Yapılan detaylı bilimsel çalışma, başka bir nilüfer olarak kaydedilen bitkinin yeni bir tür olduğunu ortaya koydu.
Adını yetiştiği tek yerden, Amazon nehir sistemine dahil bir su havzasının bulunduğu Bolivya'dan alan Victoria boliviana, 3 metreyi aşan yapraklarıyla dünyanın en büyük nilüferi rekorunu elinde tutuyor.
Dünyanın önde gelen nilüfer uzmanlarından Carlos Magdalena, bu bitkinin uzun süredir bilinen diğer iki dev nilüfer türü olan Victoria amazonica ve Victoria cruziana'dan farklı olduğunu düşünüyordu.
Bolivya Milli Herbaryumu, Santa Cruz Botanik Bahçeleri ve La Rinconada Botanik Bahçesi'nden bilim insanlarıyla çalışarak bazı tohumlar toplayan ve onları Kew'e getiren Magdalena BBC News'e, "Bu, onu tam olarak aynı koşullar altında, diğer iki türle yan yana büyütebileceğimiz anlamına geliyordu. Bunu yaptığımızda, bitkinin her bir parçasının tamamen farklı olduğunu çok net bir şekilde görebildik" diyor ve bunu kariyerinin parlama noktası olarak değerlendiriyor.
Carlos ile birlikte çalışan botanik illüstratör Lucy Smith, gece ve gündüz gözlemleyerek üç türün de ayrıntılı bilimsel çizimlerini yaptı. Çünkü nilüfer çiçekleri sadece karanlıkta çıkıyor.
"Bir illüstratör olarak gördüğüm farklılıkları vurgulayabildim" diyen Smith, "Bu farklılıklar, onları çizerken zihnimde daha da güçlendiler ve türleri birbirinden ayırmanın yeni yollarını buldum. Belki önyargılıyım, ama yeni türün dünyanın en güzel çiçeklerinden birine sahip olduğunu düşünüyorum" sözlerini ekledi.
Kew'deki Nilüfer Evi, koleksiyonları sergilemek için 1852'de inşa edildi. 1800'lerde keşfedilen dev nilüferler bir doğa harikasıydı ve bu cinse Kraliçe Victoria'nın adı verildi.
Ancak yeni keşif, nilüferlerin hâlâ bazı sürprizleri olduğunu gösteriyor.
Kew'deki botanik bahçesinden Dr. Alex Monro, "Üç türün hiçbiri çok iyi çalışılmış değil. Hâlâ popülasyonları ve büyüklüklerinin ne kadar değişebildiğini bilmiyoruz" diyor, tozlaşma biyolojisi ve türün dağılışı hakkında pek çok bilinmeyen olduğunu vurguluyor.
Adını yetiştiği tek yerden, Amazon nehir sistemine dahil bir su havzasının bulunduğu Bolivya'dan alan Victoria boliviana, 3 metreyi aşan yapraklarıyla dünyanın en büyük nilüferi rekorunu elinde tutuyor.
Dünyanın önde gelen nilüfer uzmanlarından Carlos Magdalena, bu bitkinin uzun süredir bilinen diğer iki dev nilüfer türü olan Victoria amazonica ve Victoria cruziana'dan farklı olduğunu düşünüyordu.
Bolivya Milli Herbaryumu, Santa Cruz Botanik Bahçeleri ve La Rinconada Botanik Bahçesi'nden bilim insanlarıyla çalışarak bazı tohumlar toplayan ve onları Kew'e getiren Magdalena BBC News'e, "Bu, onu tam olarak aynı koşullar altında, diğer iki türle yan yana büyütebileceğimiz anlamına geliyordu. Bunu yaptığımızda, bitkinin her bir parçasının tamamen farklı olduğunu çok net bir şekilde görebildik" diyor ve bunu kariyerinin parlama noktası olarak değerlendiriyor.
Carlos ile birlikte çalışan botanik illüstratör Lucy Smith, gece ve gündüz gözlemleyerek üç türün de ayrıntılı bilimsel çizimlerini yaptı. Çünkü nilüfer çiçekleri sadece karanlıkta çıkıyor.
"Bir illüstratör olarak gördüğüm farklılıkları vurgulayabildim" diyen Smith, "Bu farklılıklar, onları çizerken zihnimde daha da güçlendiler ve türleri birbirinden ayırmanın yeni yollarını buldum. Belki önyargılıyım, ama yeni türün dünyanın en güzel çiçeklerinden birine sahip olduğunu düşünüyorum" sözlerini ekledi.
Kew'deki Nilüfer Evi, koleksiyonları sergilemek için 1852'de inşa edildi. 1800'lerde keşfedilen dev nilüferler bir doğa harikasıydı ve bu cinse Kraliçe Victoria'nın adı verildi.
Ancak yeni keşif, nilüferlerin hâlâ bazı sürprizleri olduğunu gösteriyor.
Kew'deki botanik bahçesinden Dr. Alex Monro, "Üç türün hiçbiri çok iyi çalışılmış değil. Hâlâ popülasyonları ve büyüklüklerinin ne kadar değişebildiğini bilmiyoruz" diyor, tozlaşma biyolojisi ve türün dağılışı hakkında pek çok bilinmeyen olduğunu vurguluyor.