Türkçedeki “siyaseten” kelimesi ile başlayan terimler bir anlamda” yalan, kandırmak için, usulen, gosteriş için” gibi anlamlar taşır. Siyaseten hasta olmak deyimi ise görünüşte hasta olmak, siyasi amaçla hasta olmak gibi anlamlar içerir. Bizde bazı AKP’li siyasi zevatın milli bayramlarda aniden hasta olmaları, halkı içine çıkmamak ve seremoniden bile kaçmak için kullandıkları ilkel bir taktik idi.
ABD eski başkanı Donald Trump’ın yaklaşık dünyayı saran ve binlerce kişinin ölümüne neden olan covit-19 virüsüne yakalanıp hemen bir kaç gün içinde iyileşmiş olması Cumhuriyetçi parti başkanının kasım ayında yapılacak seçimlerde “sempati oyları” toplamak ve aynı zamanda kendisine yöneltilen salgınla ilgili acizlik ve kararsızlıkla suçlamalarına karşı kendini savunmak için siyaseten hasta olduğu izlenimi verdi. Ama seçimi kaybetmesini önleyemedi. Yani kendini bu virüse yakalanmış göstererek bir anlamda hatasız olduğu algısı yaratmaya yönelik çaba olarak da yorumlanabilir. Bazılarına göre ise Trump gerçekten virüse yakalandı ve gizlemedi olayı. Bu konuda yorumlar farklıydı o yıllar.
Wilson’dan Trump’a bir gelenek
ABD’nin birinci Dünya savaşı sırasında başkanlık yapan Woodrow Wilson hem Amerika’da hem de dünyada binerce kişinin ölümüne neden olan ünlü grip salgından etkilenmiş bir başka siyasetçidir. 1918 yılında tüm dünyada yaklaşık 50 milyon kişinin canını alan bu salgında Amerika’da ölenlerin sayısı ise 675 bin kişiyi bulmuştur. Woodrow Wilson gerçekten gribe yakalanmış ama Beyaz Saray olayı halktan gizleyip bir paniği önlemeye çalışmış. Paris’teki Birinci Dünya Savaşı ile ilgili barış görüşmelerine katılmakta olan Wilson aniden rahatsızlanır. Özel doktoru Cary Grayson başkanın zehirlendiğini sanır ve Beyaz Saraya yazdığı mektupta başkanın hasta olduğunu bildirir. Fakat siyaseten olayın gizli kalmasına karar verirler ve başkanın hastalığının savaşı sonlandırma çabalarını olumsuz etkileyeceğini ve askerlerin moralini bozacağını düşünürler.
Gene ABD başkanlarından Grower Cleveland ağzında çıkan bir ur yüzünden öleceğini düşünerek ve bunun duyulmasını siyasi bir olumsuzluk yaratmasından korkarak özel bir yatla Güney Long Island’da gece yarısı ameliyat olur.
İsmet İnönü’ye ünlü mektubu yazan Teksaslı Başkan Lyndon B. Johnson 1967 yılında elindeki tehlikeli olduğu sanılan bir sivilceyi aldırdı. Ama gene gizlilik sürdü.
Amerika’da üç dönem başkanlık yapan ve İkinci Dünya Savaşın ve sonraki depresyon yıllarında ABD başkanlığı yapan Franklin D. Roosevelte 1944 yılında yüksek tansiyon, kalp hastalığı, kalp yetmezliği ile şiddetli bronşit teşhisi kondu. Başkan da ayrıca kalp damarlarında sertleşme de saptandı. Doktorlar başkana sigarayı azaltmayı ve tuzsuz yemek yemeği önerdiler. Beyaz Saray bir bildiri yayınlayıp başkanın sağlık sorunlarının ciddi olmadığı yalanını söyledi. Seçim zamanı seçmenlerin olumsuz etkilenmemesi için beyaz yalanı uydurdular, Doktorları başkanın sağlık sorunlarını ailesinden bile gizlediler. Başkanı seçimleri kazandı ama bir kaç ay sonra 12 Nisan 1945 yılında kalp krizinden öldü.
Ünlü Demokrat başkan John F. Kennedy ise günde en az 8 tane reçeteli ilaç alıyordu, ağrı kesiciler, uyarıcılar, uyku hapları ve hormonlar bunlar arasındaydı. Bu ilaçlarla yaşamını sürdürmeye çalışıyordu. Kennedy’nin bel ağrıları çektiği zaman, ayrıca Addson hastalığına da yakalanmıştı. Bu hastalık cortisol ve benzer hormonları üretmiyordu sonuçta tansiyon sorunu ortaya çıkıyordu. Kennedy kendisine hastalığını soran gazetecileri yalanlıyordu.
Gene eski ABD başkanlarından ünlü general Dwight Eisenhower 1955 yılında Kolorado’da tatilde iken ciddi bir kalp krizi geçirdi . 6 hafta hastanede kaldı.
Doktorları ikinci kere başkanlık seçimlerine katılmasını yasaklayacak yerde onu göreve devam etmesini önerdiler. Seçimleri kazandı ikinci dönem için.
ABD li başkanlardan William Henry Harrison 1841 yılında zatürre oldu, başkanlık tören sırasında üstüne palto giymediği için soğuk almıştı. Doktorlar hastalığını gizlediler, göreve başladıktan bir ay sonra oldu.
Siyasetçilerin sağlıkları ile siyasetin ve kamu oyuna bilgi verip verilmemesi konusundaki tartışmalar daha uzun yıllar sürecek gibi.
ABD eski başkanı Donald Trump’ın yaklaşık dünyayı saran ve binlerce kişinin ölümüne neden olan covit-19 virüsüne yakalanıp hemen bir kaç gün içinde iyileşmiş olması Cumhuriyetçi parti başkanının kasım ayında yapılacak seçimlerde “sempati oyları” toplamak ve aynı zamanda kendisine yöneltilen salgınla ilgili acizlik ve kararsızlıkla suçlamalarına karşı kendini savunmak için siyaseten hasta olduğu izlenimi verdi. Ama seçimi kaybetmesini önleyemedi. Yani kendini bu virüse yakalanmış göstererek bir anlamda hatasız olduğu algısı yaratmaya yönelik çaba olarak da yorumlanabilir. Bazılarına göre ise Trump gerçekten virüse yakalandı ve gizlemedi olayı. Bu konuda yorumlar farklıydı o yıllar.
Wilson’dan Trump’a bir gelenek
ABD’nin birinci Dünya savaşı sırasında başkanlık yapan Woodrow Wilson hem Amerika’da hem de dünyada binerce kişinin ölümüne neden olan ünlü grip salgından etkilenmiş bir başka siyasetçidir. 1918 yılında tüm dünyada yaklaşık 50 milyon kişinin canını alan bu salgında Amerika’da ölenlerin sayısı ise 675 bin kişiyi bulmuştur. Woodrow Wilson gerçekten gribe yakalanmış ama Beyaz Saray olayı halktan gizleyip bir paniği önlemeye çalışmış. Paris’teki Birinci Dünya Savaşı ile ilgili barış görüşmelerine katılmakta olan Wilson aniden rahatsızlanır. Özel doktoru Cary Grayson başkanın zehirlendiğini sanır ve Beyaz Saraya yazdığı mektupta başkanın hasta olduğunu bildirir. Fakat siyaseten olayın gizli kalmasına karar verirler ve başkanın hastalığının savaşı sonlandırma çabalarını olumsuz etkileyeceğini ve askerlerin moralini bozacağını düşünürler.
Gene ABD başkanlarından Grower Cleveland ağzında çıkan bir ur yüzünden öleceğini düşünerek ve bunun duyulmasını siyasi bir olumsuzluk yaratmasından korkarak özel bir yatla Güney Long Island’da gece yarısı ameliyat olur.
İsmet İnönü’ye ünlü mektubu yazan Teksaslı Başkan Lyndon B. Johnson 1967 yılında elindeki tehlikeli olduğu sanılan bir sivilceyi aldırdı. Ama gene gizlilik sürdü.
Amerika’da üç dönem başkanlık yapan ve İkinci Dünya Savaşın ve sonraki depresyon yıllarında ABD başkanlığı yapan Franklin D. Roosevelte 1944 yılında yüksek tansiyon, kalp hastalığı, kalp yetmezliği ile şiddetli bronşit teşhisi kondu. Başkan da ayrıca kalp damarlarında sertleşme de saptandı. Doktorlar başkana sigarayı azaltmayı ve tuzsuz yemek yemeği önerdiler. Beyaz Saray bir bildiri yayınlayıp başkanın sağlık sorunlarının ciddi olmadığı yalanını söyledi. Seçim zamanı seçmenlerin olumsuz etkilenmemesi için beyaz yalanı uydurdular, Doktorları başkanın sağlık sorunlarını ailesinden bile gizlediler. Başkanı seçimleri kazandı ama bir kaç ay sonra 12 Nisan 1945 yılında kalp krizinden öldü.
Ünlü Demokrat başkan John F. Kennedy ise günde en az 8 tane reçeteli ilaç alıyordu, ağrı kesiciler, uyarıcılar, uyku hapları ve hormonlar bunlar arasındaydı. Bu ilaçlarla yaşamını sürdürmeye çalışıyordu. Kennedy’nin bel ağrıları çektiği zaman, ayrıca Addson hastalığına da yakalanmıştı. Bu hastalık cortisol ve benzer hormonları üretmiyordu sonuçta tansiyon sorunu ortaya çıkıyordu. Kennedy kendisine hastalığını soran gazetecileri yalanlıyordu.
Gene eski ABD başkanlarından ünlü general Dwight Eisenhower 1955 yılında Kolorado’da tatilde iken ciddi bir kalp krizi geçirdi . 6 hafta hastanede kaldı.
Doktorları ikinci kere başkanlık seçimlerine katılmasını yasaklayacak yerde onu göreve devam etmesini önerdiler. Seçimleri kazandı ikinci dönem için.
ABD li başkanlardan William Henry Harrison 1841 yılında zatürre oldu, başkanlık tören sırasında üstüne palto giymediği için soğuk almıştı. Doktorlar hastalığını gizlediler, göreve başladıktan bir ay sonra oldu.
Siyasetçilerin sağlıkları ile siyasetin ve kamu oyuna bilgi verip verilmemesi konusundaki tartışmalar daha uzun yıllar sürecek gibi.