Dünyada iki tip teknik direktör vardır: Bunlardan birincisi sıfırdan sistem kurup o sistemin başarılı olması için gerekli oyuncular ve teknik ekibi bir araya getiren teknik direktörler. Buna Türkiye’de en belirgin örnek Fatih Terim’dir. İkinci tip teknik direktörse içine sıfırdan bir sistem kurmayan, girdiği sistemi zekâsı ve dokunuşlarıyla güçlendiren, verimliliğini arttıran ve sistemin güçlenmesini sağlayan teknik direktörler. Buna Türkiye’de en iyi örnekse Şenol Güneş’tir. Şenol Güneş, kendi ifadesiyle “Mükemmel değilim ama bir tarzım var.” diyor. Ben size söyleyeyim Şenol Güneş bir performans teknik direktörüdür. Tarzı, elindeki futbolcuları analiz ederek oyunculara uygun bir sistem yaratmak. Elindeki futbolculara dokunarak onlardan aldığı verimi arttırarak başarılı olmak. Bunlar çok önemli meziyetler. Beşiktaş’a da sezon ortasında gelerek “Şenol Güneş etkisi” dediğimiz şeyi yaptı. Güçlü bir figür olmasının yanında oyuncuyu nerede kullanacağını iyi bilen, takımın yapı taşlarını oluştururken oyuncu motivasyonlarını iyi dengeleyen bir teknik adam olarak fark yaratıyor. Şenol Güneş, Nathan Redmond’u serbest oynatarak ondan aldığı verimi üst düzeye çıkardı. Aboubakar’ı alarak pas düzenini kurdu ve hareketli bir forvet yarattı. Cenk’i her daim tehlikeli bölgede tutarak şut ve gizli forvet tehdidi yarattı. Bu dokunuşlar Beşiktaş’ın hücum gücünü arttırdı. Bunun yanında özellikle takımın eksiklerini iyi gördü. Bunların başında defansta hızlı bir stoperin yokluğuydu. Bu eksiği Omar Colley ile tamamlayarak defans arkası koşularda sorun yaşayan takım için bir çözüm yolu buldu ve oyunda yapısal bir üstünlük yakaladı. Şenol Güneş çalıştırdığı takımlara hep bunu yapıyor. Elindeki oyunculara göre sistem kurarak oyuncuları performans olarak adeta uçuruyor. Şenol Güneş oyuncu odaklı sistemler yaratarak geçmişte Ozan Tufan, Burak Yılmaz, Talisca, Volkan Şen gibi oyunculara dokunduğu gibi bugün Vincent Aboubakar’a, Nathan Redmond’a ve Cenk’e dokunuyor ve onların performansıyla takımda fark yaratıyor. Şenol Güneş bu özellikleri sayesinde Türkiye’de mevcut şartlarda takımın başına getirilebilecek en iyi satranç ustasıdır. Düşünün Fatih Terim’in sonradan alıp başarılı olduğu bir takım yoktur. O sistemini en baştan kurar, istediği kişilerle çalışır öyle başarılı olur. Ama Şenol Güneş Türkiye’de hangi takımın başına gelirse gelsin o takıma katkı sağlayabilecek başka bir teknik direktör örneğidir. Mehmet Ali DENİZ / Onedio