• Forumzar.COM Türkçe içerikli genel forum sitesi ve paylaşım platformu olarak eğlenceli ve interaktif bir forum deneyim sunar.

    Foruma üye olmak için BURAYA TIKLAYINIZ

Tebareke (Mülk) Suresinin Fazilet ve Sırları

sedabykl09

Forum Üyesi
Bayan Üye
Katılım
12 Eki 2022
Mesajlar
34
Puanları
8
Konum
adana
Cinsiyet
Bayan

Tebareke (Mülk) Suresinin Fazilet ve Sırları

Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Kuran-ı Kerim’de otuz ayetlik bir sure vardır. Sahibine (onu ezberleyip okuyana kıyamet gününde) bağışlanıncaya kadar şefaat eder. Bu sure, Mülk suresidir."(1)
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Kuran-ı Kerim’de otuz ayetlik bir sure vardır. Her kim o sureyi uyuyacağı zaman okursa, o kişiye otuz sevap yazılır, otuz günahı silinir, otuz derece yükseltilir. Allah’u Teala o kişiye bir melek yollar. O melek o kişinin üzerine kanadını gererek, uyanıncaya kadar onu herşeyden korur. O sure, kabirde kendisini okuyan o kişi(ye azap olunmaması) içinmücadele verir. İşte o sure Mülk (Tebareke) Suresidir."(2)
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Her kim Secde Suresi ile Mülk Suresini okursa, ona yetmiş iyi lik yazılır, ondan bu sebeple yetmiş kötülük düşürülür ve o, bundan dolayı yetmiş derece yükseltilir."(3)
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Tebareke Suresinin (Mülk Suresinin) her müslümanın kalbinde olmasını (onu ezberlemesini) arzu ederdim."(4)
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Her kim yatsıdan sonra Mülk ve Secde Surelerini okursa, bu iki sureyi Kadir gecesinde okumuş gibi sevap almış olur."(5)
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Her kim Secde ve Mülk surelerini geceleri okursa, o kimse çok sevap kazanmış ve çok iyi ve güzel bir iş yapmış olur."(6)
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Her kim her gece Mülk suresini okursa, Allah’u Teala, bu sureyi okuması sebebiyle o kişiyi kabir azabından kurtarır."(7)
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Tebareke Suresi, sahibini kurtarmak için kabirde mücadele ederek, insanı kabir azabından kurtarır."(8)
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Kuran’da sadece otuz ayetten ibaret bir sure vardır ki okuyanını Cennete girdirinceye kadar savunur. O sure, Tebareke Suresidir."(9)
Abdullah ibni Abbas (Radıyallahü Anhüma) buyurdu ki: "Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Ashabından bir zat, bir kabrin üzerine çadır kurmuştu. Fakat bu zat, oranın kabir olduğunu bilmiyordu. Bir de bakar ki, kabrin içinde bir kişi Möülk suresini okuyor. ve sonuna kadar da okudu bitirdi. bunun üzerine çadır sahibi o zat, Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)’e gelerek:

-"Ey Allah2ın Resulü! Ben çadırımı bir kabir üzerine kurmuşum. Fakat oranın kabir olduğunu bilmiyordum. Baktım ki, orada bir insan, Mülk suresini okuyor ve sonuna kadar da okudu (ve başından geçenleri anlattı)." Bunun üzerine Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

-"O sure, (azaba) engel olucudur ve (azaptan) kurtarıcıdır. Kendisini okuyan kimseyikabir azabından kurtarır."(10)
Büyük alim âlusi hazretleri der ki: "Bu surenin fazileti hakkında zikredilen haberlerden dolayı söz konusu surenin her gece okunmasının mendubolduğu söylenmiştir. Ben de temyiz yaşından beri bu sureyi okumaya devam ediyorum. Beni buna muvaffak kılan Allah’a hamd eder, bundan böyle de yardım ve kabulünü dilerim."
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Cenaze kabre konulduğunda azap melekleri ölünün ayak tarafından gelmek istediklerinde, ayaklar: ‘Buradan gelemezsiniz. Öünkü sahibim üzerimde Mülk Suresinin okurdu’ der. Bu defa melekler baş tarafından gelmek isterler. bunun üzerine baş: ‘ Buradan gelmezsiniz. Çünkü sahibim Mülk suresini okurdu’ der. Bu defa melekler göğüs tarafından gelmek isterler. Bunun üzerine göğüs: "buradan gelemezsiniz. Çünkü Sahibim Mülk suresini okuyup ezberlemiş, bende (göğsünde, kalbinde) toplamıştır’der (ve o meleklere mani ve engel olur).Bu nedenle bu sureye, kabir azabına mani olup engellediği için el-Mâni’a adı verilmiştir. geceleri Mülk suresini okuyanlar, büyük servete kavuşurlar. Ve güzel amel işlemiş olurlar."(11)
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Secde ve Tebareke (Mülk) surelerini okumadıkça uyumazdı.(12)

Bunu mukim iken de, yolculukta olduğu sıralarda da bırakmadıkları nakledilir. Resulullah’ın bu sünnetinden hareketle müslümanlar da hem bu surenin hemde sünnete uymanın bereketini umarak her gece Mülk suresini okumayı güzel bir adet edinmişlerdir. bunun mendup sayılan davranışlardan biri olduğu kabul edilir.
Abdullah ibni Abbas (Radıyallahü Anhüma) bir kişiye:

-"Sana kendisiyle sevineceğin bir hadisi şerif söyleyeyimmi?" buyurduğunda, o kişi:
-"Olur, ey Abbas’ın oğlu! Allah Senden razı olsun"
demiş. Abdullah ibni Abbas (Radıyallahü Anhüma):
-"Mülk suresini oku, onu ezberle, eşine ve bütün çoluk çocuğuna ve komşularına da onu öğret! Çünkü bu sure, münciye’dir (kurarıcıdır), Mücadile’dir. (kendisini okuyan kişiyi Allah katında savunur). Eğer kişi onu ezberlemişse, Allah’ü Teala onun kurtarılmasını ister. Allahü Teala, onun isteğini kabul eder. Bu vesile ile onu ezberleyen kişiyi kabir azabından kurtarır.(13)
Halid bin Ma’dan (Radıyallahü Anh) şöyle dedi: Şüphesiz Secde Suresi kabirde, (hayattayken kendisini okumuş olan) arkadaşı için:
-"Allah’ım, eğer ben senin Kitab’ından değilsem beni ondan sil! diyerek mücadele eder. O, kuş gibi de olup kanadını onun üzerine gerer. Böylece ona şefaat edip onu kabir azabından korur." (bu haberin) benzeri Tebareke Suresi hakkında da vardır.(14)
Muhammed Alkami (Kuddise Sirruh) buyurdu ki: "Her gece Tebareke ve Secde Surelerini okuyanlara kabir suali olmaz."

Rivayet Edildi ki:

41 defa okuyan, her beladan kurtulur.
Kıyamet günü bir kul sırtında günahları olduğu halde diriltilir. bu kul Allah’ın bir olduğuna inanır, Mülk suresinden başkasını okumazdı. Cehenneme atılması emrolundu. Bu sırada onun göğsünden bir nur şimşek gibi parladı ve şöyle dua etti: "Allah’ım! Ben senin Peygamberin Muhammed (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)’in üzerine nazil olanım. Senin kulun beni okuyor ve şefaat edileceğini umuyordu." Bunun üzerine Allah’u Teala o kulun cennete girdirilmesini emretti. Bu, kurtarıcı Tebareke suresidir.
Her gece okumaya devam edenler, ölüm anındaki fitnelerden korunur ve umulur ki şehadet getirerek ahirete göç eder.
Göz ağrısı çeken bir kişi, üç gün devamlı bu sureyi okumaya devam ederse, bi-iznillah şifa olur.

Dipnot ve Kaynaklar

Ebu Dâvud, Salât, 327; Tirmizi, Sevâbü’l-Kur’an, 9; İbni Mâce, Edeb, 52; Müslim, İman, 302; Ahmed bin Hanbel, Müsned, 3/94; Hakim, Müstedrek, 1/565
Deylemi, Müsnedül-Firdevs, 3,300
Dârimi, Fedailül-Kur’an, 19, no.3412
Hakim, Müstedrek, 1/754; Suyuti, el-İtkan, 2/338
Tirmizi, Fedaiül-Kuran, 8
Hakim, Müstedrek, 2/498;Heysemi, Mesme’uz-zevaid, 7/127,128
Nesai, Amelü’l-Yevm ve’l-Leyl, 433
Tirmizi, Fedailül-Kur’an, 9
Suyuti, Câmi’ussağir, 4/115, no. 4726; Taberani, Evsat
Tirmizi Fedailül-Kuran, 10; Taberani, el-Kebir, 12801
Hakim, Müstedrek, 2,498; Heysemi, Mecme’uz-zevaid, 7/128
Tirmizi, Fedailül-Kuran, 9; Ahmed bin Hanbel, Müsned, 14132
Hattab es-Subki, El-Menhel, 7/19
Darimi, Fedailü’l-Kuran, 19, no.3413


Tebareke Suresi (Mülk Suresi) Türkçe Okunuşu:

(1) Tebârekelleziy biyedihil mülkü ve hüve alâ külli şey’in kadiyrün (2) elleziy halekal mevte vel hayate liyeblüveküm eyyüküm ahsenü amela ve hüvel azıyzül ğafur (3) elleziy haleka seba semavatin tibakan ma tera fiy halkır rahmani min tefavüt ferciıl basare hel tera min füturın (4) sümmerciıl basare kerreteyni yenkalib ileykel besarü hasien ve hüve hasiyr (5) ve lekad zeyyennes semaed dünya bimesabıyha ve cealnaha rücûmen lişşeyatıyni ve a’tedna lehüm azâbes seıyr (6) ve lilleziyne keferu birabbihim azabü cehenneme ve bi’selmasıyr (7) izâ ülku fiyha semiu leha şehiykan ve hiye tefurü (8) tekadü temeyyezü minelğayzı küllema ülkıye fiyha fevcün seelehüm hazenetüha elem ye’tiküm neziyr (9) kalu belâ kad câena neziyrün fekezzebna ve kulna ma nezzelellahü min şey’in in entüm illâ fiy dalâlin kebiyr (10) ve kalu lev künna nesmeu ev na’kılü ma künna fiy ashabis seıyr (11) fa’terefu bizenbihim fesuhkan liashabis seıyr (12) innelleziyne yahşevne rabbehüm bilğaybi lehüm mağfiretün ve ecrün kebiyr.(13) ve esirru kavleküm evicheru bihî innehu aliymün bizatissudur (14) elâ yalemü men halâk ve hüvel latıyfül habiyr (15) hüvelleziy ceâle lekümül’arda zelûlen femşu fiy menâkibiha ve külu min rizkıhî ve ileyhinnüşur (16) eemintüm men fiyssemâi en yahsife bikümül’arda feizâ hiye temur (17) em emintüm men fiyssemâi en yürsile aleyküm hasıba feseta’lemune keyfe neziyr (18) ve lekad kezzebelleziyne min kablihim fekeyfe kâne nekiyr (19) evelem yerev ilettayri fevkahüm saffatin ve yakbıdne ma yümsikühünne iller rahmân innehu bikülli şey’in basıyr (20) emmen hâzelleziy hüve cündün lekum yansurukum min dunir rahmân inilkâfirune illâ fiy ğurur (21) emmen hâzelleziy yerzükuküm in emseke rizkah bel leccû fiy utüvvin ve nüfur (22) efemen yemşiy mükibben alâ vechihi ehda emmen yemşiy seviyyen alâ sıratın müstekıym (23) kul hüveleziy enşeeküm ve ceale lekümüssem’a vel’ebsâre vel’ef’ideh kaliylen ma teşkürun (24) kul hüvelleziy zereeküm fiyl’ardı ve ileyhi tuhşerûn (25) ve yekûlune meta hazelvadü in küntüm sadıkıyn (26) kul innemel ılmü ındallah ve innema ene neziyrün mübiyn(27) felemma reevhü zülfeten si’ yet vücuhülleziyne keferu ve kıyle hazelleziy küntüm bihî teddeun (28) kul ereeytüm in ehlekeniyallahü ve men maıye ev rahımena femen yüciyrül kafiriyne min azabin eliym (29) kul hüver rahmân amenna bihî ve aleyhi tevekkelna feseta’lemune men hüve fiy dalâlin mübiyn (30) kul ereeytüm in asbeha maüküm ğavren femen ye’tiyküm bimâin meıyn (Allâh-u Rabbül Alemin)

Tebareke Suresi (Mülk Suresi) Anlamı (Meali):

1. Mutlak hükümranlık elinde olan Allah, yüceler yücesidir ve O’nun her şeye gücü yeter.
Sponsorlu Bağlantılar

2. O ki, hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır. O, mutlak galiptir, çok bağışlayıcıdır.

3. O ki, birbiri ile âhenktar yedi göğü yaratmıştır. Rahmân olan Allah’ın yaratışında hiçbir uygunsuzluk göremezsin. Gözünü çevir de bir bak, bir bozukluk görebiliyor musun?

4. Sonra gözünü, tekrar tekrar çevir bak; göz (aradığı bozukluğu bulmaktan) âciz ve bitkin halde sana dönecektir.

5. Andolsun ki biz, (dünyaya) en yakın olan göğü kandillerle donattık. Bunları şeytanlara atış taneleri yaptık ve onlara alevli ateş azabını hazırladık.

6. Rablerini inkâr edenler için cehennem azabı vardır. O, ne kötü dönüştür!

7. Oraya atıldıklarında, onun kaynarken çıkardığı uğultuyu işitirler.

8. Neredeyse cehennem öfkesinden çatlayacak! Her ne zaman oraya bir topluluk atılsa, onun bekçileri onlara: Size, (bu azap ile) korkutucu bir peygamber gelmemiş miydi? diye sorarlar.

9. Onlar şöyle cevap verirler: Evet, doğrusu bize, (bu azap ile) korkutan bir peygamber gelmişti; fakat biz (onu) yalan saymış ve: Allah’ın bir şey gönderdiği yok; siz olsa olsa büyük bir sapıklık içindesiniz! demiştik.

10. Ve: Şayet kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, (şimdi) şu alevli cehennemin mahkûmları arasında olmazdık! diye ilâve ederler.

11. Böylece günahlarını itiraf ederler. Artık (Allah’ın rahmetinden) uzak olsun, o alevli cehennemin mahkûmları!

12. Fakat daha görmeden Rablerinden (azabından) korkanlara gelince, onlar için gerçekten hem bağışlanma hem de büyük mükâfat vardır.

13. Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun; bilin ki O, kalplerin içindekini bilmektedir.

14. Hiç yaratan bilmez mi? O, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır.

15. Yeryüzünü size boyun eğdiren O’dur. Şu halde yerin omuzlarında (üzerinde) dolaşın ve Allah’ın rızkından yeyin. Dönüş ancak O’nadır.

16. Gökte olanın, sizi yere batırıvermeyeceğinden emin misiniz? O zaman yer sarsıldıkça sarsılır.

17. Yahut gökte olanın üzerinize taş yağdıran (bir fırtına) göndermeyeceğinden emin misiniz? İşte (bu) tehdidimin ne demek olduğunu yakında bileceksiniz!

18. Andolsun ki, onlardan öncekiler de (bunu) yalan saymışlardı; ama benim karşılık olarak verdiğim azap nasıl olmuştu!

19. Üstlerinde kanatlarını aça-kapata uçan kuşları (hiç) görmediler mi? Onları (havada) rahmân olan Allah’tan başkası tutmuyor. Şüphesiz O her şeyi görmektedir.

20. Rahmân olan Allah’a karşı şu size yardım edecek askerleriniz hani kimlerdir? İnkârcılar ancak derin bir gaflet içinde bulunmaktadırlar.

21. Allah size verdiği rızkı kesiverse, size rızık verebilecek olan kimdir? Hayır, onlar azgınlık ve nefrette direnip durmaktadırlar.

22. Şimdi (düşünün bakalım), yüz üstü kapanarak yürüyen mi (varılacak) yere daha iyi erişir, yoksa doğru yolda düzgün yürüyen mi?

23. (Resûlüm!) De ki: Sizi yaratan, size işitme duyusu, gözler ve kalpler veren O’dur. Ne az şükrediyorsunuz!

24. De ki: Sizi yeryüzünde çoğaltıp yayan O’dur; ancak O’nun huzuruna gelip toplanacaksınız.

25. “Doğru sözlü iseniz (söyleyin), bu tehdit hani ne zaman (gerçekleşecek)?” derler.

26. De ki: O bilgi, ancak Allah’a mahsustur. Ben ise sadece apaçık bir uyarıcıyım.

27. Ama onu (azabı) yakından gördükleri zaman, inkâr edenlerin yüzleri kararacak ve (kendilerine): İşte sizin isteyip durduğunuz budur! denecektir.

28. De ki: Allah beni ve beraberimdekileri (sizin istediğiniz üzere) yok etse veya (öyle olmayıp da) bizi esirgese, (söyleyin bakalım) inkârcıları yakıcı azaptan kurtaracak kimdir?

29. De ki: (Sizi imana davet ettiğimiz) O (Allah) çok esirgeyicidir; biz O’na iman etmiş ve sırf O’na güvenip dayanmışızdır. Siz kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu yakında öğreneceksiniz!

30. De ki: Suyunuz çekiliverse, söyleyin bakalım, size kim bir akar su getirebilir?


Mülk Suresi Arapça Okunuşu ve Latince Okunuşu ve Anlamı


تَبَارَكَ الَّذِي بِيَدِهِ الْمُلْكُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ ﴿١﴾
[ 67. SURE MÜLK SURESi - 1 . Ayet ]: Tebârakellezî bi yedihil mulku ve huve alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).
Mülk elinde (kudretinde) olan O (Allah) Mübarek’tir. Ve O, herşeye kaadirdir.
الَّذِي خَلَقَ الْمَوْتَ وَالْحَيَاةَ لِيَبْلُوَكُمْ أَيُّكُمْ أَحْسَنُ عَمَلًا وَهُوَ الْعَزِيزُ الْغَفُورُ ﴿٢﴾
[ 67. SURE MÜLK SURESi - 2 . Ayet ]: Ellezî halakal mevte vel hayâte li yebluvekum eyyukum ahsenu amelâ(amelen), ve huvel azî zul gafûr(gafûru).
“Sizin hanginizin en güzel ameli yapacağını” imtihan etmek için ölümü ve hayatı yaratan O’dur. Ve O; Aziz’dir, Gafûr’dur.
الَّذِي خَلَقَ سَبْعَ سَمَاوَاتٍ طِبَاقًا مَّا تَرَى فِي خَلْقِ الرَّحْمَنِ مِن تَفَاوُتٍ فَارْجِعِ الْبَصَرَ هَلْ تَرَى مِن فُطُورٍ ﴿٣﴾
[ 67. SURE MÜLK SURESi - 3 . Ayet ]: Ellezî halaka seb'a semâvâtin tibâkâ(tibâkan), mâ terâ fî halkır rahmâni min tefâvut(tefâvutin), ferciıl basara hel terâ min futûr(futûrin).
Gökleri yedi tabaka (7 kat) olarak yaratan O’dur. Rahmân’ın yaratmasında bir uyumsuzluk göremezsin. Haydi bakışını çevir (tekrar bak), bir yarık (çatlak) görüyor musun?
ثُمَّ ارْجِعِ الْبَصَرَ كَرَّتَيْنِ يَنقَلِبْ إِلَيْكَ الْبَصَرُ خَاسِأً وَهُوَ حَسِيرٌ ﴿٤﴾
[ 67. SURE MÜLK SURESi - 4 . Ayet ]: Summerciıl basara kerrateyni yenkalib lieykel basaru hâsien ve huve hasîr(hasîrun).
Sonra iki defa daha bakışını çevir (bak). Bakışın aciz ve yorgun olarak sana (geri) döner.
وَلَقَدْ زَيَّنَّا السَّمَاء الدُّنْيَا بِمَصَابِيحَ وَجَعَلْنَاهَا رُجُومًا لِّلشَّيَاطِينِ وَأَعْتَدْنَا لَهُمْ عَذَابَ السَّعِيرِ ﴿٥﴾
[ 67. SURE MÜLK SURESi - 5 . Ayet ]: Ve lekad zeyyennâs semâed dunyâ bi mesâbîha ve cealnâhâ rucûmen liş şeyâtîni ve a’tednâ lehum azâbes saîr(saîri).
Ve andolsun ki, dünyanın semasını kandillerle süsledik. Ve onları, şeytanlar için (atılacak) taşlar kıldık. Ve onlar için alevli ateşin azabını hazırladık.
وَلِلَّذِينَ كَفَرُوا بِرَبِّهِمْ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَبِئْسَ الْمَصِيرُ ﴿٦﴾
[ 67. SURE MÜLK SURESi - 6 . Ayet ]: Ve lillezîne keferû bi rabbihim azâbu cehennem(cehenneme), ve bi’sel masîr(masîru).
Ve Rab’lerini inkâr edenler için cehennem azabı vardır. Ve (o), ne kötü varış yeri!
إِذَا أُلْقُوا فِيهَا سَمِعُوا لَهَا شَهِيقًا وَهِيَ تَفُورُ ﴿٧﴾
[ 67. SURE MÜLK SURESi - 7 . Ayet ]: İzâ ulkû fîhâ semiû lehâ şehîkan ve hiye tefûr(tefûru).
Oraya (cehenneme) atıldıkları zaman onun kaynayan korkunç sesini (gürlemesini) işittiler.
تَكَادُ تَمَيَّزُ مِنَ الْغَيْظِ كُلَّمَا أُلْقِيَ فِيهَا فَوْجٌ سَأَلَهُمْ خَزَنَتُهَا أَلَمْ يَأْتِكُمْ نَذِيرٌ ﴿٨﴾
[ 67. SURE MÜLK SURESi - 8 . Ayet ]: Tekâdu temeyyezu minel gayz(gayzi), kullemâ ulkıye fîhâ fevcun seelehum hazenetuhâ e lem ye’tikum nezîr(nezîrun).
(Cehennem) nerede ise öfkesinden çatlayacak gibi olur. Oraya herbir grup atılışında onun (cehennemin) bekçileri onlara: “Size nezir (uyarıcı) gelmedi mi?” diye sordu.
قَالُوا بَلَى قَدْ جَاءنَا نَذِيرٌ فَكَذَّبْنَا وَقُلْنَا مَا نَزَّلَ اللَّهُ مِن شَيْءٍ إِنْ أَنتُمْ إِلَّا فِي ضَلَالٍ كَبِيرٍ ﴿٩﴾
[ 67. SURE MÜLK SURESi - 9 . Ayet ]: Kâlû belâ kad câenâ nezîrun fe kezzebnâ ve kulnâ mâ nezzelallâhu min şey'in entum illâ fî dalâlin kebîr(kebîrin).
Onlar (cehenneme atılanlar) dediler ki: “Evet, bize nezir gelmişti. Fakat biz onu yalanladık ve Allah hiçbir şey indirmemiştir, siz ancak büyük bir dalâlet içindesiniz, dedik.”
وَقَالُوا لَوْ كُنَّا نَسْمَعُ أَوْ نَعْقِلُ مَا كُنَّا فِي أَصْحَابِ السَّعِيرِ ﴿١٠﴾
[ 67. SURE MÜLK SURESi - 10 . Ayet ]: Ve kâlû lev kunnâ nesmeu ev na'kılu mâ kunnâ fî ashâbis saîr(saîri).
Ve: “Eğer biz işitmiş veya akıl etmiş olsaydık, alevli ateş halkı arasında olmazdık.” dediler.
فَاعْتَرَفُوا بِذَنبِهِمْ فَسُحْقًا لِّأَصْحَابِ السَّعِيرِ ﴿١١﴾
[ 67. SURE MÜLK SURESi - 11 . Ayet ]: Fa’terefû bi zenbihim, fe suhkan li ashâbis saîr(saîri).
Böylece günahlarını itiraf ettiler. Artık ateş ehli (Allah’ın rahmetinden) uzak olsun.
إِنَّ الَّذِينَ يَخْشَوْنَ رَبَّهُم بِالْغَيْبِ لَهُم مَّغْفِرَةٌ وَأَجْرٌ كَبِيرٌ ﴿١٢﴾
[ 67. SURE MÜLK SURESi - 12 . Ayet ]: İnnellezîne yahşevne rabbehum bil gaybi lehum magfiratun ve ecrun kebîr(kebîrun).
Muhakkak ki onlar, gaybda Rab’lerine huşû duyarlar. Onlar için mağfiret ve büyük ecir vardır.
وَأَسِرُّوا قَوْلَكُمْ أَوِ اجْهَرُوا بِهِ إِنَّهُ عَلِيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ ﴿١٣﴾
[ 67. SURE MÜLK SURESi - 13 . Ayet ]: Ve esirrû kavlekum evicherû bihî, innehu alîmun bi zâtis sudûr(sudûri).
Ve sözünüzü gizleyin veya onu açıklayın. Muhakkak ki O (Allah), gönüllerde olanı en iyi bilendir.
أَلَا يَعْلَمُ مَنْ خَلَقَ وَهُوَ اللَّطِيفُ الْخَبِيرُ ﴿١٤﴾
[ 67. SURE MÜLK SURESi - 14 . Ayet ]: E lâ ya’lemu men halaka, ve huvel latîful habîr(habîru).
Yaratan (yarattığını) bilmez mi? Ve O; Lâtif’tir, Habîr’dir (haberdar olandır).
هُوَ الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ الْأَرْضَ ذَلُولًا فَامْشُوا فِي مَنَاكِبِهَا وَكُلُوا مِن رِّزْقِهِ وَإِلَيْهِ النُّشُورُ ﴿١٥﴾
[ 67. SURE MÜLK SURESi - 15 . Ayet ]: Huvellezî ceale lekumul arda zelûlen femşû fî menâkibihâ ve kulû min rızkıhî, ve ileyhin nuşûr(nuşûru).
Arzı size zelil kılan (boyun eğdiren) O’dur. Artık onun omuzlarında (üzerinde, dağlarda, ovalarda) dönüp dolaşın ve O’nun rızkından yeyin. Ve neşir (yeniden var olup huzurunda toplanma) O’nadır.
أَأَمِنتُم مَّن فِي السَّمَاء أَن يَخْسِفَ بِكُمُ الأَرْضَ فَإِذَا هِيَ تَمُورُ ﴿١٦﴾
[ 67. SURE MÜLK SURESi - 16 . Ayet ]: E emintum men fîs semâi en yahsife bikumul arda fe izâ hiye temûr(temûru).
Gökyüzündeki Kişinin (Allah’ın), o (yer) sallandığı zaman sizi, yere geçirmesinden (geçirmeyeceğinden) emin mi oldunuz?
أَمْ أَمِنتُم مَّن فِي السَّمَاء أَن يُرْسِلَ عَلَيْكُمْ حَاصِبًا فَسَتَعْلَمُونَ كَيْفَ نَذِيرِ ﴿١٧﴾
[ 67. SURE MÜLK SURESi - 17 . Ayet ]: Em emintum men fîs semâi en yursile aleykum hâsıbâ(hâsiben) fe se ta’lemûne keyfe nezîr(nezîri).
Veya gökyüzünde olan Kişinin (Allah’ın) sizin üzerinize (taş yağdıran) fırtına göndermesinden (göndermeyeceğinden) emin mi oldunuz? O taktirde uyarım nasılmış, yakında öğreneceksiniz (bileceksiniz).
وَلَقَدْ كَذَّبَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ فَكَيْفَ كَانَ نَكِيرِ ﴿١٨﴾
[ 67. SURE MÜLK SURESi - 18 . Ayet ]: Ve lekad kezzebellezîne min kablihim fe keyfe kâne nekîr(nekîri).
Ve andolsun ki, onlardan öncekiler de yalanladılar. O zaman azabım nasıl oldu?
أَوَلَمْ يَرَوْا إِلَى الطَّيْرِ فَوْقَهُمْ صَافَّاتٍ وَيَقْبِضْنَ مَا يُمْسِكُهُنَّ إِلَّا الرَّحْمَنُ إِنَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ بَصِيرٌ ﴿١٩﴾
[ 67. SURE MÜLK SURESi - 19 . Ayet ]: E ve lem yerav ilât tayri fevkahum sâffâtin ve yakbıdne, mâ yumsikuhunne illâr rahmân(rahmânu), innehu bi kulli şey’in basîr(basîrun).
Onlar, üstlerinde sıra sıra süzülerek kanat çırpan kuşları görmüyorlar mı? Onları Rahmân’dan başkası tutmuyor. Muhakkak ki O, herşeyi en iyi görendir.
أَمَّنْ هَذَا الَّذِي هُوَ جُندٌ لَّكُمْ يَنصُرُكُم مِّن دُونِ الرَّحْمَنِ إِنِ الْكَافِرُونَ إِلَّا فِي غُرُورٍ ﴿٢٠﴾
[ 67. SURE MÜLK SURESi - 20 . Ayet ]: Em men hâzâllezî huve cundun lekum yansurukum min dûnir rahmân(rahmâni), inil kâfirûne illâ fî gurûr(gurûrın).
Veya Rahmân’dan başka size yardım edecek olan bu askerler kimdir? Kâfirler sadece gurur (aldanma) içindeler.
أَمَّنْ هَذَا الَّذِي يَرْزُقُكُمْ إِنْ أَمْسَكَ رِزْقَهُ بَل لَّجُّوا فِي عُتُوٍّ وَنُفُورٍ ﴿٢١﴾
[ 67. SURE MÜLK SURESi - 21 . Ayet ]: Em men hâzâllezî yerzukukum in emseke rızkahu, bel leccû fî utuvvin ve nufûr(nufûrın).
Ya da eğer (Allah), onun rızkını tutarsa (keserse), sizi rızıklandıracak olan bu kişiler kimlerdir? Hayır, onlar haddi aşmada ve (haktan) uzak olmakta ısrarla devam ettiler.
أَفَمَن يَمْشِي مُكِبًّا عَلَى وَجْهِهِ أَهْدَى أَمَّن يَمْشِي سَوِيًّا عَلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ ﴿٢٢﴾
[ 67. SURE MÜLK SURESi - 22 . Ayet ]: E fe men yemşî mukibben alâ vechihî ehdâ em men yemşî seviyyen alâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).
Öyleyse yüzüstü sürünerek yürüyen kimse mi daha çok hidayete ermiştir, yoksa Sıratı Mustakîm üzerinde düzgün (dimdik, seviyeli) yürüyen mi?
قُلْ هُوَ الَّذِي أَنشَأَكُمْ وَجَعَلَ لَكُمُ السَّمْعَ وَالْأَبْصَارَ وَالْأَفْئِدَةَ قَلِيلًا مَّا تَشْكُرُونَ ﴿٢٣﴾
[ 67. SURE MÜLK SURESi - 23 . Ayet ]: Kul huvellezî enşeekum ve ceale lekumus sem’a vel ebsâra vel ef’idete, kalîlen mâ teşkurûn(teşkurûne).
De ki: “Sizi inşa eden (yoktan yaratıp var eden) ve size işitme, görme ve idrak etme hassalarını veren O’dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz?”
قُلْ هُوَ الَّذِي ذَرَأَكُمْ فِي الْأَرْضِ وَإِلَيْهِ تُحْشَرُونَ ﴿٢٤﴾
[ 67. SURE MÜLK SURESi - 24 . Ayet ]: Kul huvellezî zeraekum fîl ardı ve ileyhi tuhşerûn(tuhşerûne).
De ki: “Sizi yeryüzünde çoğaltıp yayan O’dur. Ve O’na haşrolunacaksınız (huzurunda toplanacaksınız).”
وَيَقُولُونَ مَتَى هَذَا الْوَعْدُ إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ ﴿٢٥﴾
[ 67. SURE MÜLK SURESi - 25 . Ayet ]: Ve yekûlûne metâ hâzâl va’du in kuntum sâdikîn(sâdikîne).
Ve: “Eğer siz, (sözünüzde) sadıksanız, bu (azap) vaadiniz ne zaman?” derler.
قُلْ إِنَّمَا الْعِلْمُ عِندَ اللَّهِ وَإِنَّمَا أَنَا نَذِيرٌ مُّبِينٌ ﴿٢٦﴾
[ 67. SURE MÜLK SURESi - 26 . Ayet ]: Kul innemâl ilmu indallâhi ve innemâ ene nezîrun mubîn(mubînun).
De ki: “Bu ilim ancak Allah’ın indindedir. Ve ben sadece (Allah’ın azabını) açıkça bildiren bir nezirim (uyarıcıyım).”
فَلَمَّا رَأَوْهُ زُلْفَةً سِيئَتْ وُجُوهُ الَّذِينَ كَفَرُوا وَقِيلَ هَذَا الَّذِي كُنتُم بِهِ تَدَّعُونَ ﴿٢٧﴾
[ 67. SURE MÜLK SURESi - 27 . Ayet ]: Fe lemmâ raevhu zulfeten sîet vucûhullezîne keferû ve kîle hâzâllezî kuntum bihî teddeûn(teddeûne).
Fakat onu (azabı), yakın olarak gördükleri zaman inkâr edenlerin yüzleri karardı. Ve onlara: “Bu sizin kendisini davet ettiğiniz (ne zaman diye sorduğunuz) azaptır.” denildi.
قُلْ أَرَأَيْتُمْ إِنْ أَهْلَكَنِيَ اللَّهُ وَمَن مَّعِيَ أَوْ رَحِمَنَا فَمَن يُجِيرُ الْكَافِرِينَ مِنْ عَذَابٍ أَلِيمٍ ﴿٢٨﴾
[ 67. SURE MÜLK SURESi - 28 . Ayet ]: Kul e raeytum in ehlekeniyallâhu ve men maıye ev rahımenâ fe men yucîrul kâfirîne min azâbin elîm(elîmin).
De ki: “Gördünüz mü, şâyet Allah, beni ve benimle beraber olanları helâk etse veya bize rahmet etse, bundan sonra kâfirleri elîm azaptan kim kurtarır?”
قُلْ هُوَ الرَّحْمَنُ آمَنَّا بِهِ وَعَلَيْهِ تَوَكَّلْنَا فَسَتَعْلَمُونَ مَنْ هُوَ فِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ ﴿٢٩﴾
[ 67. SURE MÜLK SURESi - 29 . Ayet ]: Kul huver rahmânu âmennâ bihî ve aleyhi tevekkelnâ, fe se ta’lemûne men huve fî dalâlin mubîn(mubînin).
De ki: “O, Rahmân’dır, O’na îmân ettik (âmenû olduk) ve O’na tevekkül ettik.” Artık açıkça dalâlette olan kimdir, yakında bileceksiniz.
قُلْ أَرَأَيْتُمْ إِنْ أَصْبَحَ مَاؤُكُمْ غَوْرًا فَمَن يَأْتِيكُم بِمَاء مَّعِينٍ ﴿٣٠﴾
[ 67. SURE MÜLK SURESi - 30 . Ayet ]: Kul e raeytum in asbaha mâukum gavran fe men ye’tîkum bi mâin maîn(maînin).
De ki: “Gördünüz mü, şâyet sizin suyunuz yerin altına geçse, o zaman size akarsuyu kim getirir?”

Mülk Suresi Arapça Okunuşu Resim Halinde

[Resim: mulksuresi56198sqh.jpg]


[Resim: mulksuresi562vesh1.jpg]


[Resim: mulksuresi563tpsv7.jpg]
 

Genel Forum Sitesi

Forum Sitesi - Forumzar.COM

Forumzar.COM olarak, Türkçe forum sitesi denildiğinde akla gelen ilk adres olarak, geniş kapsamlı genel forum platformumuzda buluşuyoruz. Türkiye'nin en büyük Türkçe forum siteleri arasında yer almanın gururunu yaşıyoruz. Çeşitli konu başlıklarında aktif bir şekilde paylaşımların yapıldığı, her konuda interaktif ve bilgilendirici tartışmalara katılmak için bizi takip edin! ve bir dakikanızı ayırarak forum sitemize üye olun!

Forum Siteleri

Bilgi paylaştıkça çoğalır sloganı ile ilerleyen forum sitesi platformumuza, siz de üye olarak forum sitemizde açılan konulara katılabilir ve ilgi alanınıza uygun konular açarak siz de paylaşımda bulunabilirsiniz.