Aaryan
Forum Üyesii
- Katılım
- 25 Ara 2022
- Mesajlar
- 17,042
- Puanları
- 36
Milli Takım Teknik Direktörü Stefan Kuntz geldiği günden bu yana eleştirilerin bir numaralı hedefi haline geldi. Japonya maçından sonra yaptığı açıklamalar da gündeme oturdu. Kuntz’un sözlerinde 4 madde öne çıktı. 1- Futbolcular yüzde yüzünü vermedi, bu canımı acıttı. 2- Saha ortasında cevap verilir, röportajlarda değil. 3- Kimse teknik direktörü korumuyor, hep sorgulanıyor. 4- Bazı oyuncular fiziken yetersiz, iyi çalışmıyorlar. Futbol sonuç odaklı bir oyun. Burada Darwin’in kuralları geçerli bu oyunda. Güçlü olan ayakta kalıyor. Milli Takım’ın son 2 maçta aldığı sonuçlara baktığınızda, Kuntz’un sözlerine dudak bükebilirsiniz. Ama Sezar’ın hakkı Sezar’a. Hiç mi doğru söylemiyor Kuntz? FUTBOLCULARIM YÜZDE YÜZÜNÜ VERMEDi BU CANIMI ACITIYOR Dedim ya geldiği günden bu yana eleştirilerin hedefi oldu. Varlığı, bilgisi hep sorgulandı. Hatta bir takım isimlere Milli Takım yolu açmak için özellikle eleştirildi. Böylece bir taşla 2 kuş vurulmuş oldu. Hem Kuntz yıpratıldı, hem de oyuncularla arasındaki bağ koparıldı. “Futbolcular yüzde yüzünü vermedi” ifadesi Alman hocanın doğrudan, hedef gözeterek yaptığı bir suçlama. Haklı mı? Bilmiyorum, ama Milli Takım ve futbolcular üzerindeki bağın, bu kampanyalarla ne kadar inceldiğinin de bir göstergesi. Oyuncu ve teknik adam bütünlüğü, birlikteliği futbolun belki de en önemli unsuru. Sanıyorum bu bağı kaybetti Kuntz. SAHANIN ORTASINDA CEVAP VERiLiR RÖPORTAJLARDA DEĞiL ‘Saha ortasında cevap verilir, röportajlarda değil” ifadeleri her ne kadar bir öz eleştiri gibi görünse de, hem federasyona, hem de futbolculara doğrudan bir mesaj. Sorumluluğu üstleniyor ama paylaşılması gerektiğinin de altını çiziyor. Federasyonun, kerhen arkasında durduğunun farkında. Federasyonu bu anlamda saha içine çağırıyor. Aynı zamanda da “On the record” ya da “Off the record” röportaj veren oyuncuların da dikkatini çekiyor. Ama bunu bir basın toplantısında dile getirmesi liderlik hatası. Dahası, kimyasının ne kadar bozulduğunun da bir göstergesi. TEKNiK DiREKTÖRÜ KiMSE KORUMUYOR HEP SORGULANIYOR Haksız mı Kuntz? Türkiye’de özellikle spor sahalarında örtülü bir ayrımcılık var. Spor medyasındaki eleştiriler yabancı hoca ya da futbolcular için olabildiğine acımasız. Aynı sonuçları alan bir yerli hocayla, yabancı hocaya yaklaşım yüzde yüz farklı. Kuntz bundan payını fazlasıyla aldı. Sorumlu olduğu Türkiye Futbol Federasyonu da açık bir destek vererek eleştirilerin önünü kesmedi. “Kazandığı sürece devam ederiz” ifadesi, ‘Demokles’in kılıcı’ gibi hep başının üzerinde sallandı. “Yarın gidecek” duygusu ile hangi futbolcu teknik adamın otoritesine bağlı kalabilir. Ne yazık ki TFF’den bu desteği alamadı. BAZI OYUNCULAR FiZiKEN YETERSiZ iYi ÇALIŞMIYORLAR Oyuncularla ilgili ikinci açıklama da yukarıdaki sözler. Benzer bir ifadeyi, Okan Buruk, Bafetimbi Gomis için geçtiğimiz sezon yapmıştı. Okan Buruk için o açıklamayı son derece yanlış bulmuştum. Aynı şeyi Kuntz için de söyleyebilirim. Ama sanıyorum gemileri yakmak gerektiğinin farkına vardı Kuntz. Müthiş bir kariyeri var. Oyuncuları suçlamaması gerektiğini elbette biliyor. Ama bazen bir ‘Şok’a ihtiyacı vardır takımların. Bütün bunlar planlı bir açıklama olarak geliyor bana. Euro 2024 için belki de son çare olarak bu açıklamaya sarıldı. BU BELiRSiZLiK HEM MiLLi TAKIMI HEM DE HEPiMiZi DERiNDEN ETKiLiYOR SON NOT: Stefan Kuntz ile devam edip etmemek Türkiye için tarihi bir karara dönüştü. Benim düşüncem sonuna kadar Kuntz ile devam edilmesi yönünde. Ama bu yetmez. Türkiye Futbol Federasyonu çok açık ve net olarak bunu açıklamalı ve hocasının ardında durmalı. Kuntz’un sorumluğu kadar TFF’nin de sorumluluğu bu. Devam etmeme düşünceleri varsa, bunu da hemen açıklamalı. Bu belirsizlik hem milli takımı, hem de hepimizi derinden etkiliyor. Mehmet ARSLAN / Hürriyet