheng bu şehirde hatırlı ve kuvvetli bir adamdı. Şehrin yönetiminin de yetki aldıktan sonra ilk işiniz onu görevden almak oldu. Bildiğimiz kadarıyla bu adam haydutluk, hırsızlık yapmamıştı. Bunu neden yaptınız?
Konfüçyüs, öğrencilerine neden yaptığını anlattı;
– Dünyada beş ağır suç vardır. Haydutluk ve hırsızlık bunlardan sonra gelirler. Bu beş suç şunlardır:
1. İyi eğitimli ve bilgili olmasını gizlice kendi fırsatları için kullanan.
2. Aşırıya kaçan bir hayat tarzı ile inatçılık
3. Doğruyu söylemese de insanları yanıltabilen
4. Sadece olumsuz olaylar ve her şeyin hep kötü yanları hakkında konuşan
5. Yanlış olduğunu bildiği şeyleri sanki doğruymuş gibi gösteren ve destekleyen
Shao-Cheng’de bunların hepsi vardı. Nereye gitse taraftar topluyor, isyanlar yaratabiliyordu. Aldatıcı fikirlerini parlak konuşmaların arkasına gizleyebiliyordu. Doğruyu ve yanlışı karıştırıyordu. Ben de şehir halkı için üzülmek yerine, halkı bu adamdan kurtarmayı tercih ettim.
Bu davranış üzerine öğrencileri çok şaşırırlar, yanına giderler ve sorarlar:
– Shao-Cheng bu şehirde hatırlı ve kuvvetli bir adamdı. Şehrin yönetiminin de yetki aldıktan sonra ilk işiniz onu görevden almak oldu. Bildiğimiz kadarıyla bu adam haydutluk, hırsızlık yapmamıştı. Bunu neden yaptınız?
Konfüçyüs, öğrencilerine neden yaptığını anlattı;
– Dünyada beş ağır suç vardır. Haydutluk ve hırsızlık bunlardan sonra gelirler. Bu beş suç şunlardır:
1. İyi eğitimli ve bilgili olmasını gizlice kendi fırsatları için kullanan.
2. Aşırıya kaçan bir hayat tarzı ile inatçılık
3. Doğruyu söylemese de insanları yanıltabilen
4. Sadece olumsuz olaylar ve her şeyin hep kötü yanları hakkında konuşan
5. Yanlış olduğunu bildiği şeyleri sanki doğruymuş gibi gösteren ve destekleyen
Shao-Cheng’de bunların hepsi vardı. Nereye gitse taraftar topluyor, isyanlar yaratabiliyordu. Aldatıcı fikirlerini parlak konuşmaların arkasına gizleyebiliyordu. Doğruyu ve yanlışı karıştırıyordu. Ben de şehir halkı için üzülmek yerine, halkı bu adamdan kurtarmayı tercih ettim.