Okan Buruk daha ilk 5 dakikada tuzağa düştüğünü anlamalıydı. Şenol Güneş hatların arasını kısa tutmuş, ön alan baskısını minimum yapıp bekleyen taraf olmayı tercih etmişti, Başakşehir ve Fenerbahçe deplasmanlarında 10 golü bu oyunla atmamıştı Galatasaray. Orta saha dengesini Beşiktaş kalesinde golü gördükten sonra lehine çevirdi. Amir, Salih ve Gedson üçlüsü rakip orta sahaya üstünlük kurduğunda Galatasaray iki kanadında Adekugbe haricinde ayakta durmaya çalışıyor, Torreira iki kişilik çarpışıyordu. Aralarında 35 cm olan Torreira ile Colley'yi duran toplarda eşleştirmek nedir, bunu Okan Buruk bilir. Beşiktaş beraberlik golü sonrası çimleri ezen ve derbiyi esaslı oynayan aktör konumuna geçti. Tek hücum tek golle gittiği soyunma odasından Okan Buruk yine Mertens, Sergio ikilisiyle dönünce işin rengi belli oldu. Aboubakar'ın iki kafası, Cenk'in plasesi derken bir Muslera klasiği ve uyuyan Sergio'nun kaptırdığı top ile gelen ikinci gol. Şenol Güneş, Kadıköy'den sonra dün gece de hocalık dersi verdi rakibine. Okan Buruk da 2-1 sonrası Dubois'ten medet umduğundan (!) jokeri Barış Alper Yılmaz'ı aldı oyuna. Gedson tek başına Galatasaray orta sahasını sürklase ederken Kartal sonuna kadar hak ettiği 3 puanı 3 golle aldı. Okan Buruk sınıfta kaldı ve son düdükle peşinden koştuğu Şenol Güneş'i tebrik etti. Futbol gemiyi limana yanaştıran kaptanların hikâyesidir, Buruk dikkat etsin, sezon sonunda gemiyi açık denizde batırırsa fırtına hikâyelerini dinleyecek bir kişi bile bulamaz. Bülent TİMURLENK / Sabah