İsm-i Azam ve Esma-ül Hüsna Duaları - 1
------------------------------------------
ـ1ـ عن بريدة رَضِىَ اللّهُ عَنْه قال: ]سَمِعَ النَّبىُّ # رَجًُ
يَقُولُ: اللَّهُمَّ إنِّى أسْألُكَ بِأنِّى أشْهَدُ أنَّكَ: أنْتَ اللّهُ َ
إلَهَ إَّ أنْتَ ا‘حَدُ الصَّمَدُ الذى لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ وَلَمْ
يَكُنْ لَهُ كُفْواً أحَدٌ، فقَالَ: وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ لَقَدْ
سَألَ اللّهَ بِاسْمِهِ ا‘عْظَمِ الَّذِى إذَا دُعِِىَ بِهِ أجَابَ، وَإذَا
سُئِلَ بِهِ أعْطَى[. أخرجه أبو داود والترمذى .
Hz. Büreyde (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir adamın şöyle söylediğini işitti: "Allah'ım şehâdet ettiğim şu hususlar sebebiyle senden talep ediyorum: Sen kendisinden başka ilah olmayan Allah'sın birsin samedsin (hiçbir şeye ihtiyacın yok her şey sana muhtaç) doğurmadın doğmadın
bir eşin ve benzerin yoktur." Bunun üzerine Efendimiz (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular:"Nefsimi kudret elinde tutan Zât'a yemin olsun bu kimse Allah'tan İsm-i Âzamı adına talepte bulundu. Şunu bilin ki kim İsm-i Âzamla dua ederse Allah ona icâbet eder kim onunla talepde bulunursa (Allah ona dilediğini mutlaka) verir."
[Tirmizî Daavât 65 (3471); Ebû Dâvud Salât 358 (1493).]
AÇIKLAMA:
1- Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) burada dua ederken İsm-i Âzam şefaatçi yapılarak
istendiği taktirde Cenâb-ı Hakk'ın isteneni vereceğini ifâde buyuruyor.
Müteâkiben göreceğimiz üzere (1974 numaralı hadis) Allah'ın doksan dokuz
ismi vardır. Bunlardan biri
İsm-i Âzâm'dır. İsm-i Azâm'ın hangisi olduğu kesin şekilde belirtilmemiştir.
2- Tîbî demiştir ki: "Bu hadis delâlet eder ki: "Allah'ın bir İsm-i Âzam'ı var o şefaatçi yapılarak dua ederse icâbet eder ve o isim burada mezkurdur. Keza hadiste: "Allah'tan başka şeylerden yüz çevirerek tam bir ihlâsla zikredilen her isim İsm-i Âzam'dır
zira harflerin birbirine karşı farklı bir şerefi yoktur" diyenlere de
hüccet vardır. Başka hadislerde de benzer şeyler zikredilmiştir. Onlarda bu hadiste bulunmayan isimler de mevcuttur. Ancak hepsinde "Allah" kelimesi mevcuttur. Bu durumdan hareketle İsm-i Âzam'ın "Allah" lafzı olduğuna hükmedilmiştir."
3- Hadiste dua etmekle istemek (talepte bulunmak) arasında bir tefrik yapılmamaktadır. Buna göre kulun: "Falanca şeyi bana ver" sözü onun istemesi taleb etmesidir. Dua ise
kulun nida ederek "Ey Rabbim! diye seslenmesidir. Rabb Teâla bu
seslenmeye: "Lebbeyk ey kulum (ey kulum söyle ne istiyorsun?" diye cevap
verir.Bu durumda kulun istemesine mukabil Rabb'in vermesi (îta etmesi)
vardır. Şu halde dua ve isteme arasında belirtilen bu fark mevcuttur. Bu ince farkın her zaman gözetilmeyip birinin diğeri yerine kullanılması da câizdir vâkidir. Nitekim Tîbî der ki: "Duaya icabet dua edenin duayı kabul edenin yanında bulunduğuna delâlet eder bu da îtanın (vermenin) hilâfına ihtiyacın yerine getirilmesini tazammun eder. Şu halde ikincisi daha üstündür."
Kütub-u Sitte Şerhi Prof.Dr. İbrahim Canan Cilt 16-17
İsm-i Azam ve Esma-ül Hüsna Duaları - 2
ـ2ـ وعن محجن بن ا‘درع رَضِىَ اللّهُ عَنْه قال: ]سَمِعَ النَّبِىُّ #
رَجًُ يَقُولُ: اللَّهُمَّ إنِّى أسْألُكَ بِاللّهِ ا‘حَدِ الصَّمَدِ الذى
لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدُ وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفْواً أحَدٌ، أنْ
تَغْفِرَ لِى ذُنُوبِى إنَّكَ أنْتَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ، فقَالَ: قَدْ
غُفِرَ لَهُ، قَدْ غُفِرَ لَهُ[. أخرجه داود والنسائى .
Mihcen İbnu'l-Edra' (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir adamın: "Ey Allah'ım bir ve samed olan doğurmayan ve doğurulmayan eşi ve benzeri de olmayan Allah adıyla senden istiyorum. Günahlarımı mağfiret et sen Gafûrsun Râhimsin!" dediğini işitmişti hemen şunu söyledi:"O mağfiret edildi. O mağfiret edildi. O mağfiret edildi!"
[Ebû Dâvud Salât 184 (985); Nesâî Sehv 57 (3 52).]
Kütub-u Sitte Şerhi Prof.Dr. İbrahim Canan Cilt 16-17
İsm-i Azam ve Esma-ül Hüsna Duaları - 3
ـ3ـ وعن أنس رَضِىَ اللّهُ عَنْه قال: ]دَعَا رَجُلٌ فقَالَ: اللَّهُمَّ
إنِّى أسْألُكَ بِأنَّ لَكَ الحَمْد، َ إلَهَ إَّ أنْتَ المَنَّانُ،
بَدِيعُ السَّموَاتِ وَا‘رْضِ ذُوالجََلِ وَا“كْرَامِ، يَاحَىُّ
يَاقَيُّومُ، فقَالَ النَّبىُّ #: أتَدْرُونَ بِمَ دَعَا؟ قَالُوا: اللّهُ
وَرَسُولُهُ أعْلَمُ، قالَ: وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ لَقَدْ دَعَا
اللّهَ بِاسْمِهِ ا‘عْظَمِ الَّذِى إذَا دُعِىَ بِهِ أجَابَ، وَإذَا سُئِلَ
بهِ أعْطى[. أخرجه أصحاب السنن .
Hz. Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Bir adam şöyle dua etmişti: "Ey Allah'ım hamdlerim sanadır nimetleri veren sensin senden başka ilah yoktur Sen semâvat ve arzın celâl ve ikrâm sahibi yaratıcısısın
Hayy ve Kayyûmsun (kâinatı ayakta tutan hayat sahibisin.) Bu isimlerini
şefaatçi yaparak senden istiyorum!"(Bu duayı işiten) Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) sordu:"Bu adam neyi vesile kılarak dua ediyor biliyor musunuz?""Allah ve Resûlü daha iyi bilir?""Nefsimi kudret elinde tutan Zât'a yemin ederim ki o Allah'a İsm-i Âzam'ı ile dua etti. O İsm-i Âzam ki onunla dua edilirse Allah icabet eder onunla istenirse verir."
[Tirmizî Daavât 109 (3538); Ebû Dâvud Salât 358 Sehv 57 (3 52).]
Kütub-u Sitte Şerhi Prof.Dr. İbrahim Canan Cilt 16-17
(1495); Nesâî
İsm-i Azam ve Esma-ül Hüsna Duaları - 4
ـ4ـ وعن أسماء بنت يزيد رَضِىَ اللّهُ عَنْها قالت: ]قال رسُولُ اللّهِ #: اسْمُ اللّهِ ا‘عْظَمُ في هَاتَيْنِ ا
يَتَيْنِ: وَإلهُُكُمْ إلَهٌ وَاحِدٌ َ إلهَ إَّ هُوَ الرَّحْمنُ
الرَّحِيمُ. وَفاتِحَةِ سُورَةِ آلِ عِمْرَانَ: الم اللّهُ َ إلَهَ إَّ
هُوَ الحَىُّ الْقَيُّومُ[. أخرجه أبو داود والترمذى وصححه .
Esmâ Bintu Yezîd (radıyallâhu anhâ) anlatıyor: "Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Allah'ın İsm-i Âzam'ı şu iki
âyettedir:1- "İlahınız tek olan ilahdır ondan başka ilah yoktur. O Rahmân ve Rahîm'dir." (Bakara 163).
2- Âl-i İmrân sûresinin baş kısmı: Elif-Lâm-Mim. O Allah ki O'ndan başka ilah yoktur O Hayy ve Kayyûmdur" (Âl-i İmrân 1-3).
[Ebû Dâvud Salât 358 (1496); Tirmizî Daavât 65 (3472).]
Kütub-u Sitte Şerhi Prof.Dr. İbrahim Canan Cilt 16-17
İsm-i Azam ve Esma-ül Hüsna Duaları - 5
ـ5ـ وعن أبى هريرة رَضِىَ اللّهُ عَنْه قال: ]قال رسولُ اللّهِ #: إنَّ
للّهِ تِسْعَةً وَتِسْعِينَ اسماً مَنْ حَفِظَهَا دَخَلَ الجَنَّةَ، إنَّ
اللّهَ وِتْرٌ يُحِبُّ الوِتْرَ.وفي رواية: »مَنْ أحْصَاهَا)ـ1(«. أخرجه
البخارى بهذا اللفظ، ومسلم بدون ذكر الوتر، والترمذى.وزاد فعدها: ]هُوَ
اللّهُ الَّذِى َ إلَهَ إَّ هُوَ الرَّحْمنُ الرَّحِيمُ. المَلِكُ.
القُدُّوسُ. السََّمُ. المُؤمِنُ. المُهَيْمِنُ. الْعَزِيزُ. الجَبَّارُ.
المُتَكَبِّرُ. الخَالِقُ. البَارِئُ. المُصوِّرُ. الغَفَّارُ.
الْقَهَّارُ. الوَهَّابُ. الرَّزَّاقُ. الْفَتَّاحُ. الْعَلِيمُ.
القَابِضُ. الْبَاسِطُ. الخَافِضُ. الرَّافِعُ. المُعِزُّ. المُذِلُّ.
السَّمِيعُ. الْبَصِيرُ. الحَكَمُ. الْعَدْلُ. اللَّطِيفُ. الخَبِيرُ.
الحَلِيمُ. العَظِيمُ. الْغَفُورُ. الشَّكُورُ. الْعَلِىُّ. الْكَبِيرُ.
الحَفِيظُ. المُقيتُ. الحَسِيبُ. الجَلِيلُ. الكَرِيمُ. الرَّقيبُ.
المُجِيبُ. الْوَاسِعُ. الحَكِيمُ. الْوَدُودُ. المَجِيدُ. الْبَاعِثُ.
الشَّهِيدُ. الحَقُّ. الْوَكِيلُ. الْقَوِىُّ. المَتِينُ. الْوَلِىُّ.
الحَمِيدُ. المُحْصِى. المُبْدِئُ. المُعيدُ. المُحْيِى. المُمِيتُ.
الحَىُّ. القَيُّومُ. الوَاجِدُ. المَاجِدُ. الْوَاحِدُ. ا‘حَدُ.
الصَّمَدُ. الْقَادِرُ. المُقْتَدِرُ. المُقَدِّمُ. المُؤَخِّرُ. ا‘وَّلُ.
اŒخِرُ. الظَّاهِرُ. البَاطِنُ. الوَالِى. المُتَعَالِى. البَرُّ.
التَّوَّابُ. المُنْتَقِمُ. الْعَفُوُّ. الرَّءوُفُ. مَالِكُ المُلْكِ. ذُو
الجََلِ وَا“كْرَامِ: المُقْسِطُ. الجَامِعُ. الْغَنِىُّ. المُغْنِى.
المَانِعُ. الضَّارُّ. النَافِعُ. النُّورُ الهَادِى. الْبَدِيعُ
الْبَاقِى. الْوَارِثُ. الرَّشِيدُ. الصَّبُورُ[. ولم يفصل ا‘سماء غير
الترمذى .
Hz. bu Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlulah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: "Allah'ın doksan dokuz ismi vardır. Kim bunları
ezberlerse cennete girer. Allah tektir
teki sever."Bir rivâyette: "Kim o isimleri sayarsa cennete girer"
buyurmuştur. Buhârî hadisi bu lafızla tahric etmiştir. Müslim'de "tek"
kelimesi yoktur.
[Buhârî Daavât 68; Müslim Zikr 5 (2677); Tirmizî Daavât 87 (3502).]
Tirmizî'nin rivâyetinde Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Allah'ın isimlerini şöyle yazdı:"
O Allah ki O'nda başka ilâh yoktur.
Rahman'dır.
Rahim'dir.
El-Meliku'l-Kuddûsu
es-Selâmu
el-Mü'minu
el-Müheyminu
el-Azîzu
el-Cebbâru
el-Mütekebbiru
el-Hâliku
el-Bâriu
el-Musavviru
el-Gaffâru
el-Kahhâru
el-Vehhâbu
er-Rezzâku
el-Fettâhu
el-Alîmu
el-Kâbizu
el-Bâsitu
el-Hâfidu
er-Râfiu
el-Muizzu
el-Müzillu
es-Semîu
el-Basîru
el-Hakemu
el-Adlu
el-Latîfu
el-Habîru
el-Halîmu
el-Azîmu
el-Gafûru
eş-Şekûru
el-Aliyyu
el-Kebîru
el-Hafîzu
el-Mukîtu
el-Hasîbu
el-Celîlu
el-Kerîmu
er-Rakîbu
el-Mucîbu
el-Vâsiu
el-Hakîmu
el-Vedûdu
el-Mecîdu
el-Bâisu
eş-Şehîdu
el-Hakku
el-Vekîlu
el-Kaviyyu
el-Metînu
el-Veliyyu
el-Hamîdu
el-Muhsî
el-Mubdiu
el-Muîdu
el-Muhyi
el-Mümîtu
el-Hayyu
el-Kayyûmu
el-Vâcidu
el-Mâcidu
el-Vâhidu
el-Ahadu
es-Samedu
el-Kâdiru
el-Muktediru
el-Muahhiru
el-Evvelu
el-Âhiru
ez-Zâhiru
el-Bâtinu
el-Vâli
el-Müte'âli
el-Berru
et-Tevvâbu
el-Müntekimu
el-Afuvvu
er-Raûfu
Mâliku'l-Mülki Zü'l-Celâli ve'l-İkrâm
el-Muksitu
el-Câmiu
el-Ganiyyu
el-Muğnî
el-Mâni'
ed-Dârru
en-Nâfiu
en-Nûru
el-Hâdî
el-Bedîu
el-Bâki
el-Vârisu
er-Reşîdu
es-Sâbûru."
*) İsimleri bu şekilde sâdece Tirmizî saymıştır.
Kütub-u Sitte Şerhi Prof.Dr. İbrahim Canan Cilt 16-17
------------------------------------------
ـ1ـ عن بريدة رَضِىَ اللّهُ عَنْه قال: ]سَمِعَ النَّبىُّ # رَجًُ
يَقُولُ: اللَّهُمَّ إنِّى أسْألُكَ بِأنِّى أشْهَدُ أنَّكَ: أنْتَ اللّهُ َ
إلَهَ إَّ أنْتَ ا‘حَدُ الصَّمَدُ الذى لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ وَلَمْ
يَكُنْ لَهُ كُفْواً أحَدٌ، فقَالَ: وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ لَقَدْ
سَألَ اللّهَ بِاسْمِهِ ا‘عْظَمِ الَّذِى إذَا دُعِِىَ بِهِ أجَابَ، وَإذَا
سُئِلَ بِهِ أعْطَى[. أخرجه أبو داود والترمذى .
Hz. Büreyde (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir adamın şöyle söylediğini işitti: "Allah'ım şehâdet ettiğim şu hususlar sebebiyle senden talep ediyorum: Sen kendisinden başka ilah olmayan Allah'sın birsin samedsin (hiçbir şeye ihtiyacın yok her şey sana muhtaç) doğurmadın doğmadın
bir eşin ve benzerin yoktur." Bunun üzerine Efendimiz (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular:"Nefsimi kudret elinde tutan Zât'a yemin olsun bu kimse Allah'tan İsm-i Âzamı adına talepte bulundu. Şunu bilin ki kim İsm-i Âzamla dua ederse Allah ona icâbet eder kim onunla talepde bulunursa (Allah ona dilediğini mutlaka) verir."
[Tirmizî Daavât 65 (3471); Ebû Dâvud Salât 358 (1493).]
AÇIKLAMA:
1- Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) burada dua ederken İsm-i Âzam şefaatçi yapılarak
istendiği taktirde Cenâb-ı Hakk'ın isteneni vereceğini ifâde buyuruyor.
Müteâkiben göreceğimiz üzere (1974 numaralı hadis) Allah'ın doksan dokuz
ismi vardır. Bunlardan biri
İsm-i Âzâm'dır. İsm-i Azâm'ın hangisi olduğu kesin şekilde belirtilmemiştir.
2- Tîbî demiştir ki: "Bu hadis delâlet eder ki: "Allah'ın bir İsm-i Âzam'ı var o şefaatçi yapılarak dua ederse icâbet eder ve o isim burada mezkurdur. Keza hadiste: "Allah'tan başka şeylerden yüz çevirerek tam bir ihlâsla zikredilen her isim İsm-i Âzam'dır
zira harflerin birbirine karşı farklı bir şerefi yoktur" diyenlere de
hüccet vardır. Başka hadislerde de benzer şeyler zikredilmiştir. Onlarda bu hadiste bulunmayan isimler de mevcuttur. Ancak hepsinde "Allah" kelimesi mevcuttur. Bu durumdan hareketle İsm-i Âzam'ın "Allah" lafzı olduğuna hükmedilmiştir."
3- Hadiste dua etmekle istemek (talepte bulunmak) arasında bir tefrik yapılmamaktadır. Buna göre kulun: "Falanca şeyi bana ver" sözü onun istemesi taleb etmesidir. Dua ise
kulun nida ederek "Ey Rabbim! diye seslenmesidir. Rabb Teâla bu
seslenmeye: "Lebbeyk ey kulum (ey kulum söyle ne istiyorsun?" diye cevap
verir.Bu durumda kulun istemesine mukabil Rabb'in vermesi (îta etmesi)
vardır. Şu halde dua ve isteme arasında belirtilen bu fark mevcuttur. Bu ince farkın her zaman gözetilmeyip birinin diğeri yerine kullanılması da câizdir vâkidir. Nitekim Tîbî der ki: "Duaya icabet dua edenin duayı kabul edenin yanında bulunduğuna delâlet eder bu da îtanın (vermenin) hilâfına ihtiyacın yerine getirilmesini tazammun eder. Şu halde ikincisi daha üstündür."
Kütub-u Sitte Şerhi Prof.Dr. İbrahim Canan Cilt 16-17
İsm-i Azam ve Esma-ül Hüsna Duaları - 2
ـ2ـ وعن محجن بن ا‘درع رَضِىَ اللّهُ عَنْه قال: ]سَمِعَ النَّبِىُّ #
رَجًُ يَقُولُ: اللَّهُمَّ إنِّى أسْألُكَ بِاللّهِ ا‘حَدِ الصَّمَدِ الذى
لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدُ وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفْواً أحَدٌ، أنْ
تَغْفِرَ لِى ذُنُوبِى إنَّكَ أنْتَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ، فقَالَ: قَدْ
غُفِرَ لَهُ، قَدْ غُفِرَ لَهُ[. أخرجه داود والنسائى .
Mihcen İbnu'l-Edra' (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir adamın: "Ey Allah'ım bir ve samed olan doğurmayan ve doğurulmayan eşi ve benzeri de olmayan Allah adıyla senden istiyorum. Günahlarımı mağfiret et sen Gafûrsun Râhimsin!" dediğini işitmişti hemen şunu söyledi:"O mağfiret edildi. O mağfiret edildi. O mağfiret edildi!"
[Ebû Dâvud Salât 184 (985); Nesâî Sehv 57 (3 52).]
Kütub-u Sitte Şerhi Prof.Dr. İbrahim Canan Cilt 16-17
İsm-i Azam ve Esma-ül Hüsna Duaları - 3
ـ3ـ وعن أنس رَضِىَ اللّهُ عَنْه قال: ]دَعَا رَجُلٌ فقَالَ: اللَّهُمَّ
إنِّى أسْألُكَ بِأنَّ لَكَ الحَمْد، َ إلَهَ إَّ أنْتَ المَنَّانُ،
بَدِيعُ السَّموَاتِ وَا‘رْضِ ذُوالجََلِ وَا“كْرَامِ، يَاحَىُّ
يَاقَيُّومُ، فقَالَ النَّبىُّ #: أتَدْرُونَ بِمَ دَعَا؟ قَالُوا: اللّهُ
وَرَسُولُهُ أعْلَمُ، قالَ: وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ لَقَدْ دَعَا
اللّهَ بِاسْمِهِ ا‘عْظَمِ الَّذِى إذَا دُعِىَ بِهِ أجَابَ، وَإذَا سُئِلَ
بهِ أعْطى[. أخرجه أصحاب السنن .
Hz. Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Bir adam şöyle dua etmişti: "Ey Allah'ım hamdlerim sanadır nimetleri veren sensin senden başka ilah yoktur Sen semâvat ve arzın celâl ve ikrâm sahibi yaratıcısısın
Hayy ve Kayyûmsun (kâinatı ayakta tutan hayat sahibisin.) Bu isimlerini
şefaatçi yaparak senden istiyorum!"(Bu duayı işiten) Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) sordu:"Bu adam neyi vesile kılarak dua ediyor biliyor musunuz?""Allah ve Resûlü daha iyi bilir?""Nefsimi kudret elinde tutan Zât'a yemin ederim ki o Allah'a İsm-i Âzam'ı ile dua etti. O İsm-i Âzam ki onunla dua edilirse Allah icabet eder onunla istenirse verir."
[Tirmizî Daavât 109 (3538); Ebû Dâvud Salât 358 Sehv 57 (3 52).]
Kütub-u Sitte Şerhi Prof.Dr. İbrahim Canan Cilt 16-17
(1495); Nesâî
İsm-i Azam ve Esma-ül Hüsna Duaları - 4
ـ4ـ وعن أسماء بنت يزيد رَضِىَ اللّهُ عَنْها قالت: ]قال رسُولُ اللّهِ #: اسْمُ اللّهِ ا‘عْظَمُ في هَاتَيْنِ ا
يَتَيْنِ: وَإلهُُكُمْ إلَهٌ وَاحِدٌ َ إلهَ إَّ هُوَ الرَّحْمنُ
الرَّحِيمُ. وَفاتِحَةِ سُورَةِ آلِ عِمْرَانَ: الم اللّهُ َ إلَهَ إَّ
هُوَ الحَىُّ الْقَيُّومُ[. أخرجه أبو داود والترمذى وصححه .
Esmâ Bintu Yezîd (radıyallâhu anhâ) anlatıyor: "Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Allah'ın İsm-i Âzam'ı şu iki
âyettedir:1- "İlahınız tek olan ilahdır ondan başka ilah yoktur. O Rahmân ve Rahîm'dir." (Bakara 163).
2- Âl-i İmrân sûresinin baş kısmı: Elif-Lâm-Mim. O Allah ki O'ndan başka ilah yoktur O Hayy ve Kayyûmdur" (Âl-i İmrân 1-3).
[Ebû Dâvud Salât 358 (1496); Tirmizî Daavât 65 (3472).]
Kütub-u Sitte Şerhi Prof.Dr. İbrahim Canan Cilt 16-17
İsm-i Azam ve Esma-ül Hüsna Duaları - 5
ـ5ـ وعن أبى هريرة رَضِىَ اللّهُ عَنْه قال: ]قال رسولُ اللّهِ #: إنَّ
للّهِ تِسْعَةً وَتِسْعِينَ اسماً مَنْ حَفِظَهَا دَخَلَ الجَنَّةَ، إنَّ
اللّهَ وِتْرٌ يُحِبُّ الوِتْرَ.وفي رواية: »مَنْ أحْصَاهَا)ـ1(«. أخرجه
البخارى بهذا اللفظ، ومسلم بدون ذكر الوتر، والترمذى.وزاد فعدها: ]هُوَ
اللّهُ الَّذِى َ إلَهَ إَّ هُوَ الرَّحْمنُ الرَّحِيمُ. المَلِكُ.
القُدُّوسُ. السََّمُ. المُؤمِنُ. المُهَيْمِنُ. الْعَزِيزُ. الجَبَّارُ.
المُتَكَبِّرُ. الخَالِقُ. البَارِئُ. المُصوِّرُ. الغَفَّارُ.
الْقَهَّارُ. الوَهَّابُ. الرَّزَّاقُ. الْفَتَّاحُ. الْعَلِيمُ.
القَابِضُ. الْبَاسِطُ. الخَافِضُ. الرَّافِعُ. المُعِزُّ. المُذِلُّ.
السَّمِيعُ. الْبَصِيرُ. الحَكَمُ. الْعَدْلُ. اللَّطِيفُ. الخَبِيرُ.
الحَلِيمُ. العَظِيمُ. الْغَفُورُ. الشَّكُورُ. الْعَلِىُّ. الْكَبِيرُ.
الحَفِيظُ. المُقيتُ. الحَسِيبُ. الجَلِيلُ. الكَرِيمُ. الرَّقيبُ.
المُجِيبُ. الْوَاسِعُ. الحَكِيمُ. الْوَدُودُ. المَجِيدُ. الْبَاعِثُ.
الشَّهِيدُ. الحَقُّ. الْوَكِيلُ. الْقَوِىُّ. المَتِينُ. الْوَلِىُّ.
الحَمِيدُ. المُحْصِى. المُبْدِئُ. المُعيدُ. المُحْيِى. المُمِيتُ.
الحَىُّ. القَيُّومُ. الوَاجِدُ. المَاجِدُ. الْوَاحِدُ. ا‘حَدُ.
الصَّمَدُ. الْقَادِرُ. المُقْتَدِرُ. المُقَدِّمُ. المُؤَخِّرُ. ا‘وَّلُ.
اŒخِرُ. الظَّاهِرُ. البَاطِنُ. الوَالِى. المُتَعَالِى. البَرُّ.
التَّوَّابُ. المُنْتَقِمُ. الْعَفُوُّ. الرَّءوُفُ. مَالِكُ المُلْكِ. ذُو
الجََلِ وَا“كْرَامِ: المُقْسِطُ. الجَامِعُ. الْغَنِىُّ. المُغْنِى.
المَانِعُ. الضَّارُّ. النَافِعُ. النُّورُ الهَادِى. الْبَدِيعُ
الْبَاقِى. الْوَارِثُ. الرَّشِيدُ. الصَّبُورُ[. ولم يفصل ا‘سماء غير
الترمذى .
Hz. bu Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlulah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: "Allah'ın doksan dokuz ismi vardır. Kim bunları
ezberlerse cennete girer. Allah tektir
teki sever."Bir rivâyette: "Kim o isimleri sayarsa cennete girer"
buyurmuştur. Buhârî hadisi bu lafızla tahric etmiştir. Müslim'de "tek"
kelimesi yoktur.
[Buhârî Daavât 68; Müslim Zikr 5 (2677); Tirmizî Daavât 87 (3502).]
Tirmizî'nin rivâyetinde Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Allah'ın isimlerini şöyle yazdı:"
O Allah ki O'nda başka ilâh yoktur.
Rahman'dır.
Rahim'dir.
El-Meliku'l-Kuddûsu
es-Selâmu
el-Mü'minu
el-Müheyminu
el-Azîzu
el-Cebbâru
el-Mütekebbiru
el-Hâliku
el-Bâriu
el-Musavviru
el-Gaffâru
el-Kahhâru
el-Vehhâbu
er-Rezzâku
el-Fettâhu
el-Alîmu
el-Kâbizu
el-Bâsitu
el-Hâfidu
er-Râfiu
el-Muizzu
el-Müzillu
es-Semîu
el-Basîru
el-Hakemu
el-Adlu
el-Latîfu
el-Habîru
el-Halîmu
el-Azîmu
el-Gafûru
eş-Şekûru
el-Aliyyu
el-Kebîru
el-Hafîzu
el-Mukîtu
el-Hasîbu
el-Celîlu
el-Kerîmu
er-Rakîbu
el-Mucîbu
el-Vâsiu
el-Hakîmu
el-Vedûdu
el-Mecîdu
el-Bâisu
eş-Şehîdu
el-Hakku
el-Vekîlu
el-Kaviyyu
el-Metînu
el-Veliyyu
el-Hamîdu
el-Muhsî
el-Mubdiu
el-Muîdu
el-Muhyi
el-Mümîtu
el-Hayyu
el-Kayyûmu
el-Vâcidu
el-Mâcidu
el-Vâhidu
el-Ahadu
es-Samedu
el-Kâdiru
el-Muktediru
el-Muahhiru
el-Evvelu
el-Âhiru
ez-Zâhiru
el-Bâtinu
el-Vâli
el-Müte'âli
el-Berru
et-Tevvâbu
el-Müntekimu
el-Afuvvu
er-Raûfu
Mâliku'l-Mülki Zü'l-Celâli ve'l-İkrâm
el-Muksitu
el-Câmiu
el-Ganiyyu
el-Muğnî
el-Mâni'
ed-Dârru
en-Nâfiu
en-Nûru
el-Hâdî
el-Bedîu
el-Bâki
el-Vârisu
er-Reşîdu
es-Sâbûru."
*) İsimleri bu şekilde sâdece Tirmizî saymıştır.
Kütub-u Sitte Şerhi Prof.Dr. İbrahim Canan Cilt 16-17