İlçenin adının M.Ö. 521 yıllarında Fenikeliler zamanında ticaret gemilerini yanaştığı koylara kurulan, ticaret evlerine, "bafira" ya da "bavra" denilmesinden geldiği sanılmaktadır. Luvi Dili'nde Kızılırmak'a verilen "Ba-Hura" (Büyük Irmak) adından geldiğini söyleyenlerde vardır. İlçenin tarihi MÖ 5000 yıllarına kadar uzanmaktadır. İkiztepe ören yerinde yapılan araştırmalarda Kalkolitik döneme (MÖ 5000-4000) ait yerleşim yerlerinin izine rastlanmıştır. İkiztepe ören yerinde MÖ 4000 yıllarından MÖ 1700 yıllarına kadar 2300 yıl boyunca sürekli yerleşim yapıldığı yapılan araştırmalarda anlaşılmıştır. Burada Eski Tunç Çağı (MÖ 3000-2000) ve Erken Hitit (MÖ 1900-1800)-Ki, bazı kaynaklarda başkentleri Hattuşaş olan Hititlerin Anadolu'ya Kızılırmak Vadisi'nden geldikleri için, sonra dan kutsal (ilahi) başkentlerinin İkiztepe olduğu belirtilmektedir. MÖ 670 yıllarında Paflagonların da Kızılırmak Vadisi'nde yaşadıkları bilinmektedir. MÖ 6. yüzyılda Lidyalıların eline geçen bölgeyi MÖ 546'da Persler istila etmiştir. İkiztepe'de Helenistik döneme (MÖ 330-30) ait bir anıt mezar da bulunmaktadır. Bu bölge MÖ 47'de önce Roma (bu dönemde Gadilon ve Helega adlarını almıştır), sonra da Bizans egemenliğine girmiştir. 1071 Malazgirt Savaşı'ndan sonra Selçuklular'ın eline geçen Bafra'ya 1214 yılında Anadolu Selçuklu Hükümdarı I. İzzeddin Keykavus Türkmen aşiretlerini yerleştirmiştir. 1243'te başlayan Moğol istilaları Selçuklu İmparatorluğu'nun yıkılması ve Türk beyliklerinin kurulmaya başlamasına neden olmuştur. Bu dönemde bölgede küçük bir Selçuklu beyliği olan Bafra Beyliği kurulmuştur. 1460'ta ise Bafra, Osmanlı hakimiyetine girmiştir. Bafra ilçesi Osmanlı İmparatorluğu devrinde Trabzon Vilayeti'ne bağlı Canik Sancağı'na ait bir kazaydı. Hangi tarihte kaza merkezi olduğu kesin olarak bilinmemektedir. Salname kayıtlarına göre 1854 yılı sonlarında kaza merkezi olduğu anlaşılmaktadır. İmparatorluk zamanında 1876 harbinden sonra Kırım'dan Bafra'ya çok sayıda Türk gelmiştir. Daha sonraları çıkan Balkan ve I. Dünya savaşları Türk halkının azalıp, fakirleşmesini, azınlık olmalarına rağmen Rum ve Ermenilerin iktisadi hayatı ellerine geçirip zenginleşmelerini sağlamıştır. Bundan dolayı cesaretlenerek Pontus Cumhuriyeti kurma hevesine kapılan Rumlar Mavri Mira Cemiyeti'ni kurmuşlardır. Fakat 1919'da Millî Mücadele'nin başlamasıyla bu amaçları gerçekleşememiş, daha sonra Yunanistan'ın Kavala, Drama ve Selanik yörelerinden gelen ve tütün yetiştirme işini çok iyi bilen Türklerle mücadele etmişlerdir. Bafra'ya gelen mübadiller özellikle ilçe merkezinin güney kısmında kalan Kızılırmak nehri boyundaki köylere yerleştirilmişlerdir.
Bunun dışında ilçe merkezindeki Gazipaşa Mahallesi ile Sarıköy, Sarıkaya, Kahraman köyleri başta olmak üzere birçok köye yerleştirilmişlerdir. Bafra'nın tarımsal, kültürel ve ekonomik gelişiminde mübadillerin yeri son derece önemlidir. Mücadelenin ardından 1950-1951 yıllarında Bulgaristan'ın Deliorman bölgesinden az sayıda Türk Bafra'ya yerleşmiştir. Ancak Bafra'da yaşadıkları toplumsal ve ekonomik sorunlardan dolayı pek çoğu göçmenlerin daha yoğun yaşadığı bölgelere veya sanayi şehirlerine yerleşmişlerdir. Daha sonra Alaçam ilçesinin köylerinden gelen insanlar ile Doğu Karadeniz, Tokat, Sivas ve Anadolu'nun çeşitli illerinden gelen insanlar ilçeye yerleşmişlerdir. 1893 yılı Osmanlı nüfus sayımına göre Bafra'da yaşayan kişi sayısı 62.782'dir. Bunların büyük çoğunluğu (yani %62'si (38.936 kişi)) Türklerden oluşmaktadır. Bafra'daki Rum nüfusu ise 22.834 kişidir (%36) Günümüzde Rum nüfusu tamamen Yunanistan'a göç etmiş olup onların yerine Yunanistan'daki (Batı Trakya hariç) Müslüman halk yerleştirilmiştir. Göç eden Müslüman halkın çoğu Türk olup Pomak bir azınlık da ilçede mevcuttur. Pomakların köylerde yaşayan bir kısmı hâlen kültürlerini sürdürmektedirler. Ayrıca Balkan Savaşları (1912) sonrası Kosova'dan gelen Arnavut göçmenlerden büyük bir nüfus Bafra çevresine yerleştirilmiştir. Arnavutça çoğu Arnavut tarafından unutulmuştur, sadece yaşlılar arasında köylerde konuşulmaktadır.
tr.wikipedia.org'dan alıntıdır.
Bunun dışında ilçe merkezindeki Gazipaşa Mahallesi ile Sarıköy, Sarıkaya, Kahraman köyleri başta olmak üzere birçok köye yerleştirilmişlerdir. Bafra'nın tarımsal, kültürel ve ekonomik gelişiminde mübadillerin yeri son derece önemlidir. Mücadelenin ardından 1950-1951 yıllarında Bulgaristan'ın Deliorman bölgesinden az sayıda Türk Bafra'ya yerleşmiştir. Ancak Bafra'da yaşadıkları toplumsal ve ekonomik sorunlardan dolayı pek çoğu göçmenlerin daha yoğun yaşadığı bölgelere veya sanayi şehirlerine yerleşmişlerdir. Daha sonra Alaçam ilçesinin köylerinden gelen insanlar ile Doğu Karadeniz, Tokat, Sivas ve Anadolu'nun çeşitli illerinden gelen insanlar ilçeye yerleşmişlerdir. 1893 yılı Osmanlı nüfus sayımına göre Bafra'da yaşayan kişi sayısı 62.782'dir. Bunların büyük çoğunluğu (yani %62'si (38.936 kişi)) Türklerden oluşmaktadır. Bafra'daki Rum nüfusu ise 22.834 kişidir (%36) Günümüzde Rum nüfusu tamamen Yunanistan'a göç etmiş olup onların yerine Yunanistan'daki (Batı Trakya hariç) Müslüman halk yerleştirilmiştir. Göç eden Müslüman halkın çoğu Türk olup Pomak bir azınlık da ilçede mevcuttur. Pomakların köylerde yaşayan bir kısmı hâlen kültürlerini sürdürmektedirler. Ayrıca Balkan Savaşları (1912) sonrası Kosova'dan gelen Arnavut göçmenlerden büyük bir nüfus Bafra çevresine yerleştirilmiştir. Arnavutça çoğu Arnavut tarafından unutulmuştur, sadece yaşlılar arasında köylerde konuşulmaktadır.
tr.wikipedia.org'dan alıntıdır.