"Yaşlandıkça zaman daha da hızlandı" benzeri bir deyişi anneanne veya dedelerimizden sıkça duymuşuzdur. Yaş arttıkça insandaki zaman algısının neden hızlandığının bilimsel açıklamasını aktarıyoruz.
yaşlandıkça biyolojik saatin geri kalması, yaş ilerledikçe zamanın daha hızlı akmasının muhtemel bir nedenidir. gerçi biyolojik saatten kastettiğim, eski biyolojik saat anlayışı değildir. kastettiğim, yaşlılıkta metabolizmanın yavaşlaması ve çocuklardaki fizyolojik fonksiyonların göreceli hızlılığıdır. beyin bunların etkisi ile çalıştığından, beyindeki zaman algısı bu fizyolojik etmenlerden bağımsız olamaz.
birey yaşlandıkça sabit zaman dilimlerinin toplam yaşama süresine oranı düşer ve beyin subjektif bir algıya sahip olduğu için zamanın uzunluğunu değerlendirirken, bunu hesaba katar. bunu anlamak çok basittir: siz 6 yaşında bir çocuk iken; 6 yıl sizin hayatınızın %100'ünü oluşturur. bu durumda 6 yıl, çok uzun bir süredir. fakat 60 yaşınıza geldiğinizde 6 yıl artık hayatınızın sadece %10'luk bir dilimidir. haliyle 60-66 arası, 0-6 arasından hızlı geçer. bu matematiksel açıklama, orantısal teoridir.
zamanın hızı, zihinlerimizin ne kadar ne kadar bilgi işlediğine de bağlıdır. psikolog robert e. ornstein'ın doktora tezi bunun üzerine idi. birim zamanda alınan ve işlenen bilgi arttıkça zaman algısı yavaşlıyor. yani çocuklar için bu kadar yavaş gitmesinin bir nedeni de etraftan aldıkları algısal bilginin bir yetişkine göre daha fazla olması. küçüklükteki olguları tanımlayıp anlamlandırma süreci beyin için daha fazla aktivite gerektiriyor.
kaynak: scientific american
yaşlandıkça biyolojik saatin geri kalması, yaş ilerledikçe zamanın daha hızlı akmasının muhtemel bir nedenidir. gerçi biyolojik saatten kastettiğim, eski biyolojik saat anlayışı değildir. kastettiğim, yaşlılıkta metabolizmanın yavaşlaması ve çocuklardaki fizyolojik fonksiyonların göreceli hızlılığıdır. beyin bunların etkisi ile çalıştığından, beyindeki zaman algısı bu fizyolojik etmenlerden bağımsız olamaz.
birey yaşlandıkça sabit zaman dilimlerinin toplam yaşama süresine oranı düşer ve beyin subjektif bir algıya sahip olduğu için zamanın uzunluğunu değerlendirirken, bunu hesaba katar. bunu anlamak çok basittir: siz 6 yaşında bir çocuk iken; 6 yıl sizin hayatınızın %100'ünü oluşturur. bu durumda 6 yıl, çok uzun bir süredir. fakat 60 yaşınıza geldiğinizde 6 yıl artık hayatınızın sadece %10'luk bir dilimidir. haliyle 60-66 arası, 0-6 arasından hızlı geçer. bu matematiksel açıklama, orantısal teoridir.
zamanın hızı, zihinlerimizin ne kadar ne kadar bilgi işlediğine de bağlıdır. psikolog robert e. ornstein'ın doktora tezi bunun üzerine idi. birim zamanda alınan ve işlenen bilgi arttıkça zaman algısı yavaşlıyor. yani çocuklar için bu kadar yavaş gitmesinin bir nedeni de etraftan aldıkları algısal bilginin bir yetişkine göre daha fazla olması. küçüklükteki olguları tanımlayıp anlamlandırma süreci beyin için daha fazla aktivite gerektiriyor.
kaynak: scientific american
