Negatif Büyüme Nedir? Pozitif Büyüme Nedir? dediğimiz zaman
Negatif Büyüme nedir? Pozitif büyüme nedir? dediğimiz zaman
Ekonomideki negatif büyüme borçlanma demektir,
sayılardaki negatif büyüme eksi sayılara Doğru Gitmek demektir,
insanlıkta negatif büyüme, kadın ve dişil enerjinin çoğalması ve kadınların çoğalması erkeklerin azalması,
fıkıhtaki negatif büyüme, sevapların azalıp, günahların çoğalması,
düşüncedeki negatif büyüme, nakıs düşünme, noksan düşünme, akıl zayıflığı, Bilgisizlik ve cahilliğin çoğalması,
bilimdeki negatif büyüme, yalan bilginin çoğalması, sahte bilgilerin çoğalması,
uzaydaki negatif büyüme, güneşlerin sönüp, karadeliklerin çoğalması, yıldızların dökülüp azalıp, karanlığın koyulaşması,
mevsimlerdeki negatif büyüme, kış mevsimi ve sonbahar mevsiminin uzun sürmesi, yaz ve ilkbaharın kısa sürmesi,
sözlerdeki negatif büyüme, küfür ve argonun çoğalması, düzgün konuşan insanların azalması, anlaşılır konuşan insanların azalması,
Tıpta ve sağlıkta ki negatif büyüme, hastalıkların çoğalıp, hastalık çeşidinin çoğalıp, mikropların çoğalıp, çaresinin bulunamaması,
yazıdaki negatif büyüme, yazılanların okunduğu zaman anlaşılmaz olması,
renklerdeki ve resimlerdeki negatif büyüme, Gölgelerin çoğalması,
dillerdeki yani language teki negatif büyüme, Bir dili tam manası ile bilenlerin azalması,
geldik asıl konumuza
Tasavvuftaki negatif Büyüme nedir?
insanın, derinliğine, içsel yolculuğunda, geriye doğru yolculuğun çoğalması, yani insanların anneci olması, babacı olmaktan daha çok, anneci olması.
"لقد جاءكم رسول من أنفسكم عزيز عليه ما عنتم حريص عليكم بالمؤمنين رؤوف رحيم"
Andolsun size içinizden öyle bir peygamber geldi ki, gayet izzetli ve şereflidir. Sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir üstünüze titrer, müminlere gayet merhametli ve şefkatlidir.
Tevbe Suresi 128. Ayet
رؤوف رحيم
Yüce Bir Ana
Manası vardır bu ayette "Hz Fatma" kastediliyor olamaz mı bu ayette? Peygamberin "müminlere gayet merhametli ve şefkatli"olmasının meyvası olaraktan, Hz Muhammed yoluna Reankarne Fatma (Yüce Bir Ana) olaraktan devam etmiş olmaz mı
Yani kur'an-ı Kerim'in yolculuğunda Fatiha'dan aşağı doğru olan yolculuk, Nas suresine doğru olan yolculuk, fakat hazreti mehdi insanlara, işte sondan başa doğru yolculuğu öğretmek istemektedir ki, o da, 3 Kulhü den sonra, Fatiha okunması diye tarif etmiştir.
Bunun da derinine inersek, Kur'an-ı Kerim'i 3 defa hatim ettikten sonra, fatiha'ya dönmek, başa dönmek. işte, 3 Kulhü, Kuranı 3 defa hatm ettiğin zaman, 3 kulhu okumuş olursun, hatimde Her sure 1 defa okunur, Öyle olunca 3 kulhü demek, Kur'an-ı Kerim'i 3 defa hatmedeceksin, sonra da başa döneceksin. 3 tur atacaksın
“Benim ümmetimin ömrü 1.500 seneyi pek geçmeyecek.”
[bk. el-Havi li'l-Fetavi, Suyuti, 2/248; Ruhul Beyan, Bursevi, (Arapça) 4/262, Ahmed bin Hanbel, İlel, s, 89]
“Âdem'den kıyamete kadar insanlığın ömrü yedi bin senedir.”
(Kenzu’l-Ummal, h.no: 16459; Munavî, Feyzu’l-Kadir, III/547; h.no: 4278)
1500:3=500 sene eder
Bir tur 500 Sene eder
7000:500:14 Tur eder
571+500+500+500=2071
2071:500=4,142
14-4,142=9,858 Peygamberimiz doğduğunda 9,85 tur atılmış yani galaksideki yıldızların ve onlara tabi olan gezegenlerin ana yıldızın etrafındaki bir turu 500 sene eder 3 kulhü fatiha 9,85 nuh ümmeti arasinda 1000 den elli eksik 950 ve 9,85 turdan 2 turdan 50 eksik alirsak 1,9 tur ~ 8 Tur önce Hz Nuh vaktiymiş ve geldik yine aynı döngüye galaksiyi de döndüren nebula daki tur 8 tur 8X500=4000 senede bir Tur ~ milattan 2000 sene önce yani o kadar uzak degil yani .....
islamın sona ereceği vakit 2071
onddan sonra Allahu alem kıyamet süreci başlıyor
Bunun başka manası da başlangıç Hazreti Adem, son ise, Hitam ise Hz Muhammed, ve biz salavatı Kebir de, bize isimleri bildirilen Bütün peygamberlere salavat okuruz, selamet dileriz, yani baştan sona Hz Adem'den Hz Muhammed'e kadar saymak, sona yolculuk, onu da Tevhidi Kebir zikrimiz ile yaparız, yani peygamberlerin hatıratını hatırlarız..
Bunları saymanın bize katkısı nedir? en son vaazımızda anlattığımız meseleden biraz bahsedersek, zamanda Geçmişe Yolculuk edeceğimiz zaman, kainatın neden bu kadar açıldığını anlatmıştık, misal olaraktan, kısaca değinirsek, ben Ben olmadan önce, Annem de bir hücre idim, annemden önce, babamdan anneme geçtim, ondan önce Babam ve Anenemin, Ana babası ve dedesi ninesi var, babamdan tarafa babamın da annesi babası, ve dedesi ninesi var, iç içe kainatlar, ve o yüzden geçmişe gittiğimiz zaman parçacık küçülerekten ve genişleyerekten çoğalaraktan devam ediyor. işte bizim sistemimiz olan Güneş sistemimizde geriye doğru gidişe baktığımız zaman, sistemimiz bildiğimiz gibi bilinen 9 gezegenden oluşmakta, ondan sonrası başka galaksiler, başka yıldızlar şeklinde, işte 8 veya 9 da zaten 9 hatta ya da 8 değerli ata, anne baba, kaynana kayınpeder, Bir de sen ve kendi karın eşin, iki tane de çocuğun olursa bir oğlan bir kız etti 8 veya 3 lü , yani 8 gezegen ya da 9 lu sistem ana yapı, ana kaldıran, ondan sonra, yukarı çıktığımızda, Daha üstü, Daha üstü, şeklinde açılımı anlatıyor. dedik ya. dedemizin Dayısının amcasının oğlu. misal yeni atılan teleskop ile gökyüzü daha büyük başka şekilde görüntülenmekte. işte geçmişe doğru bir yolculuk. bütün yıldızları görebilecek bir sisteme Sahip değiliz, çünkü dedim ya Hazreti Adem'e gittiğiniz zaman, vahdedi vücut Hazreti Adem'in vücudunun büyüklüğünü, ihata ettiği kâinattaki yeri, ihata ettiği yeri görebilmemiz, şu anki mevcut Alet edevat ve teleskoplarımızla mümkün değil, açıldıkça açılmış, açılmış, açılmış, ve açıldıkça küçülen bir sistem zannediyoruz, aslında Orada büyük büyük yıldızlar var, deniyor ki güneşimizin elli katı büyük Yıldızlardan bahsediliyor.
yani Öyle olunca ilk anayapı Hazreti Adem, ve onun içindeki organlar, İbrahim Musa İsa, yani altyapılar, işte o yüzden çakralar diye tarif edilir, tasavvufta letaifler olaraktan anlatılır. Mesela İbrahim Aleyhisselam'ın rengi kırmızıdır. Hz İsa mavi ile temsil edilir, Muhammed yeşildir, ve bunlar vücuttaki organların yaydığı çakra ışıkları, auramız. Öyle olunca teleskopla baktığımızda da, Yıldızların verdiği ışık ile, içinde hangi maden olduğunu biliyoruz mesela kırmızı ışık veriyorsa falan maden var, mavi veriyorsa falan filan şeklinde, hangi madenden oluştuğunu biliyoruz. işte yani İbrahim Aleyhisselam'ın Nuru'nun kırmızı olması demek, onun gezegeninin hangi elementten oluştuğunu anlatıyor, ve bu da vücut sisteminde, bir organı temsil ediyor, ana vücut Hazreti Adem, ondan sonrakiler de, aynı şekilde bir vücut, Yani iç içe kainatlar dedik. ya o yüzden, işte şu anda gözlemleyebildiğimiz için bazı şeyleri, yani uzaya bakmamız işte negatif büyümeyi meydana getirdi. ve bu negatif büyümede dişil enerjiyi meydana getiriyor, dişil enerji, yani hayvanlara karşı merhametli oluyoruz biraz, bitkilere karşı, doğaya karşı saygılı olalım, yani kibarlaşma nazik leşme gibi bir durum, yani kadın tabiatı. Erkek serttir, kırıcıdır, yıkıcıdır, savaşçıdır, kavgacıdır. Kadın ise nazik, kibar, korunması gereken, İşte şu andaki Merhamet duyguları ve bu nezaketli merhametli bakıştan dolayı, negatif büyüme, yani dişil enerjinin büyümesi meydana gelmekte, ve insanları borçlandıraraktan yine negatif ve dişil enerji meydana gelmekte, insanları korkutaraktan yine negatif yani karanlık enerjinin büyümesi, yani negatif enerjinin büyümesi sağlanmakta, ve bu şekilde bir nevi kainatı ve insanları ihata eden, yok edici yutucu kara bir delik yahutta kara ve negatif bir enerjinin büyümesi. işte Kıyamet de belki bu negatif büyüme sebebiyle olacak, Büyük bir patlama, veya büyük bir yangın, veya büyük bir sel felaketi gibi bir şey olabilir. yani negatif büyüme, felaketleri kötülüğü zararlı şeyleri de meydana getiren bir şey. iyi şeyler pozitif düşünce iyi düşünce erkeklik, erillik, yani yapıcı şeyler, erkeklik, yükselmek, zenginlik, Altınçağ. Altınçağ ve zenginliği bitireceğiz diye uğraşıyorlar. Herkesi pısırık korkak ediyorlar, yani negatif böyüme, herkesi korkutuyorlar, bugünkü baştaki Rejimlerin hepsi halkı eziyor, korkutuyor, ben ne dersem o olur diyor. Herkes sinmiş korkmuş vaziyette, yani erkekliğini kaybetmiş, yani yırtıcılığını kaybetmiş, toplumdaki daha korkak hayvanlar halini almış hepsi, kimse sesini çıkaramıyor. ekonomiyi bitirmişler, elementleri bozmuşlar, hayvanları bozmuşlar, gıdaları bitkilari bozmuşlar, kimsenin sesi çıkamaz halde. kimse bir şey yapamıyor, istediklerini yapıyorlar, halk susturulmuş vaziyetteler, bitirmiş vaziyetteler. Ne oldu, böyle olursa, işte peygamberimizin dediği, 40 kadına bir erkek, çünkü dişil enerji çoğalmış erkeklik bitmiş vaziyette oluyor, yıkıcı yapıcı ondan sonra, yırtıcı tuttuğunu Koparan erkeklik yok oldu, yine eşini ve kadınını koruyan kollayan yok ki. Erkekler pustular. Evet negatif büyüme...
işter tasavvuftaki negatif büyümeden, içsel düşünmeler ince fikirlilik, nezaket, kibar olma merhmet duyguları, kılı kırk yarmak Sofuluk kılı kırk yarmaktır.
Ben ilkokula giderken bir tane hikaye kitabı aldım, hikaye kitabının içinde ne olduğunu tabii ki bilmiyorum, okudum, bir tane Kralın oğlu varmış, Evlenecek, bir tane talipli bulmuş, kız bulmuş, kıza Sarayı gezdirirken, merdivenden aşağı iniyorlarmış, merdivenin üstünde Ozamanın gösterisi olaraktan, Balta aslıymış, gelin adayı bunu görünce, başlamış ağlamaya, Prens sormuş, Neden ağlıyorsun,kız demiş işte bizim çocuğumuz olursa çocuğun üstüne balta burdan düşerse ölürse,.... negatif düşünme yani,....
Bugünün insanları, mesela fabrikaacılar, politikacılar, kaybetmemek için, negatif düşüncenin 50 çeşidini düşünüyorlar, Ha şöyle olursa, şöyle olur, ve bugün bundan dolayı tatbikat yapılıyor, bilmem nerde patlama olay çıkarsa ne yaparız, işte Hepsi bunlar diyorlar komple teorileri, adam oturtmuş komple teorisi yazdırmış, şöyle bir şey olursa ne olur, böyle bir şey olursa ne olur, yani negatif düşüncenin pozitif yani fiziksel hale getirilmesinin sebeplerinden birisi de, negatif düşünce, önce düşünce olaraktan var olmuş ve herkese yayılınca, herkes düşündümü, işter Sonra da bunun işte işleme geçmesi, fiziksel hale gelmesi oluyor. Peygamberimizin dediği boşuna değil ki, "rüyada ters bir şey gördüğünüz zaman, onu anlatmayın, başkasına anlatmayın" demesi, o negatif enerji ve düşüncenin, ya da fikrin, sana kadar gelmiş olan enerjinin, fiziksel hale gelmesine engel olmak için, Peygamberimiz böyle demiş. öyle bir rüyayı anlatma. Bunlar negatif düşünceyi, milleti toplamışlar, komple teaorileri yazdırmışlar ve herkese düşündüğü işler olunca olablcek çareler yazdırmışlar, ve bunun olabilecek olasılıklarını yazmışlar, ve şu anda da başımıza gelen, bu olan bitenler, o olasılıklar, hepsi fiziksel olarak, Herkesin başına gelen pandemi ve benzeri olaylar ile gelmiş oldu. Onun dışındaki şeyleri de. aynı şekilde planladılar, projeler ürettiler, Dünyayı bu hale, bitiş tükeniş haline getirdiler. Bu negatif büyüme, insanlarda da, yani Haşa kella, Allah'ın takdirine karşı gelme, Kader yazısına karşı gelme, şöyle olursa, şöyle yaparız, böyle olursa, böyle yaparız, bu işten çıkarız, paçayı yırtarız hikayesi,
Peki Kıyamet kopunca Buna da bir çaren var mı?
Ama burada Allah'ın muradı ilahisi nedir, Onu da bilemiyoruz, mesela Allah, geceye bir ton (kesret tarifi) Yıldızlar koymuş, Allah bize de gece aydınlatan lambalar icat ettirdi, geceyi gündüz ettik. Yoksa lamba bulmasamıydık, Allah'ın Muradı bu mudur, Karanlıkta mı oturalım.
Kadere karşı geldik, ve Yazın sıcakta oturmaktansa, serin klimalar, bozdolaplar keşfettik. Kışın soğukta oturup hasta olmayalım diye sobalar kaloriferler keşfedip bulmuştuk. Allah'ta zaten, bizim için, yerin altına kömürler gazlar depo etmiş, çıkardık, kömür yaktık odun yaktık, kışımızı sıcak sıcak geçiriyorduk. Şimdi ne oldu, Herkesi aynı şekilde yine, cehenneme attılar, sistemi bozdular, bu seferde Allah'ın yerin altına koyduğu sakladığı ve depo ettiği, bizim için hazırladığı şeyleri yok etme işine girdiler.
Dünyamızdaki gazları depo eden kim? Kim diyebilir ki, bu benim dağıımda ülkemde çıktı, Benim varımdır benim malımdır? Büyük Allah'ım hepimiz için saklamış, Hepimizin milli hazinesi, onu herkes kullanabilir, yine ormanlar hepimizin milli hazinesi, onların Birine zarar gelmedi hepimize zarar gelmesi, kuşlar, kurtlar, canlılar, doğa, dağ, deniz de hepimizin milli hazinesi,
O yüzden milli servetimize zarar verenlerin önüne geçilmesi lazım. Bugün insanlığı Bu kış günlerinde soğukta bırakan, gazı kesen, gaz benim diyen, yok yere ortalıkta satmayıp yakanlar, durdurulmalı. Yok olup gidiyor milli hazinemiz, gidip öldürelim onları demiyorum ama, bunlar durdurulmalı. Yine durduk yerde Dünyada Savaş çıkaranlar durdurulmalı. Yine, iki millete, devlete, horoz dövüşü yaptırıp, ara kızıştırıcılar durdurulmalı, bunların hepsinin önüne geçilmesi lazım ki, Bu Dünyada cennet kurulabilsin. Yani onlar, bu sistemi böyle yapanlar birde " Haydi Mehdi gelsin jesus geldinde Cennet kurulsun" istiyorum diyorsa, yalan yahut yanlış. Sen bunları yaparaktan cennetin burada kurulacağınımı zannediyorsun! hem savaş olsun, hem burada cennet olsun, bu ne ikilem. Hem insanları hastalıktan öldür, hem Burası cennet olsun! Hem insanları aç bırak! hem Burası cennet olsun iste! Cennet mi! cehennem mi! Burası? senin istediğin gibi cennet nerede olsun, nerde cehennem olsun, dünyayı kurutmuş bitirmiş cennet gibi dünyamızı, cehenneme çevirmiş haldeyken, Bir de Burası cennet olsun diye yapıyorsun bunları, hastasın hasta... iki zıt bir arada, bu ne ikilem yahu! "kaosdan düzen doğar" hikayesi...
Bir defa, insanları fakirliğe sürüklemek, negatif büyüme, borçlandırmak negatif büyüme, yani cehenneme sürüklemek, sen insanları cehennem'e sürükleyerekten burada Cennet olacağınımı zannediyorsun, birilerini Cehennem attığın zaman, burada bikrde senin cennetin mi kurulur zannediyorsun?
Benim kanaatimce Cennet, ancak pozitif büyüme ile meydana gelir, ve bunun yine belli oranda eşitlenmesi ile olur, aynen Baharda ve sonbaharda Gece ve gündüz eşittir, kışlarda gece uzundur, yazlarda da gündüz uzun olunur. Öyle olunca, işte negatif büyümenin sınırı belli, Kış geldi mi haddesi belli 21 Aralık, Yaz geldi mi iyiliğin haddesi belli 21 Haziran, gece ve gündüzün eşit olduğu vakitlerde belli, 21 Mart ve 23 Eylül, Öyle olunca, Allah'ın koyduğu bu mizanı düzeni bozan, birde bu dünyada cennet kurulacak diye beklerse, hiç boşuna beklemesin. Bu düzen ve mizan bu şekilde devam ettiği zaman, ancak Burası cennet diyarı olacaktır. Bu da, yani, ne iyilik tamamen bitirilecek, yok edilcek, ne de kötülük bitirilecek, ne gece, ne gündüz, ne kış, ne yaz, ne Bahar, Ne Sonbahar, yani her şeyin vaktinde, her şey, en güzel haddesinde dir zaten, bunu oynayan, bozan, düzene çomak sokan, Ben cenneti kurulmasını istiyorum diyorsa, yalan söylüyordur, ve yaptığı amellerde, cenneti kurmak değildir, kurulmuş cenneti, yok etmek bozmaktır. negatif büyüme işte, tasavvufta da, ince düşünce yani işte, derin düşünce,
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
يَٰٓأَيُّهَا ٱلْمُزَّمِّلُ قُمِ ٱلَّيْلَ إِلَّا قَلِيلًا نِّصْفَهُۥٓ أَوِ ٱنقُصْ مِنْهُ قَلِيلًا أَوْ زِدْ عَلَيْهِ وَرَتِّلِ ٱلْقُرْءَانَ تَرْتِيلًا إِنَّا سَنُلْقِى عَلَيْكَ قَوْلًا ثَقِيلًا
Yâ eyyuhel muzzemmil Kumil leyle illâ kalîlâ Nısfehû evinkus minhu kalîlâ Ev zid aleyhi ve rettilil kur’âne tertîlâ. İnnâ se nulkî aleyke kavlen sekîlâ
Bismillahirrahmanirrahim
Ey örtünüp bürünen (Peygamber)! Kalk, birazı hariç olmak üzere geceyi; yarısını ibadetle geçir. Yahut bundan biraz eksilt. Yahut buna biraz ekle. Kur’an’ı ağır ağır, tane tane oku. Şüphesiz biz sana (sorumluluğu) ağır bir söz vahyedeceğiz.
(Müzemmil Suresi 1 ile 5. Ayetler)
Kur'an-ı Kerim'de aşağı doğru yolculuk dedik, dibe doğru yolculuk, içsel yolculuk, Buna da seyri sülük diyoruz. Bu da, tasavvufta, seyri sülükte, senin sen olmadan önceki halin. ben az önce yumurta yedim. O zaman ben, şimdi ki Ben olmadan önce, Tavuk da ki bir parça idim, tavuk tavuk olmadan önce, On daki parça olmadan, o da bir buğday idi. o yedi yumurta oldu, ben yedim, buradayım, o tavuk yem yedi, o taraftan yumurta oldu, yumurtadan sonra, o bana geçti, ve ben oldum, içsel yolculukta tavuğun deneyimleri o yumurtada var ve ben yedim bana geçti,.. seyri sülük geriye doğru yolculuk,..
şimdi ne yapıyor lar CERN Reaktörün de, atomun içine içine iniyorlar, içeri doğru yolculuk, negatif büyüme, atomlarde ve elementlerde yapılan negatif büyüme, içsel yolculuk, atomun içine inmek, ne olmuş oluyor, semadaki yıldızlar Hz. Adem'in içindeki küçük parçacık halinde dedik ya. şimdi Hazreti Adem'e varasıya, parça küçülmüş de küçülmüş, Adem'in içindeki "Sen" yada "Ben" nasıl küçük parçasıyız bilen varmı?
Biz Adem Atamızdan kaç bin sene sonra gelmişiz, Adem'in içindeki en küçük parçalardan birisi, ilk şu anda ki bizleriz, çünkü en son dayız, biz en sondaki, en küçük parça, Sen bu atomu kaç defa daha bölmek istiyorsun? sence kaç defa daha böyle bölünce içine inince artık biz kendimize varız, ya da tam tersine Hazreti Adem'i buluruz, Adem'den de önce Allah'ı buluruz, indiğin zaman küçük parçayı bulduğun zaman, o sen sin o bu, Küçük parça biziz, büyük olan, büyük beden Kainat, Hz Adem, dünyaya gelmen önce biz onun içindeydik,O' nun İçine girmeden önce de, elma mıydık, armut muyduk, kalsiyum muyduk, magnezyum muyduk, Neydik biliyormuyuz.
Atomu milyon kere daha bölsen, kendini bilemezsin, nefsine ulaşamazsın, dedim ya, iki tarafa da, geleceğe doğru da, geçmişe doğru da yolculukta, parçacık küçülerek ten, genişleyerekten büyüyor, Dalbudak veriyor...
Mesela Vicdanın sesi parçacık, o sesin büyüklüğü Sence ne kadardır? vicdanın sesini, o ince sesi duyabilecek kulağın algısı nasıldır? Bugün bir kediye ve köpeğe, merhamete gelip, acıyorsan, vicdanın sesini duymaktır bu. Yani işte küçülmüş parçacık, ince bir ses, ince bir frekans, Benim sesim yüksek bir frekans, senin Kulağının duyduğu ölçeblidiğimiz bir frekans. Ama vicdanın sesi, meseala o nu Ben duyarken, Şuradaki adam, o sesi, benim o vicdanımın sesini duymuyor, ince bir ses, küçük parça, acaba bu küçük parça kim Dediğimiz zaman? işte o geçmişe doğru yolculuktaki, küçülen parçaları var ya işte onlardan birisi olabilir değil mi?
Meleklik, Melekler Sana bir şey fısıldadı, fısıltı.. Melek gözle göremediğimiz latif bir canlı. insandan daha Latif (ince, saf, fine) olan meleğin fısıltısı. Bugün bizim fısıtımız bile anlaşılmazken, melek gibi Latif bir varlığın ve, ondan daha Latif olan, ince olan, küçük olan, bir fısıltısı, ondan bahsediyoruz, ve bunu vicdanı çalışan insan Tasavvufda seyri sülükte, mülhime makamda, meleklerin Sesini duymaya başlıyor diye anlatmıştık. tasavvufta yani içsel yolculuk. Velhasıl kelam, bu negatif mi pozitif mi? işte meleklerin sesine doğru gidildiği zaman, pozitif büyüme, şeytanlar nevisinin seslerine ve ve desiselerine, günahlara, yanlışlara, kötüye doğru giden büyüme de, negatif büyüme. Neydi bu? nefis makamlarında, altta cehennem, Yani nefsi emmare, insan günahtan, yasaklardan, haramlardan ve kötülükten zevk almaya başladığı zaman, insan emmare bissui makamına düşer, şeytanların sesini duymaya başlar.
Pozitif yükselme ve büyüme, iyilikten, güzellikten, sevaptan, temizlikten, zevk almaya başladığın zaman ki pozitif büyüme, tasavvuftaki pozitif büyüme.
Yani yukarı doğru makam katetme, ve bunun en yüksek haddesi sınırı, meleklik makamına kadar yükselme, ilham alırken vahyeden ilham veren meleklik, Cebrail Makamına kadar yükselmek.Cebrail Vahyullah veya Mikail Makamı rüzgar, kar, yağmur, güneş,... veya israfil Makamı, Azaril Makamı,... yüksek makamlar. Bu dört makam da, o meleklik makamının ara geçiş formu. sadece insanlarla irtibat Kur'an melekler Bunlar. insanlarla irtibat kurmayan, Allah'ın nice Melekleri yaratıkları var daha,
Bunun misali de, insanlıktan melekliğe terakki : Sanki Avrupa'dan arabayla (Auto) Anadolu'ya geçmek isteyen, İstanbul'dan köprüden geçmek zorunda ya, o gibi, Yukarıdaki meleklik makamına geçmek için, Cebrail Mikail israfil gibi makamlardan geçmek zorundasın ki yukarıdakiler ile irtibat kurabilesin. Sanki Avrupa'dan Anadolu'ya geçmek gibi ara form ve köprü gibi velhasılı kelam.....
Bu bir Karoglan Raşit Tunca Makalesidir
Raşit Tunca
Schrems, 8 Aralık 2022
Negatif Büyüme nedir? Pozitif büyüme nedir? dediğimiz zaman
Ekonomideki negatif büyüme borçlanma demektir,
sayılardaki negatif büyüme eksi sayılara Doğru Gitmek demektir,
insanlıkta negatif büyüme, kadın ve dişil enerjinin çoğalması ve kadınların çoğalması erkeklerin azalması,
fıkıhtaki negatif büyüme, sevapların azalıp, günahların çoğalması,
düşüncedeki negatif büyüme, nakıs düşünme, noksan düşünme, akıl zayıflığı, Bilgisizlik ve cahilliğin çoğalması,
bilimdeki negatif büyüme, yalan bilginin çoğalması, sahte bilgilerin çoğalması,
uzaydaki negatif büyüme, güneşlerin sönüp, karadeliklerin çoğalması, yıldızların dökülüp azalıp, karanlığın koyulaşması,
mevsimlerdeki negatif büyüme, kış mevsimi ve sonbahar mevsiminin uzun sürmesi, yaz ve ilkbaharın kısa sürmesi,
sözlerdeki negatif büyüme, küfür ve argonun çoğalması, düzgün konuşan insanların azalması, anlaşılır konuşan insanların azalması,
Tıpta ve sağlıkta ki negatif büyüme, hastalıkların çoğalıp, hastalık çeşidinin çoğalıp, mikropların çoğalıp, çaresinin bulunamaması,
yazıdaki negatif büyüme, yazılanların okunduğu zaman anlaşılmaz olması,
renklerdeki ve resimlerdeki negatif büyüme, Gölgelerin çoğalması,
dillerdeki yani language teki negatif büyüme, Bir dili tam manası ile bilenlerin azalması,
geldik asıl konumuza
Tasavvuftaki negatif Büyüme nedir?
insanın, derinliğine, içsel yolculuğunda, geriye doğru yolculuğun çoğalması, yani insanların anneci olması, babacı olmaktan daha çok, anneci olması.
"لقد جاءكم رسول من أنفسكم عزيز عليه ما عنتم حريص عليكم بالمؤمنين رؤوف رحيم"
Andolsun size içinizden öyle bir peygamber geldi ki, gayet izzetli ve şereflidir. Sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir üstünüze titrer, müminlere gayet merhametli ve şefkatlidir.
Tevbe Suresi 128. Ayet
رؤوف رحيم
Yüce Bir Ana
Manası vardır bu ayette "Hz Fatma" kastediliyor olamaz mı bu ayette? Peygamberin "müminlere gayet merhametli ve şefkatli"olmasının meyvası olaraktan, Hz Muhammed yoluna Reankarne Fatma (Yüce Bir Ana) olaraktan devam etmiş olmaz mı
Yani kur'an-ı Kerim'in yolculuğunda Fatiha'dan aşağı doğru olan yolculuk, Nas suresine doğru olan yolculuk, fakat hazreti mehdi insanlara, işte sondan başa doğru yolculuğu öğretmek istemektedir ki, o da, 3 Kulhü den sonra, Fatiha okunması diye tarif etmiştir.
Bunun da derinine inersek, Kur'an-ı Kerim'i 3 defa hatim ettikten sonra, fatiha'ya dönmek, başa dönmek. işte, 3 Kulhü, Kuranı 3 defa hatm ettiğin zaman, 3 kulhu okumuş olursun, hatimde Her sure 1 defa okunur, Öyle olunca 3 kulhü demek, Kur'an-ı Kerim'i 3 defa hatmedeceksin, sonra da başa döneceksin. 3 tur atacaksın
“Benim ümmetimin ömrü 1.500 seneyi pek geçmeyecek.”
[bk. el-Havi li'l-Fetavi, Suyuti, 2/248; Ruhul Beyan, Bursevi, (Arapça) 4/262, Ahmed bin Hanbel, İlel, s, 89]
“Âdem'den kıyamete kadar insanlığın ömrü yedi bin senedir.”
(Kenzu’l-Ummal, h.no: 16459; Munavî, Feyzu’l-Kadir, III/547; h.no: 4278)
1500:3=500 sene eder
Bir tur 500 Sene eder
7000:500:14 Tur eder
571+500+500+500=2071
2071:500=4,142
14-4,142=9,858 Peygamberimiz doğduğunda 9,85 tur atılmış yani galaksideki yıldızların ve onlara tabi olan gezegenlerin ana yıldızın etrafındaki bir turu 500 sene eder 3 kulhü fatiha 9,85 nuh ümmeti arasinda 1000 den elli eksik 950 ve 9,85 turdan 2 turdan 50 eksik alirsak 1,9 tur ~ 8 Tur önce Hz Nuh vaktiymiş ve geldik yine aynı döngüye galaksiyi de döndüren nebula daki tur 8 tur 8X500=4000 senede bir Tur ~ milattan 2000 sene önce yani o kadar uzak degil yani .....
islamın sona ereceği vakit 2071
onddan sonra Allahu alem kıyamet süreci başlıyor
Bunun başka manası da başlangıç Hazreti Adem, son ise, Hitam ise Hz Muhammed, ve biz salavatı Kebir de, bize isimleri bildirilen Bütün peygamberlere salavat okuruz, selamet dileriz, yani baştan sona Hz Adem'den Hz Muhammed'e kadar saymak, sona yolculuk, onu da Tevhidi Kebir zikrimiz ile yaparız, yani peygamberlerin hatıratını hatırlarız..
Bunları saymanın bize katkısı nedir? en son vaazımızda anlattığımız meseleden biraz bahsedersek, zamanda Geçmişe Yolculuk edeceğimiz zaman, kainatın neden bu kadar açıldığını anlatmıştık, misal olaraktan, kısaca değinirsek, ben Ben olmadan önce, Annem de bir hücre idim, annemden önce, babamdan anneme geçtim, ondan önce Babam ve Anenemin, Ana babası ve dedesi ninesi var, babamdan tarafa babamın da annesi babası, ve dedesi ninesi var, iç içe kainatlar, ve o yüzden geçmişe gittiğimiz zaman parçacık küçülerekten ve genişleyerekten çoğalaraktan devam ediyor. işte bizim sistemimiz olan Güneş sistemimizde geriye doğru gidişe baktığımız zaman, sistemimiz bildiğimiz gibi bilinen 9 gezegenden oluşmakta, ondan sonrası başka galaksiler, başka yıldızlar şeklinde, işte 8 veya 9 da zaten 9 hatta ya da 8 değerli ata, anne baba, kaynana kayınpeder, Bir de sen ve kendi karın eşin, iki tane de çocuğun olursa bir oğlan bir kız etti 8 veya 3 lü , yani 8 gezegen ya da 9 lu sistem ana yapı, ana kaldıran, ondan sonra, yukarı çıktığımızda, Daha üstü, Daha üstü, şeklinde açılımı anlatıyor. dedik ya. dedemizin Dayısının amcasının oğlu. misal yeni atılan teleskop ile gökyüzü daha büyük başka şekilde görüntülenmekte. işte geçmişe doğru bir yolculuk. bütün yıldızları görebilecek bir sisteme Sahip değiliz, çünkü dedim ya Hazreti Adem'e gittiğiniz zaman, vahdedi vücut Hazreti Adem'in vücudunun büyüklüğünü, ihata ettiği kâinattaki yeri, ihata ettiği yeri görebilmemiz, şu anki mevcut Alet edevat ve teleskoplarımızla mümkün değil, açıldıkça açılmış, açılmış, açılmış, ve açıldıkça küçülen bir sistem zannediyoruz, aslında Orada büyük büyük yıldızlar var, deniyor ki güneşimizin elli katı büyük Yıldızlardan bahsediliyor.
yani Öyle olunca ilk anayapı Hazreti Adem, ve onun içindeki organlar, İbrahim Musa İsa, yani altyapılar, işte o yüzden çakralar diye tarif edilir, tasavvufta letaifler olaraktan anlatılır. Mesela İbrahim Aleyhisselam'ın rengi kırmızıdır. Hz İsa mavi ile temsil edilir, Muhammed yeşildir, ve bunlar vücuttaki organların yaydığı çakra ışıkları, auramız. Öyle olunca teleskopla baktığımızda da, Yıldızların verdiği ışık ile, içinde hangi maden olduğunu biliyoruz mesela kırmızı ışık veriyorsa falan maden var, mavi veriyorsa falan filan şeklinde, hangi madenden oluştuğunu biliyoruz. işte yani İbrahim Aleyhisselam'ın Nuru'nun kırmızı olması demek, onun gezegeninin hangi elementten oluştuğunu anlatıyor, ve bu da vücut sisteminde, bir organı temsil ediyor, ana vücut Hazreti Adem, ondan sonrakiler de, aynı şekilde bir vücut, Yani iç içe kainatlar dedik. ya o yüzden, işte şu anda gözlemleyebildiğimiz için bazı şeyleri, yani uzaya bakmamız işte negatif büyümeyi meydana getirdi. ve bu negatif büyümede dişil enerjiyi meydana getiriyor, dişil enerji, yani hayvanlara karşı merhametli oluyoruz biraz, bitkilere karşı, doğaya karşı saygılı olalım, yani kibarlaşma nazik leşme gibi bir durum, yani kadın tabiatı. Erkek serttir, kırıcıdır, yıkıcıdır, savaşçıdır, kavgacıdır. Kadın ise nazik, kibar, korunması gereken, İşte şu andaki Merhamet duyguları ve bu nezaketli merhametli bakıştan dolayı, negatif büyüme, yani dişil enerjinin büyümesi meydana gelmekte, ve insanları borçlandıraraktan yine negatif ve dişil enerji meydana gelmekte, insanları korkutaraktan yine negatif yani karanlık enerjinin büyümesi, yani negatif enerjinin büyümesi sağlanmakta, ve bu şekilde bir nevi kainatı ve insanları ihata eden, yok edici yutucu kara bir delik yahutta kara ve negatif bir enerjinin büyümesi. işte Kıyamet de belki bu negatif büyüme sebebiyle olacak, Büyük bir patlama, veya büyük bir yangın, veya büyük bir sel felaketi gibi bir şey olabilir. yani negatif büyüme, felaketleri kötülüğü zararlı şeyleri de meydana getiren bir şey. iyi şeyler pozitif düşünce iyi düşünce erkeklik, erillik, yani yapıcı şeyler, erkeklik, yükselmek, zenginlik, Altınçağ. Altınçağ ve zenginliği bitireceğiz diye uğraşıyorlar. Herkesi pısırık korkak ediyorlar, yani negatif böyüme, herkesi korkutuyorlar, bugünkü baştaki Rejimlerin hepsi halkı eziyor, korkutuyor, ben ne dersem o olur diyor. Herkes sinmiş korkmuş vaziyette, yani erkekliğini kaybetmiş, yani yırtıcılığını kaybetmiş, toplumdaki daha korkak hayvanlar halini almış hepsi, kimse sesini çıkaramıyor. ekonomiyi bitirmişler, elementleri bozmuşlar, hayvanları bozmuşlar, gıdaları bitkilari bozmuşlar, kimsenin sesi çıkamaz halde. kimse bir şey yapamıyor, istediklerini yapıyorlar, halk susturulmuş vaziyetteler, bitirmiş vaziyetteler. Ne oldu, böyle olursa, işte peygamberimizin dediği, 40 kadına bir erkek, çünkü dişil enerji çoğalmış erkeklik bitmiş vaziyette oluyor, yıkıcı yapıcı ondan sonra, yırtıcı tuttuğunu Koparan erkeklik yok oldu, yine eşini ve kadınını koruyan kollayan yok ki. Erkekler pustular. Evet negatif büyüme...
işter tasavvuftaki negatif büyümeden, içsel düşünmeler ince fikirlilik, nezaket, kibar olma merhmet duyguları, kılı kırk yarmak Sofuluk kılı kırk yarmaktır.
Ben ilkokula giderken bir tane hikaye kitabı aldım, hikaye kitabının içinde ne olduğunu tabii ki bilmiyorum, okudum, bir tane Kralın oğlu varmış, Evlenecek, bir tane talipli bulmuş, kız bulmuş, kıza Sarayı gezdirirken, merdivenden aşağı iniyorlarmış, merdivenin üstünde Ozamanın gösterisi olaraktan, Balta aslıymış, gelin adayı bunu görünce, başlamış ağlamaya, Prens sormuş, Neden ağlıyorsun,kız demiş işte bizim çocuğumuz olursa çocuğun üstüne balta burdan düşerse ölürse,.... negatif düşünme yani,....
Bugünün insanları, mesela fabrikaacılar, politikacılar, kaybetmemek için, negatif düşüncenin 50 çeşidini düşünüyorlar, Ha şöyle olursa, şöyle olur, ve bugün bundan dolayı tatbikat yapılıyor, bilmem nerde patlama olay çıkarsa ne yaparız, işte Hepsi bunlar diyorlar komple teorileri, adam oturtmuş komple teorisi yazdırmış, şöyle bir şey olursa ne olur, böyle bir şey olursa ne olur, yani negatif düşüncenin pozitif yani fiziksel hale getirilmesinin sebeplerinden birisi de, negatif düşünce, önce düşünce olaraktan var olmuş ve herkese yayılınca, herkes düşündümü, işter Sonra da bunun işte işleme geçmesi, fiziksel hale gelmesi oluyor. Peygamberimizin dediği boşuna değil ki, "rüyada ters bir şey gördüğünüz zaman, onu anlatmayın, başkasına anlatmayın" demesi, o negatif enerji ve düşüncenin, ya da fikrin, sana kadar gelmiş olan enerjinin, fiziksel hale gelmesine engel olmak için, Peygamberimiz böyle demiş. öyle bir rüyayı anlatma. Bunlar negatif düşünceyi, milleti toplamışlar, komple teaorileri yazdırmışlar ve herkese düşündüğü işler olunca olablcek çareler yazdırmışlar, ve bunun olabilecek olasılıklarını yazmışlar, ve şu anda da başımıza gelen, bu olan bitenler, o olasılıklar, hepsi fiziksel olarak, Herkesin başına gelen pandemi ve benzeri olaylar ile gelmiş oldu. Onun dışındaki şeyleri de. aynı şekilde planladılar, projeler ürettiler, Dünyayı bu hale, bitiş tükeniş haline getirdiler. Bu negatif büyüme, insanlarda da, yani Haşa kella, Allah'ın takdirine karşı gelme, Kader yazısına karşı gelme, şöyle olursa, şöyle yaparız, böyle olursa, böyle yaparız, bu işten çıkarız, paçayı yırtarız hikayesi,
Peki Kıyamet kopunca Buna da bir çaren var mı?
Ama burada Allah'ın muradı ilahisi nedir, Onu da bilemiyoruz, mesela Allah, geceye bir ton (kesret tarifi) Yıldızlar koymuş, Allah bize de gece aydınlatan lambalar icat ettirdi, geceyi gündüz ettik. Yoksa lamba bulmasamıydık, Allah'ın Muradı bu mudur, Karanlıkta mı oturalım.
Kadere karşı geldik, ve Yazın sıcakta oturmaktansa, serin klimalar, bozdolaplar keşfettik. Kışın soğukta oturup hasta olmayalım diye sobalar kaloriferler keşfedip bulmuştuk. Allah'ta zaten, bizim için, yerin altına kömürler gazlar depo etmiş, çıkardık, kömür yaktık odun yaktık, kışımızı sıcak sıcak geçiriyorduk. Şimdi ne oldu, Herkesi aynı şekilde yine, cehenneme attılar, sistemi bozdular, bu seferde Allah'ın yerin altına koyduğu sakladığı ve depo ettiği, bizim için hazırladığı şeyleri yok etme işine girdiler.
Dünyamızdaki gazları depo eden kim? Kim diyebilir ki, bu benim dağıımda ülkemde çıktı, Benim varımdır benim malımdır? Büyük Allah'ım hepimiz için saklamış, Hepimizin milli hazinesi, onu herkes kullanabilir, yine ormanlar hepimizin milli hazinesi, onların Birine zarar gelmedi hepimize zarar gelmesi, kuşlar, kurtlar, canlılar, doğa, dağ, deniz de hepimizin milli hazinesi,
O yüzden milli servetimize zarar verenlerin önüne geçilmesi lazım. Bugün insanlığı Bu kış günlerinde soğukta bırakan, gazı kesen, gaz benim diyen, yok yere ortalıkta satmayıp yakanlar, durdurulmalı. Yok olup gidiyor milli hazinemiz, gidip öldürelim onları demiyorum ama, bunlar durdurulmalı. Yine durduk yerde Dünyada Savaş çıkaranlar durdurulmalı. Yine, iki millete, devlete, horoz dövüşü yaptırıp, ara kızıştırıcılar durdurulmalı, bunların hepsinin önüne geçilmesi lazım ki, Bu Dünyada cennet kurulabilsin. Yani onlar, bu sistemi böyle yapanlar birde " Haydi Mehdi gelsin jesus geldinde Cennet kurulsun" istiyorum diyorsa, yalan yahut yanlış. Sen bunları yaparaktan cennetin burada kurulacağınımı zannediyorsun! hem savaş olsun, hem burada cennet olsun, bu ne ikilem. Hem insanları hastalıktan öldür, hem Burası cennet olsun! Hem insanları aç bırak! hem Burası cennet olsun iste! Cennet mi! cehennem mi! Burası? senin istediğin gibi cennet nerede olsun, nerde cehennem olsun, dünyayı kurutmuş bitirmiş cennet gibi dünyamızı, cehenneme çevirmiş haldeyken, Bir de Burası cennet olsun diye yapıyorsun bunları, hastasın hasta... iki zıt bir arada, bu ne ikilem yahu! "kaosdan düzen doğar" hikayesi...
Bir defa, insanları fakirliğe sürüklemek, negatif büyüme, borçlandırmak negatif büyüme, yani cehenneme sürüklemek, sen insanları cehennem'e sürükleyerekten burada Cennet olacağınımı zannediyorsun, birilerini Cehennem attığın zaman, burada bikrde senin cennetin mi kurulur zannediyorsun?
Benim kanaatimce Cennet, ancak pozitif büyüme ile meydana gelir, ve bunun yine belli oranda eşitlenmesi ile olur, aynen Baharda ve sonbaharda Gece ve gündüz eşittir, kışlarda gece uzundur, yazlarda da gündüz uzun olunur. Öyle olunca, işte negatif büyümenin sınırı belli, Kış geldi mi haddesi belli 21 Aralık, Yaz geldi mi iyiliğin haddesi belli 21 Haziran, gece ve gündüzün eşit olduğu vakitlerde belli, 21 Mart ve 23 Eylül, Öyle olunca, Allah'ın koyduğu bu mizanı düzeni bozan, birde bu dünyada cennet kurulacak diye beklerse, hiç boşuna beklemesin. Bu düzen ve mizan bu şekilde devam ettiği zaman, ancak Burası cennet diyarı olacaktır. Bu da, yani, ne iyilik tamamen bitirilecek, yok edilcek, ne de kötülük bitirilecek, ne gece, ne gündüz, ne kış, ne yaz, ne Bahar, Ne Sonbahar, yani her şeyin vaktinde, her şey, en güzel haddesinde dir zaten, bunu oynayan, bozan, düzene çomak sokan, Ben cenneti kurulmasını istiyorum diyorsa, yalan söylüyordur, ve yaptığı amellerde, cenneti kurmak değildir, kurulmuş cenneti, yok etmek bozmaktır. negatif büyüme işte, tasavvufta da, ince düşünce yani işte, derin düşünce,
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
يَٰٓأَيُّهَا ٱلْمُزَّمِّلُ قُمِ ٱلَّيْلَ إِلَّا قَلِيلًا نِّصْفَهُۥٓ أَوِ ٱنقُصْ مِنْهُ قَلِيلًا أَوْ زِدْ عَلَيْهِ وَرَتِّلِ ٱلْقُرْءَانَ تَرْتِيلًا إِنَّا سَنُلْقِى عَلَيْكَ قَوْلًا ثَقِيلًا
Yâ eyyuhel muzzemmil Kumil leyle illâ kalîlâ Nısfehû evinkus minhu kalîlâ Ev zid aleyhi ve rettilil kur’âne tertîlâ. İnnâ se nulkî aleyke kavlen sekîlâ
Bismillahirrahmanirrahim
Ey örtünüp bürünen (Peygamber)! Kalk, birazı hariç olmak üzere geceyi; yarısını ibadetle geçir. Yahut bundan biraz eksilt. Yahut buna biraz ekle. Kur’an’ı ağır ağır, tane tane oku. Şüphesiz biz sana (sorumluluğu) ağır bir söz vahyedeceğiz.
(Müzemmil Suresi 1 ile 5. Ayetler)
Kur'an-ı Kerim'de aşağı doğru yolculuk dedik, dibe doğru yolculuk, içsel yolculuk, Buna da seyri sülük diyoruz. Bu da, tasavvufta, seyri sülükte, senin sen olmadan önceki halin. ben az önce yumurta yedim. O zaman ben, şimdi ki Ben olmadan önce, Tavuk da ki bir parça idim, tavuk tavuk olmadan önce, On daki parça olmadan, o da bir buğday idi. o yedi yumurta oldu, ben yedim, buradayım, o tavuk yem yedi, o taraftan yumurta oldu, yumurtadan sonra, o bana geçti, ve ben oldum, içsel yolculukta tavuğun deneyimleri o yumurtada var ve ben yedim bana geçti,.. seyri sülük geriye doğru yolculuk,..
şimdi ne yapıyor lar CERN Reaktörün de, atomun içine içine iniyorlar, içeri doğru yolculuk, negatif büyüme, atomlarde ve elementlerde yapılan negatif büyüme, içsel yolculuk, atomun içine inmek, ne olmuş oluyor, semadaki yıldızlar Hz. Adem'in içindeki küçük parçacık halinde dedik ya. şimdi Hazreti Adem'e varasıya, parça küçülmüş de küçülmüş, Adem'in içindeki "Sen" yada "Ben" nasıl küçük parçasıyız bilen varmı?
Biz Adem Atamızdan kaç bin sene sonra gelmişiz, Adem'in içindeki en küçük parçalardan birisi, ilk şu anda ki bizleriz, çünkü en son dayız, biz en sondaki, en küçük parça, Sen bu atomu kaç defa daha bölmek istiyorsun? sence kaç defa daha böyle bölünce içine inince artık biz kendimize varız, ya da tam tersine Hazreti Adem'i buluruz, Adem'den de önce Allah'ı buluruz, indiğin zaman küçük parçayı bulduğun zaman, o sen sin o bu, Küçük parça biziz, büyük olan, büyük beden Kainat, Hz Adem, dünyaya gelmen önce biz onun içindeydik,O' nun İçine girmeden önce de, elma mıydık, armut muyduk, kalsiyum muyduk, magnezyum muyduk, Neydik biliyormuyuz.
Atomu milyon kere daha bölsen, kendini bilemezsin, nefsine ulaşamazsın, dedim ya, iki tarafa da, geleceğe doğru da, geçmişe doğru da yolculukta, parçacık küçülerek ten, genişleyerekten büyüyor, Dalbudak veriyor...
Mesela Vicdanın sesi parçacık, o sesin büyüklüğü Sence ne kadardır? vicdanın sesini, o ince sesi duyabilecek kulağın algısı nasıldır? Bugün bir kediye ve köpeğe, merhamete gelip, acıyorsan, vicdanın sesini duymaktır bu. Yani işte küçülmüş parçacık, ince bir ses, ince bir frekans, Benim sesim yüksek bir frekans, senin Kulağının duyduğu ölçeblidiğimiz bir frekans. Ama vicdanın sesi, meseala o nu Ben duyarken, Şuradaki adam, o sesi, benim o vicdanımın sesini duymuyor, ince bir ses, küçük parça, acaba bu küçük parça kim Dediğimiz zaman? işte o geçmişe doğru yolculuktaki, küçülen parçaları var ya işte onlardan birisi olabilir değil mi?
Meleklik, Melekler Sana bir şey fısıldadı, fısıltı.. Melek gözle göremediğimiz latif bir canlı. insandan daha Latif (ince, saf, fine) olan meleğin fısıltısı. Bugün bizim fısıtımız bile anlaşılmazken, melek gibi Latif bir varlığın ve, ondan daha Latif olan, ince olan, küçük olan, bir fısıltısı, ondan bahsediyoruz, ve bunu vicdanı çalışan insan Tasavvufda seyri sülükte, mülhime makamda, meleklerin Sesini duymaya başlıyor diye anlatmıştık. tasavvufta yani içsel yolculuk. Velhasıl kelam, bu negatif mi pozitif mi? işte meleklerin sesine doğru gidildiği zaman, pozitif büyüme, şeytanlar nevisinin seslerine ve ve desiselerine, günahlara, yanlışlara, kötüye doğru giden büyüme de, negatif büyüme. Neydi bu? nefis makamlarında, altta cehennem, Yani nefsi emmare, insan günahtan, yasaklardan, haramlardan ve kötülükten zevk almaya başladığı zaman, insan emmare bissui makamına düşer, şeytanların sesini duymaya başlar.
Pozitif yükselme ve büyüme, iyilikten, güzellikten, sevaptan, temizlikten, zevk almaya başladığın zaman ki pozitif büyüme, tasavvuftaki pozitif büyüme.
Yani yukarı doğru makam katetme, ve bunun en yüksek haddesi sınırı, meleklik makamına kadar yükselme, ilham alırken vahyeden ilham veren meleklik, Cebrail Makamına kadar yükselmek.Cebrail Vahyullah veya Mikail Makamı rüzgar, kar, yağmur, güneş,... veya israfil Makamı, Azaril Makamı,... yüksek makamlar. Bu dört makam da, o meleklik makamının ara geçiş formu. sadece insanlarla irtibat Kur'an melekler Bunlar. insanlarla irtibat kurmayan, Allah'ın nice Melekleri yaratıkları var daha,
Bunun misali de, insanlıktan melekliğe terakki : Sanki Avrupa'dan arabayla (Auto) Anadolu'ya geçmek isteyen, İstanbul'dan köprüden geçmek zorunda ya, o gibi, Yukarıdaki meleklik makamına geçmek için, Cebrail Mikail israfil gibi makamlardan geçmek zorundasın ki yukarıdakiler ile irtibat kurabilesin. Sanki Avrupa'dan Anadolu'ya geçmek gibi ara form ve köprü gibi velhasılı kelam.....
Bu bir Karoglan Raşit Tunca Makalesidir
Raşit Tunca
Schrems, 8 Aralık 2022