Emre ESMER
Moderatör
Ankara Muhalif
Genel Sağlık-İş’in 2019-2023 döneminde dört farklı alan araştırması sonuçlarını değerlendiren Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Dr. Derya Uğur, “Sağlık Çalışanları 1 Mayıs'ı daha borçlu, daha yoksul, daha mutsuz karşılıyor” dedi. Alan araştırması sonuçları, sağlık çalışanlarının günlük hayatlarını devam ettirme de yaşadıkları zorlukları göstermesi açısından ve toplum nezdindeki saygınlıklarının giderek azaldığı düşünceleri ortaya koyması açısından dikkat çekiyor.
Araştırma sonuçları, 2019-2023 döneminde gündelik yaşamın devamı için borçlanmak durumunda kalma eğiliminin belirgin bir artış gösterdiğini ortaya koydu. 2019 yılında gündelik yaşamın devamı için borçlanmak zorunda olanların oranı yüzde 69,6 iken, bu oran 2021’de yüzde 72,8 ve 2022’de yüzde 75,3’e ve 2023’te ise yüzde 81,1’e yükseldi. Araştırmaya göre, aylık kullanım dışında kredi kartı borcu oranı yükseldi. Buna göre, İhtiyaç kredisi kullanım oranı 2019 yılında 66.5 iken, 2023 yılında bu oran 75.5’e çıkarken, aylık kullanım dışında kredi kartı borcu oranı da yaklaşık 14 puan yükseldi.
Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Dr. Derya Uğur: Sağlık emekçileri giderek yoksullaşmış, daha da borçlanmış, mutsuzluğu artmış, saygınlığı azalmıştır. Genel Sağlık-İş Genel Başkanının yazılı açıklaması şöyle:
"Ekonomik krizin tüm emekçileri yoksullukla sınadığı bir dönemde, sağlık emekçileri 1 Mayıs’ı; daha borçlu, daha yoksul ve daha mutsuz karşılamaktadır. 2019 yılında sağlık çalışanlarının yüzde 69,6 olan borçlanma oranları 2023’te yüzde 81,1’e yükselmiştir. Dört yıllık araştırma sonuçları göstermiştir ki; sağlık emekçileri giderek yoksullaşmış, daha da borçlanmış, mutsuzluğu artmış, saygınlığı azalmıştır.
Ekonomik krizin tüm emekçileri yoksullukla sınadığı bir dönemde, sağlık emekçileri 1 Mayıs’ı; daha borçlu, daha yoksul ve daha mutsuz karşılamaktadır. 2019 yılında sağlık çalışanlarının yüzde 69,6 olan borçlanma oranları 2023’te ise yüzde 81,1’e yükselmiştir. Dört yıllık araştırma sonuçları göstermiştir ki; sağlık emekçileri giderek yoksullaşmış, daha da borçlanmış, mutsuzluğu artmış, saygınlığı azalmıştır.
Ülkemizde tüm emekçiler, siyasi iktidarların baskısı altında, hukuksuzluğun, liyakatsizliğin arttığı bir dönemde, ekonomik krizin pençesinde giderek yoksullaşmaktadır.
Sağlık emekçileri de 1 Mayıs'ı daha borçlu, daha yoksul ve daha mutsuz karşılamaktadır. Pandemide, afetlerde canlarını hiçe sayarak mesleklerini icra eden sağlık çalışanları hem sağlık sistemimizdeki yapısal sorunlarla başa çıkmak zorunda kalmakta hem de zorlu ekonomik koşullar altında yaşam mücadelesi vermektedir. Genel Sağlık-İş, bu sorunları ortaya koymak amacıyla 2019-2023 döneminde dört farklı alan araştırması gerçekleştirmiştir.
Dört yılı kapsayan araştırma sonuçları göstermiştir ki; sağlık emekçileri giderek yoksullaşmış, daha da borçlanmış, mutsuzluğu artmış, saygınlığı azalmıştır.
Sağlık çalışanlarının borçlanma oranı artı.
Alan araştırması sonuçları, 2019-2023 döneminde gündelik yaşamın devamı için borçlanmak durumunda kalma eğiliminin belirgin bir artış gösterdiğini ortaya koymaktadır. 2019 yılında gündelik yaşamın devamı için borçlanmak zorunda olanların oranı yüzde 69,6 iken, bu oran 2021’de yüzde 72,8 ve 2022’de yüzde 75,3’e ve 2023’te ise yüzde 81,1’e yükselmiştir.
Sağlıkta dönüşüm, pandemi ve kriz süreci, sağlık çalışanlarının kredi kullanım oranlarını artırmıştır. 2019’de yüzde 78,4 olan kredi kullanım oranı 2023’te yüzde 86,1 olarak kaydedilmiştir.
Aylık kullanım dışında kredi kartı borcu oranı yükseldi.
2019-2023 döneminde sağlık çalışanlarının kredi kullanım oranları, gündelik yaşamın devamı için geçerli borçlanma kanallarını içerecek şekilde yükselmiştir. İhtiyaç kredisi kullanım oranı 2019 yılında 66.5 iken, 2023 yılında bu oran 75.5’e yükselmiştir. Aylık kullanım dışında kredi kartı borcu oranı da yaklaşık 14 puan yükselmiştir. 2019 yılında sağlık çalışanlarının yüzde 30.4’ü aylık kullanım dışında kredi kartı borcuna sahipken bu oran 2023 yılında 45.3’e yükselmiştir.
Sağlık çalışanlarına göre toplum nezdindeki saygınlıkları yıllar geçtikçe azalmaktadır. Esasen sağlık çalışanları her araştırmada büyük ağırlıkla gerekli saygınlığa sahip olmadıklarını belirtmişlerdir. Bununla birlikte, konuyla ilgili olumsuz vurgu 2019 yılında yüzde 91 iken 2023’te yüzde 97,5’e yükselmiştir.
Temel sorunun ekonomi ve geçim sıkıntısı olduğunu söyleyenlerin oranı 95.9
Araştırmaların tümünde, 2019-2023 döneminde sağlık çalışanlarının Türkiye’nin en büyük sorunlarına dair vurguları ekonomik sorunlar yönünde güçlenmiştir. Türkiye’nin temel sorunu ekonomi ve geçim sıkıntısı olduğunu söyleyenlerin oranı 95.9’a yükselmiştir. Türkiye’nin en büyük sorununun geçim sıkıntısı olduğuna dair vurgu mutlaktır. Bununla birlikte, önceki yıllarda geçim sıkıntısının ardından gelen işsizlik ve yoksulluk seçeneklerinin önüne yolsuzluk ile liyakatsiz görevlendirmeler geçmiştir. Bu anlamda ülkemiz, ekonomik sorunların yanına eklenen yasal ve yönetsel sorunlarla karşı karşıyadır.
Sorunlar net, çözüm sağlık çalışanlarının sesine kulak veren siyasi irade.
Türkiye'de sağlık çalışanlarının karşı karşıya kaldığı sorunlar, hızla çözüme kavuşturulması gereken önemli bir konudur. Sağlık çalışanları, uzun çalışma saatleri, yetersiz ücretler, ağır iş koşulları nedeniyle büyük bir zorluk yaşamaktadır. Sağlık emekçilerinin ağır ve kötü çalışma koşulları acilen düzeltilmelidir. Sağlık çalışanlarının çalışma koşullarının iyileştirilmesi, onların sağlıklı bir şekilde çalışmalarına yardımcı olacak ve hizmet kalitesini yükseltecektir.
Sabit ödeme/performans ödemesi gibi uygulamalara son verilmeli; en düşük maaş yoksulluk sınırının üzerinde olacak şekilde kademeli artan maaş artışları yapılmalıdır.
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet vakaları artmaktadır ve çalışanların güvenliği konusunda yeterli önlemler alınmamaktadır. Sağlık şiddetine karşı etkili ve caydırıcı düzenlemeler hayata geçirilmelidir.
Sağlık çalışanlarının yeterli sayıda istihdam edilmemesi, çalışanlara aşırı yüklenilmesine neden olmakta ve hizmet kalitesini düşürmektedir. Yeterli sayıda sağlık çalışanı istihdam edilmeli, personel açığı kapatılmalıdır. Bu, sağlık hizmetlerinin kalitesinin artırılması için de büyük bir önem taşımaktadır.
Tüm sağlık emekçilerini kapsayacak şekilde ek gösterge artışı yapılmalı yine tüm sağlık emekçilerine yıllık 90 gün yıpranma payı hakkı verilmelidir.
Sağlık emekçileri arasında farklı çalışma biçimlerine son verilmeli; kadrolu, güvenceli çalışma biçimi sağlanmalıdır.
Sağlık emekçilerinin çocuk bakım sorunlarına yönelik kesintisiz hizmet veren bakımevi, kreş ve anaokulu düzenlemeleri hayata geçirilmelidir.
Sağlık emekçileri, yurttaşlarımızın sağlığı için büyük fedakarlıklarla çalışmakta ancak hak ettikleri saygıyı ve desteği görememektedir. Sağlık çalışanlarına verilecek destek, tüm ülkenin sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesine katkıda bulunacaktır. Zira Türkiye'de son yıllarda sağlık alanında önemli bir sorun haline gelen konulardan biri, nitelikli sağlık işgücünün yurt dışına göç etmesidir. Sağlık çalışanlarının yurt dışına gitmesi, nitelikli sağlık hizmeti sunumunda önemli aksaklıklara neden olmaktadır.
Sağlığı piyasalaştıran politikalara son verilmeli, ulusal, kamucu ve halkçı sağlık politikaları tekrar hayata geçirilmelidir.
1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Gününde işyerlerinde “can kurtarma” mücadelesi veren sağlık çalışanları; sağlıklı, güvenceli, insan onuruna yaraşır çalışma ve yaşam koşulları istemektedir.
1 Mayıs; yoksulluğa, emek sömürüsüne ve hak kayıplarına örgütlenerek, birlikte cesaretle karşı durma günüdür.
2023 1 Mayıs’ının emeğin siyasi iktidar eliyle sömürüldüğü, sermayenin sömürüsüne göz yumulduğu son 1 Mayıs olması inancı ve azmiyle;
Genel Sağlık-İş olarak tüm emekçilerin Birlik, Mücadele ve Dayanışma Gününü kutluyoruz.
Yaşasın 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü!
Genel Sağlık-İş’in 2019-2023 döneminde dört farklı alan araştırması sonuçlarını değerlendiren Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Dr. Derya Uğur, “Sağlık Çalışanları 1 Mayıs'ı daha borçlu, daha yoksul, daha mutsuz karşılıyor” dedi. Alan araştırması sonuçları, sağlık çalışanlarının günlük hayatlarını devam ettirme de yaşadıkları zorlukları göstermesi açısından ve toplum nezdindeki saygınlıklarının giderek azaldığı düşünceleri ortaya koyması açısından dikkat çekiyor.
Araştırma sonuçları, 2019-2023 döneminde gündelik yaşamın devamı için borçlanmak durumunda kalma eğiliminin belirgin bir artış gösterdiğini ortaya koydu. 2019 yılında gündelik yaşamın devamı için borçlanmak zorunda olanların oranı yüzde 69,6 iken, bu oran 2021’de yüzde 72,8 ve 2022’de yüzde 75,3’e ve 2023’te ise yüzde 81,1’e yükseldi. Araştırmaya göre, aylık kullanım dışında kredi kartı borcu oranı yükseldi. Buna göre, İhtiyaç kredisi kullanım oranı 2019 yılında 66.5 iken, 2023 yılında bu oran 75.5’e çıkarken, aylık kullanım dışında kredi kartı borcu oranı da yaklaşık 14 puan yükseldi.
Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Dr. Derya Uğur: Sağlık emekçileri giderek yoksullaşmış, daha da borçlanmış, mutsuzluğu artmış, saygınlığı azalmıştır. Genel Sağlık-İş Genel Başkanının yazılı açıklaması şöyle:
"Ekonomik krizin tüm emekçileri yoksullukla sınadığı bir dönemde, sağlık emekçileri 1 Mayıs’ı; daha borçlu, daha yoksul ve daha mutsuz karşılamaktadır. 2019 yılında sağlık çalışanlarının yüzde 69,6 olan borçlanma oranları 2023’te yüzde 81,1’e yükselmiştir. Dört yıllık araştırma sonuçları göstermiştir ki; sağlık emekçileri giderek yoksullaşmış, daha da borçlanmış, mutsuzluğu artmış, saygınlığı azalmıştır.
Ekonomik krizin tüm emekçileri yoksullukla sınadığı bir dönemde, sağlık emekçileri 1 Mayıs’ı; daha borçlu, daha yoksul ve daha mutsuz karşılamaktadır. 2019 yılında sağlık çalışanlarının yüzde 69,6 olan borçlanma oranları 2023’te ise yüzde 81,1’e yükselmiştir. Dört yıllık araştırma sonuçları göstermiştir ki; sağlık emekçileri giderek yoksullaşmış, daha da borçlanmış, mutsuzluğu artmış, saygınlığı azalmıştır.
Ülkemizde tüm emekçiler, siyasi iktidarların baskısı altında, hukuksuzluğun, liyakatsizliğin arttığı bir dönemde, ekonomik krizin pençesinde giderek yoksullaşmaktadır.
Sağlık emekçileri de 1 Mayıs'ı daha borçlu, daha yoksul ve daha mutsuz karşılamaktadır. Pandemide, afetlerde canlarını hiçe sayarak mesleklerini icra eden sağlık çalışanları hem sağlık sistemimizdeki yapısal sorunlarla başa çıkmak zorunda kalmakta hem de zorlu ekonomik koşullar altında yaşam mücadelesi vermektedir. Genel Sağlık-İş, bu sorunları ortaya koymak amacıyla 2019-2023 döneminde dört farklı alan araştırması gerçekleştirmiştir.
Dört yılı kapsayan araştırma sonuçları göstermiştir ki; sağlık emekçileri giderek yoksullaşmış, daha da borçlanmış, mutsuzluğu artmış, saygınlığı azalmıştır.
Sağlık çalışanlarının borçlanma oranı artı.
Alan araştırması sonuçları, 2019-2023 döneminde gündelik yaşamın devamı için borçlanmak durumunda kalma eğiliminin belirgin bir artış gösterdiğini ortaya koymaktadır. 2019 yılında gündelik yaşamın devamı için borçlanmak zorunda olanların oranı yüzde 69,6 iken, bu oran 2021’de yüzde 72,8 ve 2022’de yüzde 75,3’e ve 2023’te ise yüzde 81,1’e yükselmiştir.
Sağlıkta dönüşüm, pandemi ve kriz süreci, sağlık çalışanlarının kredi kullanım oranlarını artırmıştır. 2019’de yüzde 78,4 olan kredi kullanım oranı 2023’te yüzde 86,1 olarak kaydedilmiştir.
Aylık kullanım dışında kredi kartı borcu oranı yükseldi.
2019-2023 döneminde sağlık çalışanlarının kredi kullanım oranları, gündelik yaşamın devamı için geçerli borçlanma kanallarını içerecek şekilde yükselmiştir. İhtiyaç kredisi kullanım oranı 2019 yılında 66.5 iken, 2023 yılında bu oran 75.5’e yükselmiştir. Aylık kullanım dışında kredi kartı borcu oranı da yaklaşık 14 puan yükselmiştir. 2019 yılında sağlık çalışanlarının yüzde 30.4’ü aylık kullanım dışında kredi kartı borcuna sahipken bu oran 2023 yılında 45.3’e yükselmiştir.
Sağlık çalışanlarına göre toplum nezdindeki saygınlıkları yıllar geçtikçe azalmaktadır. Esasen sağlık çalışanları her araştırmada büyük ağırlıkla gerekli saygınlığa sahip olmadıklarını belirtmişlerdir. Bununla birlikte, konuyla ilgili olumsuz vurgu 2019 yılında yüzde 91 iken 2023’te yüzde 97,5’e yükselmiştir.
Temel sorunun ekonomi ve geçim sıkıntısı olduğunu söyleyenlerin oranı 95.9
Araştırmaların tümünde, 2019-2023 döneminde sağlık çalışanlarının Türkiye’nin en büyük sorunlarına dair vurguları ekonomik sorunlar yönünde güçlenmiştir. Türkiye’nin temel sorunu ekonomi ve geçim sıkıntısı olduğunu söyleyenlerin oranı 95.9’a yükselmiştir. Türkiye’nin en büyük sorununun geçim sıkıntısı olduğuna dair vurgu mutlaktır. Bununla birlikte, önceki yıllarda geçim sıkıntısının ardından gelen işsizlik ve yoksulluk seçeneklerinin önüne yolsuzluk ile liyakatsiz görevlendirmeler geçmiştir. Bu anlamda ülkemiz, ekonomik sorunların yanına eklenen yasal ve yönetsel sorunlarla karşı karşıyadır.
Sorunlar net, çözüm sağlık çalışanlarının sesine kulak veren siyasi irade.
Türkiye'de sağlık çalışanlarının karşı karşıya kaldığı sorunlar, hızla çözüme kavuşturulması gereken önemli bir konudur. Sağlık çalışanları, uzun çalışma saatleri, yetersiz ücretler, ağır iş koşulları nedeniyle büyük bir zorluk yaşamaktadır. Sağlık emekçilerinin ağır ve kötü çalışma koşulları acilen düzeltilmelidir. Sağlık çalışanlarının çalışma koşullarının iyileştirilmesi, onların sağlıklı bir şekilde çalışmalarına yardımcı olacak ve hizmet kalitesini yükseltecektir.
Sabit ödeme/performans ödemesi gibi uygulamalara son verilmeli; en düşük maaş yoksulluk sınırının üzerinde olacak şekilde kademeli artan maaş artışları yapılmalıdır.
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet vakaları artmaktadır ve çalışanların güvenliği konusunda yeterli önlemler alınmamaktadır. Sağlık şiddetine karşı etkili ve caydırıcı düzenlemeler hayata geçirilmelidir.
Sağlık çalışanlarının yeterli sayıda istihdam edilmemesi, çalışanlara aşırı yüklenilmesine neden olmakta ve hizmet kalitesini düşürmektedir. Yeterli sayıda sağlık çalışanı istihdam edilmeli, personel açığı kapatılmalıdır. Bu, sağlık hizmetlerinin kalitesinin artırılması için de büyük bir önem taşımaktadır.
Tüm sağlık emekçilerini kapsayacak şekilde ek gösterge artışı yapılmalı yine tüm sağlık emekçilerine yıllık 90 gün yıpranma payı hakkı verilmelidir.
Sağlık emekçileri arasında farklı çalışma biçimlerine son verilmeli; kadrolu, güvenceli çalışma biçimi sağlanmalıdır.
Sağlık emekçilerinin çocuk bakım sorunlarına yönelik kesintisiz hizmet veren bakımevi, kreş ve anaokulu düzenlemeleri hayata geçirilmelidir.
Sağlık emekçileri, yurttaşlarımızın sağlığı için büyük fedakarlıklarla çalışmakta ancak hak ettikleri saygıyı ve desteği görememektedir. Sağlık çalışanlarına verilecek destek, tüm ülkenin sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesine katkıda bulunacaktır. Zira Türkiye'de son yıllarda sağlık alanında önemli bir sorun haline gelen konulardan biri, nitelikli sağlık işgücünün yurt dışına göç etmesidir. Sağlık çalışanlarının yurt dışına gitmesi, nitelikli sağlık hizmeti sunumunda önemli aksaklıklara neden olmaktadır.
Sağlığı piyasalaştıran politikalara son verilmeli, ulusal, kamucu ve halkçı sağlık politikaları tekrar hayata geçirilmelidir.
1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Gününde işyerlerinde “can kurtarma” mücadelesi veren sağlık çalışanları; sağlıklı, güvenceli, insan onuruna yaraşır çalışma ve yaşam koşulları istemektedir.
1 Mayıs; yoksulluğa, emek sömürüsüne ve hak kayıplarına örgütlenerek, birlikte cesaretle karşı durma günüdür.
2023 1 Mayıs’ının emeğin siyasi iktidar eliyle sömürüldüğü, sermayenin sömürüsüne göz yumulduğu son 1 Mayıs olması inancı ve azmiyle;
Genel Sağlık-İş olarak tüm emekçilerin Birlik, Mücadele ve Dayanışma Gününü kutluyoruz.
Yaşasın 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü!