UzmErdaL
Forum Üyesii
- Katılım
- 27 Eyl 2022
- Mesajlar
- 3,907
- Puanları
- 38
Fransız hoca Valerien Ismael; futbolcu olarak biliniyordu. Ancak teknik direktörlük kariyeri yok denecek düzeyde.
Beşiktaş ’a alındığında, sadece ülkemizde değil, Avrupa’da da şaşkınlık yaratmıştı. Hocaya görev verilmesi özet ile; genç, başarıya aç. Sistem adamı. Cesur futbol oynatan. Kaybetmeye tahammülü olmayan, kaybederken bile alkışlanan ve kazanan oyun yapısı diye lanse edildi... Beşiktaş kariyerinde geriye dönüp baktığımızda görüntü, bunların tam tersi. İşte Ismael’in gerçek yüzü...
1 – Sistem
İlk günden beri üçlü savunma sistemini savundu. Avrupa’da birçok üst düzey kulübün bu şablon içinde başarılı olduğunu ileri sürdü. ‘Asla vazgeçmem’ dedi. Aradan bir ay geçmeden kendisi ile çelişip bahsettiği sistemi çöpe attı.
2 – İlişkiler
Futbolcular ile birebir diyaloglar kurdu. Ancak bizlere yansıdığı şekilde bu durumdan kimse tatmin olmadı. Hocanın söyledikleri ile icraatlarının çeliştiği ileri sürüldü hep.
3 – Kabullenme
Sergen Yalçın sonrası Ismael ismi kafalarda soru işareti oldu. Camia ile bir kan uyumsuzluğu yaşandı. Takım zirve içinde olsa da taraftar hocasına inanmadı.
4 – Transferler
Ismael, “Öyle oyuncular alacağız ki, isimleri pek duyulmamış. Ancak katkıları yıldızların önünde olacak” diyerek elinde geniş oyuncu datası olduğu izlenimi yarattı. Yapılan transferler içinde böyle biri çıkmadı. Onay verdiği isimlerin katkıları sınırları geçemeyip vasat kaldı.
5 – Kadro
Maçlarda kadro istikrarı hiç olmadı. Yanlış ilk 11 tercihleri, sonradan yaptığı hamleler... Değişiklik yapmaktaki zamansızlığı skorlara yansıdı.
6 – Uyum
Tesislere sistem kurdurup yapay zeka formülünü denedi. İsviçre merkezli sistem ile ortaklaşa yapılan çalışmalar sahaya yansımadı. Takım 60 dakikalık fizik kondisyona takılı kaldı.
7 – Motivasyon
Nerede ise 7/24 tesislerde kaldı. Bu durum ilk başlarda pozitif olarak lanse edilse de oyuncular zaman içinde tam aksi görüş bildirdiler. Hoca ve ekibinin sürekli yanıbaşlarında olması, tesislerden hemen kaçış yaşanmasına sebep olup olumsuz hava oluşturdu.
8 – Adalet terazisi
Takım içinde forma dağıtması adaletsizlik yarattı. Cenk, Kerem, Necip, Gedson, Muleka, Emre, Welinton, Montero, Emrecan gibi birçok isim rahatsızlıklarını yönetim bazında Ceyhun Kazancı’ya ilettiler.
9 – Diyalog
Her kayıp puan sonrası, toplantıda oyuncuları isim isim suçlayıp eleştirdi. Bu durum suçlanan ve suçlanmayanlar tarafından çok yadırgandı. Takım içinde hocaya karşı gizli ittifak oluştu.
10 – Oylama
Bir ilk yaşandı. Yönetim, takımdaki futbolculara hocanın ayrılık konusunu içeren anket yaptırdı. Sızan bilgilere göre; Weghorst, Redmond, Masuaku, Salih ve Dele Alli hariç isimler kan değişimine sıcak olanlar. Bunu kimse futbolcuya dayalı düzen olarak görmesin. Güçlü ve kaliteli kadronun neden istenilen seviyeye gelememesini irdeleme...
Kaynak: Fanatik
Beşiktaş ’a alındığında, sadece ülkemizde değil, Avrupa’da da şaşkınlık yaratmıştı. Hocaya görev verilmesi özet ile; genç, başarıya aç. Sistem adamı. Cesur futbol oynatan. Kaybetmeye tahammülü olmayan, kaybederken bile alkışlanan ve kazanan oyun yapısı diye lanse edildi... Beşiktaş kariyerinde geriye dönüp baktığımızda görüntü, bunların tam tersi. İşte Ismael’in gerçek yüzü...
1 – Sistem
İlk günden beri üçlü savunma sistemini savundu. Avrupa’da birçok üst düzey kulübün bu şablon içinde başarılı olduğunu ileri sürdü. ‘Asla vazgeçmem’ dedi. Aradan bir ay geçmeden kendisi ile çelişip bahsettiği sistemi çöpe attı.
2 – İlişkiler
Futbolcular ile birebir diyaloglar kurdu. Ancak bizlere yansıdığı şekilde bu durumdan kimse tatmin olmadı. Hocanın söyledikleri ile icraatlarının çeliştiği ileri sürüldü hep.
3 – Kabullenme
Sergen Yalçın sonrası Ismael ismi kafalarda soru işareti oldu. Camia ile bir kan uyumsuzluğu yaşandı. Takım zirve içinde olsa da taraftar hocasına inanmadı.
4 – Transferler
Ismael, “Öyle oyuncular alacağız ki, isimleri pek duyulmamış. Ancak katkıları yıldızların önünde olacak” diyerek elinde geniş oyuncu datası olduğu izlenimi yarattı. Yapılan transferler içinde böyle biri çıkmadı. Onay verdiği isimlerin katkıları sınırları geçemeyip vasat kaldı.
5 – Kadro
Maçlarda kadro istikrarı hiç olmadı. Yanlış ilk 11 tercihleri, sonradan yaptığı hamleler... Değişiklik yapmaktaki zamansızlığı skorlara yansıdı.
6 – Uyum
Tesislere sistem kurdurup yapay zeka formülünü denedi. İsviçre merkezli sistem ile ortaklaşa yapılan çalışmalar sahaya yansımadı. Takım 60 dakikalık fizik kondisyona takılı kaldı.
7 – Motivasyon
Nerede ise 7/24 tesislerde kaldı. Bu durum ilk başlarda pozitif olarak lanse edilse de oyuncular zaman içinde tam aksi görüş bildirdiler. Hoca ve ekibinin sürekli yanıbaşlarında olması, tesislerden hemen kaçış yaşanmasına sebep olup olumsuz hava oluşturdu.
8 – Adalet terazisi
Takım içinde forma dağıtması adaletsizlik yarattı. Cenk, Kerem, Necip, Gedson, Muleka, Emre, Welinton, Montero, Emrecan gibi birçok isim rahatsızlıklarını yönetim bazında Ceyhun Kazancı’ya ilettiler.
9 – Diyalog
Her kayıp puan sonrası, toplantıda oyuncuları isim isim suçlayıp eleştirdi. Bu durum suçlanan ve suçlanmayanlar tarafından çok yadırgandı. Takım içinde hocaya karşı gizli ittifak oluştu.
10 – Oylama
Bir ilk yaşandı. Yönetim, takımdaki futbolculara hocanın ayrılık konusunu içeren anket yaptırdı. Sızan bilgilere göre; Weghorst, Redmond, Masuaku, Salih ve Dele Alli hariç isimler kan değişimine sıcak olanlar. Bunu kimse futbolcuya dayalı düzen olarak görmesin. Güçlü ve kaliteli kadronun neden istenilen seviyeye gelememesini irdeleme...
Kaynak: Fanatik