Ani Ölüm Nedir?
Ani ölüm; şikayetlerle ölüm arasında geçen sürenin 1 saatten az olduğu doğal (kaza, intihar, cinayet olmaksızın) ve beklenmedik ölümlerdir. Ani ölüm, tüm dünyada ciddi bir problem olmaya devam etmektedir. Çünkü ani ölüm, hastalar hastaneye veya bir sağlık kurumuna gelemeden olmaktadır. Yalnızca ABD'de yılda 335.000 kişi ani ölümle kaybedilmektedir.
Ani ölüm, tüm ölümlerin %12sidir.
Kalp hastalıklarından olan ölümlerin yarısı ani ölüm şeklinde olmaktadır.
Ani kalp ölümü, sık görülen kanserlerden olan ölümlerin toplamından daha fazla ölüme neden olmaktadır. Bu nedenle kanserden bile önemli bir sağlık sorunudur.
Ani ölümlerin %80i koroner damar hastalıkları sonucu gelişmektedir.
Kalbi besleyen damarlarda daralma ya da tıkanmanın ilk belirtisi, hastaların %20sinde ani ölüm şeklinde olmaktadır.
Ani kalp ölümü ileri yaşlarda daha sık görülse de her yaşta, hatta çocuklarda bile görülebilir.
Kalp sağlığı açısından kontrollerin yaptırılması, hem kalp hastalıklarının gelişmesini ve ilerlemesini, hem de ani ölümü engellemek için yapılması gereken ilk harekettir.
Birçok ülkede genç ölümlerinin (20-30 yaş arası bireyler) en sık rastlanan sebebi ani kalp ölümüdür ve trafik kazasından olan ölümlerden daha sıktır.
Bazı ailesel hastalıklar ani ölümle sonuçlanmaktadır. Bu nedenle yakın akrabalarını beklenmedik bir ani ölümle kaybedenler muhakkak bu açıdan değerlendirilmelidir.
Gezici acil sağlık birimleri ani ölüm gelişen bireylerin bir kısmını yeniden yaşama döndürebilmektedir.
Yerleştirilebilir (implante edilebilen) defibrilatörler, ani ölüm açısından yüksek riskli hastalarda, ölüme neden olan ritim bozukluğunu düzelterek ani ölümü önleyebilmektedir.
Ani kalp ölümü kader değil, önlenebilir bir durumdur.
Ani Ölüm Önlenebilir mi? ANİ ÖLÜM Ani Ölüm Önlenebilir mi?
Hemen herkesin bir yakını, akrabası ya da tanıdığı hiç beklenmedik bir şekilde aniden kaybedilmiştir. Bu ölümlerin bir kısmı uykuda olmuş ve hasta sabah uyanmayınca fark edilmiş, bazıları ise yakınlarının gözü önünde aniden fenalaşarak kaybedilmişlerdir. Aralarında Kemal Sunal, Cenk Koray gibi birçok tanınmış şahsiyet de bu şekilde aramızdan ayrılmışlardır. İlginç olarak bu kişilerin birçoğunun sağlığı tamamen yerinde görünüp, ölüm öncesinde hiçbir yakınması bulunmamaktadır. Sadece ülkemizde değil, batı toplumlarında da ani ölüm hep kaderci bir yaklaşımla ele alınmış, önlenmesi mümkün olmayan bir durum olarak değerlendirilmiş ve ölüm öncesinde hastanın acı çekmemiş olması, yakınları için bir teselli kaynağı olmuştur. Günümüzde bu yaklaşım geçersizdir: Ani ölüm de diğer birçok hastalık gibi önlenebilir ve tedavi edilebilir bir durumdur. Ani kalp ölümü tüm dünyada çok önemli bir sağlık sorunudur. Kalp ve damar sistemi hastalıkları, ölümün tüm dünyadaki en önemli nedenidir. Bu hastaların yaklaşık yarısında ölüm ani ölüm şeklinde gerçekleşmektedir. Bu ölümlerin en önemli nedeni kalbi besleyen damarlarda daralmalar ve tıkanıklıklar sonucu gelişen koroner arter hastalığına bağlı gelişen ölümcül aritmilerdir . Yapılan çalışmalarda ani kalp ölümünün %80 oranında kalbi besleyen damarlardaki darlıklar ve tıkanmalar nedeniyle oluştuğu saptanmıştır.
Koroner damar hastalığının yanı sıra diğer yapısal kalp hastalıkları da ani ölüme neden olabilmektedir. Ani kalp ölümünün engellenmesi, en başta koroner damar hastalıklarının engellenmesi ile mümkündür. Sigara, kolesterol yüksekliği ve tansiyon yüksekliği, kalp hastalığına neden olan ve önlenebilir ya da tedavi edilebilir risk faktörleridir
Bunun dışında kalp sağlığı açısından düzenli kontroller yaptırarak, bazı olayları önlemek mümkündür. Bazı nadir görülen ailesel geçişli hastalıklar, sağlıklı genç bireylerde ani ölüme neden olabilmektedir. Bu açıdan yüksek riskli hastalar çeşitli tanısal yöntemlerle saptanabilmektedir. Bu nedenle özellikle yakın akrabalarını beklenmedik ani ölümlerle kaybedenlerin bir kardiyoloji merkezinde değerlendirilmeleri gerekir.
Günümüzde ciddi kalp hastalıkları olan bireylerde çeşitli tetkiklerle ani ölüm riski belirlenebilmektedir. Bu açıdan yüksek riskli bireylere yerleştirilebilir (implante edilebilir) defibrilatör adı verilen bazı cihazlar takılarak ani ölüme yol açan ölümcül aritmiler tedavi edilerek ani ölüm önlenebilmektedir. Bu yöntemle son yıllarda dünyada birçok hayat kurtarılmıştır.
Ani ölüm; şikayetlerle ölüm arasında geçen sürenin 1 saatten az olduğu doğal (kaza, intihar, cinayet olmaksızın) ve beklenmedik ölümlerdir. Ani ölüm, tüm dünyada ciddi bir problem olmaya devam etmektedir. Çünkü ani ölüm, hastalar hastaneye veya bir sağlık kurumuna gelemeden olmaktadır. Yalnızca ABD'de yılda 335.000 kişi ani ölümle kaybedilmektedir.
Ani ölüm, tüm ölümlerin %12sidir.
Kalp hastalıklarından olan ölümlerin yarısı ani ölüm şeklinde olmaktadır.
Ani kalp ölümü, sık görülen kanserlerden olan ölümlerin toplamından daha fazla ölüme neden olmaktadır. Bu nedenle kanserden bile önemli bir sağlık sorunudur.
Ani ölümlerin %80i koroner damar hastalıkları sonucu gelişmektedir.
Kalbi besleyen damarlarda daralma ya da tıkanmanın ilk belirtisi, hastaların %20sinde ani ölüm şeklinde olmaktadır.
Ani kalp ölümü ileri yaşlarda daha sık görülse de her yaşta, hatta çocuklarda bile görülebilir.
Kalp sağlığı açısından kontrollerin yaptırılması, hem kalp hastalıklarının gelişmesini ve ilerlemesini, hem de ani ölümü engellemek için yapılması gereken ilk harekettir.
Birçok ülkede genç ölümlerinin (20-30 yaş arası bireyler) en sık rastlanan sebebi ani kalp ölümüdür ve trafik kazasından olan ölümlerden daha sıktır.
Bazı ailesel hastalıklar ani ölümle sonuçlanmaktadır. Bu nedenle yakın akrabalarını beklenmedik bir ani ölümle kaybedenler muhakkak bu açıdan değerlendirilmelidir.
Gezici acil sağlık birimleri ani ölüm gelişen bireylerin bir kısmını yeniden yaşama döndürebilmektedir.
Yerleştirilebilir (implante edilebilen) defibrilatörler, ani ölüm açısından yüksek riskli hastalarda, ölüme neden olan ritim bozukluğunu düzelterek ani ölümü önleyebilmektedir.
Ani kalp ölümü kader değil, önlenebilir bir durumdur.
Ani Ölüm Önlenebilir mi? ANİ ÖLÜM Ani Ölüm Önlenebilir mi?
Hemen herkesin bir yakını, akrabası ya da tanıdığı hiç beklenmedik bir şekilde aniden kaybedilmiştir. Bu ölümlerin bir kısmı uykuda olmuş ve hasta sabah uyanmayınca fark edilmiş, bazıları ise yakınlarının gözü önünde aniden fenalaşarak kaybedilmişlerdir. Aralarında Kemal Sunal, Cenk Koray gibi birçok tanınmış şahsiyet de bu şekilde aramızdan ayrılmışlardır. İlginç olarak bu kişilerin birçoğunun sağlığı tamamen yerinde görünüp, ölüm öncesinde hiçbir yakınması bulunmamaktadır. Sadece ülkemizde değil, batı toplumlarında da ani ölüm hep kaderci bir yaklaşımla ele alınmış, önlenmesi mümkün olmayan bir durum olarak değerlendirilmiş ve ölüm öncesinde hastanın acı çekmemiş olması, yakınları için bir teselli kaynağı olmuştur. Günümüzde bu yaklaşım geçersizdir: Ani ölüm de diğer birçok hastalık gibi önlenebilir ve tedavi edilebilir bir durumdur. Ani kalp ölümü tüm dünyada çok önemli bir sağlık sorunudur. Kalp ve damar sistemi hastalıkları, ölümün tüm dünyadaki en önemli nedenidir. Bu hastaların yaklaşık yarısında ölüm ani ölüm şeklinde gerçekleşmektedir. Bu ölümlerin en önemli nedeni kalbi besleyen damarlarda daralmalar ve tıkanıklıklar sonucu gelişen koroner arter hastalığına bağlı gelişen ölümcül aritmilerdir . Yapılan çalışmalarda ani kalp ölümünün %80 oranında kalbi besleyen damarlardaki darlıklar ve tıkanmalar nedeniyle oluştuğu saptanmıştır.
Koroner damar hastalığının yanı sıra diğer yapısal kalp hastalıkları da ani ölüme neden olabilmektedir. Ani kalp ölümünün engellenmesi, en başta koroner damar hastalıklarının engellenmesi ile mümkündür. Sigara, kolesterol yüksekliği ve tansiyon yüksekliği, kalp hastalığına neden olan ve önlenebilir ya da tedavi edilebilir risk faktörleridir
Bunun dışında kalp sağlığı açısından düzenli kontroller yaptırarak, bazı olayları önlemek mümkündür. Bazı nadir görülen ailesel geçişli hastalıklar, sağlıklı genç bireylerde ani ölüme neden olabilmektedir. Bu açıdan yüksek riskli hastalar çeşitli tanısal yöntemlerle saptanabilmektedir. Bu nedenle özellikle yakın akrabalarını beklenmedik ani ölümlerle kaybedenlerin bir kardiyoloji merkezinde değerlendirilmeleri gerekir.
Günümüzde ciddi kalp hastalıkları olan bireylerde çeşitli tetkiklerle ani ölüm riski belirlenebilmektedir. Bu açıdan yüksek riskli bireylere yerleştirilebilir (implante edilebilir) defibrilatör adı verilen bazı cihazlar takılarak ani ölüme yol açan ölümcül aritmiler tedavi edilerek ani ölüm önlenebilmektedir. Bu yöntemle son yıllarda dünyada birçok hayat kurtarılmıştır.