Özellikle de tarihe meraklıysanız, sizi zamanda geriye götüren bir yeri ziyaret etmekten daha iyi bir his olamaz. Elbette, İstanbul, Roma ya da Paris gibi birçok büyük şehir zamanda yolculuk yapma hissi uyandırıyor. Ancak sizi gerçekten geçmişe taşıyan farklı destinasyonlar da var. İşte tarihin silinmemiş izleri ile size zamanda yolculuk yaptıracak 6 seyahat rotası...
Bir tarafta Görkemli Kafkas Dağları ve diğer tarafta Karadeniz ile komşu olan Gürcistan’ın başkenti Tiflis karakteristik Avrupai dokunuşlar ile Batı Asya etkisini birleştiren bir karaktere sahip. Türk hamamlarıyla lüks mağazalar yan yana yer alıyor, Ortodoks kiliselerinin bulunduğu giden cadde boyunca gösterişli kafeler sıralanıyor. Eski şehir merkezindeki zarif balkonlu ahşap evler ve taş sokaklar şehrin geçmişine ait katmanlarını ortaya çıkarıyor.
Almanya’da son derece ilginç Ortaçağ kasabaları bulunuyor, ancak Romantik Yol’un Bavyera şeridi boyunca yer alan Rothenburg ob der Tauber belki de bunların en güzellerinden biri. Yaz aylarında eski kent merkezindeki her bina rengarenk çiçeklerle süsleniyor; sonbaharda, iyi korunmuş şehir duvarları boyunca bir yürüyüş altın, kahverengi ve kızıl renkli ağaçların manzarasını sunuyor. Ayrıca kasabada kurulan Noel pazarı, aralık ayını çok daha özel kılıyor.
Zaman içinde hapsolmuş destinasyonlar dendiğinde akla ilk gelen yerlerden biri Karayiplerin cevheri Havana. 1950’lerden kalma renkli Chevrolet’ler, okyanus kıyısı boyunca uzanan kolonyal dönemden kalma binalar… Havana neredeyse hiç yaşlanmamış bir şehir.
Fez’in hareketli çarşılarına girdiğinizde toynak seslerine kulak kabartın. Çünkü Ortaçağdan beri, bu labirentlere mal taşımak için eşekler ve katırlar kullanılmış. Haritayı bir kenara bırakın ve bu atmosferik yerde deri tabaklayıcılarının, metal ustalarının ve ayakkabıcıların geleneksel zanaatlarını konuşturmasını izleyin.
Kazıklı Voyvoda veya Drakula olarak bilinen Vlad Ţepeş’in doğduğu Transilvanya kasabası, arnavut kaldırımlı sokakları, pastel renkli tarihi evleri ile tam bir zaman yolculuğu yaşatıyor. Güçlendirilmiş duvar ve kuleleri, UNESCO’nun miras listesinde yer alan eski kent merkezini çevreliyor. Sighişoara’da Vlad Dracul’un evinin yanı sıra kaleyi, 14. yüzyıldan kalma saat kulesini ve Tepedeki Kilise’ye çıkan kapalı merdiveni de kaçırmayın.
Hoi An’ın tarihi kent merkezinde arabalar yasak, burada karşılaşacağınız araçlar bisikletler ve her yerde bulunan motosikletlerle sınırlı. Bununla birlikte burayı yürüyerek dolaşmak da büyük bir zevk. Bir zamanlar hareketli bir ticaret limanının merkezi olan Thu Bon Nehri’nin rıhtımında ahşap Çin dükkanlarının sıralandığı sahili ve asırlık Japon Köprüsü’nü mutlaka görün. Kaynak: Brandlifemag
Bu içeriğin kaynağı Ntv haber sitesidir.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için lütfen üye olunuz.
Giriş yap veya üye ol.