Emre ESMER
Moderatör
Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından, ”Milletimiz olanlara asla üzülmesin, kızmasın, ben işimin başındayım. Sükûnetimizi koruyup, bu ülkeyi kalkındırmaya odaklanalım lütfen. Bugün Tarım ve Hayvancılık devrimimizi anlatıyorum. Gıdada çok çok büyük devrim geliyor!” başlığı ile video yayımladı. ’Bay Kemal’in Tahtası’ ismiyle oluşturulan görsel efektli videoların ikincisinde Kılıçdaroğlu, tarım ve hayvancılık özel ekonomi bölgelerinin kurulacağını ve çiftçilere verilecek destekleri açıkladı.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı videolu paylaşım ile seçmenlere seslenmeye devam ediyor. ’Bay Kemal’in tahtası konulu video serisinin ikincisini yayımlayan Kılıçdaroğlu bu kez tarım ve hayvancılık konusuna değindi.
Çiftçiye verilecek destekleri ve yapılacak yatırımları açıklayan Kılıçdaroğlu’nun yaptığı konuşmada söyledikleri şöyle:
”Bugün size tarım ve hayvancılık özel ekonomi bölgelerini anlatacağım. Önce ihtiyacı ortaya koyalım. Milletimizin en büyük zenginliklerinden biri bereketli topraklarımız. Kötü yönetim bizi buğdayda, nohutta bile dışarıya bağımlı hale getirdi. Egemenliğimizi kısıtlayan bu düzen, artık değişiyor. Türkiye, tarım ve hayvancılıkta kendi kendine yetecek, çok kısa bir süre içinde ihracat devi olacak.
Gıda bağımsızlığını sağlamadan büyümek ve gelişmek mümkün değil. Bakın burada açıkça söylüyorum. Türkiye tarım ve hayvancılıkta dünyanın en hızlı yükselen ülkesi olacak. Tarımda planlı üretime geçeceğiz. Tarım arazilerimizi koruyarak tümünün ekilmesini sağlayacağız. Kamuya ait tarım işletmelerine yani Atatürk’ün mirası olan TİGEM varlıklarına sahip çıkacağız.
Bu alanları tohum ve hayvancılık üretiminde ve ıslahında kullanıp, üretilen tohumları ve damızlık hayvanları çiftçilere ücretsiz vereceğiz. Her bir köyümüzde bir veteriner, bir ziraat mühendisi ve bir ziraat teknisyeninden oluşan ekipler kurulacak.
Çiftçilere hastalık tedavisi, aşı ve toprak analizi, bitki sağlığı gibi her konuda ücretsiz destek sağlanacak. Sisteme katılmak isteyen ailelere 10 büyük baş, 10 küçük baş gece hayvan hibe edilecek. 5 yılda 3 milyon 750 bin büyük baş, 7 buçuk milyon da küçük baş üreterek çiftçiye ücretsiz dağıtacağız. Hayvan varlığımızı her yıl, yüzde 20 artırarak hayvancılıkta büyük bir atılım gerçekleştireceğiz.
Afyon, Konya, Erzurum’da tarım ve hayvancılık özel ekonomi bölgeleri kuracağız. Ayrıca, Ordu ve Hatay’da hayvancılık ve tarım ürünleri ihtisas limanı kuracağız. Türkiye, bölgesinin gıda ve hayvancılıkta en büyük ihracatçısı olacak. Çiftçi ile birlikte çalışacağız. Yemi, gübreyi, enerjiyi yerinde üreterek eko-sistemler kurulacak. Gıdanın ucuzlamasını sağlayacağız. Gerektiğinde, tarımsa faaliyetleri sübvanse edeceğiz. Süt üreticisi de et üreticisi de zarar etmeyecek.
Çiftçilerimizi, zarar ettirmeden hem gıda fiyatlarını düşüreceğiz, hem de gıda güvenliğimizi hızla sağlayacağız. Göreceksiniz, gübre ve yem konusunda, hızla ithalat bağımlılığının önüne geçip, üretici girdilerini azaltacağız. Bizim sistemimizde çiftçi malını, mahsulünü verdiği an parasını alacak. Üretirken, devleti yanında görecek. Bu da hemen vatandaşın mutfağına yansıyacak.
Sevgili halkım; neden gıda konusu bu kadar önemli? Hatırlarsınız, çocuklarınızın beslenme hakkını savunmak için Hacer Foggo ile Et ve Süt Kurumu’na gitmiştik. Çünkü, aç çocuklarla endüstriyel devrimi gerçekleştiremezsiniz. Çocuklarımız et yiyecek, sağlıkla büyüyecek. Etimiz, sütümüz ucuz ve bol olacak. Merak etmeyin, geliyoruz...
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı videolu paylaşım ile seçmenlere seslenmeye devam ediyor. ’Bay Kemal’in tahtası konulu video serisinin ikincisini yayımlayan Kılıçdaroğlu bu kez tarım ve hayvancılık konusuna değindi.
Çiftçiye verilecek destekleri ve yapılacak yatırımları açıklayan Kılıçdaroğlu’nun yaptığı konuşmada söyledikleri şöyle:
”Tarım arazilerimizi koruyarak tümünün ekilmesini sağlayacağız”
”Bugün size tarım ve hayvancılık özel ekonomi bölgelerini anlatacağım. Önce ihtiyacı ortaya koyalım. Milletimizin en büyük zenginliklerinden biri bereketli topraklarımız. Kötü yönetim bizi buğdayda, nohutta bile dışarıya bağımlı hale getirdi. Egemenliğimizi kısıtlayan bu düzen, artık değişiyor. Türkiye, tarım ve hayvancılıkta kendi kendine yetecek, çok kısa bir süre içinde ihracat devi olacak.
Gıda bağımsızlığını sağlamadan büyümek ve gelişmek mümkün değil. Bakın burada açıkça söylüyorum. Türkiye tarım ve hayvancılıkta dünyanın en hızlı yükselen ülkesi olacak. Tarımda planlı üretime geçeceğiz. Tarım arazilerimizi koruyarak tümünün ekilmesini sağlayacağız. Kamuya ait tarım işletmelerine yani Atatürk’ün mirası olan TİGEM varlıklarına sahip çıkacağız.
”Hayvan varlığımızı her yıl, yüzde 20 artırarak hayvancılıkta büyük bir atılım gerçekleştireceğiz”
Bu alanları tohum ve hayvancılık üretiminde ve ıslahında kullanıp, üretilen tohumları ve damızlık hayvanları çiftçilere ücretsiz vereceğiz. Her bir köyümüzde bir veteriner, bir ziraat mühendisi ve bir ziraat teknisyeninden oluşan ekipler kurulacak.
Çiftçilere hastalık tedavisi, aşı ve toprak analizi, bitki sağlığı gibi her konuda ücretsiz destek sağlanacak. Sisteme katılmak isteyen ailelere 10 büyük baş, 10 küçük baş gece hayvan hibe edilecek. 5 yılda 3 milyon 750 bin büyük baş, 7 buçuk milyon da küçük baş üreterek çiftçiye ücretsiz dağıtacağız. Hayvan varlığımızı her yıl, yüzde 20 artırarak hayvancılıkta büyük bir atılım gerçekleştireceğiz.
”Süt üreticisi de et üreticisi de zarar etmeyecek”
Afyon, Konya, Erzurum’da tarım ve hayvancılık özel ekonomi bölgeleri kuracağız. Ayrıca, Ordu ve Hatay’da hayvancılık ve tarım ürünleri ihtisas limanı kuracağız. Türkiye, bölgesinin gıda ve hayvancılıkta en büyük ihracatçısı olacak. Çiftçi ile birlikte çalışacağız. Yemi, gübreyi, enerjiyi yerinde üreterek eko-sistemler kurulacak. Gıdanın ucuzlamasını sağlayacağız. Gerektiğinde, tarımsa faaliyetleri sübvanse edeceğiz. Süt üreticisi de et üreticisi de zarar etmeyecek.
”Hemen vatandaşın mutfağına yansıyacak”
Çiftçilerimizi, zarar ettirmeden hem gıda fiyatlarını düşüreceğiz, hem de gıda güvenliğimizi hızla sağlayacağız. Göreceksiniz, gübre ve yem konusunda, hızla ithalat bağımlılığının önüne geçip, üretici girdilerini azaltacağız. Bizim sistemimizde çiftçi malını, mahsulünü verdiği an parasını alacak. Üretirken, devleti yanında görecek. Bu da hemen vatandaşın mutfağına yansıyacak.
”Etimiz, sütümüz ucuz ve bol olacak”
Sevgili halkım; neden gıda konusu bu kadar önemli? Hatırlarsınız, çocuklarınızın beslenme hakkını savunmak için Hacer Foggo ile Et ve Süt Kurumu’na gitmiştik. Çünkü, aç çocuklarla endüstriyel devrimi gerçekleştiremezsiniz. Çocuklarımız et yiyecek, sağlıkla büyüyecek. Etimiz, sütümüz ucuz ve bol olacak. Merak etmeyin, geliyoruz...