Bu oyunun ender değişmeyen bir kuralı var; kural da pek demeyelim, teknik adamların tercihi... Genelde bir hafta önce başarılı olmuş 11’i bozmazlar. Bence de doğru bir tercih... Tabii ki sakatlık ve cezalar durumunda değişkenlik gösterebilir, bu da doğaldır. Geçmişte de, Beşiktaş’ın üç yıl üst üste şampiyon olduğu yıllarda, Gordon Milne’in 11’i hiç değişmezdi. Şenol Güneş de dün öyle yaptı. Kuşkusuz Kartal’ın en büyük özelliği pas trafiği, rakibin başını döndürüyor alimallah! Ne var ki dünkü maçta Kartal, sürekli top kayıpları yaşadı, bu da rakibin direnişini bir tık yukarı çıkardı. Buna karşın Aboubakar’la öne geçerken, rakibine ciddi bir pozisyon verdi, o da Figueiredo ile... Buna da kaleci Mert izin vermedi, topu kornere tokatladı. Aboubakar’ın forvette etkili olduğunu bilmeyen yok. Yeter ki onun koşu yoluna topu atın, gerisini ona bırakın. 15’de Salih sağdan hareketlenen Aboubakar’ı topla buluşturdu, bir savunmacıyı geçti, çaprazdan Volkan’ın uzanamayacağı köşeye topu gönderdi. Gelelim 35’de takımını eksik bırakan Januzaj’ın pozisyonuna... Rakibine kontrolsüz ve tehlikeli girdi, orta hakem Mete Kalkavan sanırım kaymasına yanıldı, oyunu devam ettirdi. İyi ki VAR, var. Serkan Tokat, Kalkavan’ı pozisyonu izlemesi için uyardı, sonunda kırmızı ışığa yakalandı konuk takım oyuncusu! Beşiktaş’a geldiği günden bu yana savunmadaki futboluyla beğeni kazanan Tayyip Talha’ya nazar değdi, 40’ta sedye ile oyundan çıktı. Güneş, bu sakatlık üzerine zorunlu değişikliğe gitti, Saiss’i sahaya sürerken, Kartal 10 kişi kalan rakibi karşısında sahaya ağırlığını koydu. Ancak üretilen ve atılamayan pozisyonlar da vardı elbette. Aslında bu maç, Kartal cephesinden kritik bir viraj idi. Nedeni de Adana Demirspor’un yenilmesi, klasman yarışında ciddi bir rakibine dört puanlık fark atmasıdır. Kuşkusuz zirve Kartal’ın bayağı uzağında... Fakat en azından Fenerbahçe’yi yakalama şansın var, bunu da unutmayalım. Tabii ki rakibin on kişi kalması, zorluk derecesi yüksek maçta, Kartal’ın işini kolaylaştıran en büyük faktör idi. Ancak kazanma arzusu Kartal’da üst seviyede, bunu da kayda geçelim. Nitekim, Masuaku baktı ki forvetler atamıyor, devreye girdi, 56’da soluyla müthiş bir gol attı, farkı ikiye taşıdı. Asist mi? “Bay gol” Aboubakar, atıyor, attırıyor, kaçırıyor. Hele Redmond’un bir pozisyonu var ki, kaçırdı, o da şaşırdı, biz de! Eee Aboubakar ve Rosier’in uzatma dakikalarında kaçırdıklarına ne demeli? Son yirmi dakika ve uzatmaları dahil, Kartal’ın zamana oynadığını gözlemledik. Valla, kızanlar olabilir, ancak karşınızdaki 10 kişi de olsa, etkili oyuncuları olan rakibi küçümsemek hataların en büyüğü olur. Fark bekleyenler, iki golle yetindiler. Ancak bu oyunun bir gerçeği daha var, o da iyi oynayana üç puan vermiyorlar, skor tabelasında yazan rakamlar önemlidir, gerisi detaydır. Evet, önce Ankaragücü, ardından da Başakşehir’i üç puanla geçen Beşiktaş, hem taraftarıyla yeniden barıştı, hem de moral buldu. Bilal MEŞE / Milliyet