Sadaka Yerine Geçen Ameller - Sadaka sayılan şeyler nelerdir?
Sadaka, Allah rızası için fakirlere, muhtaç kimselere,
karşılıksız olarak verilen şey; yapılan yardım, her türlü iyilik; Allah yolunda
yapılan harcamadır.(1)
Yapılan herhangi bir yardım veya iyiliğin sadaka sayılabilmesi için şu üç
özelliğin birlikte bulunması gerekmektedir.
1. Allah rızası için yapılmalıdır,
2. Özellikle fakir ve ihtiyacı olan kişilere yapılmalıdır,
3. Karşılıksız olarak yapılmalıdır.
Bu üç şart birlikte gerçekleşmezse verilen şey sadaka olarak değer kazanmaz.
Sadaka, Allah’ın buyruklarına uymanın açık bir işareti ve fiili bir şahididir.
Sadakanın bir çok çeşidi vardır ve bunları fırsat bilmelidir. Peygamber Efendimiz
(s.a.v.)’in hizmetinde bulunmuş olan Enes bin Mâlik (r.a.) buyurdu :
“Birgün Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) öyle güzel ve tatlı sözler söyledi ki biz
İslâm’ı bileliden beri, o sözlere sevindiğimiz kadar sevindiğimizi bilmiyoruz.
Şöyle buyurdular :
Mü’min olan kimse yoldan gelen geçene zahmet ve eziyet veren şeyi kaldıracak
olsa, Allâhü Teâlâ ecir vermekle o kişiyi sevindirir. Gidecek yolunu bilmeyen
kimseye yol gösterse bu da sadakadır. Her türlü hayırlı şeyleri göstermekte ecir
vardır. Dilinde tutukluk olan kimseye başkasına bir şey anlatırken yardımcı olmak
da sadakadır.
Sadaka diye niyet edilen her işe sadaka sevabı verilir : Sübhanallah, lâ ilâhe
illallah, Allâhü ekber demek, haram işlememek için hanımına yaklaşmak, iki kişi
arasında adaletli olmak sadakadır.
Bineğine bir şey yükleyene veya ondan birşey indirene yardımcı olmak sadakadır.
Tatlı söz söylemek, din kardeşinin yüzüne tebessüm etmek sadakadır. Namaza
giderken atılan her adım sadakadır. Kendisine ve ailesine yaptığı her harcama
sadakadır. Fidan dikmek veya insanlar, hayvanlar ve kuşlar yesin diye bir şey
ekmek de sadakadır.
Faydalı bir ilim öğretmek, su yolu açmak veya su kuyusu kazmak, câmi bina etmek,
Mushaf vakfetmek, vefat ettikten sonra kendisi için istiğfar edecek birini
bırakmak da sadakadır.
Bütün Müslümanlar için istiğfar etmek, Resûlullah’a (s.a.v.) salavât-ı şerîfe
getirmek de sadakadır.
Damızlık hayvanı, kova ve benzeri eşyaları emanet vermek sadakadır. Bir hayvanı,
bineği Allah yolunda cihada hazırlamak da sadakadır.
İki hasmın arasını düzeltmek de sadakadır.
Neler sadakadır?
Sual : Neleri yapmak, sadaka olur?
CEVAP
Allah rızası için yapılan her iyilik, sadakadır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki :
(Kendine ve çoluk çocuğuna harcadıkların birer sadakadır.) [Beyheki]
(Her iyilik, sadakadır.) [Tirmizi]
(Güzel söz, sadakadır.) [İ. Ahmed]
(Güler yüzle selam vermek, sadakadır.) [Beyheki]
(Din kardeşine güler yüz göstermek, sadakadır.) [Tirmizi]
(Bir ağaçtan yenilen veya çalınan şeyler, o ağacı diken için sadaka olur.)
[Müslim]
(Birine iyi şeyler öğretmek, kötülük yapmasını önlemek, sorana yol göstermek,
sokaktaki zararlı şeyleri temizlemek, birer sadakadır.) [Tirmizi]
(Herkesin eklem yeri kadar sadaka vermesi gerekir. Sübhanallah, Elhamdülillah, La
ilahe illallah veya Allahü ekber demek, birer sadakadır. İyiliği tavsiye etmek,
kötülüğe önlemeye çalışmak, birer sadakadır. İki rekât kuşluk namazı kılmaksa,
bütün bunları karşılar.) [Müslim]
(Emr-i maruf, nehy-i münker yapmak sadakadır.) [Müslim]
(Müdara etmek sadakadır.) [Deylemi]
(Hastanın nefes alıp vermesi sadakadır.) [Hatib]
(Camiye giderken atılan her adım da bir sadakadır.) [İ. Ahmed]
(Ölümü hatırlamak sadakadır.) [Deylemi]
(Borçlu fakire, ödemesi için mühlet verenin, her günü, bir sadaka olur.)
[Taberani]
(Yolunu kaybetmişe yol göstermek bir sadakadır.) [C. Sagir]
(Zevcine hizmet sadakadır.) [Deylemi]
(Nikâhlısıyla beraber olmak sadakadır.) [Müslim]
(Haramdan sakınanla, istişare etmek sadakadır.) [Deylemi]
(Kötülük yapmaktan sakınmak bir sadakadır.) [İbni Ebiddünya]
(Ödünç vermek bir sadakadır.) [Taberani]
(Selam vermek sadakadır.) [Buhari]
--------------
Yüce Rabbimiz; “Herhangi birinize ölüm gelip de, “Ey Rabbim! Beni yakın bir
zamana kadar ertelesen de, sadaka verip iyilerden olsam! demeden önce, size
verdiğimiz rızıktan harcayın.”(2)
“Ey iman edenler! kazanlıklarınızın iyilerinden ve yerden sizin için
çıkardıklarımızdan Allah yolunda harcayın…”(3) buyurarak inananlara sadaka
vermeyi emretmekte,
Gerçek müminleri ise; “Kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda
harcarlar.”(4)
“Onlar bollukta, darlıkta Allah yolunda harcarlar.”(5) diye tarif etmektedir.
Sadaka, Allah’ın rızasını kazanmanın, dünya ve ahiret mutluluğunu elde etmenin
yoludur.
Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim'de; Allah yolunda yapılan her iyi ve güzel
davranışın karşılığını vereceğini belirterek şöyle buyurmaktadır :
“Allah müminlerden mallarını ve canlarını, kendilerine (verilecek) Cennet
karşılığında satın almıştır.”(6)
“Kendiniz için yaptığınız iyiliği daha iyi ve daha büyük ecir olarak Allah
katında bulursunuz.”(7)
“Mallarını Allah yolunda harcayan, sonra da harcadıklarının peşinden (bunları)
başa kalkmayan ve gönül incitmeyenlerin Rabbleri katında mükafatları vardır.
Onlar için korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de.”(8 )
“Yaptıklarına karşılık olarak onlar için ne mutluluklar saklandığını hiç kimse
bilmez.”(9)
“…Sadaka veren erkeklerle, sadaka veren kadınlar….var ya, işte onlar için Allah
bağışlama ve büyük bir mükafat hazırlamıştır.(10)
“Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa salih amel işlesin ve Rabbine ibadette hiçbir
şeyi ortak koşmasın.”(11)
Sadaka, malı eksiltmez(12), malı çoğaltır ve bereketlendirir.
Bir kutsi hadiste : “Ey Ademoğlu! İnfak et ki, Ben de sana infak edeyim.”(13)
buyrulmaktadır.
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v), Hz. Ebu Bekir’in kızı Esma’ya şu
tavsiyede bulunmuştur.
“Ey Esma! Cimri olma ki, Allah da sana eksik vermesin. Saymadan ver ki, Allah da
sana saymadan versin. Kesenin ağzını bağlama ki, Allah da sana nimetini eksik
etmesin, kesenin ağzını bağlamasın. İnfak et ki Allah da sana infak etsin.”(14)
Sadaka, Allah’ın verdiği nimetlere şükrün ifadesidir.
Yüce Rabbimiz; verdiği nimetlere şükretmemizi emretmekte, nankörlük etmememizi.
(15) istemekte, “Verdiği nimetlere şükrettiğimiz takdirde bize nimetlerini
artıracağını, (16); “Kıyamet gününde, bize verilen her türlü nimetten hesaba
çekileceğimizi” bildirmektedir.”(17)
Sadaka, dünyada yoksulun, ahirette verenin yüzünü güldüren ve insanı Rabbine
yaklaştıran bir bağıştır.
Sahabe-i Kiramın sevgili Peygamberimiz (sav)'e, "Ya Resulallah! Allah yolunda ne
infak edelim?" Diye sormaları üzerine, Yüce Rabbimiz : “(Ya Muhammed!) Sana Allah
yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki : ihtiyaçtan arta kalanı.”(18 )
(harcayın) buyurmuştur. “Biz hayır olarak ne verirsek, şüphesiz Allah onu
bilmektedir.”(19) “Allah harcadığımız her şeyin karşılığını verecektir.”(20)
“Zerre ağırlınca bir hayır işleyen onun karşılığını görecektir.”(21)
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) : “(İyilik yapmak ve) iyiliği tavsiye etmek sadaka
olduğu gibi kötülükten sakınmak ve başkalarını da sakındırmak sadakadır.”(22)
"Sadaka vermede acele ediniz, zira bela sadakanın önüne geçemez.”(23)
“Başka bir gölgenin bulunmadığı kıyamet gününde, Allah Teala yedi insanı Arşın
gölgesinde barındıracaktır. (Bunlardan biri de), sağ elinin verdiğini, sol elinin
bilmeyeceği kadar sadakayı gizli veren kimsedir.” buyurmuşlardır.(24)
Ömer b. Abdülaziz : “Namaz seni yolun yarısına, oruç da Melik’in kapısına,
sadaka ise Melik’in huzuruna iletir.” demiştir.
Nitekim Yüce Rabbimiz “Kullarım, Beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki) gerçekten
Ben (onlara) çok yakınım.”(25) buyurmaktadır. İki kutsi hadiste ise bu gerçek
şöyle ifade edilmektedir.
“Ben kulumun zannına (inancına) göreyim. Kulum Beni zikrettiğinde, Ben onunlayım.
(Rahmetim, tevfik ve yardımım onunla beraberdir). O Beni kalbinde gizlice
zikrederse, Ben de onu bu şekilde anarım. Beni bir toplum içinde zikrederse, Ben
de kulumu o toplumdan daha hayırlı bir toplum içinde (Rahmetimle) anarım.”(26)
“Kulum bana bir karış yaklaştığı zaman, Ben ona bir arşın yaklaşırım; O Bana bir
arşın yaklaşınca, Ben ona bir kulaç yaklaşırım; O bana yürüyerek geldiği zaman,
Ben ona koşarak varırım.”(27)
“Sensin bize bizden yakın, / Görünmezsin hicap nedir?”(28 )
Dizeleriyle Yunusumuz bu gerçeği ne güzel ifade etmiştir.
Sadaka, belayı önler, ömrü uzatır, hataları yok eder ve insanı cehennem
ateşinden korur.
Sevgili Peygamberimiz : “Az da olsa gücünüz yettiği kadar sadaka veriniz.” (29)
“Yarım hurma ile de olsa; kendinizi cehennem ateşinden koruyunuz, o kadarını da
bulamayanlar güzel bir sözle bile olsa kendilerini korusunlar.”(30) “güzel bir
söz;(31) her meşru ve güzel bir iş sadakadır.(32)
“Bir hurma da olsa sadaka verin, çünkü o bir hurma açlığı giderir. Suyun ateşi
söndürdüğü gibi, sadaka da hataları yok eder.”(33)
“Sadaka Allah’ın öfkesini söndürür ve kötü ölümü bertaraf eder.”(34)
“Sadaka, belayı önler ve ömrü uzatır.”(35); ”Suyun ateşi söndürdüğü gibi
günahların azabını söndürür.”(36) buyurmuşlardır.
İbni Ebi Ca’d : “Sadaka yetmiş kötülük kapısını kapatır.”diyor
Hz. Lokman, oğluna : “Oğlum! Bir hata işlediğinde hemen arkasından sadaka
ver.”(37) tavsiyesinde bulunmuştur.
Şunu iyi bilmeliyiz ki; “Az sadaka çok belayı defeder.”
Sadaka, en kıymetli, en iyi, en temiz, en güzel ve en sevimli malı
Allah rızası için infak etmektir. Zira, Allah Teala temizdir. Ancak temiz olanı
kabul eder.(38 )
Hz. Peygamber : “Helaldan kazandığı malını infak edenlere müjdeler
olsun.”(39) buyurmuştur.
Servetinin iyisini kendisine bırakıp, kötüsünü Allah yolunda infak
etmek insan için uygun bir davranış değildir. İnanan insan malının kötüsünü
değil, iyisini Allah yolunda infak eder.
Yüce Allah : “Ey iman edenler! Kazandıklarınızın iyilerinden ve rızık
olarak yerden size çıkardıklarımızdan hayra harcayın. Size verilse, gözünüzü
yummadan alamayacağınız kötü malı, hayır diye vermeye kalkışmayın. Biliniz ki
Allah zengindir, övgüye layıktır.”(40) buyurmaktadır.
Bir Hadis-i Şerifte; “Kim helal kazancından bir sadaka verirse Allah
onu kabul eder.”(41) Diğer bir hadis-i Şerifte ise : “Sadakanın en değerlisi;
fakirin gücü nispetinde gizlice başka bir fakire verdiği sadakadır.”(42)
buyurulmuştur.
Sadaka : Bir nevi Allah’a ödünç vermedir. Verilen bu sadakanın
karşılığını Allah kat kat verecektir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de : “Ey iman
edenler! Eğer siz Allah’a (Allah’ın kullarına) yardım ederseniz, Allah da size
yardım eder."(43)
“Eğer Allah’a güzel bir borç verirseniz Allah onu size kat kat öder
ve sizi bağışlar. Allah şükrün karşılığını verendir, Halim’dir (hemen
cezalandırmaz, mühret verir)”(44) buyrulmaktadır.
Sevgili Peygamberimiz : “Hangi Müslüman çıplaklığından dolayı bir
Müslümana elbise giydirirse, Allah da ona cennet elbiselerinden giydirir. Bir
müslüman açlığından dolayı bir müslümanı doyurursa, Allah da onu kıyamet günü
cennet meyvelerinden doyurur. Hangi müslüman susuzluğundan dolayı bir müslümana
su içirirse, Allah Teala da Onu kıyamet gününde “Rahik-i mahtum’dan” içirir.”(45)
Yapılan her türlü yardım ve iyilik sadakadır. İyilik ve mutluluğa ulaşmanın yolu
sadakadan geçmektedir. Yüce Rabbimiz : “Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda)
harcamadıkça “iyiliğe ulaşamasınız”(46) buyurmaktadır.
“İyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere
inanmak, (Allah’ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda
kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcamak, namaz kılmak, zekat
vermek, anlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirmek, sıkıntı, hastalık ve
savaş zamanlarında sabretmektir.” Kuran-ı Kerim'in beyanına göre :
“İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz (den ibaret)
değildir. Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere
iman edenlerin; mala olan sevgisine rağmen onu yakınlara, yetimlere, yoksullara,
yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere
verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren, anlaşmaları yaptıklarında
sözlerin yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zaman
(direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır.”(47)
İyilikte bulunan kulların özellikleri ve karşılaşacakları mükafatlar
ise şöyle tarif edilmektedir.
“İyiler ise, katkısı kafur olan içecekler dolu bir kadehten
içerler.”
“Bu Allah’ın has kullarının içtikleri ve akıttıkça akıttıkları bir
pınardır.” Bir pınar ki, Allah’ın kulları ondan içer, O’nu (istedikleri şekilde)
fışkırtıp akıtırlar. O kullar adaklarını yerine getirirler. Kötülüğü her yanı
kuşatmış bir günden korkarlar. Onlar, seve seve yiyeceği yoksula, yetime ve esire
yedirirler. (yedirdikleri kimselere şöyle derler : ) “Biz size sırf Allah rızası
için yediriyoruz. Sizden bir teşekkür ve karşılık beklemiyoruz.”(48 )
Rivayete göre bu Ayet-i Kerimeler : Ehli Beyt hakkında nazil olmuştur.
Sevgili Peygamberimizin torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin hastalanırlar. Hz. Ali
ve Hz. Fatıma üzüntü içindedirler. Sahabe-i Kiramdan bazıları Hz. Fatma ve Hz.
Ali’ye çocuklarının hastalıktan kurtulmaları için Allah yolunda adak yapmalarını
önerirler. Hz. Ali ve Fatıma çocukları hastalıktan kurtuldukları takdirde üç gün
oruç tutmayı adak yaparlar. Hz. Hasan ile Hüseyin sağlıklarına kavuşurlar. Hz.
Ali ile Fatıma adak oruçlarını tutmaya başlarlar. İlk günün akşamında iftar
vaktinde kapıya bir miskin gelerek yardım talebinde bulunur. Hz. Ali ve Fatıma
iftar için hazırladıkları tüm yiyeceklerini miskine ikram ederler, kendileri
oruçlarını su ile açarak yetinirler ve ertesi günün orucuna niyet ederler. İkinci
gün akşamı iftar esnasında kapıya bir yetim gelerek Hz. Fatıma ve Ali’den yardım
talebinde bulunur. Hz. Ali ve Fatıma hazırladıkları yiyecekleri yetime ikram
ederler, kendileri su ile oruçlarını açıp, ertesi gün için oruçlarına niyet
ederler. Üçüncü günü iftar vaktinde kapıya bir esir gelir, Hz. Ali ve Fatıma’dan
yardım talebinde bulunur. Hz. Ali ve Fatıma hazırladıkları yiyeceklerini kapıya
gelen esire verirler ve arkasından şöyle derler, biz size sırf Allah rızası için
yediriyoruz, sizden bir teşekkür ve karşılık beklemiyoruz, derler. Oruçlarını su
ile açarak yetinirler. ...
Sadakanın en üstünü, kişinin ilim öğrenip sonra da onu bir müslüman kardeşine
öğretmesi(49) ve hayrı devam eden bir yardımda bulunmasıdır ki, biz buna sadaka-i
Cariye diyoruz.” Müslümanın hayatta iken yaptırdığı cami, okul, hastane, çeşme,
köprü v.b. sosyal hizmetler Sadaka-i Cariyedir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu hususta şöyle buyurmuşlardır. “İnsanoğlu öldüğü
zaman amel defteri kapanır. Üç şey onun amel defterinin açık kalmasını sağlar :
1. Sadaka-i Cariye, (hayrı devam eden iyilikler)
2. Yararlanılan ilim.
3. Kendisine dua eden hayırlı evlat"(50)
“İnanan kişinin hayatta iken öğrenip neşrettiği ilim, geride bıraktığı salih bir
evlat, miras bıraktığı bir Mushaf (Kur’an-ı Kerim), inşa ettiği bir mescit,
yolcular için yaptırdığı bina (misafirhane), yaptırdığı bir çeşme hayatta ve
sağlıklı iken verdiği her şey sadakadır."(51)
“Her tesbih bir sadaka, her hamd bir sadaka, her tehlil (la ilahe illallah demek)
bir sadaka, her tekbir sadaka, iyiliği tavsiye etmek sadaka, kötülükten
sakındırmak sadakadır…”(52)
“Bir Müslüman bir ağaç diker de, onun meyvesinden bir insan yahut bir hayvan
yerse, muhakkak o ağaç sahibi için sadakadır.”(53)
“Müslüman kişi, ailesinin nafakası için harcar ve bundan sevap umarsa, bu ona
sadaka olur. Hatta Müslümanın Müslüman kardeşine güler bir yüz göstermesi de
sadakadır.”(54)
Sadakaları gizli ve aşikar vermek mümkündür. Fakat gizli olarak vermek daha
güzeldir.
“Eğer sadakaları (zekat ve benzeri hayırları) açıktan verirseniz ne güzel! Fakat
gizleyerek fakirlere verirseniz bu sizin için daha hayırlıdır ve günahların bir
kısmına da kefaret olur. Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.”(55)
“Mallarını gece gündüz; gizli ve açık Allah yolunda harcayan var ya, onların
Rabblerin katında mükafatları vardır. Onlara korku yoktur, onlar mahzun da olacak
değillerdir.”(56)
Bu Ayeti Kerime Hz. Ebu Bekir hakkında nazil olmuştur.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v), Sahabe-i Kiramdan, Tebük seferine
çıkan orduya yardım etmelerini istemiş, bunun üzerine Hz. Ali elinde bulunan dört
dinardan birini gece, birini gündüz, birini gizli, birini açıktan infak etmiştir.
Hz. Ömer malının yarısını infak ederek, bu konuda herkesi geçtiğini
zannetmiştir. Fakat Hz. Ebu Bekir, tüm malını Allah yolunda infak etmiştir.
Bunun üzerine, Peygamber Efendimiz (s.a.v.); “Çoluk çocuğuna ne
bıraktın, ya Eba Bekir?" diye sormuş, Hz. Ebu Bekir de, “Allah ve Resulünü
bıraktım Ya Resulallah!” diye cevap verir. Bu olaydan sonra Hz. Ebu Bekir evine
dönerek, abdest alıp iki rekat namaz kıldıktan sonra; “Ya Rabbi! her şeyimi Senin
rızan için infak ettim. Şimdi bir dileğim daha var, o da şudur. Kıyamet gününde
benim bu nazik vücudumu o kadar büyüt ki, vücudum cehennem ateşi üzerini
kaplasın, müminlerden cehenneme gireceklerinin yerine beni yak, Ya Rabbi! diye
dua eder. Yukarıda geçen Bakara Suresinin 274. Ayeti Kerimesi nazil olunca, Hz.
Peygamber (s.a.v.); “Çok mal biriktirenler sefildir.” buyurmuşlardır. Sahabe-i
Kiramdan biri bunun hiçbir istisnası yok mu? Ya Resulallah! diye üç defa sormuş,
Peygamber Efendimiz (sav) mübarek elleriyle işaret ederek, malıyla sağından ve
solundan şöyle ve şöyle, arka ve önünden şöyle ve şöyle infak edenler bunun
dışındadır buyurmuşlardır. Diğer bir Ayeti Kerimede, “Mallarını Allah yolunda
harcayanların durumu, yedi başak bitiren ve her başakta yüz dane bulunan bir
tohum gibidir. Allah dilediğine kat kat verir. Allah lütfü geniş olandır,
hakkıyla bilendir.”(57) buyrulmaktadır. Bu Ayeti Kerime nazil olunca, Sevgili
Peygamberimiz, üç defa “Ya Rabbi! ümmetime daha da artır.” diye dua etmiş ve
arkasından; “Muhakkak sabredenlere, mükafatları hesapsız ödenecektir”(58 )müjdesi
gelmiştir.
Mehmet Emin BAYAR, Din Hizmetleri Müşaviri
Sadakanın ömrü uzatması ile ilgili cevap için tıklayınız...
Dipnotlar :
(1) Türk Dil Kurumu sözlüğü Sadaka maddesi
(2) Münafikun 63/10
(3) Bakara : 2/267
(4) Bakara : 2/3
(5) Al-i İmran 3/134
(6) Tevbe : 9/111
(7) Müzemmil : 73/20
(8 ) Bakara : 2/262
(9) Secde 32/17
(10) Ahzab 33/35
(11) Kehf : 18/110
(12) Müslim : Birr 69; Muvatta Sadaka 12
(13) Buhari, Zekat 28; Müslim Zekat 57
(14) Buhari, Zekat 21;Müslim, Zekat 88; Tirmizi, Birr 40
(15) Bakara, 2/152
(16) İbrahim 14/7
(17) Tekasür, 102/8
(18 ) Bakara, 2/219
(19) Bakara, 2/273
(20) Sebe, 34/39
(21) Zilzal, 99/7
(22) Müslim Misafirin 48, Zekat 56; Buhari, Sulh 11
(23) Fey’zül Kadir, 3/195
(24) Buhari, Ezan 36, Zekat 16; Müslim, Zekat 91
(25) Bakara 2/186
(26) Riya-üz- Salihin Tercemesi cilt 3 sayfa 38-39 h. no. 1464
(27) Buhari, Tevhid 50; Müslim, Zikir 2,3 20-22
(28 ) Yunus Emre
(29) Buhari, Zekat 21
(30) Buhari, Zekat 10, 9, Edeb 34; Müslim, Zekat 66-67
(31) Buhari, Edeb 34, Müslimi, Zekat 56
(32) Buhari, Edeb 33; Müslim, Zekat 53
(33) R,iyaz’üz Salihin, .
(34) Tirmizi, Zekat 28
(35) Defterdar S.M. Paşa Devlet Adamlarına öğütler, 124
(36) Riyaz’ül Salihin Hadis no 1525
(37) Lokman :
(38 ) Buhari, Zekat 8; Müslim, Zekat 68
(39) Bezzar
(40) Bakara : 2/267
(41) Buhari, Tirmizi
(42) Hadis-i Şerif
(43) Muhammed 47/7
(44) Tegabun : 64/17
(45)Tirmizi, Kıyamet 42
(46) Al-i İmran : 3/92
(47) Bakara : 2/177
(48 ) Derh : 76/5-8
(49) Kütüb-ü Sitte Muhtasarı c. 16 s. 548 H. no. 6060
(50) Müslim, zikir 23, 20/22; Buhari Tevhid 50
(51) Kütüb-ü Sitte Muhtesarı, c.16 s. 547 H. no. 6059
(52) Müslim Misafirin, 84, Zekat : 56; Buhari Sulh : 11, Cihad 72
(53) Sahih-I Buhari Muhtesarı, c. 12, sayfa 129
(54) Buhari, Nafakat 1, İman 41; Müslim, Zekat 48
(55) Bakara : 2/271
(56) Bakara 2/274
(57) Bakar : 2/261
(58 ) Zümer 39/10
--------------
Kaynaklar :
Dinimiz islam
islmaiyasam
Sorularla İslamiyet