Lütfen, nolur, yaşları ne olursa olsun, depremde anasız babasız kalan tüm çocukları, yüreği temiz güzel insanlara emanet ediniz. Yahut yüreği temiz güzel insanlar devletle irtibata geçip evlat edinebilirler. Ama bu insanlar öyle titizlikle seçilmelidirler ki, sonrasında küçücükte olsa bir sorun yaşanmasın. Eğer yurtlarda kalacaksalar, o yurtlarda çocukların başında öyle güzel ve temiz yürekli insanlar olsun ki, o çocuklara kendi çocukları gibi bakacak kadar büyük yürekli insanlar olsunlar. Gerçi nice ana babalar var, çocuklarına cellâtlar ama demek istediğimiz adeta birer melek olacak insanlar olsunlar. Merhametli, şefkatli insanlar olsunlar. Cehennemin ne olduğunu algılayamayacakları, anlayamayacakları, hissedemeyecekleri bir yaşta yaşamış oldular, bir daha cehennem nedir bilmesinler, görmesinler, adeta cenneti yaşasınlar bundan sonraki yaşayacakları tüm hayat sürecinde. Lütfen, lütfen, lütfen, nolur, o masum, tertemiz, sanki birer nur, birer cennet çiçeği olan yavrulara sahip çıkalım, onları hayatlarının hiçbir anında yalnız bırakmayalım. Bunu yapmak bu hayattaki en büyük insanlık ödevlerimizden biridir. Belki bu çocukların bir gün güzel insanlar olarak hayata atıldıklarını gördüğümüzde acılarımız hafiler. Böylesi bir şey yapıldığını bilmek, görmek, hissetmek bile ruhumuzda açılan derin acılara merhem olacaktır yemin ederim. Lütfen lafla değil, eylemlerimizle sahip çıkalım o yavrulara, merhamet edelim onlara, şefkat gösterelim onlara. Ciğerlerimizi sızlatan acılar bir parça da olsa dinecektir, bu ödevin bihakkın ifa edildiğini hissettiğimiz gün.