Dün gece bizler böyle bir rakip bekliyorduk ama beklemeyen sanırım Kuntz olmuş. Dünya sıralamasında bizden çok gerilerde bir rakibin yapabileceği tek şey koşup mücadele etmek, oynatmamak ve kaptıkları toplarla da savunmamızın arasına girip gol atmak. Ermenistan ilk yarıda aynen bunu yaptı bir gol geldi arkasından benzer pozisyonda bir gol de kaçırdılar. Rakibin presi karşısında oyun kurmakta zorlandık ve biraz da şaşkınlık yaşadık. Böyle bir oyunla gol atmamız mümkün görünmüyordu. Çözümü ise Orkun Kökçü'de bulduk. Feyenoord’un kaptanı nefis bir şutla Ermenistan ağlarını havalandırıp takıma derin bir nefes aldırdı. Rakip çok sert oynayıp bir sarı kart görürken, bizde ilk yarıda 3 oyuncumuz sarı kart gördü. Oysa tecrübeli bir takım olarak biz değil Ermenistan’a bu kartlar çıkmalıydı. İspanyol hakem, Cenk Tosun’a ceza alanı içinde yapılan mutlak penaltılık faule devam kararı yanlıştı. İkinci yarı ilk yarıda aksayan Cenk’in yerine Kerem ve sarı kartlı Merih’in yerine de Salih Özcan ile başladık. Aslında bizim bireysel olarak yeteneklerimiz olsa da takım oyununda yetersiz kalıyoruz. Böyle bir maçta fizik güç mücadele önemliyse ve kadroya da çağırdıysan Umut Nayır o sahada olmalıydı bence. Soru işaretleri doğdu Neyse ki dünkü oyunda o ana kadar etkisiz gözüken Enes’in, Kerem’e nefis asistiyle galibiyet golümüz geldi ve biraz kendimize geldik. Sonuçtan bağımsız Milli Takım cephesinde değişen bir şey göremedik. Kuntz tercihlerinde gerçekten yetersiz olduğunu Erivan’da da gösterdi çünkü Ermenistan karşısında çözüm üretemeyen bir teknik adam salı günü Hırvatistan karşısında ne yapar dedirtiyor. Açıkcası ilk maçımızda grupta bu futbol ve verdiğimiz gol pozisyonları Almanya yolculuğumuz için büyük soru işaretleri doğurdu. Şimdiden söyleyelim başarısızlıkta hoca konusunda uyarılara rağmen ısrar edenler bunun vebali altında kalırlar. Tunç KAYACI / Fanatik