Yaşar Üniversitesi ve Yeşilay iş birliği ile düzenlenen 4. Bağımlılıkla Mücadele Çalıştayı “Dijital Kumar Bağımlılığı” başlığı altında gerçekleşti. Çalıştayda konuşan Yeşilay Danışmanı Klinik Psikolog Enes Kaan Karaçengel, dijital kumar bağımlılığının dijital teknolojilere daha hâkim oldukları için en fazla 18-35 yaş aralığında görüldüğünü açıkladı. Karaçengel, “Dijital kumar bağımlılığı bu yaş aralığında daha ileri yaşlara göre 10 kat fazla görülüyor.Teknolojiyi çok iyi bilmeleri, akıllı telefonlar kullanmaları en önemli etken” dedi.
‘Batağa saplanıyorlar’
Karaçengel şunları söyledi: “Diğer taraftan paranın sanal ortamda transfer edilmesi nedeniyle bireyler aslında ne kadar çok para kaybettiklerini anlamıyor. Asgari ücret gibi belirli bir geliri olan bireylerde dijital kumara yönelim daha fazla oluyor. Bu yolla gelirlerini artırmayı amaçlıyorlar ancak kumar batağına saplanıyorlar. Son yıllarda eve kapandıkları için ‘ev gençleri’ denilen gençler de dijital kumara yöneliyor. Bağımlılık genellikle bilgisayar oyunlarıyla başlıyor. Diğer yandan bu sitelerin çoğu yasal değil. Kumarhanelerin yasak olduğgu ülkelerde çevrimiçi kumar oynanıyor. Bu nedenle hak arama durumu da olmuyor.”
Belirtilere dikkat
Klinik Psikolog Enes Kaan Karaçengel: “Bağımlılık tespiti için kişinin bağımlılığını bıraktığında uykusuzluk, terleme, sinirlilik ve titreme yaşaması; hobi ve sosyal ilişkilerden vazgeçmesi; beden ve ruh sağlığının olumsuz etkilenmesi; aile, arkadaşlık, okul-iş hayatında olumsuzluklar yaşaması gibi kriterler var. Bunlardan üç kriteri karşılamak, bağımlılık davranış bozukluğunu ortaya koyar.”
‘40’a gelmeden sağlıklı yaşayın’
Finlandiya’daki Laurea Üniversitesi’nden uzmanlar, sigara, alkol ve hareketsizliğin 36 yaşından itibaren olumsuz etkilerini gösterdiğini tespit etti. Çalışmada bilim insanları, 1959 yılında doğan yüzlerce kişinin sağlık durumlarını 61 yaşına kadar takip etti. Gençliğinde sürekli sigara içen, içki içen, spor yapmayan kişilerin, daha hasta ve depresif olduğu görüldü.
‘Erken mücadele edilmeli’
Araştırma ekibinden Dr. Tiia Kekalainen, “Bulgularımız, 36 yaşından sonra vücutta hasar oluşmasını önlemek için sağlığa zararlı davranışlarla mümkün olduğunca erken yaşta mücadele etmenin önemini vurguluyor. Gençlikteki kötü alışkanlıklar, ileriki yaşlarda ruhsal ve bedensel sağlığın bozulmasına yol açıyor” dedi.
