Futbol, hayat gibidir. Bazen de hayatın ta kendisidir. Keşkelere asla yer yoktur. Ancak gerek oyun, gerek Adana Demirspor- Beşiktaş maçını izlerken yüz binlerce siyah-beyazlı taraftar yine yeniden, "Şenol Güneş keşke daha erken göreve gelseydi" diye iç geçirmiştir. Valerien İsmael'le kaybedilen haftalara yanmıştır. Güneş, Beşiktaş'ın üstüne daha erken doğsaydı bir dönem karanlıkta kalan ama sonrasında yeniden canlanan şampiyonluk umutları bugün bitmemiş olurdu. Beşiktaş, deplasmanda 10 kişiyle Fenerbahçe'yi, kendi evinde lider Galatasaray'ı yenerken değişen güzel ve büyük oyununu göstermişti. Ancak Adana Demir maçındaki gösterişli oyunu ve 1-4'lük skoru da bu yükselişi taçlandırdı. Evinde bu sezon maç kaybetmemiş Adana Demirspor'u yenmek bir yana, geriye düştüğü maçta 4 gol atmak fantastik bir sonuç. Futbol zevkimize önemli katkı sağladıkları için iki takımı da öncelikle kutluyorum. "Fransa'da doğdu, Adana'da yıldız oldu" dedirtircesine Yusuf Sarı'nın etkili oyununu izledik. Belhanda'nın büyük maçlarda büyük oynadığını da hatırladık. Ancak Beşiktaş, öz güveni ve oyun disiplini en yüksek iki takımdan biri. Bir tarafta Aboubakar, diğer yanda Cenk'in, kalede Mert'in arkadaşlarıyla bütünleşmiş yüksek performansları fark oluşturuyor. Amir'in sağdan ortasında Aboubakar'ın gelişine vurarak attığı gol ligin en iyi golüne aday. Şampiyonluğun iyi oyuncular ve oyunla kazanacağını bir kez daha gösterdiler. Cenk ve Mert'i ilk yarı oynatmayanlar ve hatta Aboubakar'ı almayanlar düşünsün! Fatih DOĞAN / Sabah