Futbol fizik ve teknik beceriyi üst düzeyde isteyen oyun ancak hızlı düşünüp karar verme yetisinden yoksunsan fizik ve teknik becerin ne kadar iyi olursa olsun başarılı olma olasılığın o kadar azalır Salih Uçan gibi!.. Salih Uçan, İstanbulspor maçında tam 34 dakika ileriye doğru tek top atmadı. Top ayağına geldiğinde ya geriye ya da enlemesine oynadı. Ha bir de top ayağından çıkardıktan sonra rakip savunma elemanlarının arasında kayboldu. Olur ya top yeniden ayağına gelir de başına iş açılır! Salih Uçan'ın Beşiktaş'a verebileceği hiçbir şey yok. Beşiktaş ise ona Süper Lig'de oynama olanağı sağlıyor hem de Siyah-Beyazlı formayla. Yedek kulübesinde Salih Uçan'ı izleyen takım arkadaşları büyük olasılıkla 'iç geçiriyorlardır!' Beşiktaş için zor maç olarak gözüküyordu İstanbulspor karşılaşması. İlk yarının son dakikalarında Cenk Tosun'un attığı gole kadar. İvedi olarak puan ve puanlara gereksinim duyan İstanbulspor ise sahaya, bir puanı kurtarmak için çıkmıştı. On bir kişiyle savunma yapması bunun en belirgin göstergesiydi. Arada da olası kontra ataklarda şanslarını deneyeceklerdi, nitekim öyle de yaptılar. Ancak sadece kenar yönetimi değil karşılaşmayı izleyenler futbol tutkunları gördüler ki, ileri uç elemanları Emeka Eze ile Florian Loshaj'ın sınırlı beceresi ile İstanbulspor'un istediği golü bulması zordu. Üstüne üstlük kanat oyuncaları Valon Ethemi ile Jason Lakilo'nun destekleri de cılız kalıyordu. Beşiktaş'ın 1 farkla önde kapadığı maçın ikinci bölümü İstanbulspor için farklı geçti. Bunun nedeni de Vincent Aboubakar'ın müthiş golüyle farkın ikiye çıkması oldu. Tipik Anadolu takımı felsefesini benimseyen Fatih Tekke, yedikleri ikinci gölün ardından takımının savunma mantığından sıyrılıp hücuma yönelik futbol sergilemesini istedi. O sırada da Beşiktaş kalecisi Mert Günok'un hatalı pasında İstanbulspor Jason Lokilo'nun ayağından tek golü buldu ve fark yeniden bire indi. İstanbulspor, rakip ceza alanı içinde oyunun başında savunma yapmadan önce baskı kursa belki skor farklı olurdu, kim bilir! Ancak iş işten geçtikten sonra pek işe yaramadı ve akıl dolu vuruşuyla Nethan Redmond skoru 3-1 yapıp noktayı koydu. Kıssadan hisse; Beşiktaş öyle aman aman futbol oynamadı. İlk gölün sahibi Cenk Tosun sadece bir gol attı, gerisinde 'hiçbir şey yapmadı' dersem abartmış olmam. Valentin Rosier'in yedekte bekleyip yerini Onur Bulut'un alması da en azından bana ters geldi. Haa 'genç çocuk yetişsin' mantığına saygı duyarım lakin Beşiktaş ligin sonuna doğru puan yitirme lüksüne sahip değil. Bu arada Sergen Yalçın'ın ardından Amir Hadziahmetovic topu istediği noktaya gönderme becerisine sahip oyuncu olarak ön plana çıktı Beşiktaş'ta. Bir kez daha altını özenle çizmeli. Sporun her branşı fizik ve teknik ister ama öncesinde hızlı düşünen bir beyin şarttır. Şayet buna sahip değilseniz 'sıradan' sporcu olur çıkarsınız. Sadece oyuncu değil tabii aynı zamanda teknik direktör de!