Mesut Arda da gitti bu dünyadan. Vefat haberini öğrendiğimde gençliğim geldi aklıma, gençliğimde yaşadığım içinde Mesut Arda'nın da olduğu anılar. Süleyman abinin (Seba) çocukluktan dostu, sırdaşı, Milli İstihbarat Teşkilatı'nda mesai arkadaşıydı Mesut abi. Hatta Süleyman abinin MİT elemanı olmasında başrolü oynayan kişiydi. Süleyman abinin başkanlığında yönetimlerde de yer almıştı. Ben çok gençtim. Onlar ise Akaretler'in iki çınarı. İsveç'te yaşıyordu o yıllarda. Ara ara İstanbul'a geldiğinde dostlar sofrasında yerini alıyordu tabi ki. Tatlı atışmaları atışmaları, eski günlerden konuşmaları en güzel mezesiydi o sofraların. 1990 yılıydı sanırım. Güneş Gazetesi'nde çalışıyordum. İsveç'teki Malmö Beşiktaş maçı için rahmetli büyüğüm, ustam, unutamadığım insan İlker Ateş, Türk spor basınının en büyük foto muhabiri Yaşar Saygı bir de ben yola koyulduk. Önce Kopenhag'a gidecek, oradan da feribotla İsveç'e geçecektik. Kopenhag'da yaşayan gazeteci dostumuz İrfan Kurtulmuş'la buluşup, bir gece orada kaldık. Ertesi gün de feribotla Malmö'ye geçtik. Feribottan inip pasaport kontrolüne geçti. İlker abi kontrolden geçti. Yaşar abiyle bizi geçirmediler! Pasaportlarımızdaki vizede bir sorun gördüler sanırım; bizi bir odaya aldılar. Beklemeye başladık. Bekle bekle bekle... Bir şey de söylemiyorlardı, saatlerce bekledik o odada. Sonunda polis geldi, bizi çıkardı. Baktık ki bizi bekliyordu Mesut Arda. İlker abi biz kalınca odada Mesut abiyi aramıştı. O da gelmişti hemen ve sorunu çözmüştü kendi yöntemiyle! Asla MİT'de çalıştığını söylemezdi Mesut abi; tıpkı Süleyman abi gibi. Malmö'de kaldığımız bir kaç gün güzel anılar biriktirmiştik Mesut abiyle. Aradan geçmiş tam 33 sene! Bazı şeyler unutulmuyor işte. Aradan yıllar geçti. Süleyman abinin hayatını kaybetmesinin ardından zaman zaman gördüm Mesut abiyi. Ama asla neşesi olmadı eskisi gibi. Faik abiyle (Gürses) "Süleyman Seba eski dostlar anılar" kitabını yazarken Akaretler'deki ara sokakta bulunan bir apartmanın birinci katındaki dairesinde ziyaret etmiştik kendisini. Kitabı yazmamıza çok sevindiğini söyledi. "Süleyman'ı sonraki kuşaklar da tanımalı" dedi ve ekledi: - Çocuklar. O zaman ben de hiç kimsenin bilmediği sırlarımızı açıklayacağım size. Süleyman gitti. Ben de gideceğim nasıl olsa. Yanımda mı götüreyim bunları? Sonra döndü bana, - Yaz bakalım Gürel, dedi. Anlattı anlattı. Bazen gözleri daldı, bazen buğulandı. Sanki yeniden yaşıyordu o günleri. Çok duygulandı. Ben de buradan aktarayım şimdi size anlattıklarını. Süleyman Seba ve Mesut Arda'ya saygıyla. Gürel Yurttaş