UzmErdaL
Forum Üyesii
- Katılım
- 27 Eyl 2022
- Mesajlar
- 3,907
- Puanları
- 38
Kenan Başaran'ın açıklamaları şu şekilde:
Hatay, Volkan Demirel ile bir çıkış yakaladı ancak geçen hafta Karagümrük'e farklı kaybetti. Dahası Türkiye Kupası'ndan 3. Lig ekibi Düzcespor'a elendi. Kupada böyle sürprizler yaşanır ama yine de özgüven kırıcı. Beşiktaş ile Hatay'ın ortak noktası savunma zaafları. Yedikleri gol sayısı birbirine yakın. Düşme hattında yer alan Hatay'ın yediği gol sayısı aslında pozisyonuna göre az. Ama onların sorunu hücum. Sadece 5 gol atabildi. Buna karşın Beşiktaş, ligin en ofansif ikinci takımı. Bu temel istatistik Beşiktaş'ın bir avantaja sahip olduğunu ortaya koyuyor. Diğer yandan Beşiktaş, Hatay deplasmanlarında zorlanıyor.
Tabii ligin başından beri Beşiktaş namına konuşurken kilit kişi bir oyuncudan ziyade teknik direktör oluyor. Siyah beyazlı camia bu sezon el birliğiyle kendi hocasına eziyet yarışına girmiş durumda. Tribün destek verip Valerien Ismael'in noksanlıklarını örteceğine ifşa ediyor. Şu anda pamuk ipliğine bağlı bir ilişki bulunuyor. Her maça ipin kopabileceği endişesiyle başlamak işkencedir. Ismael her maça bu psikolojiyle başlıyor. Yapayalnız bir adam. Galatasaray, Kastamonuspor'u eledi diye tribünler Okan Buruk'a yumruk şov yaptırdı! Daha zengin ve derin bir kadroya sahip olan Buruk, tablosu Ismael'den daha vahim.
Ghezzal'ın olmadığı maçlarda Beşiktaş genelde sorun yaşıyor. Ghezzal olmadığında Rosier de verimli olamıyor. Diğer taraftan Weghorst da yok. Asıl bilinmeyen Hollandalı'nın yokluğunda nasıl bir Beşiktaş olacağı. Öne presin bir numaralı isim ki bir çok maçta en çok koşan isim Weghorst oluyor. Bu durumu ben yadırgıyorum esasen ama hakikat da bu. Weghorst'un yokluğunu ilk 11 başlaması halinde Cenk Tosun bir avantaja dönüştürebilir. Tosun'un oynama ihtirasını biliyoruz. Trabzonspor'a attığı golle de moralini yükseltti. Cenk Tosun, yedekliği kabullenmeyen tutumuyla esasen teknik heyetin elini güçlendiriyor. Kabullenmiş futbolcudan bir yarar gelmez. Dolayısıyla Hatay maçı bir tarafıyla Cenk Tosun ve Muleka maçı olacak.
Trabzonspor maçında Ismael'e yüklenildi. Oysa kritik pozisyon sayısına bakıldığında Beşiktaş üstün olan taraftı. Beşiktaş, çok fahiş savunma hatalarının kurbanı oldu. İlk golde iki Trabzonsporlu topa yükseliyor ve vurmak için adeta birbiriyle rekabet ediyor. Ortalıkda yükselen bir Kara Kartal yok! Bu trajikti. 2. gol de zaten bariz bireysel bir hata. Hatay'da ben Welinton'u veya Necip'i stoperde Talha ile oynatmasını bekliyorum. Son maçtaki Montero tercihini yadırgamıştım.
Takımın Hatay'da kazanması yetmeyecektir Beşiktaş'a. Bu kazancın evvela Valerien Ismael'in marifetiyle olması gerekiyor ki hoca üzerindeki tartışmalar soluklansın. Kazandığı halde Ismael tartışılırsa, bu takımın ve camianın enerjisini emer.
Hatay, Volkan Demirel ile bir çıkış yakaladı ancak geçen hafta Karagümrük'e farklı kaybetti. Dahası Türkiye Kupası'ndan 3. Lig ekibi Düzcespor'a elendi. Kupada böyle sürprizler yaşanır ama yine de özgüven kırıcı. Beşiktaş ile Hatay'ın ortak noktası savunma zaafları. Yedikleri gol sayısı birbirine yakın. Düşme hattında yer alan Hatay'ın yediği gol sayısı aslında pozisyonuna göre az. Ama onların sorunu hücum. Sadece 5 gol atabildi. Buna karşın Beşiktaş, ligin en ofansif ikinci takımı. Bu temel istatistik Beşiktaş'ın bir avantaja sahip olduğunu ortaya koyuyor. Diğer yandan Beşiktaş, Hatay deplasmanlarında zorlanıyor.
Tabii ligin başından beri Beşiktaş namına konuşurken kilit kişi bir oyuncudan ziyade teknik direktör oluyor. Siyah beyazlı camia bu sezon el birliğiyle kendi hocasına eziyet yarışına girmiş durumda. Tribün destek verip Valerien Ismael'in noksanlıklarını örteceğine ifşa ediyor. Şu anda pamuk ipliğine bağlı bir ilişki bulunuyor. Her maça ipin kopabileceği endişesiyle başlamak işkencedir. Ismael her maça bu psikolojiyle başlıyor. Yapayalnız bir adam. Galatasaray, Kastamonuspor'u eledi diye tribünler Okan Buruk'a yumruk şov yaptırdı! Daha zengin ve derin bir kadroya sahip olan Buruk, tablosu Ismael'den daha vahim.
Ghezzal'ın olmadığı maçlarda Beşiktaş genelde sorun yaşıyor. Ghezzal olmadığında Rosier de verimli olamıyor. Diğer taraftan Weghorst da yok. Asıl bilinmeyen Hollandalı'nın yokluğunda nasıl bir Beşiktaş olacağı. Öne presin bir numaralı isim ki bir çok maçta en çok koşan isim Weghorst oluyor. Bu durumu ben yadırgıyorum esasen ama hakikat da bu. Weghorst'un yokluğunu ilk 11 başlaması halinde Cenk Tosun bir avantaja dönüştürebilir. Tosun'un oynama ihtirasını biliyoruz. Trabzonspor'a attığı golle de moralini yükseltti. Cenk Tosun, yedekliği kabullenmeyen tutumuyla esasen teknik heyetin elini güçlendiriyor. Kabullenmiş futbolcudan bir yarar gelmez. Dolayısıyla Hatay maçı bir tarafıyla Cenk Tosun ve Muleka maçı olacak.
Trabzonspor maçında Ismael'e yüklenildi. Oysa kritik pozisyon sayısına bakıldığında Beşiktaş üstün olan taraftı. Beşiktaş, çok fahiş savunma hatalarının kurbanı oldu. İlk golde iki Trabzonsporlu topa yükseliyor ve vurmak için adeta birbiriyle rekabet ediyor. Ortalıkda yükselen bir Kara Kartal yok! Bu trajikti. 2. gol de zaten bariz bireysel bir hata. Hatay'da ben Welinton'u veya Necip'i stoperde Talha ile oynatmasını bekliyorum. Son maçtaki Montero tercihini yadırgamıştım.
Takımın Hatay'da kazanması yetmeyecektir Beşiktaş'a. Bu kazancın evvela Valerien Ismael'in marifetiyle olması gerekiyor ki hoca üzerindeki tartışmalar soluklansın. Kazandığı halde Ismael tartışılırsa, bu takımın ve camianın enerjisini emer.