İnsan vücudunda farklı tipte birçok hücre bulunmaktadır. Örneğin vücutlarımızda beyin, kas, kan gibi farklı tipte hücreler vardır. Hücrenin genetik bilgisi hücre çekirdeğinde genlerin ipliğe benzer şekilde oluşturduğu kromozom denen yapılarda bulunur. Hücrenin nasıl davranacağını tanımlayan, bu genlerdir. Genler hasar alırsa kanser oluşma riski ortaya çıkar. Bu, hücrenin üreme kontrolünü tamamen kaybetmesi anlamına gelmektedir. Eğer üreme organlarındaki genler hasar alırsa mutasyon (değişinim, kalıtsal gen değişimi) oluşabilir. Oluşan mutasyon gelecek nesillere aktarılır.
Kanser ve kalıtsal mutasyonlara ‘stokastik (olasılıksal) etki’ denir. Bu etki bir olasılık olarak ifade edilir ve bahsedilen olasılık maruz kalınan doza bağlıdır. Yani daha yüksek doza maruz kalmak daha yüksek kanser veya mutasyon oluşma olasılığı anlamına gelir. Kanser riski radyasyona maruz kalınan yaşla da ilişkilidir. Çocuk yaşta maruz kalınan radyasyonun neden olduğu kanser riski, aynı doza maruz kalan yetişkinler için ortaya çıkan riskten çok daha fazladır.
Deterministik etki için gerekli eşik değerinin altındaki dozlar hücre hasarına sebep olabilir fakat bu durum vücuda zarar vermeyebilir; etkiler doğaları gereği stokastik yani olasılıksaldır; bu durumda hücre hasarı oluşması belirlenebilir.
Bazı epidemiyolojik bulgular (özellikle atom bombaları sonrası hayatta kalanlarla ilgili çalışmalar) birçok kanser tipi için, riskin dozla neredeyse doğrusal arttığını göstermektedir. 100 mSv'den küçük dozlarda hücre hasarı riski belirlenmiştir. 50-100 mSv aralığında kullanılabilir risk değerlendirmeleri bulunmaktadır. Hücre hasarının olasılıksal doğası gereği aynı doza maruz kalan kişilerin tamamı kanser olmaz.
Cenin ve çocukların radyasyon hassasiyeti yetişkinlere nazaran daha azdır. Cenin tarafından alınan 100-500 mSv miktarındaki doz gelişme sorunlarına ya da düşük zekaya sebep olabilir.
Epidemiyolojik araştırmalar 100 mSv'in altında olan dozların istatistiksel önem taşıyan etkileri olup olmadığını belirleyememiştir. Bu belirsizlik nedeniyle, sağlık standartları oluşturulurken, tedbirli davranmak adına, risk ve doz arasındaki oranın düşük dozlar için yüksek dozlarla benzer şekilde değiştiği varsayılmıştır. Buna ‘lineer (doğrusal) hipotez’ denir ve bu hipotez radyasyondan korunma standartlarını oluşturmada kullanılır.
Kanser ve kalıtsal mutasyonlara ‘stokastik (olasılıksal) etki’ denir. Bu etki bir olasılık olarak ifade edilir ve bahsedilen olasılık maruz kalınan doza bağlıdır. Yani daha yüksek doza maruz kalmak daha yüksek kanser veya mutasyon oluşma olasılığı anlamına gelir. Kanser riski radyasyona maruz kalınan yaşla da ilişkilidir. Çocuk yaşta maruz kalınan radyasyonun neden olduğu kanser riski, aynı doza maruz kalan yetişkinler için ortaya çıkan riskten çok daha fazladır.
Deterministik etki için gerekli eşik değerinin altındaki dozlar hücre hasarına sebep olabilir fakat bu durum vücuda zarar vermeyebilir; etkiler doğaları gereği stokastik yani olasılıksaldır; bu durumda hücre hasarı oluşması belirlenebilir.
Bazı epidemiyolojik bulgular (özellikle atom bombaları sonrası hayatta kalanlarla ilgili çalışmalar) birçok kanser tipi için, riskin dozla neredeyse doğrusal arttığını göstermektedir. 100 mSv'den küçük dozlarda hücre hasarı riski belirlenmiştir. 50-100 mSv aralığında kullanılabilir risk değerlendirmeleri bulunmaktadır. Hücre hasarının olasılıksal doğası gereği aynı doza maruz kalan kişilerin tamamı kanser olmaz.
Cenin ve çocukların radyasyon hassasiyeti yetişkinlere nazaran daha azdır. Cenin tarafından alınan 100-500 mSv miktarındaki doz gelişme sorunlarına ya da düşük zekaya sebep olabilir.
Epidemiyolojik araştırmalar 100 mSv'in altında olan dozların istatistiksel önem taşıyan etkileri olup olmadığını belirleyememiştir. Bu belirsizlik nedeniyle, sağlık standartları oluşturulurken, tedbirli davranmak adına, risk ve doz arasındaki oranın düşük dozlar için yüksek dozlarla benzer şekilde değiştiği varsayılmıştır. Buna ‘lineer (doğrusal) hipotez’ denir ve bu hipotez radyasyondan korunma standartlarını oluşturmada kullanılır.