Aaryan
Forum Üyesii
- Katılım
- 25 Ara 2022
- Mesajlar
- 17,005
- Puanları
- 36
Camiada yaşanan gelişmelere artık inanmak bir yana insanın sinirinden kahkaha ata ata gülmesi geliyor. Aklıma gelenleri bir bir yazayım da siz karar verin ne kadar komik ne kadar saçma.Önce sportif direktör dedikleri arkadaşımız ayrıldı dendi. Sonra çıktı bir yerlerde ben ayrıldım ama kalan transferlerdeki desteğim sürüyor kulubün içindeyim dedi. Hadi gel burden yak. Birader gittin mi gitmedin mi? Şenol hoca tarzı ile söyleyeyim; gittiysen git gitmediysen kal işini yap. Sonra başarısızlıklar ile başlayan, adeta rakip takımlara scouting yaptığımız bir bir transfer dönemi. Biz buluyoruz zengin renkliler basıyor parayı alıyorken bizleri heyecanlandıran bir yönetici paylaşımı geldi. Kum saati..Aha dedik geliyor gelmekte olanlar. 10 numara mı olur sağ açık mı olur stoper mi olur Allah ne verirse diyerek beklemeye başladık. O kumlar aktı aktı aktı aktı aktı aktı aktı..Bu arada kör topal gidilen Avrupa kupası maçları..Aaa bir akşam bir baktık Şenol hocam çıkmış Tv’lere Talisca ile yaptığı konuşmayı anlatıyor. Meğer o da bizi özlemiş. Gönlü akıyormuş falan filan diyor hocam. 4 oyuncu alacağına bunu alalım diyor. Airfryer gibi, her işi yapar diyor sayın hocam. O zaman hepimiz dedik ki bu iş tamam. Talisca cepte. Gel gör ki ne Tlisca vaaar ne cep, her şey boş. Ama kabus bitmiyor. Hani rüyanda bir yere koşmak istersin bir türlü gidemezsin, o yol bitmez ya bu transfer dönemi de aynen böyle. Gitmek istiyoruz ulaştık sanıyoruz ama bir türlü gerçekleşmiyor. Tüm bunların üzerine yetmezmiş gibi Ramos olayı çıktı. Ve gece gece apar topar yapılan yapamadığımız transferlerin açıklaması. Aradaki Pendik maçında uğradığımız sistem tarafından yapılan kap kaç olayını da geçiyorum bu arada. Ben kendi adıma artık bu sokulduğumuz ortamın bile isteye birileri tarafından organize edildiğini ve uygulayanların da atanmış, görevlendirilmiş kişiler olduğuna inandım da hala bünyem kabul etmiyor. Ben rüyanın içinde kalmayı ve sonunda huzurlu bir sona ulaşmayı bekliyorum. Ama dedim ya bitmiyor. Tweter çöplüğündeki Talisca kadro dışı kaldı hikayelerinin üzerine ağzımıza kürekle vurur gibi 2 gol sallamasın mı dün gece. Tam bu sırada bir salvo da sosyal medyanın uzun zamandır pişirdiği büyük spor adamı olarak lanse ettiği (tanımadığım için böyle yazıyorum yermiyorum) camiadaki tek muhalefet olarak görünen sayın Hasan Arat da denetim kurulunun ardından kongre çağrısı yapmasın mı..Vay arkadaş bildiğin tımarhane. Öyle böyle bir kadron var. Bu halde iken 3-6 arası bitirir ligi. Daha 15 Eylül’e kadar da transfer penceresi açık. Belki düşeş gelir 2-3 oyuncu çekersin kadron biraz daha da genişlemez mi? Yahu biliyorum okuyanlar bunlardan bir şey olmaz diyordur da ama ya oldu da oldu. Tamam biliyoruz yukarıda da yazabildiğimiz kadar yazdık şu anda görevdeki arkadaşlar gelecek için hiç bir umut besletmiyor bize de peki bugün müdür yani seçim çağrısı yapmanın zamanı? Sormazlar mı kardeşim Mart’da Nisan’da neredeydin? Ya da bekle Ekim Kasım çuvala mı girdi? Kim seni yönlendiriyor bu yangına benzin dökmeye? Vallahi bıktım ben bu camianın kendi içinden çıkardığı kendi kendine oynayan insan türlerinden. İnşallah sayın Hasan Arat böyle biri değildir de bu yaptığı çıkış aynı zamanda mevcut yönetimi kendine getirip artık harekete geçirmeye fayda sağlamak için yapılmış da olur. Ne demiş büyük başkan kimsenin adamı olmayın Beşiktaş’ın adamı olun..İşte bizim bunlara ihtiyacımız var.. Sahi başkan dedim de bir de faal başkanımız vardı bizim o nerelerde? Kayıp ilanı mı versek, polise mi başvursak. Hani ortalık toz duman da her taraf yangın yeri. Göreniniz, duyanınız olur ise bir hatırlatsa iyi olur başkanı olduğu bir kulüp var. Son olarak Haber 1903 YouTube kanalında yayınlar başladı ve biz de sevgili Cem Çıkın ile ilk programımızı çektik, dün yayınlandı. Gösterdiğiniz ilgiye çok teşekkürler. Tabi bizler piyasadaki duyumcu,sunucu, duayen vs vs gibi bu işin profları değiliz, hayatımızın profesyonel tarafını bu program oluşturmuyor. Biz kimseyi tanımadan, kimseye eyvallahımız olmadan, kimseden bir maddi, manevi beklentiye girmeden, dolayısı ile de çekincemiz olmadan anlatıp geçiyoruz geçeceğiz de. Yayında da belirttiğimiz gibi bırakın birilerinin adamı ya da yanında olmayı bazen kendimizin bile karşısında olacağız. Kendi jenerasyonlarımızın fikirlerinin, düşüncelerinin, ilkelerinin altının çizildiği bir program olmanın yanında genç arkadaşlarımıza da üzerimizdeki Beşiktaşlılık emanetini aktarmaya çalışacağız. Kanala abone olursanız seviniriz. Tekrar görüşmek üzere.