Kutup Taklası Kelvin Modeli
-272°
Selamünaleyküm
bu makalemiz Kutup taklasında Kelvin modeli
daha önceki makalelerimizde bahsettiğimiz güneşin batıdan doğmasına az bir süre kaldı dediğimiz meseleyi kelvin'de şöyle açıklamış
demiş ki gerçek 0 noktası -272 derecedir ve kainatın bir ucu ya da en son ucu en uzak noktası -272 derecedir demiş
ve Kelvin termometresi diye bir termometre vardır orada 0 noktası -272'den başlar
Halbuki bir daire çizdiğimizde, ve aynı dünya gibi ortasına ekvator çizgisi çizdiğimizde, yani çap çizgisi, ve Sağ taraf doğu, ve 0 noktası aldığımızda, karşı tarafta 180 derece demektir dairede, ve 90 derece kuzey kutbu, ve 90 derecenin karşısı olan 180 derecede Güney Kutbu demek olur. bugünkü kutupların bulunduğu bölgeler olaraktan, 90 derecede Rusya bulunmakta, 0 noktası güneşin ilk doğduğu yer demek, Ve o yüzden doğu ve, Çin Japonya güneşin ilk doğduğu yer olaraktan ele alınır, yani sıfır noktası, ve onun tam karşısı Amerika ve San Francisco gibi bir yerde batı, vahşi batı, yani Amerika 180 derece karşısı,
ve bu bugünkü sistemdeki kutuplar ve 90 derece Rusya'nın karşısı da Antartika alt Kutup
Fakat Kelvin demiş ki : -272 derece kainatın diğer ucu, ve 0 noktası demiş. Bunu trigonometri de, 0 noktası Çin'i aldığımız zaman, yani dairedeki Çapın sağ tarafına aldığımız zaman, ortadan geçen çizginin sağ tarafına aldığımızda, saatin ters yönünde bir açı aldığımızda, bu yani artı 90 derece, ve artı 180 derece, ve artı 270 derecedir, 270 derece antartika'yı gösterir, fakat Kelvin diyor ki eksi 272 derece, hal böyle olunca,
Bu sefer açıyı sağdan sola Yani, saat yönünde değil de, tövbe tövbe saat yönüne ters değil de, saat yönünde bir açı çizdiğimiz zaman, ve sıfırı sağ tarafta Çin aldığımızda, Aşağıdan yukarı 3 çeyrek çizdiğimizde 270 derece Rusya'nın olduğu yer demek olur, Rusya'nın olduğu yeri 2 derece son çeyreğe geçmek demektir -272 derece. o zaman -272 derece yani Rusya'yı geçince 2 dereceye geçince sıfır derece demekse, Burası Yani biz, yaratılıştan bu yana, yahut da Peygamberimizden bu yana, 1400 sene daha yükselmişiz, Kainat açılmış açılmış, ve biz gelecekteki Yıldızlar idik, o gün gökyüzündeki yıldızlar idik, bugün o yıldızların olduğu yere vardık, ve Bizim Dünyamız o yıldızların olduğu yer oldu, yani semada yükseldik, Kainat açıldı, ve Peygamberimiz Miraç'ta, Miraç ederken, Cebrail Aleyhisselam ile bir sınıra geliyorlar, o sınırın ismi "sidretül münteha"
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
وَالنَّجْمِ اِذَا هَوٰىۙ١مَا ضَلَّ صَاحِبُكُمْ وَمَا غَوٰىۚ٢وَمَا يَنْطِقُ عَنِ الْهَوٰىۜ٣اِنْ هُوَ اِلَّا وَحْيٌ يُوحٰىۙ٤عَلَّمَهُ شَد۪يدُ الْقُوٰىۙ٥ذُومِرَّةٍۜ فَاسْتَوٰىۙ٦وَهُوَ بِالْاُفُقِ الْاَعْلٰىۜ٧ثُمَّ دَنَا فَتَدَلّٰىۙ٨فَكَانَ قَابَ قَوْسَيْنِ اَوْ اَدْنٰىۚ٩فَاَوْحٰٓى اِلٰى عَبْدِه۪ مَٓا اَوْحٰىۜ١٠مَا كَذَبَ الْفُؤٰ۬ادُ مَا رَاٰى١١اَفَتُمَارُونَهُ عَلٰى مَا يَرٰى١٢وَلَقَدْ رَاٰهُ نَزْلَةً اُخْرٰىۙ١٣عِنْدَ سِدْرَةِ الْمُنْتَهٰى١٤
1.Ven necmi izâ hevâ.
2.Mâ dalle sâhıbukum ve mâ gavâ.
3.Ve mâ yentıku anil hevâ.
4.İn huve illâ vahyun yûhâ.
5.Allemehu şedîdul kuvâ.
6.Zû mirratin, festevâ.
7.Ve huve bil ufukil a’lâ.
8.Summe denâ fe tedellâ.
9.Fe kâne kâbe kavseyni ev ednâ.
10.Fe evhâ ilâ abdihî mâ evhâ.
11.Mâ kezebel fuâdu mâ raâ.
12.E fe tumârûnehu alâ mâ yerâ.
13.Ve lekad raâhu nezleten uhrâ.
14.İnde sidratil muntehâ.
Necm Suresi
yani varılacak en uzak veya en son nokta, münteha, Nihayet, Yani nihayet, en son, Nihaye varılacak en uzak veya en son nokta, Oraya vardığında, Cebrail Aleyhisselam diyor ki, ben buradan öteye bir adım geçersem, Yanarım, Ya Muhammed, buradan öteye, sen yalnız gideceksin, diye, Peygamber Efendimizin yalnız olarak tan yürümeye teşvik ediyor, Çünkü bizim bulunduğumuz bu bölgede, cebrail'i Biz görsek, hepimizin aklı Çıldırır, yahut da, Cebrail Aleyhisselam'a saldıranlar olur, bilmeyenler olur, Uzaylıları düşürdük, UFO düşürdük diyenler var Mesela bugün, yakaladık, onlara saldırdık, onlara bize saldırdı diyenler var, Cebrail'in ne surette ve nasıl olduğunu bilmeyip anlamayan insanlar, Cebrail Aleyhisselam'a saldırır, veyahut da Cebrail Aleyhisselam'a zarar veremezler fakat, cebrail Aleyhisselam onlarla savaşmak durumunda kalır, onlara zarar vermek durumunda kalır, yahut da o zarar vermek durumunda kalır, kendini müdahale etmek için, o yüzden Cebrail Aleyhisselam, bizim bu semanımıza geçemiyor, buraya geçmiyor, ancak sadece,ilk vahiy geldiğinde, hıra dağında, Peygamber Efendimize, Nur Dağı'nda, bir defa olaraktan, Aslı suretinde gözükmüş.
işte biz en nihaya nokta, sidratil muntehâ dayız, Demek ki taa varılacak en son nokta, kainatın en uzak noktası, yani kelvin'in dediği -272 derecede ki yere geldik, döne döne, döne döne, kutuplar işte döndü, ve güneş battığı yerden doğacak noktaya geldi, Burası -272 derece, az bir yer kaldı, Hatta ben bunu daha önceki vaazım da anlatmıştım, yani Kutup taklasına yani Güneşin battan doğmasını az bir süre kalmış, Çünkü Kelvin modelinde, son çeyrek Yaşanmıyor, eksi 272 den önce denilince 360° dereceye varılmıyor en son nokta 360 değil eksikliği eziyet çıkıyor olunca 1.90'lık yani çeyrek dairedeki bir çeyrek yaşam daha ileri gidilmiyor demektir bu. Bizim geldiğimiz yerdeki Kutup taklasından -272 derece, yani bunu ölçtüğümüz zaman, bize Rusya'nın içinde bir yeri verir, Orası 0 noktası olursa, yani, yeni takladaki Çin'in olduğu yeri, yani güneşin ilk doğduğu yer, Rusya olursa, o zaman 90 derece açılı yerde, Amerika San Francisco olur, yani Kuzey Kutbu Amerika San Francisco bölgesi ve, o alt bölgeler Kuzey kutbunu temsil eder, Onun tam karşısı zıttı 180 derecede, yani Çin Japonya'da, Güney kutbunu temsil eder, ve bugün Rusya'nın bulunduğu yer Doğuyu temsil eder, 0 olduğu için, sıfırın karşısı olan 180 derecede, Afrika yani, Rusya 90 derece olduğu için, iki çeyrek daha ileri gittiğimizde Afrika yani Amerika'nın bir çeyreği 180° daha illeri gittiğimizde, Afrika'da, şu anki Amerika'nın olduğu yere geçmiş olur, yani kutupları Bu şekilde bir takla atar, Yani elektriği ilk bulanlar, elektriğin akımının sağdan sola olduğunu keşfetmişler, daha sonra elektriğin bir akımı daha bulunmuş, ve soldan sağa Aktığını fark etmişler ya bu demek oluyor ki, Peygamber silsilesi, Adem Aleyhisselam'da n Peygamberimiz Muhammed Mustafa'ya doğru, sağdan sola, aynı kur'an-ı Kerim'in yazılış sistemi gibi, sağdan sola bir akış sistemi vardı, fakat en sonunda Mehdi Aleyhisselam var, Mehdi Aleyhisselam artık sonra vardığı için, sondan ileri gidebilecek bir yeri yok, geri dönmesi lazım, o da soldan sağa bir yol ilerlemekte, yani sondan başa doğru bir yol ilerlemekte, bu da demek oluyor ki peygamberin dönüş yönü saate ters istikamette, yani Kabe'yi tavaf şeklinde, fakat Mehdi Aleyhisselam'a gelince, Kutup taklası olduğu için, Güneş batıdan doğacağı için, artık daha gidilecek yer yok sidratil muntehâ da olduğumuz için, burası sidre, Buradan geri dönmemiz lazım zaten, işte kıblenin ve Kabe'nin ve kıblenin ve kutupların değişmesini sebebi, gidebilecek daha bir yerimiz yok, Kainatta ki gidilebilcek en uzak nokta sidratil muntehâ ve buradan Geri dönmemiz, ancak soldan sağa bir dönüşle dönersek, Dünyamız tekrar, Aynen çıktığı yerden yahutta mevsim 21 aralik olunca ki dönence gibi galksideki dönence, tekrar geri inmeye başlar aşağı doğru bir dönüş şeklinde, bir ilerleme olur, Ve bu da böyle bir dönme sisteminde, işte takla atıldığında, Kelvin'in dediği -272 derece 0 noktasıdır meselesinde, kutuplar yukarıda anlattığım gibi bir değişime maruz kalır, yukardaki skizelere bak, böyle olur velhasıl kelam, bugünkü makalemizin meselesini Dilim döndüğü kadarn bu kadar anlatabildim.
Bilim adamlarına, din adamlarına, insanlığa sesleniyorum, Kurtuluş Mehdi'nin olduğu yerdedir, diğer yerleri, sel deprem, veya benzeri afetler, bu kutup taaklasından dolayı yok edecek olabilir, ve Peygamberimiz mehdi'ye işaret etmiş, Peygamberimiz kendi vechine konuşmaz. O Vahiy ile konuşur buyuruyor kur'an-ı Kerim'de, Öyle olunca, Allah'ın bildirdiğine göre, Kurtuluş Mehdi'nin olduğu yerdedir, kalplerinizde İman varsa, Mehdi kimdir Bilmeniz, ve mehdi'ye doğru gitmeniz, Hatta Peygamberimiz öyle demiş ki işte, Kutup taklası olduğu zaman, "The Day After Tomorrow" dedik işte, Amerika Kar kış kıyamet yani Kuzey kutbu olacak, "ICE AGE" öyle bir durumda Kurtuluş Mehdi'nin yanında olacağı için, karda sürünerek bile olsanız demiş, mehdi'ye gidin, Halbuki Arabistan'da Peygamberimiz kar görmüş mü, kar nedir hic bilmiş mi, Nereden bildi de
"karda sürünüyor bile olsanız mehdi'ye gidin"
İbn-i Mes'ud -radiyallahu anh- anlatıyor:
"Biz, Resulullah Aleyhisselâm'ın yanında iken Benî Hâşim'den bir grup genç geldi. Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- onları görünce, gözü doldu ve rengi değişti. Ben: Ey Allah'ın Resul'ü! Şimdiye kadar, mübarek yüzünüzde hoşumuza gitmeyen bir manzara hiç görmemiştik, (şimdi ne oldu da bizi üzen bir ifade ile karşılaşıyoruz?)" dedim. Şu cevabı verdiler:
"Biz öyle bir Ehl-i Beyt'iz ki, Allah bizim için dünyaya mukabil ahireti tercih etmiştir. Benim Ehl-i Beyt'im benden sonra belâ, kaçırılma ve sürgüne maruz kalacak. Nihayet, doğu tarafından beraberlerinde Siyah Bayraklar olan bir kavim gelecek. Bunlar hayır (saltanat) isteyecekler, fakat istekleri yerine getirilmeyecek. Bunun üzerine onlar savaşacak. Allah onlara yardım edecek. Bundan sonra istedikleri (hükümdarlık) kendilerine verilecek. Ne var ki, onlar bunu kabul etmeyip emirliği Ehl-i Beyt'imden bir adama tevdi edecekler. Bu (Emîr) de, insanlar yeryüzünü daha önce zulüm ile doldurdukları gibi, yeryüzünü adaletle dolduracaktır. Artık sizden kim o güne yetişirse kar üstünde emeklemek suretiyle de olsa onlara varsın (katılsın)"
(İbn-i Mâce: 4082)
dedi Demek ki bir bildiren bir gösteren cenab-ı mevlamız var. Cenabı mevlamız böyle buyurduysa, hak söz haktan gelir, hakka gider, Hakkı tutup kaldıranlar, hakkı bilenler, ve mehdi'yi tanıyanlar, imanla olanlar mehdi'ye doğru gelsin...
Ve kuşaklardan da Zero kuşak, yani z kuşak, ya da Zero kuşak, 0 kuşak demek, işte 0 çizgisi, yani sıfır çizgisi değişmekte, 0 noktasına yani sidreye varıldığında, z kuşak, ya da zero kuşak, cinsiyetsiz, meleklik Makamı, yani en uzak nokta, Melek insanoğlunun erişebileceği en uzak nokta, ve ondan sonra, az bir şey sağa geçti mi 0,001 mesela, sıfırdan büyük, yahut da öbür tarafa geçtiğin zaman, minus 0,0001, yine 0'dan küçük demek, öyle olunca, işte bunu da bizim oralarda, Gökkuşağı çıktığı zaman, o gökkuşağının altından geçen, erkekse kız olur, kız ise oğlan olur diye tarif etmişler. İşte bu sıfır çizgisine gelmiş oluyoruz, bu sıfır çizgisi gökkuşağının oluştuğu çizgi, yani o çizgi sıfır çizgisini temsil ediyor, ve bizim kainatımızın yükselerekten, artık renklerin hepsi bir, nihayet renklerin, yolların, insanların, çeşitlerin en son haddesi, ve burada artık çeşitlilik yok, her şey eşit, sıfırda her şey eşittir, Yani terazideki, iki Kefeli terazideki, ne Sağ taraf ağdırması, neden sol tarafın ağrıdırması, terazinin dengede durması için, eşit olması lazım İki kefeninde, ve bu eşit olduğunda, ortadaki o gösterge birbirini dengelediğinde, işte orta denge noktasını temsil eder, aynı bu tahterevalli'deki Orta noktayı, ve sıfırı temsil eden, 0 işte dengeyi sağlayan, yani yoktan var eden Allah'ın, kainatı ilk defa var ettiği 0 noktası, Big bang'in başladığı yer demek olur, ve oraya varmış bulunuyoruz, Kutup taklası attığında ve Güneş batıdan doğduğundan Big bang'ın başladığı yere varmış oluyoruz, ve oradan Ötesi de artık, erkekler kız, kızlar oğlan olması demek, yani "dönme" travestilerin başlaması, Ondan sonra da, artık iki üç dört diyerekten çoğalma, ve büyüme uzama, erkeklik ve kadınların tekrar insanlara verilmesi. Yani şeytan aleyhillâne den, ondan önce işte, Melek cinslerinin erkekliği dişiliği yoktur, o şeytan aleyhillâne kendi kıçına kuyruğuna sokup da üredi diyor, O yüzden erkeklik ve dişilik olmayınca, yani tenasül uzvu olmayınca, üremek için kuyruğunu kullanmış, işte kurbağa veya benzeri Hayvanlardan kuyruk kopar, ve ondan sonra kalan bölüm kurbağayı oluşturur, işte "ögelena"terliksi hayvan, veya kamçılı hayvan da da aynı sistem vardır, tek hücreli üreme, ve sonra Allahu Teala'nın ikrami ile Çok hücreli üremeye geçme devresi, işte 0 noktası ve -1 veya +1 olaraktan eşeyli üreme, daha önce 0 noktasında eşeyli üreme yok, Zero kuşak, yani z kuşak, Tek hücreli ve Zero, 0 noktasına sıfır kutbuna kainatın en uzak noktasına eksi 272 dereceye varmak üzereyiz, Rabbim insanlığa yardım etsin, Allah muhafaza, hepimizi helak edipte, bu kainatı kapamaz İnşallah, bir Kurtuluş, bir çıkış verir, ben inanıyorum bir çıkış verir, Mümin kullarına sonunda diyor Salih kullarım mirası Devri alacak
وَلَقَدْ كَتَبْنَا فِى ٱلزَّبُورِ مِنۢ بَعْدِ ٱلذِّكْرِ أَنَّ ٱلْأَرْضَ يَرِثُهَا عِبَادِىَ ٱلصَّٰلِحُونَ
Ve lekad ketebnâ fîz zebûri min ba’diz zikri ennel arda yerisuhâ ıbâdiyes sâlihûn.
Andolsun, Zikir’den (Tevrat’tan) sonra Zebûr’da da, “Yere muhakkak benim iyi kullarım varis olacaktır” diye yazmıştık.
(Enbiyâ Suresi 105. Ayet)
Demek ki iyi Amel işleyen kimseler, Mehdi'nin yanına gidip, kurtuluşa erecek inşallah, O söz hak söz ise, kur'an-ı Kerim hak ise, Demek ki Salih amel işleyenler, güzel ameller işleyenler, iyi insanlar, mehdi'yi bilip tanıyacak, ve mehdi'ye gidecekler, ve bu kapanışta, bu kapanışta kurtuluşa erecek olan, ümmeti Necat onlar olacak...
Selamünaleyküm
Bu şekilde söylemiş ve izah etmiş olalım
Bu bir Karaoğlan Başağaçlı Raşit Tunca Makalesidir
Raşit Tunca
Version2 DATE :
Avusturya Gümünd ilinin şiremiz ilçesi 19 Şubat 2023
Version1 DATE :
Rasit Tunca
Schrems, 14.01.2023
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için lütfen üye olunuz.
Giriş yap veya üye ol.
(Dosya Boyutu: 43.62 KB / İndirme Sayısı: 1) -272°
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için lütfen üye olunuz.
Giriş yap veya üye ol.
(Dosya Boyutu: 53.37 KB / İndirme Sayısı: 1) Selamünaleyküm
bu makalemiz Kutup taklasında Kelvin modeli
daha önceki makalelerimizde bahsettiğimiz güneşin batıdan doğmasına az bir süre kaldı dediğimiz meseleyi kelvin'de şöyle açıklamış
demiş ki gerçek 0 noktası -272 derecedir ve kainatın bir ucu ya da en son ucu en uzak noktası -272 derecedir demiş
ve Kelvin termometresi diye bir termometre vardır orada 0 noktası -272'den başlar
Halbuki bir daire çizdiğimizde, ve aynı dünya gibi ortasına ekvator çizgisi çizdiğimizde, yani çap çizgisi, ve Sağ taraf doğu, ve 0 noktası aldığımızda, karşı tarafta 180 derece demektir dairede, ve 90 derece kuzey kutbu, ve 90 derecenin karşısı olan 180 derecede Güney Kutbu demek olur. bugünkü kutupların bulunduğu bölgeler olaraktan, 90 derecede Rusya bulunmakta, 0 noktası güneşin ilk doğduğu yer demek, Ve o yüzden doğu ve, Çin Japonya güneşin ilk doğduğu yer olaraktan ele alınır, yani sıfır noktası, ve onun tam karşısı Amerika ve San Francisco gibi bir yerde batı, vahşi batı, yani Amerika 180 derece karşısı,
ve bu bugünkü sistemdeki kutuplar ve 90 derece Rusya'nın karşısı da Antartika alt Kutup
Fakat Kelvin demiş ki : -272 derece kainatın diğer ucu, ve 0 noktası demiş. Bunu trigonometri de, 0 noktası Çin'i aldığımız zaman, yani dairedeki Çapın sağ tarafına aldığımız zaman, ortadan geçen çizginin sağ tarafına aldığımızda, saatin ters yönünde bir açı aldığımızda, bu yani artı 90 derece, ve artı 180 derece, ve artı 270 derecedir, 270 derece antartika'yı gösterir, fakat Kelvin diyor ki eksi 272 derece, hal böyle olunca,
Bu sefer açıyı sağdan sola Yani, saat yönünde değil de, tövbe tövbe saat yönüne ters değil de, saat yönünde bir açı çizdiğimiz zaman, ve sıfırı sağ tarafta Çin aldığımızda, Aşağıdan yukarı 3 çeyrek çizdiğimizde 270 derece Rusya'nın olduğu yer demek olur, Rusya'nın olduğu yeri 2 derece son çeyreğe geçmek demektir -272 derece. o zaman -272 derece yani Rusya'yı geçince 2 dereceye geçince sıfır derece demekse, Burası Yani biz, yaratılıştan bu yana, yahut da Peygamberimizden bu yana, 1400 sene daha yükselmişiz, Kainat açılmış açılmış, ve biz gelecekteki Yıldızlar idik, o gün gökyüzündeki yıldızlar idik, bugün o yıldızların olduğu yere vardık, ve Bizim Dünyamız o yıldızların olduğu yer oldu, yani semada yükseldik, Kainat açıldı, ve Peygamberimiz Miraç'ta, Miraç ederken, Cebrail Aleyhisselam ile bir sınıra geliyorlar, o sınırın ismi "sidretül münteha"
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
وَالنَّجْمِ اِذَا هَوٰىۙ١مَا ضَلَّ صَاحِبُكُمْ وَمَا غَوٰىۚ٢وَمَا يَنْطِقُ عَنِ الْهَوٰىۜ٣اِنْ هُوَ اِلَّا وَحْيٌ يُوحٰىۙ٤عَلَّمَهُ شَد۪يدُ الْقُوٰىۙ٥ذُومِرَّةٍۜ فَاسْتَوٰىۙ٦وَهُوَ بِالْاُفُقِ الْاَعْلٰىۜ٧ثُمَّ دَنَا فَتَدَلّٰىۙ٨فَكَانَ قَابَ قَوْسَيْنِ اَوْ اَدْنٰىۚ٩فَاَوْحٰٓى اِلٰى عَبْدِه۪ مَٓا اَوْحٰىۜ١٠مَا كَذَبَ الْفُؤٰ۬ادُ مَا رَاٰى١١اَفَتُمَارُونَهُ عَلٰى مَا يَرٰى١٢وَلَقَدْ رَاٰهُ نَزْلَةً اُخْرٰىۙ١٣عِنْدَ سِدْرَةِ الْمُنْتَهٰى١٤
1.Ven necmi izâ hevâ.
2.Mâ dalle sâhıbukum ve mâ gavâ.
3.Ve mâ yentıku anil hevâ.
4.İn huve illâ vahyun yûhâ.
5.Allemehu şedîdul kuvâ.
6.Zû mirratin, festevâ.
7.Ve huve bil ufukil a’lâ.
8.Summe denâ fe tedellâ.
9.Fe kâne kâbe kavseyni ev ednâ.
10.Fe evhâ ilâ abdihî mâ evhâ.
11.Mâ kezebel fuâdu mâ raâ.
12.E fe tumârûnehu alâ mâ yerâ.
13.Ve lekad raâhu nezleten uhrâ.
14.İnde sidratil muntehâ.
Necm Suresi
yani varılacak en uzak veya en son nokta, münteha, Nihayet, Yani nihayet, en son, Nihaye varılacak en uzak veya en son nokta, Oraya vardığında, Cebrail Aleyhisselam diyor ki, ben buradan öteye bir adım geçersem, Yanarım, Ya Muhammed, buradan öteye, sen yalnız gideceksin, diye, Peygamber Efendimizin yalnız olarak tan yürümeye teşvik ediyor, Çünkü bizim bulunduğumuz bu bölgede, cebrail'i Biz görsek, hepimizin aklı Çıldırır, yahut da, Cebrail Aleyhisselam'a saldıranlar olur, bilmeyenler olur, Uzaylıları düşürdük, UFO düşürdük diyenler var Mesela bugün, yakaladık, onlara saldırdık, onlara bize saldırdı diyenler var, Cebrail'in ne surette ve nasıl olduğunu bilmeyip anlamayan insanlar, Cebrail Aleyhisselam'a saldırır, veyahut da Cebrail Aleyhisselam'a zarar veremezler fakat, cebrail Aleyhisselam onlarla savaşmak durumunda kalır, onlara zarar vermek durumunda kalır, yahut da o zarar vermek durumunda kalır, kendini müdahale etmek için, o yüzden Cebrail Aleyhisselam, bizim bu semanımıza geçemiyor, buraya geçmiyor, ancak sadece,ilk vahiy geldiğinde, hıra dağında, Peygamber Efendimize, Nur Dağı'nda, bir defa olaraktan, Aslı suretinde gözükmüş.
işte biz en nihaya nokta, sidratil muntehâ dayız, Demek ki taa varılacak en son nokta, kainatın en uzak noktası, yani kelvin'in dediği -272 derecede ki yere geldik, döne döne, döne döne, kutuplar işte döndü, ve güneş battığı yerden doğacak noktaya geldi, Burası -272 derece, az bir yer kaldı, Hatta ben bunu daha önceki vaazım da anlatmıştım, yani Kutup taklasına yani Güneşin battan doğmasını az bir süre kalmış, Çünkü Kelvin modelinde, son çeyrek Yaşanmıyor, eksi 272 den önce denilince 360° dereceye varılmıyor en son nokta 360 değil eksikliği eziyet çıkıyor olunca 1.90'lık yani çeyrek dairedeki bir çeyrek yaşam daha ileri gidilmiyor demektir bu. Bizim geldiğimiz yerdeki Kutup taklasından -272 derece, yani bunu ölçtüğümüz zaman, bize Rusya'nın içinde bir yeri verir, Orası 0 noktası olursa, yani, yeni takladaki Çin'in olduğu yeri, yani güneşin ilk doğduğu yer, Rusya olursa, o zaman 90 derece açılı yerde, Amerika San Francisco olur, yani Kuzey Kutbu Amerika San Francisco bölgesi ve, o alt bölgeler Kuzey kutbunu temsil eder, Onun tam karşısı zıttı 180 derecede, yani Çin Japonya'da, Güney kutbunu temsil eder, ve bugün Rusya'nın bulunduğu yer Doğuyu temsil eder, 0 olduğu için, sıfırın karşısı olan 180 derecede, Afrika yani, Rusya 90 derece olduğu için, iki çeyrek daha ileri gittiğimizde Afrika yani Amerika'nın bir çeyreği 180° daha illeri gittiğimizde, Afrika'da, şu anki Amerika'nın olduğu yere geçmiş olur, yani kutupları Bu şekilde bir takla atar, Yani elektriği ilk bulanlar, elektriğin akımının sağdan sola olduğunu keşfetmişler, daha sonra elektriğin bir akımı daha bulunmuş, ve soldan sağa Aktığını fark etmişler ya bu demek oluyor ki, Peygamber silsilesi, Adem Aleyhisselam'da n Peygamberimiz Muhammed Mustafa'ya doğru, sağdan sola, aynı kur'an-ı Kerim'in yazılış sistemi gibi, sağdan sola bir akış sistemi vardı, fakat en sonunda Mehdi Aleyhisselam var, Mehdi Aleyhisselam artık sonra vardığı için, sondan ileri gidebilecek bir yeri yok, geri dönmesi lazım, o da soldan sağa bir yol ilerlemekte, yani sondan başa doğru bir yol ilerlemekte, bu da demek oluyor ki peygamberin dönüş yönü saate ters istikamette, yani Kabe'yi tavaf şeklinde, fakat Mehdi Aleyhisselam'a gelince, Kutup taklası olduğu için, Güneş batıdan doğacağı için, artık daha gidilecek yer yok sidratil muntehâ da olduğumuz için, burası sidre, Buradan geri dönmemiz lazım zaten, işte kıblenin ve Kabe'nin ve kıblenin ve kutupların değişmesini sebebi, gidebilecek daha bir yerimiz yok, Kainatta ki gidilebilcek en uzak nokta sidratil muntehâ ve buradan Geri dönmemiz, ancak soldan sağa bir dönüşle dönersek, Dünyamız tekrar, Aynen çıktığı yerden yahutta mevsim 21 aralik olunca ki dönence gibi galksideki dönence, tekrar geri inmeye başlar aşağı doğru bir dönüş şeklinde, bir ilerleme olur, Ve bu da böyle bir dönme sisteminde, işte takla atıldığında, Kelvin'in dediği -272 derece 0 noktasıdır meselesinde, kutuplar yukarıda anlattığım gibi bir değişime maruz kalır, yukardaki skizelere bak, böyle olur velhasıl kelam, bugünkü makalemizin meselesini Dilim döndüğü kadarn bu kadar anlatabildim.
Bilim adamlarına, din adamlarına, insanlığa sesleniyorum, Kurtuluş Mehdi'nin olduğu yerdedir, diğer yerleri, sel deprem, veya benzeri afetler, bu kutup taaklasından dolayı yok edecek olabilir, ve Peygamberimiz mehdi'ye işaret etmiş, Peygamberimiz kendi vechine konuşmaz. O Vahiy ile konuşur buyuruyor kur'an-ı Kerim'de, Öyle olunca, Allah'ın bildirdiğine göre, Kurtuluş Mehdi'nin olduğu yerdedir, kalplerinizde İman varsa, Mehdi kimdir Bilmeniz, ve mehdi'ye doğru gitmeniz, Hatta Peygamberimiz öyle demiş ki işte, Kutup taklası olduğu zaman, "The Day After Tomorrow" dedik işte, Amerika Kar kış kıyamet yani Kuzey kutbu olacak, "ICE AGE" öyle bir durumda Kurtuluş Mehdi'nin yanında olacağı için, karda sürünerek bile olsanız demiş, mehdi'ye gidin, Halbuki Arabistan'da Peygamberimiz kar görmüş mü, kar nedir hic bilmiş mi, Nereden bildi de
"karda sürünüyor bile olsanız mehdi'ye gidin"
İbn-i Mes'ud -radiyallahu anh- anlatıyor:
"Biz, Resulullah Aleyhisselâm'ın yanında iken Benî Hâşim'den bir grup genç geldi. Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- onları görünce, gözü doldu ve rengi değişti. Ben: Ey Allah'ın Resul'ü! Şimdiye kadar, mübarek yüzünüzde hoşumuza gitmeyen bir manzara hiç görmemiştik, (şimdi ne oldu da bizi üzen bir ifade ile karşılaşıyoruz?)" dedim. Şu cevabı verdiler:
"Biz öyle bir Ehl-i Beyt'iz ki, Allah bizim için dünyaya mukabil ahireti tercih etmiştir. Benim Ehl-i Beyt'im benden sonra belâ, kaçırılma ve sürgüne maruz kalacak. Nihayet, doğu tarafından beraberlerinde Siyah Bayraklar olan bir kavim gelecek. Bunlar hayır (saltanat) isteyecekler, fakat istekleri yerine getirilmeyecek. Bunun üzerine onlar savaşacak. Allah onlara yardım edecek. Bundan sonra istedikleri (hükümdarlık) kendilerine verilecek. Ne var ki, onlar bunu kabul etmeyip emirliği Ehl-i Beyt'imden bir adama tevdi edecekler. Bu (Emîr) de, insanlar yeryüzünü daha önce zulüm ile doldurdukları gibi, yeryüzünü adaletle dolduracaktır. Artık sizden kim o güne yetişirse kar üstünde emeklemek suretiyle de olsa onlara varsın (katılsın)"
(İbn-i Mâce: 4082)
dedi Demek ki bir bildiren bir gösteren cenab-ı mevlamız var. Cenabı mevlamız böyle buyurduysa, hak söz haktan gelir, hakka gider, Hakkı tutup kaldıranlar, hakkı bilenler, ve mehdi'yi tanıyanlar, imanla olanlar mehdi'ye doğru gelsin...
Ve kuşaklardan da Zero kuşak, yani z kuşak, ya da Zero kuşak, 0 kuşak demek, işte 0 çizgisi, yani sıfır çizgisi değişmekte, 0 noktasına yani sidreye varıldığında, z kuşak, ya da zero kuşak, cinsiyetsiz, meleklik Makamı, yani en uzak nokta, Melek insanoğlunun erişebileceği en uzak nokta, ve ondan sonra, az bir şey sağa geçti mi 0,001 mesela, sıfırdan büyük, yahut da öbür tarafa geçtiğin zaman, minus 0,0001, yine 0'dan küçük demek, öyle olunca, işte bunu da bizim oralarda, Gökkuşağı çıktığı zaman, o gökkuşağının altından geçen, erkekse kız olur, kız ise oğlan olur diye tarif etmişler. İşte bu sıfır çizgisine gelmiş oluyoruz, bu sıfır çizgisi gökkuşağının oluştuğu çizgi, yani o çizgi sıfır çizgisini temsil ediyor, ve bizim kainatımızın yükselerekten, artık renklerin hepsi bir, nihayet renklerin, yolların, insanların, çeşitlerin en son haddesi, ve burada artık çeşitlilik yok, her şey eşit, sıfırda her şey eşittir, Yani terazideki, iki Kefeli terazideki, ne Sağ taraf ağdırması, neden sol tarafın ağrıdırması, terazinin dengede durması için, eşit olması lazım İki kefeninde, ve bu eşit olduğunda, ortadaki o gösterge birbirini dengelediğinde, işte orta denge noktasını temsil eder, aynı bu tahterevalli'deki Orta noktayı, ve sıfırı temsil eden, 0 işte dengeyi sağlayan, yani yoktan var eden Allah'ın, kainatı ilk defa var ettiği 0 noktası, Big bang'in başladığı yer demek olur, ve oraya varmış bulunuyoruz, Kutup taklası attığında ve Güneş batıdan doğduğundan Big bang'ın başladığı yere varmış oluyoruz, ve oradan Ötesi de artık, erkekler kız, kızlar oğlan olması demek, yani "dönme" travestilerin başlaması, Ondan sonra da, artık iki üç dört diyerekten çoğalma, ve büyüme uzama, erkeklik ve kadınların tekrar insanlara verilmesi. Yani şeytan aleyhillâne den, ondan önce işte, Melek cinslerinin erkekliği dişiliği yoktur, o şeytan aleyhillâne kendi kıçına kuyruğuna sokup da üredi diyor, O yüzden erkeklik ve dişilik olmayınca, yani tenasül uzvu olmayınca, üremek için kuyruğunu kullanmış, işte kurbağa veya benzeri Hayvanlardan kuyruk kopar, ve ondan sonra kalan bölüm kurbağayı oluşturur, işte "ögelena"terliksi hayvan, veya kamçılı hayvan da da aynı sistem vardır, tek hücreli üreme, ve sonra Allahu Teala'nın ikrami ile Çok hücreli üremeye geçme devresi, işte 0 noktası ve -1 veya +1 olaraktan eşeyli üreme, daha önce 0 noktasında eşeyli üreme yok, Zero kuşak, yani z kuşak, Tek hücreli ve Zero, 0 noktasına sıfır kutbuna kainatın en uzak noktasına eksi 272 dereceye varmak üzereyiz, Rabbim insanlığa yardım etsin, Allah muhafaza, hepimizi helak edipte, bu kainatı kapamaz İnşallah, bir Kurtuluş, bir çıkış verir, ben inanıyorum bir çıkış verir, Mümin kullarına sonunda diyor Salih kullarım mirası Devri alacak
وَلَقَدْ كَتَبْنَا فِى ٱلزَّبُورِ مِنۢ بَعْدِ ٱلذِّكْرِ أَنَّ ٱلْأَرْضَ يَرِثُهَا عِبَادِىَ ٱلصَّٰلِحُونَ
Ve lekad ketebnâ fîz zebûri min ba’diz zikri ennel arda yerisuhâ ıbâdiyes sâlihûn.
Andolsun, Zikir’den (Tevrat’tan) sonra Zebûr’da da, “Yere muhakkak benim iyi kullarım varis olacaktır” diye yazmıştık.
(Enbiyâ Suresi 105. Ayet)
Demek ki iyi Amel işleyen kimseler, Mehdi'nin yanına gidip, kurtuluşa erecek inşallah, O söz hak söz ise, kur'an-ı Kerim hak ise, Demek ki Salih amel işleyenler, güzel ameller işleyenler, iyi insanlar, mehdi'yi bilip tanıyacak, ve mehdi'ye gidecekler, ve bu kapanışta, bu kapanışta kurtuluşa erecek olan, ümmeti Necat onlar olacak...
Selamünaleyküm
Bu şekilde söylemiş ve izah etmiş olalım
Bu bir Karaoğlan Başağaçlı Raşit Tunca Makalesidir
Raşit Tunca
Version2 DATE :
Avusturya Gümünd ilinin şiremiz ilçesi 19 Şubat 2023
Version1 DATE :
Rasit Tunca
Schrems, 14.01.2023