Diyafram hernisi mide, ince bağırsak, dalak veya karaciğerin akciğerlere doğru ilerlemesi hastalığıdır. Diayafram kasındaki bir açıklık nedeni ile ortaya çıkar. Doğuştan gelebilir veya yaralanma sonucu ortaya çıkabilir. Acil müdahale gerektiren bir sorundur ve cerrahi müdahale ile tedavi edilir.
Diyafram Hernisi Nedir?
Diyafram göğüs ve karnı birbirinden ayıran, nefes almamızı sağlayan kubbe şeklindeki bir kastır. Herni ise herhangi bir vücut dokusunun başka yere çıkıntı yapmasıdır. Diyafram hernisi, karın bölgesinde bulunan mide, bağırsak, dalak veya karaciğerin yukarı doğru çıkıntı yaparak akciğerlere taşması durumudur.
Diyafragma hernisi olarak da bilinmektedir.
Konjenital Diyafram Hernisi Nedir?
Doğuştan gelen diyafram hernisidir. Her 2500 doğumdan birinde görülen bir sorundur. Bebekte akciğer gelişim yetersizliğine (pulmoner hipoplazi) yol açtığı için, doğumdan sonra cerrahi müdahale gerektirir. Aksi takdirde oksijen yetersizliği ile birlikte hayati tehlike söz konusu olabilir.
Konjenital diyafram hernisi vakalarının yarıdan fazlasında başka gelişim anormallikleri görülmez. Bu sorunla doğan bebeklerin %40ına yakınında ise beyin, iskelet sistemi, bağırsak, genital organ, böbrek veya göz sorunlarından biri veya birkaçı da görülmektedir.
Diyafram Hernisi Neden Olur?
1. Fetüsün Anormal Gelişimi
Diyafram kası, hamileliğin dördüncü ve on ikinci haftaları arasında gelişir. Bu süre zarfında yine yemek borusu, mide ve bağırsaklar da gelişir. Diyafram hernisi söz konusu olduğunda diyafram kası olması gerektiği gibi gelişmez, veya diğer organlar bu gelişim sürecinde göğüs boşluğunda sıkışabilir.
Karın bölgesindeki organlar diyafram kasında oluşan açıklıktan yukarı doğru çıkarak akciğerlere taşar.
Bu durum akciğer gelişiminin önüne geçer.
Vakaların çoğunluğunda sadece sol veya sadece sağ akciğer etkilenir.
Donnai-Barrow sendromu, Fryns sendromu veya PallisterKillian mozaik sendromu gibi hastalıklarla ilişkili olarak ortaya çıkabilir.
Vakaların yüzde seksenden fazlasında bilinen bir genetik sendrom veya kromozom anormalliği görülmemektedir. Dolayısıyla genetik olarak adlandırılamayacak bir hastalıktır. Bu, sonraki çocuklarda da diyafram hernisi görülme riskinin oldukça düşük olduğu anlamına gelir. Çoğu ailede aile bireylerinin sadece birinde konjenital diyafram hernisi görülmektedir.
Not: Bu anormal gelişimin nedeni tam olarak açıklanamamaktadır. Bazı çevresel faktörlerin etkili olabileceği düşünülse de, bu faktörler tanımlanabilmiş değildir.
2. Trafik Kazaları
Yetişkinlerde görülen, yani sonradan ortaya çıkan diyafram hernisinin en sık karşılaşılan nedeni trafik kazaları olmaktadır. Göğse alınan darbeler nedeni ile diyafram kasının yaralanması sonucu görülür.
Aşağıdaki etkenler de sonradan ortaya çıkan diyafram hernisine yol açabilir:
Bıçak veya ateşli silah yaralanmaları
Yüksek bir yerden düşmek
Göğüs veya karın bölgesine uygulanan cerrahi müdahalelerde diyafram kasının kazara zarar görmesi
3. Mide Fıtığı
Mide fıtığı (hiatal herni), diyafram hernisi teriminde kast edilen sorunlardan başka bir mekanizma ile ortaya çıksa da, teknik olarak bir tür diyafram hernisidir. Midenin yemek borusuna bağlanan bölgesinin yukarı taşması durumudur. Diğer diyafram hernisi türleri kadar endişe gerektirmez.
Aşağıdaki nedenlerle ortaya çıkabilir:
Artan karın içi basıncı (obezite, kronik öksürük, aşırı ıkınma, ağır kaldırma vb. nedeni ile)
Yaşın ilerlemesi
Aşırı stres
Nadiren doğumsal anomaliler
Diyafram Hernisi Belirtileri
Diyafram hernisinin belirtileri herninin boyutuna, ortaya çıkış nedenine ve hangi organın çıkıntı yaptığına göre değişkendir. Aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilir:
Vücudun oksijen ihtiyacını karşılayabilmek için hızlı nefes alıp verme (taşipne)
Şiddetli nefes darlığı
Oksijen yetersizliği nedeni ile ciltte morarma (siyanoz)
Akciğerlerden birinde hiç solunum sesi duyulmaması
Göğüs bölgesinde gaz sesleri (bağırsakların göğüs boşluğunda bulunması nedeni ile duyulabilir)
Vakaların yüzde 5-10 kadarında belirtiler doğumdan hemen sonra ortaya çıkmaz. Hafif vakalarda görülen bu durum, yaşamın ilerleyen dönemlerinde belirti vermeye başlayabilir.
Diyafram Hernisi Tedavisi
Oksijen Desteği
Diyafram hernisinde tipik tedavi cerrahi müdahaledir. Ancak müdahaleden önce bebeğin sağlık şartları stabilize edilmeli ve bebek ameliyata hazır hale getirilmelidir. Bu süreçte;
Bebeğe entübasyon yapılabilir.
Mekanik ventilatörlerle solunum desteği sunulabilir.
Şiddetli vakalarda bebek ECMO (ekstrakorporeal membran oksijenasyonu) makinesine bağlanabilir. Bu cihaz kalp ve akciğerlerin işlevini görür, bebekten aldığı kanı oksijenle yıkayarak kan dolaşımına geri sokar.
Tüm bu işlemler bebeğin yeterli miktarda oksijene erişmesi için uygulanır.
Cerrahi Müdahale
Doğuştan gelen diyafram hernisinde bebek doğumdan sonraki ilk 48 veya 72 saat içinde ameliyat edilebilir. Ameliyat bazı vakalarda daha erkene alınırken bazı vakalarda ertelenebilir.
Operatör hekim müdahale esnasında göğüs kafesine taşan organları aşağı indirir, diyaframın gerekli olan bölgesini kapatarak güçlendirir.
Konjenital diyafram hernisinde cerrahi müdahale sonrası yaşam oranı %70-90 seviyeleri arasındadır.
Sonradan ortaya çıkan diyafram hernisinde ise yaşam şansı (diyafram hernisi ameliyatı başarılı geçse bile) yaralanmanın boyutuna, kişinin yaşına ve sağlık durumuna oldukça bağlıdır.
Konjenital Diyafram Hernisinde Önlem Alınabilir mi?
Doğuştan gelen diyafram hernisini engellemek ne yazık ki mümkün olmamaktadır. Ama hamilelikte düzenli takip ve muayene ile durumun farkına varmak önemlidir. Bu sayede doğum öncesi, doğum ve doğum sonrası sürecin planlaması yapılabilir.
Bu sayede doğumun diyafram hernisi için yeterli donanıma sahip bir hastanede gerçekleşmesi garanti altına alınmış olur.
Tedavi Sonrası Süreç
Ameliyat edilen bebeğin müdahale sonrasında bir süre daha hastanede kalması gerekebilir. Çünkü akciğer gelişimi henüz tamamlanmamıştır. Bebek ventilatör cihazı olmaksızın yeterli miktarda nefes alıp verebilmeye başlayınca taburcu edilebilir.
Yine taburcu edilen bebeğin, akciğer gelişim durumuna göre ilerleyen haftalar, aylar veya yıllar boyunca oksijen desteği alması gerekebilir.
Diyafram hernisi ile doğan bebeklerde gelişim geriliği görülme riski nispeten yüksektir. Çünkü hastalıkla mücadele eden bünyesi, olması gerekenden daha fazla kalori harcar. Bu durum da büyüme ve gelişim geriliğini netice verebilir.
Yine bu bireylerde akciğer bağlantılı iltihaplanmalar görülme riski daha fazladır. Gastroözofageal reflü (mide reflüsü) gibi bazı sindirim kanalı sorunları da söz konusu olabilir.