AYPERİM
Dün bir gül yollamışsın
Kokusuna gizlemiş bir dil yollamışsın Ayperim
dayanamıyorum
yalvarıyorum ne olur durma gel diye
saçlarımdan uçuşan
yüreğimde tutuşan ömür bir yel diye
Oysa biliyorsun
dördüncü mevsimimi de çoktan tükettiğimi.
Zemheri tipilerine karışıp
tükenip bittiği...
.
Oysa biliyorsun
ayaklarımın göz hapsinde ki naçarlığını
ve yüreğimin ayaklarımda tutsak kaldığını.
Yaşam, öğünürken zaman değirmeninde
törelerin gençliğimi nasıl çaldığını
.
Şimdi mümkün mü eyy Ayperim
cemreyi yeniden düşürmek buzul yüreğime.
Ya da anıları sil baştan yaşamak
sil baştan yaşamak yaşanmamışları
Şimdi mümkün mü eyyy Ayperim
zamanı mühürleyip
günü batıdan doğurmak
bir gün de olsa
.
Miladım sendin
Bir düş görmüştüm
yirmi beş yıl evvel
Üç yıl uyanamadım
gel de bana sor
bir ömre değer.
.
Sonra ayrılıklar girdi araya
evlilikler girdi
Can, canı doğurdu
can cana boğuldu
çocuklar girdi
.
Her aşk bir düştür
uyanınca biter
Her düş bir aşktır
yaşamaktan da beter
Ben, seni hep düşlerimde gördüm
uyanınca yokluğunda sevdim Ayperim
varlığından da güzeldin
.
Sen yoksun aslında biliyorum
ellerin yok
ayakların yok
gözlerin yok
Ama varsın;
Bak bir kuş konuyor pencereme
yağmur yağıyor,
yıldırımlar çakıyor
Bir çocuk ağlıyor bahçemde
gözyaşlarına boğuluyorum
Yokluğunla varsın Ayperim
varlığınla yoksun
yirmi iki yıldır.
.
Bir ömür borçlandım yaşama
Bir can kiraladım,
kefili sendin
Son taksidim boynumda
tökezleyen yüreğimle ödüyorum
Gel diyorsun bana
Gel diyorsun ama
Ben, benim bensizliğime
sana gidiyorum
.
Vakit çok geç,
Yorgunum,
kollarım kalkmıyor Ayperim
benden bu kadar.
Kendi ataşına yanan
tenden bu kadar.
.
Yolsuzluğun kavşağında
bir yol ayrımındayım
Hiç dermanım kalmadı
bunun da farkındayım
.
Dün tükendi
gün tükendi
Can, göğe yöneldi
yön tükendi
.
Çok geç öğrendim
Çok güç öğrendim
Yaşamak için aşk
aşk için yaşamak gerek.
Yoksa ikisinden biri
mümkün mü Ayperim
atmıyor
atmaz
atmaz bu yürek...
Dün bir gül yollamışsın
Kokusuna gizlemiş bir dil yollamışsın Ayperim
dayanamıyorum
yalvarıyorum ne olur durma gel diye
saçlarımdan uçuşan
yüreğimde tutuşan ömür bir yel diye
Oysa biliyorsun
dördüncü mevsimimi de çoktan tükettiğimi.
Zemheri tipilerine karışıp
tükenip bittiği...
.
Oysa biliyorsun
ayaklarımın göz hapsinde ki naçarlığını
ve yüreğimin ayaklarımda tutsak kaldığını.
Yaşam, öğünürken zaman değirmeninde
törelerin gençliğimi nasıl çaldığını
.
Şimdi mümkün mü eyy Ayperim
cemreyi yeniden düşürmek buzul yüreğime.
Ya da anıları sil baştan yaşamak
sil baştan yaşamak yaşanmamışları
Şimdi mümkün mü eyyy Ayperim
zamanı mühürleyip
günü batıdan doğurmak
bir gün de olsa
.
Miladım sendin
Bir düş görmüştüm
yirmi beş yıl evvel
Üç yıl uyanamadım
gel de bana sor
bir ömre değer.
.
Sonra ayrılıklar girdi araya
evlilikler girdi
Can, canı doğurdu
can cana boğuldu
çocuklar girdi
.
Her aşk bir düştür
uyanınca biter
Her düş bir aşktır
yaşamaktan da beter
Ben, seni hep düşlerimde gördüm
uyanınca yokluğunda sevdim Ayperim
varlığından da güzeldin
.
Sen yoksun aslında biliyorum
ellerin yok
ayakların yok
gözlerin yok
Ama varsın;
Bak bir kuş konuyor pencereme
yağmur yağıyor,
yıldırımlar çakıyor
Bir çocuk ağlıyor bahçemde
gözyaşlarına boğuluyorum
Yokluğunla varsın Ayperim
varlığınla yoksun
yirmi iki yıldır.
.
Bir ömür borçlandım yaşama
Bir can kiraladım,
kefili sendin
Son taksidim boynumda
tökezleyen yüreğimle ödüyorum
Gel diyorsun bana
Gel diyorsun ama
Ben, benim bensizliğime
sana gidiyorum
.
Vakit çok geç,
Yorgunum,
kollarım kalkmıyor Ayperim
benden bu kadar.
Kendi ataşına yanan
tenden bu kadar.
.
Yolsuzluğun kavşağında
bir yol ayrımındayım
Hiç dermanım kalmadı
bunun da farkındayım
.
Dün tükendi
gün tükendi
Can, göğe yöneldi
yön tükendi
.
Çok geç öğrendim
Çok güç öğrendim
Yaşamak için aşk
aşk için yaşamak gerek.
Yoksa ikisinden biri
mümkün mü Ayperim
atmıyor
atmaz
atmaz bu yürek...