Beşiktaş’ın bu sezon mart ve nisanda devreye soktuğu başarılı bir “ilkbahar oyunu” var. Zaten bu başarılı oyunla 9 haftada 8 galibiyet-1 beraberlikle 25 puan toplayarak Antalya’ya geldiler. O 8 galibiyetin 7’sini en az 2 farkla kazandılar. Beşiktaş’ın bu “bahar oyunu” kabaca şöyleydi: İsmael dönemine göre topa daha fazla sahip oluyorlar. Geriden pasla çıkıyorlar. Ki bu kurulumda önce Colley-Tayyip, sonra da Colley-Saiss iyi iş çıkardılar. Ancak bağlantıda en az savunma kadar önemli bir detay da Salih-Amir-Gedson merkeziydi. Salih sağ içte, Gedson sol içte hem çıkışlarda pas opsiyonu oluyorlar, hem de kanat akınlarında bir asimetri yaratıyorlardı. MAXiM FARKLI BiR ROLDEYDi Dün Salih’in eksikliğinde ben Maxim’in direkt Salih’in rolünü (sağ iç) oynayacağını düşünüyordum. Ancak yanıldım. Maxim’in rolü farklıydı, santrfor arkası oynuyordu. Yani Beşiktaş haftalardır olduğu gibi 4-1-4-1 değil, 4-2-3-1 dizilmişti. Maxim’in Aboubakar’a fazla yapışmasıyla orta sahadaki ezber bozuldu dün. CANLANDIRAN HAMLELER Maxim’li ilk 45 dakikada merkezde o alışılmış yapının bozulması, Beşiktaş’ın birinci-ikinci bölge geçişlerinde aksaklığa neden oldu. Başta Welinton olmak üzere geriden çok fazla isabetsiz uzun pas yapan ve organizasyondan uzak bir Beşiktaş vardı ilk devrede sahada. Şenol Güneş de zaten 2, yarıda hemen oraya pansuman yapmaya çalıştı: Önce Maxim’i çıkardı, Onur’u sağ açığa, Redmond’ı merkeze koydu. Sonra Onur’u sağ beke çekip Tayfur’u denedi önde. Bu müdahaleler Beşiktaş’ı canlandırdı; atak sürekliliği, kırmızı kart ve 3 puan geldi arkasından. Siyah beyazlılar dün kazandı ancak 2023-24 sezonunda daha yarışmacı olabilmeleri için bir kadro derinliğine ihtiyaçları var. Şenol Hoca dün gole ihtiyacı olan bir maçta ilk iki değişiklik hakkını Onur ve Tayfur’dan yana kullanıyorsa, o kadroda yeterli derinlik yok demektir zaten. Uğur MELEKE / Hürriyet