Hasretinin Yankıları
Senin yokluğunda..Senin hasretinde..
Ruhum çöle dönüyor, susuzluktan çatlıyor,
Anılarım kum oluyor, rüzgârla savruluyor,
Özlemin güneşi, içimi kavurup yakıyor.
Sonra ne oluyor biliyor musun?
Gecelerin koynunda yalnızlık filizleniyor,
Yastığım taşa dönüyor, uyku benden kaçıyor,
Hasretin zehri damarlarımda geziniyor.
Sonra ne oluyor biliyor musun?
Her nefes, göğsümde bir fırtına koparıyor,
Sokaklar labirent oluyor, yolumu kaybediyorum,
Sessizlik bile adını haykırıyor, kulaklarım çınlıyor.
Sonra ne oluyor biliyor musun?
Zaman, bir canavar oluyor, pençesinde kıvranıyorum,
Her an bir asra dönüşüyor, geçmek bilmiyor,
Yokluğun, kemiklerime kadar işliyor, kanıyorum.
Sonra ne oluyor biliyor musun?
Aynada gördüğüm, yarım bir tablo oluyor,
Gözlerimde özlemin denizi dalgalanıyor,
Her gülüşüm, içimde bir hıçkırığa dönüşüyor.
Sonra ne oluyor biliyor musun?
Umut, incecik bir ip oluyor, ona tutunuyorum,
Hayallerim, karanlıkta yıldızlar gibi parlıyor,
Her birinde senin yüzünü görüyor, avunuyorum.
Sonra ne oluyor biliyor musun?
Özlem, bir ağaç oluyor, kalbimde kök salıyor,
Dalları göğe uzanıyor, yaprakları sararıyor,
Ve ben, bu ağacın altında, sevdamı suluyorum.
İşte böyle, Yokluğunda..
hasretin ağacı büyüdükçe büyüyor...
ben de onun gölgesinde..
seni bekliyorum...