Sen;
İlkbaharı yaşarken yad ellerinde
yanında sevgilin vardır
kır çiçeği uzatır sana
alırsın... düşünmeden bile
takarsın yakana
mutluluğun sarhoşu olursun
ben...
sonbahar akşamlarında sönük
soğuklar içinde kara
umutsuzluğun sarhoşu olurum
tebessümlerim üşür dudaklarımda.
aşkımızın anısına
gözyaşımla sularım mahzenleri
kardelenler büyütürüm
adını yazarım yapraklarına
karanfiller öksüz kalır
kökleri susuz
ömürleri yetmez bahara
ben kaybolurken yalnızlığın koynunda
sevgilinle koşarsın mutluluklara
benim aşkım susuz kalır...
gözlerim uykusuz
bırakır yerini karanlıklara
yutkunurum...
sensizliğime... kaderime
biçare kalıp suskunluğuma
hüznümü vururum dağlara.
deniz benizli sesin
yankılanır kalbimde
rüzgarlar seni söyler
yağmurlar seni arar
sen... dalgalı hülyalarımda
bulutun güneşi kapattığı gün
hayallerimi birer... birer...
yarınlarımı kurşuna dizersin
sen koşarken özgürlüklere
ben gerilirim çarmıha
nasıl anlatsam gülüm
infaz gecelerimde
umuda silahsız kaldığımı
ayrılıklar yıkmıştır beni
hasret yıkmıştır
ve darılmıştır bana
her dem ararım seni
yağmurların altında
rüzgarların gölgesinde
haber alamam...
tutku olur düşlerime özlemim
dayanamam...
haykırırım gökkubbenin altında
akislerim yankılanır ufuklarda
şafaktan şafağa
Sen...
düğün için gelinlik beğenemezken
ben bir parça kefen ararım
hazin yolculuklara
vuruşurum kendimle
kurtuluş görürüm ölümü
....................................
fazla sürmez hesabım
yayılır kara bir haber
kulaktan kulağa
sen Gül endam
üzülmezsin bile
yıktığın umutlara
güneşin;
doğduğu yerden battığı
ve umudun söndüğü gün
hatırlatır sana bir karanfil
yıldızın eriyip düştüğü yeri
meltem olamazsa da duyguların
isyanların kasırga olur
gururunu ayaklar altına alıp
parçalarsın acımasızca
bir daha... bir daha.
sen bilir misin gül endam
gurbet uzaklarda aranmaz
beni korkutan sıladır
yakınlıktır... zamandır
sesinin yüreğime
hançer olduğu andır
sen üzülme...
hançeri vurduğun yerde
yine sen varsın
ruhum;
ızdırap çekmeden gider Allah'a
ama kobay vücudum;
dokunuşundan yoksun
ihanetinden harap
gider... ardına bakmadan
dönmez bir daha...
dedim ya gülüm
dinmedikçe bu hasret
bitmeyecek bu sevda
yıldızların ışığı sönmeden
ufuklar baharı görmeden
belki bir gün
yine ararım seni
uzaktan uzağa
sen de
bir gün ararsan eğer
bil ki;
güneşin doğduğu
umudun söndüğü yerdeyim
ve yine bil ki;
bu gönül seni hep bekledi
sonsuza dek
bekleyecek Gül Endam.
Alıntı şiir
İlkbaharı yaşarken yad ellerinde
yanında sevgilin vardır
kır çiçeği uzatır sana
alırsın... düşünmeden bile
takarsın yakana
mutluluğun sarhoşu olursun
ben...
sonbahar akşamlarında sönük
soğuklar içinde kara
umutsuzluğun sarhoşu olurum
tebessümlerim üşür dudaklarımda.
aşkımızın anısına
gözyaşımla sularım mahzenleri
kardelenler büyütürüm
adını yazarım yapraklarına
karanfiller öksüz kalır
kökleri susuz
ömürleri yetmez bahara
ben kaybolurken yalnızlığın koynunda
sevgilinle koşarsın mutluluklara
benim aşkım susuz kalır...
gözlerim uykusuz
bırakır yerini karanlıklara
yutkunurum...
sensizliğime... kaderime
biçare kalıp suskunluğuma
hüznümü vururum dağlara.
deniz benizli sesin
yankılanır kalbimde
rüzgarlar seni söyler
yağmurlar seni arar
sen... dalgalı hülyalarımda
bulutun güneşi kapattığı gün
hayallerimi birer... birer...
yarınlarımı kurşuna dizersin
sen koşarken özgürlüklere
ben gerilirim çarmıha
nasıl anlatsam gülüm
infaz gecelerimde
umuda silahsız kaldığımı
ayrılıklar yıkmıştır beni
hasret yıkmıştır
ve darılmıştır bana
her dem ararım seni
yağmurların altında
rüzgarların gölgesinde
haber alamam...
tutku olur düşlerime özlemim
dayanamam...
haykırırım gökkubbenin altında
akislerim yankılanır ufuklarda
şafaktan şafağa
Sen...
düğün için gelinlik beğenemezken
ben bir parça kefen ararım
hazin yolculuklara
vuruşurum kendimle
kurtuluş görürüm ölümü
....................................
fazla sürmez hesabım
yayılır kara bir haber
kulaktan kulağa
sen Gül endam
üzülmezsin bile
yıktığın umutlara
güneşin;
doğduğu yerden battığı
ve umudun söndüğü gün
hatırlatır sana bir karanfil
yıldızın eriyip düştüğü yeri
meltem olamazsa da duyguların
isyanların kasırga olur
gururunu ayaklar altına alıp
parçalarsın acımasızca
bir daha... bir daha.
sen bilir misin gül endam
gurbet uzaklarda aranmaz
beni korkutan sıladır
yakınlıktır... zamandır
sesinin yüreğime
hançer olduğu andır
sen üzülme...
hançeri vurduğun yerde
yine sen varsın
ruhum;
ızdırap çekmeden gider Allah'a
ama kobay vücudum;
dokunuşundan yoksun
ihanetinden harap
gider... ardına bakmadan
dönmez bir daha...
dedim ya gülüm
dinmedikçe bu hasret
bitmeyecek bu sevda
yıldızların ışığı sönmeden
ufuklar baharı görmeden
belki bir gün
yine ararım seni
uzaktan uzağa
sen de
bir gün ararsan eğer
bil ki;
güneşin doğduğu
umudun söndüğü yerdeyim
ve yine bil ki;
bu gönül seni hep bekledi
sonsuza dek
bekleyecek Gül Endam.
Alıntı şiir