Abdullah bin Ömer'den (r. anhümâ) rivâyet olundu:
Bir Yemenli, Ka'bü'l-Ahbâr'a (r.a.) dedi ki:
“Filan Yahudî âlimi beni sana gönderdi. Sana şu sözleri söylememi emretti:
“Ey Ka'b, sen bizler arasında hürmet gören, sözü dinlenen kıymetli bir kimse değil mi idin? Seni bizim dinimizden Muhammed Aleyhisselâm'ın ümmetine ne şey soktu?”
Ka'b (r.a.), adama “Onun yanına dönecek misin?” diye sordu. Adam “Evet” deyince:
“Öyle ise ona vardığında kaçmaması için elbisesinin bir ucundan sıkıca tut, sonra ona şunu söyle: Ka'b sana şöyle demektedir:
‘Mûsâ Aleyhisselâm'a denizi yaran, içinde her şeyin ilmi olan Tevrât'ı veren Allah için soruyorum: Sen elindeki ilâhî kitablarda Muhammed ümmetinin şu üç fırkadan ibâret olduğunu okumadın mı:
O ümmetin üçte biri hesapsız cennete girer,
Üçte biri pek kolay bir hesabdan sonra cennete girer, Kalan üçte biri ise Peygamberleri Ahmed Aleyhisselâm'ın şefaati ile girer.'
O sana mecburen ‘Evet' diyecektir. Sonra ona:
‘Sen Kâ'b'ı bu üç sınıftan dilediğine koy' dersin” dedi.
(Hayâtü'l-Hayevân)
*
Bir Yemenli, Ka'bü'l-Ahbâr'a (r.a.) dedi ki:
“Filan Yahudî âlimi beni sana gönderdi. Sana şu sözleri söylememi emretti:
“Ey Ka'b, sen bizler arasında hürmet gören, sözü dinlenen kıymetli bir kimse değil mi idin? Seni bizim dinimizden Muhammed Aleyhisselâm'ın ümmetine ne şey soktu?”
Ka'b (r.a.), adama “Onun yanına dönecek misin?” diye sordu. Adam “Evet” deyince:
“Öyle ise ona vardığında kaçmaması için elbisesinin bir ucundan sıkıca tut, sonra ona şunu söyle: Ka'b sana şöyle demektedir:
‘Mûsâ Aleyhisselâm'a denizi yaran, içinde her şeyin ilmi olan Tevrât'ı veren Allah için soruyorum: Sen elindeki ilâhî kitablarda Muhammed ümmetinin şu üç fırkadan ibâret olduğunu okumadın mı:
O ümmetin üçte biri hesapsız cennete girer,
Üçte biri pek kolay bir hesabdan sonra cennete girer, Kalan üçte biri ise Peygamberleri Ahmed Aleyhisselâm'ın şefaati ile girer.'
O sana mecburen ‘Evet' diyecektir. Sonra ona:
‘Sen Kâ'b'ı bu üç sınıftan dilediğine koy' dersin” dedi.
(Hayâtü'l-Hayevân)
*