Emre ESMER
Moderatör
Geçenlerde Ankara’dan bir Amerikalı gazeteci geçti, Susan Greene… Washington DC’de ve ABD’nin farklı eyaletlerinde önemli haberlere imza atan, pek çok ödüle değer bulunan hatta Pulitzer ödülüne aday gösterilen Greene, Gazeteciler Cemiyetinde de bir söyleşiye katıldı.(*)
Greene, genç gazetecilere “araştırmacı gazetecilik” üzerindeki deneyimlerini ve mesleğin geleceği hakkındaki fikirlerini aktarırken ben de aklımı yıllardır kurcalayan soruyu yönelttim:
-Amerikan Basını sizce uluslararası krizlerde, savaşlar sırasında tarafsız davranabiliyor mu? Saddam Hüseyin döneminde “Irak’ta kimyasal silah var” iddiasıyla ülke yakılıp yıkıldı, Saddam öldürüldü, sonradan -kimyasal silah meğer yokmuş- denildi, hatta dönemin Genelkurmay başkanı Colin Powell bile kalktı “bize yalan söylendi” dedi. Amerikan basınının tutumu sizce doğru muydu?
Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.
Greene, genç gazetecilere “araştırmacı gazetecilik” üzerindeki deneyimlerini ve mesleğin geleceği hakkındaki fikirlerini aktarırken ben de aklımı yıllardır kurcalayan soruyu yönelttim:
-Amerikan Basını sizce uluslararası krizlerde, savaşlar sırasında tarafsız davranabiliyor mu? Saddam Hüseyin döneminde “Irak’ta kimyasal silah var” iddiasıyla ülke yakılıp yıkıldı, Saddam öldürüldü, sonradan -kimyasal silah meğer yokmuş- denildi, hatta dönemin Genelkurmay başkanı Colin Powell bile kalktı “bize yalan söylendi” dedi. Amerikan basınının tutumu sizce doğru muydu?
Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.