Emre ESMER
Moderatör
Son günlerde bazı medya organlarında HÜDA PAR’ın Cumhur İttifakıyla sorun yaşadığı haberlerinin gerçeği yansıtmadığını belirten HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Şahin, Cumhur İttifakı ile herhangi bir krizin kesinlikle söz konusu olmadığını ifade etti. Şahin, ittifakın duruşuyla ilişkin olarak da, ”Bir partinin, başka bir parti içerisinde eridiği, kendi hedeflerinden, parti programından uzaklaştırdığı bir durumdan bahsetmiyoruz.” dedi.
HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Şahin, Rehber TV’de gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Sahada yaptıkları çalışmalarında elde ettikleri gözlemlerde Kemal Kılıçdaroğlu’nun adayı olduğu Millet İttifakı’nın kazanma ihtimalinin olmadığının altını çizen Şahin, bu başarısızlık üzerine HÜDA PAR’a saldırıldığını savundu.
Kendi kimlik ve parti programlarıyla ittifak yaptıklarını ifade eden Şahin, iddia edildiği gibi dahil oldukları ittifak ile herhangi bir kriz yaşamadıklarını belirterek şunları söyledi:
”Kesinlikle bir kriz söz konusu değildir. Eleştiriler var, itirazlar var. Biz bunu zaten açık söylüyoruz. Biz kendisine has bir programı, siyasi kişiliği, kimliği olan tarafsız, bağımsız, bağlantısız ve özgün bir hareketiz. Dolayısıyla bizim parti programımız ya da söylemimizin başka partilerle tamamen özdeşleşmesi ya da uyuşması asla söz konusu değildir. AK Parti programından da ayrıştığımız bazı noktalar var. Belki de AK Parti’nin bizim programımıza itiraz ettiği, katılmadığı bazı hususlar var. Bu işin doğasında var. Biz parti kimliğimizi, kurumsal kimliğimizi terk ederek bir seçim ittifakı yapmıyoruz. Kendi kimliğimizle, kendi parti programımızla bir seçim ittifakı yapıyoruz. Herhangi bir ihtilaf söz konusu değildir. Bir partinin, başka bir parti içerisinde eridiği, kendi hedeflerinden, parti programından uzaklaştırdığı bir durumdan bahsetmiyoruz. Dolayısıyla bu anlamda hem itirazları hem eleştirileri anlıyoruz. Ama bu bizim parti programımızdır. Bu parti programımızdaki hususlar bizim meşru hedeflerimizdir. HÜDA PAR olarak da bu meşru hedeflerimize tekrar meşru zeminde, meşru bir yol ve yöntem içerisinde ulaşmaya çalışacağız. Dolayısıyla bu anlamda geliştirilen itirazları ya da eleştirileri adeta bir kriz varmış gibi lanse edilmesi kanaatimce bu anlamda doğru bir yaklaşım değildir.” ifadesini kullandı.
HÜDA PAR’ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı desteklemesinde rahatsızlık duyanların saldırıya geçtiğine dikkat çeken Şahin, ”Aslında birtakım eleştirilerin, itirazların bu kadar gündeme gelmesinin en temel sebeplerinden bir tanesi, HÜDA PAR’ın Cumhurbaşkanlığı seçiminde Sayın Erdoğan’ı destekleme kararını ilan etmesidir. AK Parti listelerinde girme şeklinde bir ittifak geliştirmesiyle birlikte bazıları ciddi anlamda rahatsız oldu. Hala da rahatsızlıkları devam etmektedir. Evet; eleştirileri, itirazları anlarız ancak bunun çok ötesinde birtakım yalan, iftira şeklindeki beyanlar veya açıklamalar üzerinden partimize yöneltilmiş olan suçlamaları asla kabul etmeyiz.” dedi.
HÜDA PAR’ın meşru zeminde kurulduğuna vurgu yapan Şahin, ”Millet İttifakı, özellikle baş aktör olan CHP’nin hem zihniyet itibariyle hem de açıkçası bu ittifak içerisinde bazı kesimlerle olduğu ilişkiler var. Bu ilişkileri örtbas etmek, bunun üzerinden perdelemek için HÜDA PAR’ı gündeme getiriyorlar. Halbuki CHP ve İYİ Parti, Kandil’le hizalanmış durumda. Kandil’den gelen açıklamalardan çok açık bir şekilde bir bloktan bahsedilmektedir ve karşı bloğu faşistlikle suçlanmakta. Bu faşist ve otoriter düzeni yıkmak için, ’CHP ve İYİ Parti aynı blokta yer alıyor’ şeklinde değerlendirmeleri var. Bu kadar bariz olan bir hususu perdelemek, gizlemek amacıyla özellikle HÜDA PAR gündeme geliyor. Hiç kimse HÜDA PAR’ı herhangi bir şiddet olayıyla yan yana getiremez. Bunun üzerinden, içine düşmüş oldukları çukur içinde HÜDA PAR üzerinden temizlenmeye çalışıyorlarsa, nafile bir siyasettir. HÜDA PAR meşru zeminde kurulmuş. Sayın Erdoğan’a olan desteği çok anlamlı ve etkili olacağını düşünüyorum. Bunlar da bunu gördüler ve bunun üzerinden saldırılarını yoğunlaştırmaya başladılar.” şeklinde konuştu.
HÜDA PAR’ın; HDP/PKK ile karşılaştırılmasından rahatsızlık duyduklarını dile getiren Şahin, ”Kesinlikle bizim HDP/PKK ile yan yana ismimizin zikredilmesini asla kabul etmeyiz. Bizim dünya görüşümüz, medeniyet tasavvurumuz, siyaset anlayışımız, birbirinden çok uzak. Dolayısıyla kimse böyle bir benzetme, böyle bir eşleştirme içerisinde de girmesini kabul etmeyiz.” dedi.
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun KDP Başkanı Mesut Barzani ziyaretini de değerlendiren Şahin, ”HÜDA PAR olarak önümüzde hem Türkiye içerisinde iç barışın sağlanması hem de bölgesel barışın sağlanması ve en önemlisi de İslam coğrafyasının içine düşmüş olduğu bu kaotik durumdan kurtulması için özellikle bu tür ziyaretleri önemsiyoruz. Bu seçimleri de açıkçası bu bahsetmiş olduğumuz ilişkiler üzerinden de son derece önemli buluyoruz. Bu seçimler sadece Türkiye’yi etkileyecek bir seçim değildir. Hakikaten bölgeyi, İslam coğrafyasını önemli oranda etkileyecek bir seçim olarak önümüzde duruyor. Dolayısıyla bu anlamda biz diyalog müzakere yolunun ve diplomatik yollarının sonuna kadar kullanılması ve en verimli, en yüksek düzeyde bu noktada ilişki geliştirilmesini doğru buluyoruz. Bu noktada ayrıştığımız, bu noktada belki politikasını beğenmediğimiz yönleri olmakla birlikte bu ilişki ağının komşu ülkelerle, bölge ülkeleriyle mutlaka devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz.” diye konuştu.
Kaynak: T24
HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Şahin, Rehber TV’de gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Sahada yaptıkları çalışmalarında elde ettikleri gözlemlerde Kemal Kılıçdaroğlu’nun adayı olduğu Millet İttifakı’nın kazanma ihtimalinin olmadığının altını çizen Şahin, bu başarısızlık üzerine HÜDA PAR’a saldırıldığını savundu.
Kendi kimlik ve parti programlarıyla ittifak yaptıklarını ifade eden Şahin, iddia edildiği gibi dahil oldukları ittifak ile herhangi bir kriz yaşamadıklarını belirterek şunları söyledi:
”Kesinlikle bir kriz söz konusu değildir. Eleştiriler var, itirazlar var. Biz bunu zaten açık söylüyoruz. Biz kendisine has bir programı, siyasi kişiliği, kimliği olan tarafsız, bağımsız, bağlantısız ve özgün bir hareketiz. Dolayısıyla bizim parti programımız ya da söylemimizin başka partilerle tamamen özdeşleşmesi ya da uyuşması asla söz konusu değildir. AK Parti programından da ayrıştığımız bazı noktalar var. Belki de AK Parti’nin bizim programımıza itiraz ettiği, katılmadığı bazı hususlar var. Bu işin doğasında var. Biz parti kimliğimizi, kurumsal kimliğimizi terk ederek bir seçim ittifakı yapmıyoruz. Kendi kimliğimizle, kendi parti programımızla bir seçim ittifakı yapıyoruz. Herhangi bir ihtilaf söz konusu değildir. Bir partinin, başka bir parti içerisinde eridiği, kendi hedeflerinden, parti programından uzaklaştırdığı bir durumdan bahsetmiyoruz. Dolayısıyla bu anlamda hem itirazları hem eleştirileri anlıyoruz. Ama bu bizim parti programımızdır. Bu parti programımızdaki hususlar bizim meşru hedeflerimizdir. HÜDA PAR olarak da bu meşru hedeflerimize tekrar meşru zeminde, meşru bir yol ve yöntem içerisinde ulaşmaya çalışacağız. Dolayısıyla bu anlamda geliştirilen itirazları ya da eleştirileri adeta bir kriz varmış gibi lanse edilmesi kanaatimce bu anlamda doğru bir yaklaşım değildir.” ifadesini kullandı.
”Partimize yöneltilen suçlamaları asla kabul etmeyiz”
HÜDA PAR’ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı desteklemesinde rahatsızlık duyanların saldırıya geçtiğine dikkat çeken Şahin, ”Aslında birtakım eleştirilerin, itirazların bu kadar gündeme gelmesinin en temel sebeplerinden bir tanesi, HÜDA PAR’ın Cumhurbaşkanlığı seçiminde Sayın Erdoğan’ı destekleme kararını ilan etmesidir. AK Parti listelerinde girme şeklinde bir ittifak geliştirmesiyle birlikte bazıları ciddi anlamda rahatsız oldu. Hala da rahatsızlıkları devam etmektedir. Evet; eleştirileri, itirazları anlarız ancak bunun çok ötesinde birtakım yalan, iftira şeklindeki beyanlar veya açıklamalar üzerinden partimize yöneltilmiş olan suçlamaları asla kabul etmeyiz.” dedi.
”CHP ve İyi Parti, Kandil’le hizalanmış durumda”
HÜDA PAR’ın meşru zeminde kurulduğuna vurgu yapan Şahin, ”Millet İttifakı, özellikle baş aktör olan CHP’nin hem zihniyet itibariyle hem de açıkçası bu ittifak içerisinde bazı kesimlerle olduğu ilişkiler var. Bu ilişkileri örtbas etmek, bunun üzerinden perdelemek için HÜDA PAR’ı gündeme getiriyorlar. Halbuki CHP ve İYİ Parti, Kandil’le hizalanmış durumda. Kandil’den gelen açıklamalardan çok açık bir şekilde bir bloktan bahsedilmektedir ve karşı bloğu faşistlikle suçlanmakta. Bu faşist ve otoriter düzeni yıkmak için, ’CHP ve İYİ Parti aynı blokta yer alıyor’ şeklinde değerlendirmeleri var. Bu kadar bariz olan bir hususu perdelemek, gizlemek amacıyla özellikle HÜDA PAR gündeme geliyor. Hiç kimse HÜDA PAR’ı herhangi bir şiddet olayıyla yan yana getiremez. Bunun üzerinden, içine düşmüş oldukları çukur içinde HÜDA PAR üzerinden temizlenmeye çalışıyorlarsa, nafile bir siyasettir. HÜDA PAR meşru zeminde kurulmuş. Sayın Erdoğan’a olan desteği çok anlamlı ve etkili olacağını düşünüyorum. Bunlar da bunu gördüler ve bunun üzerinden saldırılarını yoğunlaştırmaya başladılar.” şeklinde konuştu.
”HDP/PKK ile yan yana ismimizin zikredilmesini asla kabul etmeyiz”
HÜDA PAR’ın; HDP/PKK ile karşılaştırılmasından rahatsızlık duyduklarını dile getiren Şahin, ”Kesinlikle bizim HDP/PKK ile yan yana ismimizin zikredilmesini asla kabul etmeyiz. Bizim dünya görüşümüz, medeniyet tasavvurumuz, siyaset anlayışımız, birbirinden çok uzak. Dolayısıyla kimse böyle bir benzetme, böyle bir eşleştirme içerisinde de girmesini kabul etmeyiz.” dedi.
”Bu seçimler sadece Türkiye’yi etkileyecek bir seçim değildir”
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun KDP Başkanı Mesut Barzani ziyaretini de değerlendiren Şahin, ”HÜDA PAR olarak önümüzde hem Türkiye içerisinde iç barışın sağlanması hem de bölgesel barışın sağlanması ve en önemlisi de İslam coğrafyasının içine düşmüş olduğu bu kaotik durumdan kurtulması için özellikle bu tür ziyaretleri önemsiyoruz. Bu seçimleri de açıkçası bu bahsetmiş olduğumuz ilişkiler üzerinden de son derece önemli buluyoruz. Bu seçimler sadece Türkiye’yi etkileyecek bir seçim değildir. Hakikaten bölgeyi, İslam coğrafyasını önemli oranda etkileyecek bir seçim olarak önümüzde duruyor. Dolayısıyla bu anlamda biz diyalog müzakere yolunun ve diplomatik yollarının sonuna kadar kullanılması ve en verimli, en yüksek düzeyde bu noktada ilişki geliştirilmesini doğru buluyoruz. Bu noktada ayrıştığımız, bu noktada belki politikasını beğenmediğimiz yönleri olmakla birlikte bu ilişki ağının komşu ülkelerle, bölge ülkeleriyle mutlaka devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz.” diye konuştu.
Kaynak: T24