Toraman, Fenerbahçe’nin kendisi için yaptığı transfer girişimlerini, Beşiktaş’tan ayrılık sürecinde yaşadığı kırgınlığı, gelecek planlarını ve yeni nesilden beğendiği isimleri detaylı bir şekilde açıkladı. Efsane futbolcu, İbrahim Üzülmez ile yaşadığı ve üzerinden uzun yıllar geçmesine karşın hafızalardan silinmeyen kavga olayına dair tüm gerçekleri de ilk kez Spor Arena aracılığıyla açıkladı. İşte İbrahim Toraman röportajında öne çıkan açıklamalar; “İBRAHİM ÜZÜLMEZ'İN İÇİNDE BANA KARŞI BİRİKEN ŞEYLER VARDI” Ben o zamanlar genç bir oyuncuyum. Takım kaptanlarından bir tanesiyim. Disiplinliyim, takımına bağlı bir oyuncuyum. İbrahim Üzülmez’in içinde bana karşı biriken bir şeyler varmış. Ben bunun farkında değildim. Bilsem ona göre konuşurduk. Takımda benim sözüm daha çok geçiyordu. Genç oyuncularla aram iyi, yabancı oyuncularla iletişimimiz çok iyiydi. İbrahim Üzülmez kenarda kalan biriydi. Hem ilk hem de ikinci kavgayı kendi başlattı. “İLK KAVGAYI DA İKİNCİ KAVGAYI DA İBRAHİM ÜZÜLMEZ BAŞLATTI” İlk kavgada antrenman arasına terlikle geldim. Sonra antrenman yapacağız. Benim kramponlarımın arkası kesik. Çünkü ciddi bir sakatlığım var. Üzülmez, “Yasak bunu giyemezsin” dedi. Antrenmana çıkacağım, günde iki, üç tane ilaç alıyorum. Olay buradan başladı. O ara ben, “Tamam konuşuruz” dedim. Giderken bana vurdu, yumruk attı. Biri size böyle bir şey yaparsa ne yaparsınız? Tepkimi gösterdim. Bizi ayırdılar, bitti olay. Antrenmana çıktık, akşam yemeği oldu. İbrahim Üzülmez yine aynı şekilde. Ondan yaşça küçük olduğum için beni ezebileceğini, psikolojik baskı oluşturacağını düşündü herhalde. Fazlasıyla cevap verdiğim için yemekten sonra yine kavga oldu. Yönetenler olaya müdahale etse kavga olmazdı. Çözmek istemediler bence. Genç insanlarız öyle bir şey olduktan sonra durma imkanımız yok. “KADRO DIŞI KALDIKTAN SONRA BENDEN ÖZÜR DİLEDİ” Bizi sabah aradılar, “İstanbul’a gidiyorsun. Kadro dışısın” dediler. Kırk gün altyapıda çıktık. Üzülmez yanıma geldi, özür diledi. Beraber basın toplantısı yapmak istedi. Ben aslında sıcak değildim. Çünkü yanlış yaptı. Beni zor durumda bıraktı. O arada beni Galatasaray istedi. Gidebilirdim, bekledim. Kırk gün sonra Üzülmez benden tekrar özür diledi. Yine ben olgunluk yaptım. Basın toplantısı yaptık. Bizi affettiler, forma giydik, şampiyon olduk, kupalar kazandık. ‘BEN GİDİYORUM, GİDERKEN DE SENİ BURADA BIRAKMAYACAĞIM’ Sonraki sezonlarda İbrahim Üzülmez’in hala içinde bana karşı bir şey olduğunu hissediyorum. Tekrar Üzülmez’e kaptanlık verildi, güçlendi. Kontratı bitiyor, anlaşmak istiyor, yönetim de anlaşmak istemiyor gibi. Ankaragücü maçı devre arasında ayakkabımı çözerken omzuma yumruk yedim. “Saha içerisinde sen mi bana küfür ettin?” diye. Benim olaydan haberim yok. Bilsem, gardımı alırım, beklerim. O an delirdim. Hoca şok oldu zaten. Çok ağır şeyler oldu. Üzülmez’e, “Benden geldin özür diledin şimdi yaptığına bak” dediğimde, “Ben gidiyorum, giderken seni burada bırakmayacağım” dedi. Kafasında öyle bir plan varmış. Basın toplantısı yaptı, mağduru oynadı. Beni taraftarın önüne attı. O anda ben de konuşmak istedim beni konuşturmadılar. Üzerimde baskı hissettim. Bilic zamanı takım kaptanlığını bıraktım. Üzülmez’in bana ve takıma yaptığı en büyük yanlış budur. Kendi çıkarları için hem bana hem de Beşiktaş’a zarar vermiştir. O günden sonra herhangi bir iletişime geçmedik. “AZİZ BAŞKAN ARADI, 'SAĞLAM DUR, İŞİNİ BİTİRECEĞİZ' DEDİ" Transfer için menajerler aracılığıyla aranıyordum. Ama onlarla çok fazla görüşen biri değildim açıkçası. Fenerbahçe’den direkt Aziz Başkan arardı. Keyfi yerinde olduğu zaman iyi konuşurdu, “Sağlam dur, işini bitireceğiz” derdi. Diğer takımlarla dedikodu çıktığı zaman biraz sert konuşurdu. Sayın Aziz Başkan sürekli arayıp transfer sürecini kendi yürütürdü. Galatasaray’da Fatih Terim aramıştı, istemişti. Lucescu beni Shakhtar Donetsk’e ısrarla beni istediğini söyledi. "BEŞİKTAŞ'TAN AYRILIK SÜRECİMDE FUTBOLU BIRAKMAYA ZORLADILAR" Gönül isterdi ki güzel bir şekilde ayrılalım. Uzun seneler hizmet etmişiz, kupalar kazanmışız, şampiyonluk yaşamışız, kaptanlık yapmışız. Önemli olan güzel ayrılmaktı. Benim ayrılık sürecimde beni biraz oyaladıkları için futbolu bırakmama neden oldular gibi geliyor. Bir olay yaşandı. Ya sorun çözülür ya da gönderirsiniz. Güzel bir şekilde ayrılabilirdik ama olmadı. Beşiktaş’a kırgınlığım yok. Her zaman gönül bağımız var ama yönetenlere var diyebiliriz. "ARDA GÜLER, ÇOK YETENEKLİ; TAYYİP TALHA'YI DA BEĞENİYORUM" Arda yetenekli bir oyuncu, umarım gelişimini sürdürür. Hem milli takıma hem de Fenerbahçe’ye hizmet etmeye devam eder. Beşiktaş’ta oynayan Tayyip Talha’yı beğeniyorum. Genç bir arkadaşımız, iyi niyetli. İyi özellikleri var. Eksikleri var ama bunu zamanla kapatacağına inanıyorum. Diğer büyük takımların stoperlerine baktığınızda en az değer gören o gibi gözüküyor. Türk stoperler arasında en yetenekli olan Tayyip Talha diye düşünüyorum. Toraman sorduğumuz kısa sorulara ise şu cevapları verdi; Çalıştığın en iyi hoca? Vicente del Bosque ve Jean Tigana Çalıştığın en kötü hoca? Carlos Carvajal Unutamadığınız golünüz? 2009 yılında Denizlispor – Beşiktaş maçında attığım gol Unutamadığın maç? 2005 yılında Kadıköy’de Fenerbahçe – Beşiktaş derbisi En kötü oynadığın maç? Sakatlıktan çıktığım Karabük maçı En sevdiğin hakem? Fırat Aydınus En sevmediğin hakem? Neden? Bünyamin Gezer. Saha içerisinde ego savaşına giriyordu. Beraber oynadığın en yetenekli futbolcu? Sergen Yalçın Seni en çok zorlayan futbolcu? Anelka Çalıştırmak istediği takım? Beşikt