ufuksav
Forum Üyesi
Reflektörler toplumun %1’ini temsil eden oldukça az sayıda bulunan tiplerdir. İncelediğim onlarca harita içinde toplam 5 Reflektör haritasına rastladığımı söyleyebilirim. Bu nedenle çok fazla Reflektör gözlemim oluşamadığından sadece edindiğim bilgileri yazabiliyorum. Deneyimlerim neticesinde oluşan gözlemlerimi Reflektör tipinde bulamayacağınızı bilmelisiniz çünkü Reflektörlerle ilgili tek deneyimim ve gözlemim her ay başka moda girdikleri ve değişken kişilikleriyle, karakterlerini, huylarını sularını çözmenin mümkün olmadığıdır.
Bin kişiden birinin Reflektör olma olasılığının var olduğu bir dünyada komşumun iki damadı da Reflektördü. Kızlarıyla bir ay ölümüne aşk yaşarlarken diğer ay şiddet ve kırgınlıktan herkesi yakıp geçerlerdi. Bu yapı Reflektör olmakla alakalı mı bilemem çünkü benim netlik kazanmamı sağlayacak sayıda Reflektör gözlem fırsatım olmadı, ancak bu denli dengesizliği de diğer hiçbir tipte gözlemlemedim.
Human Design bilgelerine baktığımız zaman Reflektör haritasında dokuz enerji merkezinin tümü beyaz olduğu için yaşamın içinde olan biten her şeyi algılama potansiyelleri çok yüksek. Enerji mekaniklerinde aktif kanal bulunmadığı için de auralarının kendilerine özgü özellikleri var: İçeride çok alıcı olduğu için, dışarıdan ince bir ultra güçlü izole tabakası ile kaplanmış gibidirler.
İstisnasız tüm aura tipleri, Güneş sistemindeki geçişlerin etkisini yaşar. Ancak bu etkiyi en derinden AY bağlantısıyla hissedenler Reflektörler. Reflektörün stratejisi, hayatının senaryosunu, bilinçli olarak 28 gün süren Ay döngüsünün geçiş programını yaşama dönüştürmektir.
RA der ki “Reflektör hariç tüm tipler Güneş’in çocukları, Reflektörler AY’ın çocuklarıdır.”
Bunun anlamı, tüm tipler, Güneş Sistemi’ndeki bütün hareket geçişlerindeki etkileşimleri hissederken Reflektörler sadece gün içinde birçok enerjiden geçen Ay’ın hareketlerini hisseder. Bu da Reflektörlerin sürekli geçici enerjilerle etkileşimde olduğuna ve bu geçici enerjilerin davranışlarını nasıl belirlediğine, ancak kendisini gözlemleyerek farkındalık kazanabileceğine işaret eder. Sadece gözlemlemekle kalmaz, aynı zamanda bedendeki duyumlar düzeyinde etkilerini tam anlamıyla hissedebilirler.
Değişebilirliğini nasıl kullanacağını öğrenen Reflektör, yaşamın, kendisinin önünde açacağı olasılıklara gerçekten şaşıracaktır.
Reflektörün yansıttığı şey Ay’ın enerjisidir. Birilerini birilerine yansıtan gibi yorumlar yapılsa da Reflektör kimseyi kimseye yansıtmaz, sadece Ay’ın enerjilerini yaşama yansıtır.
Ra, bazı yayınlarda “teflon tava gibi” her enerji üstüne yapışır deyimini kullandığı için çoğu Reflektör diğer insanların her enerjisi üstüne yapışır sanar, oysa yapışan enerji Ay’daki enerjilerdir ve Reflektörün diğerlerine yansıttığı da Ay’ın enerjisidir. Sadece bedensel hissediş konusunda çok hassas olan Reflektörler kendini keşfetmediğinde algıladığı ağrıları, acıları kendisinin ağrılarıymış gibi yaşamaya başladığında bu ağrıların kendi ağrıları olmadığını fark ederse, diğerlerinin sağlık problemlerini görmeleri konusunda büyük bir yarar sağlayabilir. Bu bedensel hissedişler sadece herhangi bir insan, hayvan, bitki değil, aynı zamanda doğal afetleri de kapsar. Sanki bedeninden et koparılıyormuş gibi tüm bedensel acıyı algılama potansiyelleri yüksektir, bir depremin, sel felaketinin etkisini tüm bedenlerinde hissedebilirler.
Herkes gibi olduğunu düşünen veya herkes gibi olmaya çalışan Reflektör, kendi etkileşim mekaniğini her görmezden geldiğinde olumsuz duygusal durumlar veya fiziksel duyumlar yaşar. Reflektör kendi doğasını yaşamadığında ve Ay döngüsü tarafından yönlendirilmediğinde, kendisine dayatılan diğer insanların kalıp yargıları ve rol modelleri aracılığıyla hayata uyum sağlamakta zorlanabilir.
Tipinin stratejisi hakkında hiçbir şey bilmeden, kendisine yakın insanların koşullarına, durumlarına veya dünya görüşüne sürekli uyum sağlamaya çalışan Reflektörler, yaşam ve sosyal konumlarıyla ilgili beklentilerinde daimi olarak çöküşler yaşar. Hayal kırıklıklarıyla;
Bastırılmış
Güvensiz
Başkalarını taklit eden
Hiperaktif
Hayattan vazgeçmiş
bir şekilde yaşarlar.
Ay döngüsünün rehberliğine izin verdiğinde, kendini diğer insanlarla özdeşleştirmeyi bırakıp, algıladıklarını sahiplenmeyi bırakıp, kendini onların formlarında dengelemeye çalışmak kendisi olmanın en önemli anahtarıdır. Transit aktivasyonları sayesinde haritasından edindiği mekanikleri kullanabilir ve böylece kendisi için bazı yeni beceriler öğrenebilir. Kendisi olmaya başlayan reflektör için o zaman hayat inanılmaz keşifler ve sürprizlerle dolmaya başlayarak,
Kendine güvenen
Çok yönlü
Olağanüstü
Bilge ve ihtiyatlı
Hayattan memnun
bir şekilde yaşamaya başlar.
Bin kişiden birinin Reflektör olma olasılığının var olduğu bir dünyada komşumun iki damadı da Reflektördü. Kızlarıyla bir ay ölümüne aşk yaşarlarken diğer ay şiddet ve kırgınlıktan herkesi yakıp geçerlerdi. Bu yapı Reflektör olmakla alakalı mı bilemem çünkü benim netlik kazanmamı sağlayacak sayıda Reflektör gözlem fırsatım olmadı, ancak bu denli dengesizliği de diğer hiçbir tipte gözlemlemedim.
Human Design bilgelerine baktığımız zaman Reflektör haritasında dokuz enerji merkezinin tümü beyaz olduğu için yaşamın içinde olan biten her şeyi algılama potansiyelleri çok yüksek. Enerji mekaniklerinde aktif kanal bulunmadığı için de auralarının kendilerine özgü özellikleri var: İçeride çok alıcı olduğu için, dışarıdan ince bir ultra güçlü izole tabakası ile kaplanmış gibidirler.
İstisnasız tüm aura tipleri, Güneş sistemindeki geçişlerin etkisini yaşar. Ancak bu etkiyi en derinden AY bağlantısıyla hissedenler Reflektörler. Reflektörün stratejisi, hayatının senaryosunu, bilinçli olarak 28 gün süren Ay döngüsünün geçiş programını yaşama dönüştürmektir.
RA der ki “Reflektör hariç tüm tipler Güneş’in çocukları, Reflektörler AY’ın çocuklarıdır.”
Bunun anlamı, tüm tipler, Güneş Sistemi’ndeki bütün hareket geçişlerindeki etkileşimleri hissederken Reflektörler sadece gün içinde birçok enerjiden geçen Ay’ın hareketlerini hisseder. Bu da Reflektörlerin sürekli geçici enerjilerle etkileşimde olduğuna ve bu geçici enerjilerin davranışlarını nasıl belirlediğine, ancak kendisini gözlemleyerek farkındalık kazanabileceğine işaret eder. Sadece gözlemlemekle kalmaz, aynı zamanda bedendeki duyumlar düzeyinde etkilerini tam anlamıyla hissedebilirler.
Değişebilirliğini nasıl kullanacağını öğrenen Reflektör, yaşamın, kendisinin önünde açacağı olasılıklara gerçekten şaşıracaktır.
Reflektörün yansıttığı şey Ay’ın enerjisidir. Birilerini birilerine yansıtan gibi yorumlar yapılsa da Reflektör kimseyi kimseye yansıtmaz, sadece Ay’ın enerjilerini yaşama yansıtır.
Ra, bazı yayınlarda “teflon tava gibi” her enerji üstüne yapışır deyimini kullandığı için çoğu Reflektör diğer insanların her enerjisi üstüne yapışır sanar, oysa yapışan enerji Ay’daki enerjilerdir ve Reflektörün diğerlerine yansıttığı da Ay’ın enerjisidir. Sadece bedensel hissediş konusunda çok hassas olan Reflektörler kendini keşfetmediğinde algıladığı ağrıları, acıları kendisinin ağrılarıymış gibi yaşamaya başladığında bu ağrıların kendi ağrıları olmadığını fark ederse, diğerlerinin sağlık problemlerini görmeleri konusunda büyük bir yarar sağlayabilir. Bu bedensel hissedişler sadece herhangi bir insan, hayvan, bitki değil, aynı zamanda doğal afetleri de kapsar. Sanki bedeninden et koparılıyormuş gibi tüm bedensel acıyı algılama potansiyelleri yüksektir, bir depremin, sel felaketinin etkisini tüm bedenlerinde hissedebilirler.
Herkes gibi olduğunu düşünen veya herkes gibi olmaya çalışan Reflektör, kendi etkileşim mekaniğini her görmezden geldiğinde olumsuz duygusal durumlar veya fiziksel duyumlar yaşar. Reflektör kendi doğasını yaşamadığında ve Ay döngüsü tarafından yönlendirilmediğinde, kendisine dayatılan diğer insanların kalıp yargıları ve rol modelleri aracılığıyla hayata uyum sağlamakta zorlanabilir.
Tipinin stratejisi hakkında hiçbir şey bilmeden, kendisine yakın insanların koşullarına, durumlarına veya dünya görüşüne sürekli uyum sağlamaya çalışan Reflektörler, yaşam ve sosyal konumlarıyla ilgili beklentilerinde daimi olarak çöküşler yaşar. Hayal kırıklıklarıyla;
Bastırılmış
Güvensiz
Başkalarını taklit eden
Hiperaktif
Hayattan vazgeçmiş
bir şekilde yaşarlar.
Ay döngüsünün rehberliğine izin verdiğinde, kendini diğer insanlarla özdeşleştirmeyi bırakıp, algıladıklarını sahiplenmeyi bırakıp, kendini onların formlarında dengelemeye çalışmak kendisi olmanın en önemli anahtarıdır. Transit aktivasyonları sayesinde haritasından edindiği mekanikleri kullanabilir ve böylece kendisi için bazı yeni beceriler öğrenebilir. Kendisi olmaya başlayan reflektör için o zaman hayat inanılmaz keşifler ve sürprizlerle dolmaya başlayarak,
Kendine güvenen
Çok yönlü
Olağanüstü
Bilge ve ihtiyatlı
Hayattan memnun
bir şekilde yaşamaya başlar.