Solmayacaktı güllerimiz
Sözümüz vardı bizim;
Buğulanmış gözlerinle Gül Endam
Sessiz çığlıkları gömerken kalbine
Yüreğime deprem olup
Susuyorsun ya
Artık gidiyorsun ya yanımdan
Ağlıyorsun ya
Özgürlüğe bıraktığın serçenin
Kanadında kan gördüm
Uçurtmaları bağlama gökyüzüne
Umutları bağlama
Rüzgarın sesi beni boğmaya yeter
Ağlama!...
Amacın kanatmaksa yaralarımı
Hadı vur!..
Vurdukça kanıyorum ne de olsa
Bulduğun yerde bırak beni
Gözlerim nemli kalsın biraz da
yüreğim sönük
Güneşin sarısı gibi alınyazım
Sözlerinle yaralansın biraz da
Hadi git!..
Durdukça kanıma giriyorsun...
Bakma bana öyle suçlu gibi
Bu aşka silah çeken ben değilim
Sessizliğe dinamit koyan da
Kuşları avcılar vurdu gülüm
Tüyleri düşerken karlar üzerine
Ne bilirdim
Sonumuz olacağını..
Sen de gidiyorsun...
Diyor ya şair;
''Elimi beş yerinden bağladı beş parmağın
Bağrımda yanmadık bir yer bırakmadan git!..
Bir yarin göçtüğünü / çöktüğünü bir dağın
Görmemek istiyorsan ardına bakmadan git!..''
Bu günümüz suçlu diye
Yarınlarımızı öldürüyorsun
Gerçeklerden kaçmak adına
Şarkımızı yarım bırakıyorsun
Hadi git!..
Git kolaysa
Daha ne duruyorsun
Tut ki;
Tanışmadık... görüşmedik...buluşmaık...
Bir rüyaydı yaşadık
Ne artık şiirlerimin prensesi
Ne de gönlümün kraliçesi
Ölüme silah çeken hayatın
Gerçeğine vurulduk sırtımızdan
Ne çıkar!..
Tut ki;
Sazımın telleri seni anmasa artık
Şiirlerim öksüz kalsa biraz da
Sensizliğe ram olsa gecelerim
Rüyalarım susuz kalsa biraz da
Ne çıkar!..
Tut ki;
Dünya kocaman bir yalan
Umut yalan, ateş yalan, aşk yalan
Ölümden öte gerçeğin sahtesi yalan!..
Tut ki;
Yalanın gırdabında boğulduk
Ne çıkar!..
Bir gidiş ki vedasız
Ve de el sallamadan...
Bir daha dönmemek üzere
Git ki son olsun çırpınışım
Canevinden yaralanışım
Şiirimde kanayışım
Git ki;
Bir son olsun dağ gibi yıkılışım
Sana ait bir gönül var bende
Onuda tırnaklarımla parçalarım
Hadi git!...
Alıntı şiir
Sözümüz vardı bizim;
Buğulanmış gözlerinle Gül Endam
Sessiz çığlıkları gömerken kalbine
Yüreğime deprem olup
Susuyorsun ya
Artık gidiyorsun ya yanımdan
Ağlıyorsun ya
Özgürlüğe bıraktığın serçenin
Kanadında kan gördüm
Uçurtmaları bağlama gökyüzüne
Umutları bağlama
Rüzgarın sesi beni boğmaya yeter
Ağlama!...
Amacın kanatmaksa yaralarımı
Hadı vur!..
Vurdukça kanıyorum ne de olsa
Bulduğun yerde bırak beni
Gözlerim nemli kalsın biraz da
yüreğim sönük
Güneşin sarısı gibi alınyazım
Sözlerinle yaralansın biraz da
Hadi git!..
Durdukça kanıma giriyorsun...
Bakma bana öyle suçlu gibi
Bu aşka silah çeken ben değilim
Sessizliğe dinamit koyan da
Kuşları avcılar vurdu gülüm
Tüyleri düşerken karlar üzerine
Ne bilirdim
Sonumuz olacağını..
Sen de gidiyorsun...
Diyor ya şair;
''Elimi beş yerinden bağladı beş parmağın
Bağrımda yanmadık bir yer bırakmadan git!..
Bir yarin göçtüğünü / çöktüğünü bir dağın
Görmemek istiyorsan ardına bakmadan git!..''
Bu günümüz suçlu diye
Yarınlarımızı öldürüyorsun
Gerçeklerden kaçmak adına
Şarkımızı yarım bırakıyorsun
Hadi git!..
Git kolaysa
Daha ne duruyorsun
Tut ki;
Tanışmadık... görüşmedik...buluşmaık...
Bir rüyaydı yaşadık
Ne artık şiirlerimin prensesi
Ne de gönlümün kraliçesi
Ölüme silah çeken hayatın
Gerçeğine vurulduk sırtımızdan
Ne çıkar!..
Tut ki;
Sazımın telleri seni anmasa artık
Şiirlerim öksüz kalsa biraz da
Sensizliğe ram olsa gecelerim
Rüyalarım susuz kalsa biraz da
Ne çıkar!..
Tut ki;
Dünya kocaman bir yalan
Umut yalan, ateş yalan, aşk yalan
Ölümden öte gerçeğin sahtesi yalan!..
Tut ki;
Yalanın gırdabında boğulduk
Ne çıkar!..
Bir gidiş ki vedasız
Ve de el sallamadan...
Bir daha dönmemek üzere
Git ki son olsun çırpınışım
Canevinden yaralanışım
Şiirimde kanayışım
Git ki;
Bir son olsun dağ gibi yıkılışım
Sana ait bir gönül var bende
Onuda tırnaklarımla parçalarım
Hadi git!...
Alıntı şiir