Dünya Japonya’nın eski başbakanı olan Shinzo Abe’nin uğradığı suikastla sarsıldı. 8 Temmuz günü bir mitingde konuşan 67 yaşında ki Abe, el yapımı bir silah ve mermiyle eski bir donanma personeli olan Tetsuya Yamagami isimli bir işsiz genç tarafından öldürüldü. İşin en ilginç yanı ise el yapımı bir silah ve mermiyle suikastın gerçekleştirilmesiydi. Her asker iyi silah kullanmayı ve iyi nişan almayı bilir ama sen nasıl bir askersin ki kendi silahını kendin yapıyorsun yetmiyor mermiyi de kendin üretiyorsun. Bu gayet ilginç bir araştırma konusu! Kamuoyunda suikast gündeme gelmişken bizde ileride daha çok duyabileceğimiz teknolojinin hayatımızı çepeçevre kuşatmasıyla birlikte gerçekleşmesi muhtemel suikast yöntemlerini aktaralım.
Bu konuda İsrail’in uzman olduğunu söylersek yanılmayız. Tevratta geçen ‘’Aym be aym, Şem be şem’’ Yani Göze göz, Dişe diş ayetinden yola çıkan Mossad günümüz teknolojisini suikastlar konusunda mahirce kullanmakta. Örnek vermek gerekirse Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ)’nün Fransa temsilcisi olan Mahmoud Al Hamchari’nin 8 Aralık 1972 yılında Paris’te ki evinde masa telefonunun içine ajanlar tarafından bomba koyuldu. Suikast timi aradığında ise telefonu açan Mahmoud Al Hamchari’nin son sözü Alo olmuş ve telefonun içerisine yerleştirilen bomba uzaktan sinyalle patlatılmıştı. Aynı buna benzer saldırı bu sefer Hamas’ın Mühendis lakaplı önemli isimlerinden Yahya Ayyash’a düzenlenmiş 5 Ocak 1996 yılında babasıyla konuşurken cep telefonuna daha önceden yerleştirilen 15 gramlık bombanın patlatılmasıyla öldürülmüştü.
Yıllar geçtikçe teknoloji her geçen gün gelişmiş ve gelişen teknolojiyle birlikte İsrail’de suikast yöntemlerini geliştirmişti. Son olarak İran’ın nükleer bilimcisi Mohsen Fakhrizadeh hedef alınmış, 27 Kasım 2020 tarihinde sürekli geçtiği yol üzerine park halinde bırakılan Nissan model bir kamyonete monte edilen uydu kontrollü gelişmiş kamera ve yapay zekayla donatılan bir makineli tüfekle tam 13 el ateş edilerek öldürülmüştü. Makineli tüfek sadece Fakhrizadeh’e odaklanmıştı öyle ki eşiyle arasında sadece 25 cm mesafe olmasına rağmen eşi hiçbir zarar görmemişti.
Gün geçtikçe yakalanma ve başarısızlık risklerine karşı akıllı suikastların tercih edileceğini görmek daha mümkün hale gelecek. Üst düzey insanlardan ziyade normal insanlarında bu suikastlara maruz kalabileceğini aktarmak isteriz. Misalen bir otonom araçla seyahat ederken aracın hacklenmesiyle hızınızın birden arttırılması ve yoldan çıkarılmasıyla bir trafik kazası süsü verilerek suikast gerçekleştirilebilir. Herhangi bir teslimat drone’nun havadayken hacklenmesi ve olağanca hızla hedef kişinin başına doğru çarptırılmasıyla veya kalp atışlarınıza ait verileri cep telefonunuza gönderebilen internete bağlı taktırdığınız kalp pilinizin hacklenmesiyle kalbinize zarar vermesi sonucu kalp krizi geçirerek suikasta maruz kalabilme ihtimalleriniz yok değil!
Katil Robotlar
Tarihin unutulmaz isimlerinden sapkın Hasan Sabbah’ın Alamut kalesinde özel yetiştirdiği fedailerini çoğumuz duymuşuzdur. Birçok önemli devlet adamına suikast düzenleyerek öldüren bu sapkın haşhaşilerin yerini teknoloji geliştikçe yapay zekayla donatılmış katil robotların alacağını öngörmek mümkün. Öyle ki tamamıyla hedefini yok etmek üzerine programlanmış bir robot tüm enerjisini kullanarak başarılı olabilir. Bu katil robotun sonrasında imha edilmesi pekte önemli olmayacaktır. Suikastı arka planda gerçekleştirecek olanlar belki de katil robota hedefin başarılı olması sonrasında kendi kendini imha edecek bir düzenek bile kurabilirler böylece arka planda ki kirli odaklar için 0 (sıfır) risk gerçekleşmiş olacaktır.
Hatta bu tehlikenin farkında olanlar, 2015 yılında Arjantin’in başkenti Buenos Aires'te gerçekleştirilen Uluslararası Ortak Yapay Zeka Konferansı'nda katil robotların ve insan müdahalesi olmadan hedefini belirleyen otonom silahların yasaklanması için sunulan bildiriye başta Tesla'nın Ceo’su Elon Musk, Apple'ın kurucu ortağı Steve Wozniak, Google DeepMind CEO'su Demis Hassabis ve profesör Stephen Hawking ile 1000 yapay zeka ve robotik araştırmacısı tarafından destek imzası atılarak konunun ciddiyetini vurgulamışlardı.
Gelecekte teknolojiyle bezenmiş akıllı suikast haberlerini daha fazla duyacağımızdan eminiz. Bakalım insanlık bu tür girişimlere karşı nasıl bir çözüm ortaya koyacak göreceğiz. Nihayetinde zehir varsa panzehirde vardır.
Bu konuda İsrail’in uzman olduğunu söylersek yanılmayız. Tevratta geçen ‘’Aym be aym, Şem be şem’’ Yani Göze göz, Dişe diş ayetinden yola çıkan Mossad günümüz teknolojisini suikastlar konusunda mahirce kullanmakta. Örnek vermek gerekirse Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ)’nün Fransa temsilcisi olan Mahmoud Al Hamchari’nin 8 Aralık 1972 yılında Paris’te ki evinde masa telefonunun içine ajanlar tarafından bomba koyuldu. Suikast timi aradığında ise telefonu açan Mahmoud Al Hamchari’nin son sözü Alo olmuş ve telefonun içerisine yerleştirilen bomba uzaktan sinyalle patlatılmıştı. Aynı buna benzer saldırı bu sefer Hamas’ın Mühendis lakaplı önemli isimlerinden Yahya Ayyash’a düzenlenmiş 5 Ocak 1996 yılında babasıyla konuşurken cep telefonuna daha önceden yerleştirilen 15 gramlık bombanın patlatılmasıyla öldürülmüştü.
Yıllar geçtikçe teknoloji her geçen gün gelişmiş ve gelişen teknolojiyle birlikte İsrail’de suikast yöntemlerini geliştirmişti. Son olarak İran’ın nükleer bilimcisi Mohsen Fakhrizadeh hedef alınmış, 27 Kasım 2020 tarihinde sürekli geçtiği yol üzerine park halinde bırakılan Nissan model bir kamyonete monte edilen uydu kontrollü gelişmiş kamera ve yapay zekayla donatılan bir makineli tüfekle tam 13 el ateş edilerek öldürülmüştü. Makineli tüfek sadece Fakhrizadeh’e odaklanmıştı öyle ki eşiyle arasında sadece 25 cm mesafe olmasına rağmen eşi hiçbir zarar görmemişti.
Gün geçtikçe yakalanma ve başarısızlık risklerine karşı akıllı suikastların tercih edileceğini görmek daha mümkün hale gelecek. Üst düzey insanlardan ziyade normal insanlarında bu suikastlara maruz kalabileceğini aktarmak isteriz. Misalen bir otonom araçla seyahat ederken aracın hacklenmesiyle hızınızın birden arttırılması ve yoldan çıkarılmasıyla bir trafik kazası süsü verilerek suikast gerçekleştirilebilir. Herhangi bir teslimat drone’nun havadayken hacklenmesi ve olağanca hızla hedef kişinin başına doğru çarptırılmasıyla veya kalp atışlarınıza ait verileri cep telefonunuza gönderebilen internete bağlı taktırdığınız kalp pilinizin hacklenmesiyle kalbinize zarar vermesi sonucu kalp krizi geçirerek suikasta maruz kalabilme ihtimalleriniz yok değil!
Katil Robotlar
Tarihin unutulmaz isimlerinden sapkın Hasan Sabbah’ın Alamut kalesinde özel yetiştirdiği fedailerini çoğumuz duymuşuzdur. Birçok önemli devlet adamına suikast düzenleyerek öldüren bu sapkın haşhaşilerin yerini teknoloji geliştikçe yapay zekayla donatılmış katil robotların alacağını öngörmek mümkün. Öyle ki tamamıyla hedefini yok etmek üzerine programlanmış bir robot tüm enerjisini kullanarak başarılı olabilir. Bu katil robotun sonrasında imha edilmesi pekte önemli olmayacaktır. Suikastı arka planda gerçekleştirecek olanlar belki de katil robota hedefin başarılı olması sonrasında kendi kendini imha edecek bir düzenek bile kurabilirler böylece arka planda ki kirli odaklar için 0 (sıfır) risk gerçekleşmiş olacaktır.
Hatta bu tehlikenin farkında olanlar, 2015 yılında Arjantin’in başkenti Buenos Aires'te gerçekleştirilen Uluslararası Ortak Yapay Zeka Konferansı'nda katil robotların ve insan müdahalesi olmadan hedefini belirleyen otonom silahların yasaklanması için sunulan bildiriye başta Tesla'nın Ceo’su Elon Musk, Apple'ın kurucu ortağı Steve Wozniak, Google DeepMind CEO'su Demis Hassabis ve profesör Stephen Hawking ile 1000 yapay zeka ve robotik araştırmacısı tarafından destek imzası atılarak konunun ciddiyetini vurgulamışlardı.
Gelecekte teknolojiyle bezenmiş akıllı suikast haberlerini daha fazla duyacağımızdan eminiz. Bakalım insanlık bu tür girişimlere karşı nasıl bir çözüm ortaya koyacak göreceğiz. Nihayetinde zehir varsa panzehirde vardır.