‘Uluslararası Anadil Günü’, Bangladeş'in girişimiyle 1999'da UNESCO Genel Konferansı'nda onaylandı ve 2000 yılından bu yana her yıl 21 Şubat günü kutlanıyor. UNESCO verilerine göre, şu anda dünya üzerinde 7 binin üzerinde dil konuşulurken, bunların 6 bin 700'ünü yerel halkların dilleri oluşturuyor ve bunlar ‘dünya üzerinde en çok tehdit altında olan’ dilleri oluşturuyor.
2019'da kutlanan BM Uluslararası Yerli Diller Yılı kapsamında kabul edilen karar tasarısı uyarınca UNESCO, devletlere yerli dillerin korunması için fon ve mekanizmalar kurma çağırısında bulunuyor. UNESCO'ya göre, yerli popülasyon, ülkenin nüfusunun küçük bir kısmını oluştursa bile bu toplumlar, kültürel ve dilsel çeşitliliğin en büyük bölümü. Dillerin yok olması ise geri dönülemez bir şekilde kozmopolitliğin ve insanlığın ortak mirasının yok olması anlamına gelebilir. BM'ye göre, dil çeşitliliğinin yok olması, biyolojik hayattan kültürel hayata kadar birçok şeyi etkiliyor.
UNESCO Dünya Tehlike Altındaki Diller Atlası'na göre, 1950'den bu yana hiç kimse tarafından konuşulmayan diller, ‘yok olmuş’ diller olarak kabul ediliyor. En geç konuşanların dede/nene olmuş kişiler ya da daha yaşlı kişiler olan ve çok da sık konuşulmayan diller, ‘kritik derecede tehlike’ altında olarak nitelendiriliyor. Yine bu yaş gruplarınca konuşulan ancak gelecek nesillere aktarılmayan diller, ‘şiddetli derecede tehdit altında’ şeklinde nitelendiriliyor.
Çocuklar tarafından artık ana dil olarak konuşulmayan diller, ‘kesinlikle tehdit altında’ olarak nitelendirilirken, çocuklarca konuşulan ama her yerde konuşulmayan diller de ‘savunmasız’ kategorisine alınıyor. Bir dilin ‘güvenli’ olarak nitelendirilmesi için tüm nesillerce ve dil üzerinde herhangi bir kısıtlama olmadan konuşulması gerekiyor. Bu sınıflandırmaya göre, bugüne kadar konuşulan dillerin yüzde 4'ü ‘yok olmuş’ olarak atfediliyor.
Bugün konuşulan dillerin yüzde 10'u ‘kritik derecede tehlike altında’, yüzde 9'u ‘şiddetli derecede tehlike altında’, yüzde 11'i ‘kesinlikle tehdit altında’, yüzde 10'u ‘savunmasız’ olarak sınıflandırılıyor. UNESCO, bu dillerin bu yüzyılın sonuna kadar yok olabileceği endişesi taşıyor.
Bu içeriğin kaynağı Muhalif haber sitesidir.
2019'da kutlanan BM Uluslararası Yerli Diller Yılı kapsamında kabul edilen karar tasarısı uyarınca UNESCO, devletlere yerli dillerin korunması için fon ve mekanizmalar kurma çağırısında bulunuyor. UNESCO'ya göre, yerli popülasyon, ülkenin nüfusunun küçük bir kısmını oluştursa bile bu toplumlar, kültürel ve dilsel çeşitliliğin en büyük bölümü. Dillerin yok olması ise geri dönülemez bir şekilde kozmopolitliğin ve insanlığın ortak mirasının yok olması anlamına gelebilir. BM'ye göre, dil çeşitliliğinin yok olması, biyolojik hayattan kültürel hayata kadar birçok şeyi etkiliyor.
UNESCO Dünya Tehlike Altındaki Diller Atlası'na göre, 1950'den bu yana hiç kimse tarafından konuşulmayan diller, ‘yok olmuş’ diller olarak kabul ediliyor. En geç konuşanların dede/nene olmuş kişiler ya da daha yaşlı kişiler olan ve çok da sık konuşulmayan diller, ‘kritik derecede tehlike’ altında olarak nitelendiriliyor. Yine bu yaş gruplarınca konuşulan ancak gelecek nesillere aktarılmayan diller, ‘şiddetli derecede tehdit altında’ şeklinde nitelendiriliyor.
Çocuklar tarafından artık ana dil olarak konuşulmayan diller, ‘kesinlikle tehdit altında’ olarak nitelendirilirken, çocuklarca konuşulan ama her yerde konuşulmayan diller de ‘savunmasız’ kategorisine alınıyor. Bir dilin ‘güvenli’ olarak nitelendirilmesi için tüm nesillerce ve dil üzerinde herhangi bir kısıtlama olmadan konuşulması gerekiyor. Bu sınıflandırmaya göre, bugüne kadar konuşulan dillerin yüzde 4'ü ‘yok olmuş’ olarak atfediliyor.
Bugün konuşulan dillerin yüzde 10'u ‘kritik derecede tehlike altında’, yüzde 9'u ‘şiddetli derecede tehlike altında’, yüzde 11'i ‘kesinlikle tehdit altında’, yüzde 10'u ‘savunmasız’ olarak sınıflandırılıyor. UNESCO, bu dillerin bu yüzyılın sonuna kadar yok olabileceği endişesi taşıyor.
Bu içeriğin kaynağı Muhalif haber sitesidir.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için lütfen üye olunuz.
Giriş yap veya üye ol.