ForumZAR.COM | Forum Sitesi

Forumzar.COM Türkiye`nin en güncel ve kaliteli genel forum sitesi`dir.
ForumZAR'a katılım zahmetsiz ve ücretsizdir!

  • “Ne garip değil mi? Sevdiğimiz insanın her yalanında bir doğru, sevmediğimiz insanın her doğrusunda bir yalan ararız..”
  • “Biri ölür üzülmezsiniz; sonra sandalyeye asılı hırkasını görürsünüz. O hırkanın duruşu kalbinize oturur..”
  • "En gülünç olanı da insanların sizi eskisi gibi kullanamadığında değiştiğinizi söylemeleri.."
  • "Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin. Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin."
  • Asla başka insanlar üzülmesin diye kendini üzme. Sen kaldırabiliyorsan onlar da kaldırabilir.

Gurme lezzetler, renkli çatılar ve baykuşlar şehri Dijon

abuzer

Forum Üyesi
Katılım
23 Eyl 2022
Mesajlar
683
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Konum
bolu
Cinsiyet
Erkek
Gurme lezzetler, renkli çatılar ve baykuşlar şehri Dijon

Bir zamanlar Burgonya kralına ev sahipliği yapmış Dijon, Fransa denilince akla ilk gelen şehirler arasında olmayabilir; ancak gastronomisi, oldukça iyi korunmuş Ortaçağ binaları ve sunduğu güzellikleri ile bir an önce görülmeyi hak ediyor.


Şehrin alameti farikası, pek çok kişinin ilk aklına geldiği üzere ‘hardal’ın anavatanı olması. Meşhur Dijon hardalının yüzlerce çeşidi buradaki farklı markalar tarafından üretiliyor. Rue de la Liberte üzerinde yer alan ve en bilinen hardal markalarından olan Maille’de farklı aromalara sahip hardallardan tadım yapmak, insanın damak zevkini geliştirecek nitelikte. Diğer ünlü hardal markası olan Edmont Fallot’un mağazası ise Notre Dame Katedrali’nin yakınlarında.

Şehrin en haraketli ve trafiğe kapalı olan caddesi Rue de la Liberte’ye pek çok mağaza, pastane ve kozmetik ürünler satan dükkan, cezbedici bir şekilde dizilmiş. Dijon’un en keyif veren yanlarından biri de zaten enfes hardallardan, Fransız kozmetik markalarının ürünlerinden ve Fransa’nın en iyi şaraplarından alıp, eve dönünce de bir süre daha buranın havasını yaşayacak olmak.

Dijon’un sembolü baykuş. Bunun sebebi ise Notre Dame Katedrali’nde sol elinizle dokunduğunuzda, şans getirdiğine inanılan bir baykuş heykelinin bulunması. Şehrin meydanları ve görülmesi gereken yapılarını takip etmeyi sağlayan ana yürüyüş rotasının sembolü olan ‘baykuş’, kaldırımlarda belli aralıklarda sevimli bir çizimle yer alıyor. Dijon’u yürüyerek keşfetmek kolay ve zahmetsiz. Şehri ‘adımlarının götürdüğü yere git’ duygusuyla gezmek keyifli; ancak zamanı bol olmayanların ‘baykuş’u takip etmesinde fayda var.

Palais de Justice, Palais de Liberation gibi güzel meydanlara çıkan sokaklarda birbirinden sevimli kafeler, restoranlar ve makaron satan butik dükkanlar bulunuyor. Tarih meraklıları Dükler Sarayı ve Musa Kuyusu’nu es geçmemeli, Dijon’un enfes renklerdeki çatılarını ve muhteşem Ortaçağ sokaklarını kuşbakışı görmek isteyenler ise Philippe le Bon Kulesi’nin 316 basamağını üşenmeyip tırmanmalı. Binaların renkli harika çatıları, uzaklarda görünen üzüm bağları, ormanlar ve kasabalar ile tablo gibi bir manzara kulenin tepesinde adeta bir ödül gibi bekliyor.

Dijon’da gurme damaklara hitap eden onlarca restoran bulunuyor ve bu tatlı Fransız şehrinde akşam yemeğine kalmak ve geceyi geçirmek ayrı bir keyif. Birbirinden sevimli binalarda yer alan otellerde konaklayarak, ertesi gün kentin çevresinde düzenlenen günlük aktivitelere katılmak da mümkün. Burgonya bölgesinin güzelliklerini gözler önüne seren doğa, Cote de Nuis üzüm bağlarında bağbozumu ve şarap tadımları, etkileyici şatolar tam bir Fransız düşü ve lezzetinde.

Her ne kadar Dijonlular ‘Dijon’u görmeden Fransa’yı görmüş sayılmazsınız’ deseler de ‘Fransa’ya gelmişken mutlaka Paris’i görmeliyim’ diyenler, Dijon-Paris arası trenin 1 saat 40 dakika sürdüğünü duyunca, Dijon’a listelerinde daha fazla yer vereceklerdir. Fransa’nın hareketli çocuğu Lyon ise görülmeye ve tadına bakılmaya değer, Dijon’a yakın bir diğer şehir alternatifi.

Şehrin sokaklarında dolaşmak, lezzetli ürünlerinden tatmak, alışveriş yapmak ve Palais de Liberation’ı çevreleyen kafelerde oturup şehrin tadını çıkarmak kadar Burgonya yaşamından günlük detayların sergilendiği ve içinde Ortaçağ’dan kalan heykellerin, resimlerin ve Dük mezarlarının yer aldığı Güzel Sanatlar Müzesi’nde zaman geçirmek de oldukça keyifli.

Dijon’dan ayrılırken çantamda bölgeye özgü ballı hardallı ekmek, birkaç şişe şarap, farklı aromalara sahip birkaç kavanoz hardal, yüzümde mutlu bir gülümseme ve içimde güzel bir keşif yapmış olmanın verdiği keyif var. Kaynak: Brandlifemag

Bu içeriğin kaynağı Ntv haber sitesidir.
 

Agnes

Forum Üyesi
Katılım
25 Ara 2022
Mesajlar
1,026
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Teşekkürler.
 
Üst Alt