Netanyahu, ulusa sesleniş konuşmasında protesto hakkının ülkeyi anarşi ve kaosa sürükleme anlamına gelmeyeceğini dile getirerek egemen bir ülkenin anarşiye hoşgörü gösteremeyeceğini belirtti.
Hükümet karşıtı protestocuların ‘çizgiyi aştığını’ savunan Netanyahu şunları söyledi: “Kırmızı çizgi şu ki şiddet ve anarşi yasaktır. Huvvara’da iki kardeşin öldürülmesi üzerine kanunu çiğneyenlere şunu söyledim: ‘Herkesin kendine uygun gördüğünü yapmasına izin vermeyeceğiz’. Şiddeti, polisi tehdit etmeyi, anayolları kapatmayı, kamu görevlilerini ve ailelerini tehdit etmeyi kabul edemeyiz. Kanunları çiğnemeye ve şiddete ne Tel Aviv’de ne de Huvvara’da müsade etmeyeceğiz.”
Muhalefetten tepki
Ana muhalefet lideri Gelecek Var Partisi Başkanı Yair Lapid, Netanyahu’nun protestoları Huvvara’daki saldırılara benzetmesini ‘kışkırtıcı, zayıf ve tehlikeli bir adamın korkunç açıklaması’ diye eleştirdi.
Huvvara’da saldırılarını ‘teröristlerin pogromu’ diye niteleyen Lapid, “Netanyahu bunları nasıl protesto gösterisi yapmak için sokağa inen elit İsrail ordusu askerleri, pilotlar, gaziler, doktorlar, hemşireler ve öğrencilerle kıyaslar. Bunlar ülkenin en iyi insanları” dedi.
Huvvara ve Filistin beldelerine saldırı
İsrail askerleri 22 Şubat’ta işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyindeki Nablus’a birkaç noktadan baskın düzenlemiş ve bunu protesto eden Filistinlilere gerçek mermiyle müdahalede bulunmuştu. Olayda biri çocuk, ikisi yaşlı, 11 Filistinli hayatını kaybetmişti.
Batı Şeria’nın kuzeyindeki Huvvara beldesinde pazar günü iki Yahudi yerleşimcinin silahlı saldırıda öldürülmesinin ardından da yüzlerce fanatik Yahudi, akşam saatlerinde İsrail ordusunun gözetiminde Huvvara’ya gelerek Filistinlilere karşı toplu intikam saldırıları düzenlemişti.
Yerleşimciler, beldede onlarca evi ve arabayı kundaklamış, Filistinlilere saldırmış ve 1 kişiyi öldürmüştü. İsrail ordusunun Yahudi yerleşimcilerin bu saldırılarını engellemediği, buna karşın Filistinlilere güç kullandığı aktarılmıştı.
Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemelerine tepki
İsrail’de Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemesine karşı ülke genelinde gerçekleşen sivil itaatsizlik eylemleri kapsamında göstericiler sabah saatlerinden itibaren bazı otoyollar, tren istasyonları ve ana ulaşım arterlerini kapatmıştı.
Tel Aviv’deki protestolar sırasında İsrail polisi, göstericilere cop, atlı birlikler, TOMA ve ses bombalarıyla müdahale etmişti.
Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, İsrail polisinin ‘yolları kapatan anarşistleri dağıtmak için kullandığı tüm yöntemleri’ desteklediğini açıklamıştı.
Netanyahu da protesto hakkının ‘anarşi çıkarmak anlamına gelmediğini’ belirterek, “Polis memurlarına karşı şiddeti, yolların kapanmasını, yasaların çiğnenmesini kabul etmeyeceğiz” dedi.
İsrail’de Netanyahu hükümetinin yargının yetkilerini kısıtlayan ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olmasını öngören yargı düzenlemesi ile diğer sağ politikalarına karşı on binlerce İsraillinin katılımıyla yaklaşık iki aydır düzenli kitlesel protestolar gerçekleştiriliyor.
Bu içeriğin kaynağı Muhalif haber sitesidir.
Hükümet karşıtı protestocuların ‘çizgiyi aştığını’ savunan Netanyahu şunları söyledi: “Kırmızı çizgi şu ki şiddet ve anarşi yasaktır. Huvvara’da iki kardeşin öldürülmesi üzerine kanunu çiğneyenlere şunu söyledim: ‘Herkesin kendine uygun gördüğünü yapmasına izin vermeyeceğiz’. Şiddeti, polisi tehdit etmeyi, anayolları kapatmayı, kamu görevlilerini ve ailelerini tehdit etmeyi kabul edemeyiz. Kanunları çiğnemeye ve şiddete ne Tel Aviv’de ne de Huvvara’da müsade etmeyeceğiz.”
Muhalefetten tepki
Ana muhalefet lideri Gelecek Var Partisi Başkanı Yair Lapid, Netanyahu’nun protestoları Huvvara’daki saldırılara benzetmesini ‘kışkırtıcı, zayıf ve tehlikeli bir adamın korkunç açıklaması’ diye eleştirdi.
Huvvara’da saldırılarını ‘teröristlerin pogromu’ diye niteleyen Lapid, “Netanyahu bunları nasıl protesto gösterisi yapmak için sokağa inen elit İsrail ordusu askerleri, pilotlar, gaziler, doktorlar, hemşireler ve öğrencilerle kıyaslar. Bunlar ülkenin en iyi insanları” dedi.
Huvvara ve Filistin beldelerine saldırı
İsrail askerleri 22 Şubat’ta işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyindeki Nablus’a birkaç noktadan baskın düzenlemiş ve bunu protesto eden Filistinlilere gerçek mermiyle müdahalede bulunmuştu. Olayda biri çocuk, ikisi yaşlı, 11 Filistinli hayatını kaybetmişti.
Batı Şeria’nın kuzeyindeki Huvvara beldesinde pazar günü iki Yahudi yerleşimcinin silahlı saldırıda öldürülmesinin ardından da yüzlerce fanatik Yahudi, akşam saatlerinde İsrail ordusunun gözetiminde Huvvara’ya gelerek Filistinlilere karşı toplu intikam saldırıları düzenlemişti.
Yerleşimciler, beldede onlarca evi ve arabayı kundaklamış, Filistinlilere saldırmış ve 1 kişiyi öldürmüştü. İsrail ordusunun Yahudi yerleşimcilerin bu saldırılarını engellemediği, buna karşın Filistinlilere güç kullandığı aktarılmıştı.
Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemelerine tepki
İsrail’de Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemesine karşı ülke genelinde gerçekleşen sivil itaatsizlik eylemleri kapsamında göstericiler sabah saatlerinden itibaren bazı otoyollar, tren istasyonları ve ana ulaşım arterlerini kapatmıştı.
Tel Aviv’deki protestolar sırasında İsrail polisi, göstericilere cop, atlı birlikler, TOMA ve ses bombalarıyla müdahale etmişti.
Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, İsrail polisinin ‘yolları kapatan anarşistleri dağıtmak için kullandığı tüm yöntemleri’ desteklediğini açıklamıştı.
Netanyahu da protesto hakkının ‘anarşi çıkarmak anlamına gelmediğini’ belirterek, “Polis memurlarına karşı şiddeti, yolların kapanmasını, yasaların çiğnenmesini kabul etmeyeceğiz” dedi.
İsrail’de Netanyahu hükümetinin yargının yetkilerini kısıtlayan ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olmasını öngören yargı düzenlemesi ile diğer sağ politikalarına karşı on binlerce İsraillinin katılımıyla yaklaşık iki aydır düzenli kitlesel protestolar gerçekleştiriliyor.
Bu içeriğin kaynağı Muhalif haber sitesidir.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için lütfen üye olunuz.
Giriş yap veya üye ol.