Dünyaya nazar et bir ibret çıkar
Yanaş yamacıma gel iki gözüm.
Yaş yokuşa, sular inişe akar
Artık ahvalini bil iki gözüm.
Gün olur ki akan sular durulur
Ayak çekmez, büklüm büklüm burulur
Duygular sulanır, hisler yorulur
Zamansız bükülür bel iki gözüm.
Gönülde hasretle feryat yan yana
Dede torununa, kızına ana
Çiçek dala küskün arı kovana
Has bahçede solar gül iki gözüm.
Yoldan dizin, işten elin üzülür
Duygu aklın eleğinde süzülür
Hıçkırıklar boğazına dizilir
Dökülür yanağa sel iki gözüm.
Dağa sızı düşer, yamaca duman
O güne bırakma Allah’ım aman
Yaşı kırk beş elli olduğu zaman
Allah’a eğilir kul iki gözüm.
Halini görünce depreşir yaram
Dizlerde derman yok, ter buram buram
Artık bu dünyada yaşamak haram
Barkanayı yükle öl iki gözüm.
Secdesiz sualin bilişi olmaz
Orada şöhretin bir işi olmaz
Gidişi olurda gelişi olmaz
Tek yöne götürür yol iki gözüm.
Ne yavrusu özler, ne bekler eşi
Tek komşusu olur “O Kutlu Kişi”
Ana kızı görmez, kardeş kardeşi
Bütün dostlar olur el iki gözüm.