Bölgenin çok eski bir yerleşim yeri olduğu İlçe merkezi ve Dadaloğlu Kasabasında bulunan ve bugün Kayseri deki müzelerde sergilenen ilk çağlara ait hayvan heykelleri, paralar ve kabartma resimlerden anlaşılmaktadır.
1071 yılında Alparslan ın Malazgirt Zaferinden sonra Anadolu nun fethine kadar bölge sırasıyla Kapadokyalılar, Büyük İskenderin Makedonya İmparatorluğu, Pers İmparatorluğu ve Romalıların idaresinde kalmıştır. Malazgirt Zaferinden sonra bölgeye Uygur Türkleri ile İrandan gelen Afşar Türkleri yerleşmiştir. Tomarza Osmanlı İmparatorluğu idaresindeyken de aynı isimle anılmış ve yönetilmiştir. Cumhuriyetin ilanından sonra 1924 yıllarında Yunanistan ile imzalanan Nüfus Mübadelesi anlaşmaları ile Türkiyeye getirilen Türk ailelerin bir kısmı Tomarza ve bazı mahallerinde iskan edilmiştir. Bundan sonra 1936, 1940 ve 1950 yıllarında Bulgaristandan gelen çok sayıda Türk ailesi de Tomarza merkezine yerleştirilmiştir.
Tomarza, I. Dünya Savaşı sırasında Kuvâ-yi Milliye kuvvetlerine ev sahipliği yapmıştır. Özellikle Pusatlı mahallesi ve çevresi, Kuvâ-yi Milliye'ye cephanelik ambarı olmuştur. Mahallenin adı da buradan gelmektedir. Pusat silah ve cephane anlamındadır. Fransızlar, güneyden Anadolu'yu işgale başlamışlar ve Adana'nın tamamını işgal etmişler ve oradan Kayseri il sınırına kadar gelmişlerdir. Sonra Kayseri'nin tek işgal edilmiş toprağı olan Bakırdağı beldesine kadar gelmişlerdir. Bunu haber alan Kuvâ-yi Milliye birlikleri Pusatlı ve çevresine cephane yerleştirmişlerdir. Daha önceleri Develi ilçesine bağlı bir bucak merkezi iken, 4 Ocak 1949'da belediye statüsü alarak beldeye dönüştü. Tomarza, 03.03.1953 tarih ve 8349 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kanun ile ilçe statüsüne kavuştu.
tr.wikipedia.org'dan alıntıdır.
1071 yılında Alparslan ın Malazgirt Zaferinden sonra Anadolu nun fethine kadar bölge sırasıyla Kapadokyalılar, Büyük İskenderin Makedonya İmparatorluğu, Pers İmparatorluğu ve Romalıların idaresinde kalmıştır. Malazgirt Zaferinden sonra bölgeye Uygur Türkleri ile İrandan gelen Afşar Türkleri yerleşmiştir. Tomarza Osmanlı İmparatorluğu idaresindeyken de aynı isimle anılmış ve yönetilmiştir. Cumhuriyetin ilanından sonra 1924 yıllarında Yunanistan ile imzalanan Nüfus Mübadelesi anlaşmaları ile Türkiyeye getirilen Türk ailelerin bir kısmı Tomarza ve bazı mahallerinde iskan edilmiştir. Bundan sonra 1936, 1940 ve 1950 yıllarında Bulgaristandan gelen çok sayıda Türk ailesi de Tomarza merkezine yerleştirilmiştir.
Tomarza, I. Dünya Savaşı sırasında Kuvâ-yi Milliye kuvvetlerine ev sahipliği yapmıştır. Özellikle Pusatlı mahallesi ve çevresi, Kuvâ-yi Milliye'ye cephanelik ambarı olmuştur. Mahallenin adı da buradan gelmektedir. Pusat silah ve cephane anlamındadır. Fransızlar, güneyden Anadolu'yu işgale başlamışlar ve Adana'nın tamamını işgal etmişler ve oradan Kayseri il sınırına kadar gelmişlerdir. Sonra Kayseri'nin tek işgal edilmiş toprağı olan Bakırdağı beldesine kadar gelmişlerdir. Bunu haber alan Kuvâ-yi Milliye birlikleri Pusatlı ve çevresine cephane yerleştirmişlerdir. Daha önceleri Develi ilçesine bağlı bir bucak merkezi iken, 4 Ocak 1949'da belediye statüsü alarak beldeye dönüştü. Tomarza, 03.03.1953 tarih ve 8349 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kanun ile ilçe statüsüne kavuştu.
tr.wikipedia.org'dan alıntıdır.