Fenerbahçe orta sahasının etkili isimlerinden Mert Hakan çok konuşulacak itiraflarda bulundu. Sivasspor’daki çıkışıyla sivrilen tecrübeli futbolcu ile hayat hikayesi, takımın bu sezonki performansı ve kendi oyunu başta olmak üzere birçok konuyu Milliyet'e verdiği röportajda anlattı. Zor bir çocukluk geçiren, para kazanmak için halı sahalarda futbol oynayan, yanlış ameliyat sebebiyle kariyeri adeta bitme noktasına gelen Mert Hakan pes etmemesi ve biraz da şansı sayesinde buralarda olduğunu ifade ediyor. Altyapıdaki sorunlardan üst yapıya kadar düşüncelerini paylaşan deneyimli orta saha, derbi maçta yerde kaldığı ve pozisyonu abarttığı eleştirileri aldığı faul pozisyonu için de özeleştirisini yapıyor. Çok zor bir hayatım oldu Çok zor ve mücadele gerektiren bir hayatım oldu. 9 yaşımda babamı kaybettim. Futbola olan sevgim küçük yaşlarda başlamıştı. Babam eski bir futbolcu. Genlerden bulaşan bir yetenek vardı ve babam da futbolcu olmamı çok isterdi. Onu kaybettikten sonra aklımı başka şeylere vermem için ailem beni Bursapor’un köklü futbol okullarından Bursaspor Profesyonel Futbolcular Dayanışma Derneği’ne yazdırdı. Orada 6-7 yıllık bir serüvenim oldu. Ondan sonra yol ayrımına gelip bir kademe atlamak gerekiyordu. Oyak Renault Spor Kulübü’ne transferim gerçekleşti. 3.ligde yer alan profesyonel bir kulüptü. Biz ise altyapısına transfer olduk. Orada bir senelik sürecim oldu. O sezonun sonunda 18 yaşıma gelmiştim. Profesyonel oldunuz ya da olmadınız. Ondan sonra ya hayatınızı amatör kümede tırmalayarak geçirecektiniz ya da o şansı size vereceklerdi. Serhat Akın'ı çıldırttım 17 yaşlarımda sürekli halı sahaya giderdim. Orada oynarken para kazanırdım aynı zamanda. Beni büyük turnuvalara davet ederlerdi, ufak paralar kazanırdık. O zaman imkanlarımız iyi olmadığı için seve seve giderdik. Oyak Renault A Takımı, tam o dönemde yaz kampına başlayacaktı. Bizim A takımda oynayan abilerimiz de ‘Rakip Bul’ diye bir turnuvada bizimle maç yapmak istediler. Bizim takım yaşlıydı, en genç oyuncuları bendim. Orada a takımdaki profesyonel oyuncularla oynadık. Bizi farklı yendiler ancak ben dikkat çekince iki gün sonra a takım seçmelerine çağırıldım. Altyapıda oynuyoruz ama hocanın görmesi için seçmelere davet edildik. A takım oyuncuları düz koşu yaparken beni gördüler. Halı sahadan da tanıştığımız için kaptanlar benimle konuştu. Daha sonra onların baskısıyla beni a takım kampına davet ettiler. Beni halı sahada çok beğenmişlerdi. O dönemin kaptanı ve sportif direktörümüz Murat abi beni çok destekledi. İlk kampımızı da Topuk Yaylası’nda yaptık. Orada ilk maçta yan hakemdim. O gün oynamayacaktım ve beni yan hakem yaptılar. Urfaspor ile oynamıştık, sürekli onlar hücumdaydı ve santrforları da Serhat Akın’dı. Kaldırdığım bayraklara sürekli isyan ediyordu. Hiç unutmuyorum. Gencim, üzerimde baskı da vardı. Bir süre sonra bayrak kaldırmamaya başladım. Altınordu beni sakat aldı İkinci maçı bütün yönetim kurulu izlemeye gelmişti. Son yirmi dakika 2-0 gerideyken oyuna girmiştim. İki tane gol attırdım ve ondan sonra benim profesyonel olma sürecim başladı. Oyak Renault’ta profesyonel oldum. Beş yıllık sözleşmem vardı ancak kulüp kapandı. Oradan transfer yapmak da zordu. Çok iyi, düzenli bir kulüptü ve elindeki oyuncuları kolay kolay göndermeyen bir yapısı vardı. Kulübün kapanma kararı benim için bir şans oldu. Altınordu o sezon bizim grubumuzda şampiyon oldu ve ikinci lige yükseldi. O dönemin sonunda sakatlık yaşamıştım ama beni sakat sakat kadrolarına katmak istediler. Transfer oldum ve orada ilk dört beş ayımı sakat bir şekilde geçirdim. Sivasspor hikayesi Menemenspor’da da 16 gol atarak iyi bir sezon geçirdim. Bu sefer Süper Lig takımları benimle daha çok ilgilenmeye başladı. Beni çok izleyen takım vardı ancak transferim gerçeklemeyince stres yapmıştım. Sivasspor’da Samet Aybaba’nın kaleci antrenörü Yılmaz Hoca vardı. Aynı zamanda Eti Mesgutspor’un sportif direktörlüğünü yapıyordu. Eti Mesgut da bizim grubumuzdaydı ve Yılmaz Hoca maçlarımızı izliyordu. O dönem gözüne takılmışım ve beni Samet Hoca’ya anlatmış. Samet Hoca da genç oyuncu, risk almayalım bonservis ödeyeceğiz demiş. Yılmaz Hoca kesinlikle alalım, göreceksin çok başarılı olacak deyince Samet Hoca da onay verdi ve Sivasspor’a transfer oldum. Ondan sonraki sezon herkesin gözü önünde gelişti. Sivasspor’la üç sezonluk sözleşmem vardı. İkinci sezonda bu sakatlığı yaşayınca doğal olarak gözden düşmüştüm. Kiralık olarak gönderilmem düşünüldü ancak asbaşkan engel oldu. Sezon başında Rıza Hoca geldi ve benim hayatımda bir dönüm noktası oldu. Psikolojim bozuktu, Sivasspor’dan ayrılmak istiyordum. Transfer teklifleri vardı ve ben yeni bir başlangıç yapmak istiyordum. Sezon sonunda hiç dinlenmeden hazır bir şekilde kampa katıldım. Bu sürede benim ayrılma isteğim ve transfer görüşmeleri devam ediyordu. O dönemde Denizlispor’la görüşülüyordu. Başkanımız vermedi ama ben gitmeyi kafaya koymuştum. Kampa sadece 9 kişiyle başladık. Bize düşme adayı olarak bakıyorlardı. Rıza Hoca’yla enerjimiz tuttu. Çok otoriter bir hoca. Dışarıdan gelen her şeye kulağını kapatabilen güçlü bir isim. Zaten orada son beş senede yaptıkları da inanılmaz şeyler. Onunla bir konuşmamız oldu. Sen olduğun sürece sen oynayacaksın dedi. Bana çok sahip çıktı ve kamp da benim için çok iyi gitmeye başladı. Hazırlık maçlarında çok gol attım. Ajax maçında da atmıştım. Sonrasında kalmaya karar verdim ve Rıza Hoca’yla çok iyi bir sezon geçirdik. Sakatlıktan döndükten sonraki sezon sözleşmemdeki son sezondu ve transferde bir şans oldu benim için. Çünkü sözleşme devam ederken yüksek bonservis bedeli istenebiliyor. Sözleşmem bittiğinde de böyle bir transfer nasip oldu bana. Sakatlığımın bana kattığı tek şey asla pes etmemek oldu. Bir daha başarabileceğime inandım. Dört dörtlük tek oyuncu Ronaldo Ben Ronaldo’cuyum. Çok üzüldüm çünkü elindeki şansı aldılar. Bu kadar büyük bir oyuncuya yapılanları kabul edemedim. Ronaldo’nun bu olanları olgunlukla karşılaması beni şaşırttı. Messi de tabi ki çok büyük bir oyuncu. Dünyaya gelmiş dört dörtlük tek oyuncunun Ronaldo olduğunu düşünüyorum. Hiçbir eksiği olduğunu düşünmüyorum. Özelliklerini ve saha dışındaki insani olayları birleştirebilen tek sporcunun o olduğu fikrindeyim. Ayrıca Real Madrid’ciyim. Orada oynadı. Artık Manchester United’ı sevmiyorum. Madrid’te oynadığı için biraz daha sıcağım ona. İnsanüstü şeyler başardı. Bunların yüzde ellisini çalışarak yaptığı için ona büyük saygı duyuyorum. Messi, tamamen Allah vergisi bir yetenek. Ronaldo hem yetenek hem çalışma ürünü ve bunu bu kadar süre boyunca sürdürmek çok büyük bir şey. Ronaldo’nun şansının elinden alınmasına üzüldüm. Son 30-40 yılda Portekiz’in iki tane kupası var ve ikisi de Ronaldo’yla. Kulübünde yaşadığı şeylerden kaçıp milli takıma geliyor ve aynı şeyi orada da yaşıyor. Bekledim ama kimse aramadı Geçen sezonun son on beş haftası namağlup devam eden, iyi futbol oynayan bir Fenerbahçe vardı. İyi oynadığınızda karşılığını almak istiyorsunuz. Ülkenize hizmet etmek bambaşka bir gurur ve her futbolcunun hayali. Geçen sezonu 12 asistle tamamladım, bunların da 8 tanesini son 10 haftada yaptım ve sezon sonu milli takım kadrosu açıklandığında ben yoktum. Tabi hayal kırıklığı yaşadım. Beni milli takımdan kimse aramadı. Onların da işi zor. Çok yüklenip zarar vermek istemiyorum. Diyaloğa girilsin de istemiyorum. Yine iyi oynadıktan sonra çağrılabileceğimi düşünüyorum. Umudumu yitirmedim, pes etmeyeceğim. Saygı duyuyorum ve inşallah çağrılabileceğimi düşünüyorum. Her oyuncu gibi sürekli orada bulunmak isterim. Bu sezon sakatlıklarım olduğu için çok düşünemedim ama geçen sezon hak ettiğimi düşünüyorum ve benimle iletişime geçilmesini beklerdim. Türkiye’nin en büyük kulüplerinden birinde oynuyorsunuz ve oynadığınız oyun ortada. İletişime geçilmeliydi diye düşünüyorum. G.Saray maçı itirafı Transfer sürecim biraz sancılıydı. O günden beri Mert Hakan yere düşse de bir şeyler yapsak diye bekleyen bir sürü insan vardı. Derbideki olaya gelirsek; o gün abarttığımı düşünüyorum kesinlikle. Pozisyonu izledikten sonra yaptığımın yanlış olduğunu düşündüm. Ama pozisyon anlattıkları gibi değil çok sert bir pozisyondu. Yine de yaptığım doğru değildi, bunun özeleştirisini yapabilecek biriyim ama ülkemizde neler oldu bu kadar abartılmadı. Önemsemiyorum demiyorum tabi ki bunları, örnek davranışlar yapmak zorundayız. Genç kardeşlerimiz de bizi izliyor ancak her zaman olabilecek şeylerin söz konusu Mert Hakan olunca abartıldığını söyleyebilirim. Derbide inanılmaz oynamıştım, iki golde de katkım vardı ama golden ziyade o pozisyon öne çıktı. Bunun sıkıntısını burada üç sezondur yaşıyorum. O anların performansımın önüne çıktığı oldu. Jesus yorumu Takımdaki her oyuncunun Teknik Direktör Jorge Jesus ile arasının iyi olduğuna dikkat çeken Mert Hakan, “Tavır olarak sert gözüküyor ama çok babacan biri. Hocaya inanılmaz bir saygı ve güven var. Saha dışındaki sohbetlerinde hepimizi neşelendiriyor” dedi. Mert Hakan’ın röportajında Jorge Jesus tespitleri çok dikkat çekiciydi; Takımdaki her oyuncunun hocayla arası çok iyi. Tavır olarak sert gözüküyor ama çok babacan biri. Hocaya inanılmaz bir saygı ve güven var. Çok büyük bir hoca ve saha dışındaki sohbeti hepimizi neşelendiriyor, eğlenceli bir yapısı var. Hoca da basketbol maçlarına gitmeyi seviyor ve kulübe aidiyet hissediyor. Ekip olarak ülkemize de aidiyet hissediyorlar. Yardım kampanyalarına hep destekçi oluyorlar. Bu beni çok mutlu ediyor. Ben ilk geldiğimde tercüman kullanmak istiyordum ama yardımcı hocamız bunu istemedi, ben sana, sen de bana öğreteceksin dedi. Böyle böyle ülkeye, oyunculara, insanlara adapte olmaya çalışıyorlar. Ülkenin insanına değer veren bir yapıları var. Bu beni çok mutlu ediyor.